Nazlı Ilıcak Ve Altan Kardeşlerin İstinaf Davasında Gerekçeli Karar Hazırlandı
FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onayan istinaf mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2’inci Ceza Dairesi, FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadığı karara ilişkin gerekçesini açıkladı.
Darbe mesajının 2013 yılında verildiği belirtildi
Kararda, örgütün ilk darbe mesajının örgüt tabanına, 2013 yılı Kasım ayında örgütün yayın organı olan Zaman Gazetesi’nin "Zaman Kardeşlik Zamanı" başlıklı slogan adı altında hazırlanan reklam film ve afişleriyle verildiği belirtildi. Bu TV reklam filminde ve bilboardlara büyük boy halinde asılan reklam afişlerinde asker üniformalı bir kişi ve vatandaşın Zaman Gazetesi temsili sayfayı ortaklaşa tuttukları, vatandaşın tuttuğu sayfada “ne gerek var kavgaya” yazarken, üniformalının elinde tuttuğu sayfada ise, “bir ihtimal daha var” yazdığı belirtildi.
"Reklamda subliminal mesaj verildi"
Söz konusu reklamla bir taraftan siyasal iktidara karşı aba altından sopa gösterilirken diğer taraftan da örgüt üyelerine "en son ihtimalin darbe olduğu" yönünde subliminal mesaj verildiği vurgulandı.
“Darbe girişimi ile reklam filminin benzerliği tesadüf olamaz”
Terör örgütünün yayın organı Zaman Gazetesi’nin 2015 yılı güz dönemine ait kısa reklam filminde kullanılan insansız sokakların olduğu, terk edilmiş yerleşim görüntüleri ile benzerlik göstermesi, darbe girişimi olayında TBMM başta olmak üzere bir kısım yerleşim yerlerinin ve kamu kurumlarının bombalanmasıyla reklam filminde kullanılan savaş ve tehdit durumunda uyarı amaçlı çalınan siren seslerinin kullanılması, ayrıca gazetenin logosu ekrana gelirken duyulan top sesinin filmde gösterilen yerleşim yerini bombaladığı algısını vermesi nazara alındığında darbe girişimi olayı ile reklam filminin benzerlik göstermesinin tesadüf olamayacağı belirtildi.
“Darbenin kaçınılmaz olduğu yönünde mesajlar verdikleri..”
Kararda, hain darbe girişiminden bir gün önce, 14 Temmuz 2016 tarihinde canlı olarak yayımlanan, Ahmet ALTAN, Mehmet ALTAN ve Nazlı Iıcak’ın katıldığı “Özgür Düşünce” programında, katılımcıların “darbenin artık kaçınılmaz olduğu” yönünde konuşmalar yaptıkları ve mesajlar verdikleri anlatıldı.
“’Gizlilik” ve “Tedbir” stratejisi doğrultusunda hareket ettikleri”
Kararda, “Terör örgütüyle iltisakı sabit olan medya unsurlarının darbe girişimi öncesinde, örgüt faaliyetini haber veren yazılar yazarak darbeye toplumsal zemin hazırladığı, girişimin yaşandığı gün ise bu darbe girişiminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle ilgisi olmadığı yönünde söylemlerde bulunarak hedef saptırmaya çalıştıkları, sözde darbe karşıtı söylemlerde bulunmalarına rağmen bu darbe girişiminden mevcut hükumeti ve AK Parti’yi sorumlu tuttukları, gelinen noktada darbe girişimini haklı, gerekli ve meşru göstermeye çalıştıkları, demokratik tepkisini göstermek için meydanlara, sokaklara çıkan milletimize karşı telkinde bulundukları, bu şekilde terör örgütünün "gizlilik" ve "tedbir" stratejisi doğrultusunda hareket ettikleri” ifadelerine yer verildi.
Kararda, sanıklar Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek ve tutuksuz sanık Mehmet Altan hakkında yerel mahkemece “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının onandığı belirtildi.
Kaynak: İHA
Darbe mesajının 2013 yılında verildiği belirtildi
Kararda, örgütün ilk darbe mesajının örgüt tabanına, 2013 yılı Kasım ayında örgütün yayın organı olan Zaman Gazetesi’nin "Zaman Kardeşlik Zamanı" başlıklı slogan adı altında hazırlanan reklam film ve afişleriyle verildiği belirtildi. Bu TV reklam filminde ve bilboardlara büyük boy halinde asılan reklam afişlerinde asker üniformalı bir kişi ve vatandaşın Zaman Gazetesi temsili sayfayı ortaklaşa tuttukları, vatandaşın tuttuğu sayfada “ne gerek var kavgaya” yazarken, üniformalının elinde tuttuğu sayfada ise, “bir ihtimal daha var” yazdığı belirtildi.
"Reklamda subliminal mesaj verildi"
Söz konusu reklamla bir taraftan siyasal iktidara karşı aba altından sopa gösterilirken diğer taraftan da örgüt üyelerine "en son ihtimalin darbe olduğu" yönünde subliminal mesaj verildiği vurgulandı.
“Darbe girişimi ile reklam filminin benzerliği tesadüf olamaz”
Terör örgütünün yayın organı Zaman Gazetesi’nin 2015 yılı güz dönemine ait kısa reklam filminde kullanılan insansız sokakların olduğu, terk edilmiş yerleşim görüntüleri ile benzerlik göstermesi, darbe girişimi olayında TBMM başta olmak üzere bir kısım yerleşim yerlerinin ve kamu kurumlarının bombalanmasıyla reklam filminde kullanılan savaş ve tehdit durumunda uyarı amaçlı çalınan siren seslerinin kullanılması, ayrıca gazetenin logosu ekrana gelirken duyulan top sesinin filmde gösterilen yerleşim yerini bombaladığı algısını vermesi nazara alındığında darbe girişimi olayı ile reklam filminin benzerlik göstermesinin tesadüf olamayacağı belirtildi.
“Darbenin kaçınılmaz olduğu yönünde mesajlar verdikleri..”
Kararda, hain darbe girişiminden bir gün önce, 14 Temmuz 2016 tarihinde canlı olarak yayımlanan, Ahmet ALTAN, Mehmet ALTAN ve Nazlı Iıcak’ın katıldığı “Özgür Düşünce” programında, katılımcıların “darbenin artık kaçınılmaz olduğu” yönünde konuşmalar yaptıkları ve mesajlar verdikleri anlatıldı.
“’Gizlilik” ve “Tedbir” stratejisi doğrultusunda hareket ettikleri”
Kararda, “Terör örgütüyle iltisakı sabit olan medya unsurlarının darbe girişimi öncesinde, örgüt faaliyetini haber veren yazılar yazarak darbeye toplumsal zemin hazırladığı, girişimin yaşandığı gün ise bu darbe girişiminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle ilgisi olmadığı yönünde söylemlerde bulunarak hedef saptırmaya çalıştıkları, sözde darbe karşıtı söylemlerde bulunmalarına rağmen bu darbe girişiminden mevcut hükumeti ve AK Parti’yi sorumlu tuttukları, gelinen noktada darbe girişimini haklı, gerekli ve meşru göstermeye çalıştıkları, demokratik tepkisini göstermek için meydanlara, sokaklara çıkan milletimize karşı telkinde bulundukları, bu şekilde terör örgütünün "gizlilik" ve "tedbir" stratejisi doğrultusunda hareket ettikleri” ifadelerine yer verildi.
Kararda, sanıklar Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek ve tutuksuz sanık Mehmet Altan hakkında yerel mahkemece “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının onandığı belirtildi.