1980'Den 15 Temmuz'a Bir Darbe Hikayesi Tiyatro Sahnesinde
Tiyatro Frankfurt tarafından sahnelenen ve 1980 darbesiyle 15 Temmuz darbe girişimini birbirine bağlayan 'Üstü Kalsın' oyununun dünya prömiyeri yarın yapılacak Tiyatro Frankfurt Genel Sanat Yönetmeni Kellecioğlu: '15 Temmuz darbe girişiminde ülkemden çok uzakta bir yerdeydim. Elim kolum bağlıydı ancak söyleyecek çok söz vardı. Bu oyun söyleyemediklerimize tercüman oldu' 'Türk seyirci kendi dillerinde ve kendi kültürüyle ilgili bir şeyler izlemeye aç. Bu yüzden oyunlara rağbet büyük. 'Siz tiyatro mu yapıyorsunuz?' diyen Almanlar'ın fikirleri, oyunlarımızı izledikten sonra değişti' 'Oyun, 1980'i gözler önüne serip insanları o günlere götürüyor. İçindeki sözler izleyiciyi hem ağlatacak hem düşündürecek hem kahkahalara boğacak'
MUSA ALCAN - Tiyatro Frankfurt Genel Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu, sahnelemeye hazırlandıkları "Üstü Kalsın" oyununun çok konuşulacağını belirterek, "Herkeste benzer etkiler bırakacağı kanaatindeyim. Özellikle hem 1980 dönemine tanıklık edenler hem de 15 Temmuz gecesini yasayanlar, tedbir alınmazsa tarihin tekerrür ettiğini bir kez daha onaylacaklardır. 'Üstü Kalsın', insan sevgisini, insana saygıyı, yaşam kalitesini üstüne basa basa vurgulayan darbe karşıtı bir oyun." dedi
Almanya'nın en büyük şehirlerinden Frankfurt'ta Türkçe tiyatro yapan Tiyatro Frankfurt, 1980 darbesiyle 15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini birbirine bağlayan "Üstü Kalsın" oyununun provalarına devam ediyor.
Aynı zamanda Almanca üst yazıyla sahnelenecek oyunda başrollerden birini canlandıran Kellecioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyunun danışmanlığını tecrübeli oyuncu Tamer Levent'in yaptığını söyledi.
Oyunu, dizi senaryoları yazan Zeynep Yıldız'ın yazıp yönettiğini aktaran Kellecioğlu, "Üstü Kalsın"ın 1980 darbesinde Türkiye'den ayrılan birinin, yıllar sonra yurda dönüş yaptığı günün 15 Temmuz'a denk gelmesiyle yaşanan olayları konu aldığını dile getirdi.
Kellecioğlu, 1980 darbesinde 12 yaşında olduğunu belirterek, "15 Temmuz darbe girişiminde ülkemden çok uzakta bir yerdeydim. Üstelik artık bir çocuk da değildim. Bizi çok zor zamanların beklediğini biliyordum. Elim kolum bağlıydı ancak söyleyecek çok söz vardı. Aynı zihniyet yıllardır bu ülkede insan evladına hayatı dar etmeye devam ediyordu ve biz buna seyirci kalamazdık. Bu oyun söyleyemediklerimize tercüman oldu." diye konuştu.
Zeynep Yıldız'ın çok yalın ve güzel bir üslup kullandığını dile getiren Kellecioğlu, hikayenin güncel bir konuya dikkat çekmesinin oyunu repertuvara almalarında etkili olduğunu kaydetti.
- "Darbeler hezimetten başka bir şey getirmez"
Kellecioğlu, oyunda beş karakterin yer aldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Her karakter yeni bir hayatı, farklı bir ideolojiyi temsil ediyor. Bir ideolojinin, zihinlerimiz için yaptığı en önemli şey bütüncül bir yaşam kavrayışı sunmak. İnsanlar bu kavrayışı reddedebilir ya da benimseyebilir ve hatta eleştirel bakabilirler ama unutulmamalı ki ideolojiler dünyaya, yaşama, insana, topluma ve toplum hayatındaki tüm sorulara cevaplar verir. Oyunda iki karakter 'Nerede o eski aşklar, eski davalar' diye iç geçirdiğimiz zamanları, diğer iki karakter ise günümüzü, yarınımızı, son karakter de umudumuzu temsil ediyor."
