21 Eylül Dünya Alzheimer Günü
21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla Iğdır Devlet Hastanesinde Nöroloji Uzmanı Doktor Mustafa Yurtdaş Alzheimer ve demans (bunama) hastalıkları hakkında açıklama yaptı.
Uzman Dr. Mustafa Yurtdaş, Tüm dünyada milyonlarca insanı etkilemekte ve insan ömrünün uzamasıyla birlikte görülme sıklığı her geçen gün artmakta olan Alzheimer hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 35 milyon kişinin demans tanısı olduğu ve her yıl yeni demans vaka sayısının yaklaşık 7,7 milyon olduğu belirtti.
Yurtdaş, “Demans vakalarının yaklaşık olarak %70’i Alzheimer hastalığına bağlı ortaya çıkmaktadır. Bunama, bellek ve dil yetileri, soyut düşünme, yargılama gibi zihinsel işlevlerde görülen edinilmiş, süreğen bir yetersizlik durumudur. İnsan ömrü uzadıkça bunama (Demans) sıklığı artmaktadır. 60 yaş üstünde en önde gelen yeti yitimi nedenidir. 65 yaşında risk %5 iken, her 5 yılda risk ikiye katlanmaktadır, 85 yaş üzerinde %40-50’ye ulaşmaktadır. Yaşlı insanların sık sık unutkanlıktan şikayetçi olduğu bilinen bir gerçek. Bu durum yaşlı yakınları tarafından çoğunlukla yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak değerlendirilse de yaşlılarda unutkanlığın birçok tıbbi sebebi olabilir. Bunamanın en yaygın nedeni olan Alzheimer hastalığı yaşlılarda unutkanlığın önemli sebeplerinden birisidir. Ülkemizde yaklaşık 600.000 Alzheimer hastası vardır. Her yıl 21 Eylül günü ‘Dünya Alzheimer Günü’ olarak anılmakta ve çağımızın hastalığı haline gelen bu hastalıkla ilgili farkındalık düzeyinin arttırılması amaçlanmaktadır. Hastalığın ilk belirtisi unutkanlıktır. Beraberinde konuşma bozukluğu, öğrenme güçlüğü, yolunu kaybetme, yakınlarını tanıyamama, karar verme güçlüğü görülebilir. Bu hastalıkta aynı zamanda huzursuzluk, ilgisizlik, saldırganlık, uyku bozukluğu, hayal görme, depresyon gibi davranışsal bozukluklar da görülebilmektedir. Bu hastalıktan korunmada zihnin aktif tutulması, egzersiz yapmak, düzenli ve dengeli beslenmek, alkol ve sigara kullanımından uzak durmak, sosyalleşmek önem taşımaktadır. Alzheimer hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Erken tanı için de farkında lığın arttırılması gerekmektedir. Yapılan tedaviyle, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır ve hastalığın semptomları azaltılır. Alzheimer hastalığı, hastayı etkilediği kadar bakım veren kişilere de ağır psikososyal ve ekonomik yük getirmektedir. Kanser ve kalp hastalıklarından sonra en pahalı hastalıktır. Türkiye’de Alzheimer hastasının bakımını çoğunlukla aileden biri üstlenmektedir ve bu kişi çoğunlukla eş ya da kız çocuğu olmaktadır. Alzheimer hastalığının ilerleyen dönemlerinde hastalar sürekli bir bakım verenin desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle bakım veren aile üyesi de ciddi bir zorlanma ve bakıcı tükenmişliği yaşamaktadır. Alzheimer hasta yakınlarında %40 oranında tükenme ve depresyon görülür. Bu kişilerin de sosyal ve psikolojik desteğe ihtiyacı vardır.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından öncelikli halk sağlığı sorunu olarak nitelendirilen demans için hem farkındalığın artırılması hem de hasta ve ailelerine bakım ve destek verilmesi gerekmektedir" dedi.
Kaynak: İHA
Yurtdaş, “Demans vakalarının yaklaşık olarak %70’i Alzheimer hastalığına bağlı ortaya çıkmaktadır. Bunama, bellek ve dil yetileri, soyut düşünme, yargılama gibi zihinsel işlevlerde görülen edinilmiş, süreğen bir yetersizlik durumudur. İnsan ömrü uzadıkça bunama (Demans) sıklığı artmaktadır. 60 yaş üstünde en önde gelen yeti yitimi nedenidir. 65 yaşında risk %5 iken, her 5 yılda risk ikiye katlanmaktadır, 85 yaş üzerinde %40-50’ye ulaşmaktadır. Yaşlı insanların sık sık unutkanlıktan şikayetçi olduğu bilinen bir gerçek. Bu durum yaşlı yakınları tarafından çoğunlukla yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak değerlendirilse de yaşlılarda unutkanlığın birçok tıbbi sebebi olabilir. Bunamanın en yaygın nedeni olan Alzheimer hastalığı yaşlılarda unutkanlığın önemli sebeplerinden birisidir. Ülkemizde yaklaşık 600.000 Alzheimer hastası vardır. Her yıl 21 Eylül günü ‘Dünya Alzheimer Günü’ olarak anılmakta ve çağımızın hastalığı haline gelen bu hastalıkla ilgili farkındalık düzeyinin arttırılması amaçlanmaktadır. Hastalığın ilk belirtisi unutkanlıktır. Beraberinde konuşma bozukluğu, öğrenme güçlüğü, yolunu kaybetme, yakınlarını tanıyamama, karar verme güçlüğü görülebilir. Bu hastalıkta aynı zamanda huzursuzluk, ilgisizlik, saldırganlık, uyku bozukluğu, hayal görme, depresyon gibi davranışsal bozukluklar da görülebilmektedir. Bu hastalıktan korunmada zihnin aktif tutulması, egzersiz yapmak, düzenli ve dengeli beslenmek, alkol ve sigara kullanımından uzak durmak, sosyalleşmek önem taşımaktadır. Alzheimer hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Erken tanı için de farkında lığın arttırılması gerekmektedir. Yapılan tedaviyle, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır ve hastalığın semptomları azaltılır. Alzheimer hastalığı, hastayı etkilediği kadar bakım veren kişilere de ağır psikososyal ve ekonomik yük getirmektedir. Kanser ve kalp hastalıklarından sonra en pahalı hastalıktır. Türkiye’de Alzheimer hastasının bakımını çoğunlukla aileden biri üstlenmektedir ve bu kişi çoğunlukla eş ya da kız çocuğu olmaktadır. Alzheimer hastalığının ilerleyen dönemlerinde hastalar sürekli bir bakım verenin desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle bakım veren aile üyesi de ciddi bir zorlanma ve bakıcı tükenmişliği yaşamaktadır. Alzheimer hasta yakınlarında %40 oranında tükenme ve depresyon görülür. Bu kişilerin de sosyal ve psikolojik desteğe ihtiyacı vardır.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından öncelikli halk sağlığı sorunu olarak nitelendirilen demans için hem farkındalığın artırılması hem de hasta ve ailelerine bakım ve destek verilmesi gerekmektedir" dedi.