Daha önce darbe yaşamış insanların tedirginliğiyle yaşamamışların tedirginliğinin bir olmayacağını anlatan Kellecioğlu, darbelerin hezimetten başka bir şey getirmeyeceğini vurguladı.
Kellecioğlu, Almanya'da Türkçe oyun sergilemenin önemine değinerek, "Türk seyirci kendi dillerinde ve kendi kültürüyle ilgili bir şeyler izlemeye aç. Bu yüzden oyunlara rağbet büyük. Üstelik Alman seyircinin Türk dilini ve kültürünü, yazarını, yönetmenini, oyuncusunu yani kısacası ülkemizi tanıma fırsatı oluyor. Onlar da bu durumdan oldukça memnun. 'Siz tiyatro mu yapıyorsunuz?' diyen Almanlar'ın fikirleri, oyunlarımızı izledikten sonra değişti." ifadelerini kullandı.
- "240 yıllık sahnede ilk kez bir Türk oyunu sahnelendi"
Türk tiyatrosunun Almanya'da çok önemli bir yere geldiği fakat bunun yeterli olmadığı yorumunu yapan Kellecioğlu, Almanya'daki kültür sanat etkinliklerine daha fazla destek olunması gerektiğini vurguladı.
Kellecioğlu, Türkiye'den belli periyotlarda oyunların Almanya'daki seyirciyle buluşmasına ihtiyaç olduğunun altını çizerek, "Devlet Tiyatroları'yla görüşmelerimiz var. İstiyoruz ki daha fazla oyun oynansın. Gençlerin kendi kültürüyle birleşmesi en büyük arzumuz. Tiyatronun birleştirici bir özelliği var ve bu özellik burada daha da önem arz ediyor. Biz burada 15 yılda çok yol katettik. 240 yıllık Koblenz Tiyatrosu'nda ilk kez bir Türk tiyatrosu sahne aldı. 'Fanus' oyunumuzla bu sezonu o sahnede açtık." değerlendirmesinde bulundu.
Seyirciden gelen talebin umut verici olduğuna dikkati çeken Kamil Kellecioğlu, şunları söyledi:
"Oyun, 1980'i gözler önüne serip insanları o günlere götürüyor. O dönemi yaşayanların gözleri dolu dolu olacak eminim. Farklı bir tür deneyerek oyunun bazı kısımlarını kısa filmlerle destekledik. Böyle bir eseri tiyatro arşivlerine kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Bu oyun çok ama çok konuşulacak. Çünkü içindeki sözler izleyiciyi hem ağlatacak hem düşündürecek hem kahkahalara boğacak. Herkes kendinden bir şey bulacak bu oyunda."
- Oyun Türkiye'de de sahnelenecek
Kellecioğlu, oyunda gerçeklik duygusundan uzaklaşmadan karakterlere hayat verdiklerini aktararak, "Oyunun sahnelenme biçiminde yönetmenin mekan-kişi ilişkisini dayatan bir atmosfere değil, izleyicinin hayal gücünü harekete geçiren ve izleyiciyle ilişki kurabilen devingen bir mekana dönüştürmesini sağladık. Aslında herkeste benzer etkiler bırakacağı kanaatindeyim. Özellikle hem 1980 dönemine tanıklık edenler hem de 15 Temmuz gecesini yasayanlar, tedbir alınmazsa tarihin tekerrür ettiğini bir kez daha onaylacaklardır. 'Üstü Kalsın', insan sevgisini, insana saygıyı, yaşam kalitesini üstüne basa basa vurgulayan darbe karşıtı bir oyun." şeklinde konuştu.
Oyunu Türkiye'de de sahneleyeceklerini ifade eden Kellecioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tiyatro Frankfurt ailesi hızla büyüyor, daha büyük prodüksiyonlar ve kaliteli işlerle seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Kadromuza Almanya ve Turkiye’den profesyonel oyuncular dahil etmeyi de sürdürüyoruz. Türk tiyatrosuna yeni yazar ve yönetmenler kazandırıyoruz. Sadece Almanya'daki Türkleri değil toplumun her kesimindeki sanatseverleri bir araya getirmeye devam edeceğiz. Tiyatro iyidir. Tiyatro insanları yakınlaştıran çok iyi bir enstürmandır. Esas olan bu enstrümanı doğru kullanmak."
Yaklaşık 70 dakika süren oyunda Kellecioğlu'nun yanı sıra Emrah Elçiboğa, Nurten İnan, İpek Bayraktar ve Çiğdem Özkurt Spickermann rol alıyor.
Dekor tasarımını Süreyya Temel, kostüm tasarımını Filiz Kallenci'nin yaptığı oyunun müziklerinde ise Hakan Şavklı imzası bulunuyor.
Dünya prömiyeri yarın yapılacak "Üstü Kalsın", Rüsselsheim Şehir Tiyatrosu'nda tiyatroseverlerle buluşacak.
Kaynak: AA
Almanya'nın en büyük şehirlerinden Frankfurt'ta Türkçe tiyatro yapan Tiyatro Frankfurt, 1980 darbesiyle 15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini birbirine bağlayan "Üstü Kalsın" oyununun provalarına devam ediyor.
Aynı zamanda Almanca üst yazıyla sahnelenecek oyunda başrollerden birini canlandıran Kellecioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyunun danışmanlığını tecrübeli oyuncu Tamer Levent'in yaptığını söyledi.
Oyunu, dizi senaryoları yazan Zeynep Yıldız'ın yazıp yönettiğini aktaran Kellecioğlu, "Üstü Kalsın"ın 1980 darbesinde Türkiye'den ayrılan birinin, yıllar sonra yurda dönüş yaptığı günün 15 Temmuz'a denk gelmesiyle yaşanan olayları konu aldığını dile getirdi.
Kellecioğlu, 1980 darbesinde 12 yaşında olduğunu belirterek, "15 Temmuz darbe girişiminde ülkemden çok uzakta bir yerdeydim. Üstelik artık bir çocuk da değildim. Bizi çok zor zamanların beklediğini biliyordum. Elim kolum bağlıydı ancak söyleyecek çok söz vardı. Aynı zihniyet yıllardır bu ülkede insan evladına hayatı dar etmeye devam ediyordu ve biz buna seyirci kalamazdık. Bu oyun söyleyemediklerimize tercüman oldu." diye konuştu.
Zeynep Yıldız'ın çok yalın ve güzel bir üslup kullandığını dile getiren Kellecioğlu, hikayenin güncel bir konuya dikkat çekmesinin oyunu repertuvara almalarında etkili olduğunu kaydetti.
- "Darbeler hezimetten başka bir şey getirmez"
Kellecioğlu, oyunda beş karakterin yer aldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Her karakter yeni bir hayatı, farklı bir ideolojiyi temsil ediyor. Bir ideolojinin, zihinlerimiz için yaptığı en önemli şey bütüncül bir yaşam kavrayışı sunmak. İnsanlar bu kavrayışı reddedebilir ya da benimseyebilir ve hatta eleştirel bakabilirler ama unutulmamalı ki ideolojiler dünyaya, yaşama, insana, topluma ve toplum hayatındaki tüm sorulara cevaplar verir. Oyunda iki karakter 'Nerede o eski aşklar, eski davalar' diye iç geçirdiğimiz zamanları, diğer iki karakter ise günümüzü, yarınımızı, son karakter de umudumuzu temsil ediyor."
Daha önce darbe yaşamış insanların tedirginliğiyle yaşamamışların tedirginliğinin bir olmayacağını anlatan Kellecioğlu, darbelerin hezimetten başka bir şey getirmeyeceğini vurguladı.
Kellecioğlu, Almanya'da Türkçe oyun sergilemenin önemine değinerek, "Türk seyirci kendi dillerinde ve kendi kültürüyle ilgili bir şeyler izlemeye aç. Bu yüzden oyunlara rağbet büyük. Üstelik Alman seyircinin Türk dilini ve kültürünü, yazarını, yönetmenini, oyuncusunu yani kısacası ülkemizi tanıma fırsatı oluyor. Onlar da bu durumdan oldukça memnun. 'Siz tiyatro mu yapıyorsunuz?' diyen Almanlar'ın fikirleri, oyunlarımızı izledikten sonra değişti." ifadelerini kullandı.
- "240 yıllık sahnede ilk kez bir Türk oyunu sahnelendi"
Türk tiyatrosunun Almanya'da çok önemli bir yere geldiği fakat bunun yeterli olmadığı yorumunu yapan Kellecioğlu, Almanya'daki kültür sanat etkinliklerine daha fazla destek olunması gerektiğini vurguladı.
Kellecioğlu, Türkiye'den belli periyotlarda oyunların Almanya'daki seyirciyle buluşmasına ihtiyaç olduğunun altını çizerek, "Devlet Tiyatroları'yla görüşmelerimiz var. İstiyoruz ki daha fazla oyun oynansın. Gençlerin kendi kültürüyle birleşmesi en büyük arzumuz. Tiyatronun birleştirici bir özelliği var ve bu özellik burada daha da önem arz ediyor. Biz burada 15 yılda çok yol katettik. 240 yıllık Koblenz Tiyatrosu'nda ilk kez bir Türk tiyatrosu sahne aldı. 'Fanus' oyunumuzla bu sezonu o sahnede açtık." değerlendirmesinde bulundu.
Seyirciden gelen talebin umut verici olduğuna dikkati çeken Kamil Kellecioğlu, şunları söyledi:
"Oyun, 1980'i gözler önüne serip insanları o günlere götürüyor. O dönemi yaşayanların gözleri dolu dolu olacak eminim. Farklı bir tür deneyerek oyunun bazı kısımlarını kısa filmlerle destekledik. Böyle bir eseri tiyatro arşivlerine kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Bu oyun çok ama çok konuşulacak. Çünkü içindeki sözler izleyiciyi hem ağlatacak hem düşündürecek hem kahkahalara boğacak. Herkes kendinden bir şey bulacak bu oyunda."
- Oyun Türkiye'de de sahnelenecek
Kellecioğlu, oyunda gerçeklik duygusundan uzaklaşmadan karakterlere hayat verdiklerini aktararak, "Oyunun sahnelenme biçiminde yönetmenin mekan-kişi ilişkisini dayatan bir atmosfere değil, izleyicinin hayal gücünü harekete geçiren ve izleyiciyle ilişki kurabilen devingen bir mekana dönüştürmesini sağladık. Aslında herkeste benzer etkiler bırakacağı kanaatindeyim. Özellikle hem 1980 dönemine tanıklık edenler hem de 15 Temmuz gecesini yasayanlar, tedbir alınmazsa tarihin tekerrür ettiğini bir kez daha onaylacaklardır. 'Üstü Kalsın', insan sevgisini, insana saygıyı, yaşam kalitesini üstüne basa basa vurgulayan darbe karşıtı bir oyun." şeklinde konuştu.
Oyunu Türkiye'de de sahneleyeceklerini ifade eden Kellecioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tiyatro Frankfurt ailesi hızla büyüyor, daha büyük prodüksiyonlar ve kaliteli işlerle seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Kadromuza Almanya ve Turkiye’den profesyonel oyuncular dahil etmeyi de sürdürüyoruz. Türk tiyatrosuna yeni yazar ve yönetmenler kazandırıyoruz. Sadece Almanya'daki Türkleri değil toplumun her kesimindeki sanatseverleri bir araya getirmeye devam edeceğiz. Tiyatro iyidir. Tiyatro insanları yakınlaştıran çok iyi bir enstürmandır. Esas olan bu enstrümanı doğru kullanmak."
Yaklaşık 70 dakika süren oyunda Kellecioğlu'nun yanı sıra Emrah Elçiboğa, Nurten İnan, İpek Bayraktar ve Çiğdem Özkurt Spickermann rol alıyor.
Dekor tasarımını Süreyya Temel, kostüm tasarımını Filiz Kallenci'nin yaptığı oyunun müziklerinde ise Hakan Şavklı imzası bulunuyor.
Dünya prömiyeri yarın yapılacak "Üstü Kalsın", Rüsselsheim Şehir Tiyatrosu'nda tiyatroseverlerle buluşacak.