Zirkonyum Dişlerde Dezavantajlara Dikkat
Yrd. Doç. Dr. Özcan Çakmakçıoğlu, zirkonyum dişlerde dezavantajlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özcan Çakmakçıoğlu, “Son yıllarda estetik kaplama olarak lanse edilen zirkonyum kaplamaların pek çok artı yönü olduğu doğrudur. Cad cam teknolojisiyle yani bilgisayar ortamında hazırlanan modele uyumunun kusursuz olması en önemli özelliklerinden sayılabilir. Fakat özellikle ön dişlerde estetik amaçlı restorasyon uygulamalarında tek çözümmüş şeklinde anlatılan bu materyalin de pek çok estetik ve fiziki dezavantajının olduğu da bilinmelidir” dedi.
Klasik metal destekli porselen kaplamalarda yapılan en önemli hataların başında metal alt yapı ile üzerindeki porselen arasındaki kalınlık dengesizliklerinin gelmekte olduğunu ifade eden Dr. Çakmakçıoğlu, “Kaplama yapılacak dişlerde bu tip restorasyonlar yapılacağı zaman belirli bir kalınlık gereklidir. Eğer yeterli kalınlık elde edilemezse alttaki metali maskelemek için kullanılan opak porselen tabakasının üzerinde doğal porselen renkleri yeterince güzel tabakalarda yerleşemeyecek ve bunun sonucunda da ortaya çiğ ve doğal olmayan grimtırak bir görüntü çıkacaktır. Bunun gibi problemler ancak oluşmadan engellenebilir, bu sebeple yapılacak kesimin oldukça anatomik forma uygun olması ve özellikle kontak noktalarına denk gelen yerlerin uygun aşındırmalarla metal ve porselene hazır hale getirilmesi şarttır” diye konuştu.
Zirkonyum porselenlerin alt yapısının bilindiği üzere beyaz olduğunu kaydeden Dr. Çakmakçıoğlu, “Dolayısıyla maskeleme yapılacak bir metal rengi yoktur. Buna rağmen zirkonyum çiğ beyaz bir materyal olduğu için yine de opak dentin maskelemesi ince bir şekilde uygulanır. Kullanılacak opak kısım daha az olduğu için metal altyapılı porselenlere göre daha ince ve doğal bir görünüm elde edilir. Bu tip bir avantaj yeni kesilen dişlerde oluşmakta, daha önceden çok kesilen ve metal porselen yapı için yeterli yeri olan kesimlerde ise bu avantaj ortadan kalkmaktadır. Bunun gibi durumlarda ise estetik açıdan direkt metal alt yapılı protezler ile zirkonyum protezler arasında bir farklılık kalmamış olacaktır” ifadelerini kullandı.
Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Çakmakçıoğlu, “Zirkonyumun estetik bölgedeki gerçek alternatifi ise empress ve emax gibi tam seramik restorasyonlardır. Bu materyaller tamamen güçlendirilmiş seramiklerdir ve maskeleme ihtiyacı olan bir opak iç yapı yoktur. İstenilen renkte hazırlanabilir veya boyanabilir. Bu sebeple kusursuz estetik sunarlar. Son dönemde bu tip materyallerin direkt cad cam sistemiyle hazırlanan çeşitleri de oldukça beğeni toplayan estetik çalışmalara olanak sağlamaya başlamıştır. Bu malzemeleri metal ve zirkonyum alt yapılı porselenlerden ayıran en önemli özelliklerden biri de yapıştırma sisteminin farklı ve oldukça hassas bir işlem olmasıdır. Yapacağımız restorasyon tipi ne olursa olsun önemli olan her zaman anatomik kesimler yapmak ve iyi bir dişeti uyumu için uygun basamak formunu oluşturmak olmalıdır. Hastalarımızın ön estetik diş restorasyonlarda amaç sadece estetik ise muhakkak tam seramik restorasyonlar tercih edilmelidir, zirkonyumun ön bölgede sadece estetik için uygulanması kabul edilebilir bir materyal olmadığı anlaşılmalıdır” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA
Klasik metal destekli porselen kaplamalarda yapılan en önemli hataların başında metal alt yapı ile üzerindeki porselen arasındaki kalınlık dengesizliklerinin gelmekte olduğunu ifade eden Dr. Çakmakçıoğlu, “Kaplama yapılacak dişlerde bu tip restorasyonlar yapılacağı zaman belirli bir kalınlık gereklidir. Eğer yeterli kalınlık elde edilemezse alttaki metali maskelemek için kullanılan opak porselen tabakasının üzerinde doğal porselen renkleri yeterince güzel tabakalarda yerleşemeyecek ve bunun sonucunda da ortaya çiğ ve doğal olmayan grimtırak bir görüntü çıkacaktır. Bunun gibi problemler ancak oluşmadan engellenebilir, bu sebeple yapılacak kesimin oldukça anatomik forma uygun olması ve özellikle kontak noktalarına denk gelen yerlerin uygun aşındırmalarla metal ve porselene hazır hale getirilmesi şarttır” diye konuştu.
Zirkonyum porselenlerin alt yapısının bilindiği üzere beyaz olduğunu kaydeden Dr. Çakmakçıoğlu, “Dolayısıyla maskeleme yapılacak bir metal rengi yoktur. Buna rağmen zirkonyum çiğ beyaz bir materyal olduğu için yine de opak dentin maskelemesi ince bir şekilde uygulanır. Kullanılacak opak kısım daha az olduğu için metal altyapılı porselenlere göre daha ince ve doğal bir görünüm elde edilir. Bu tip bir avantaj yeni kesilen dişlerde oluşmakta, daha önceden çok kesilen ve metal porselen yapı için yeterli yeri olan kesimlerde ise bu avantaj ortadan kalkmaktadır. Bunun gibi durumlarda ise estetik açıdan direkt metal alt yapılı protezler ile zirkonyum protezler arasında bir farklılık kalmamış olacaktır” ifadelerini kullandı.
Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Çakmakçıoğlu, “Zirkonyumun estetik bölgedeki gerçek alternatifi ise empress ve emax gibi tam seramik restorasyonlardır. Bu materyaller tamamen güçlendirilmiş seramiklerdir ve maskeleme ihtiyacı olan bir opak iç yapı yoktur. İstenilen renkte hazırlanabilir veya boyanabilir. Bu sebeple kusursuz estetik sunarlar. Son dönemde bu tip materyallerin direkt cad cam sistemiyle hazırlanan çeşitleri de oldukça beğeni toplayan estetik çalışmalara olanak sağlamaya başlamıştır. Bu malzemeleri metal ve zirkonyum alt yapılı porselenlerden ayıran en önemli özelliklerden biri de yapıştırma sisteminin farklı ve oldukça hassas bir işlem olmasıdır. Yapacağımız restorasyon tipi ne olursa olsun önemli olan her zaman anatomik kesimler yapmak ve iyi bir dişeti uyumu için uygun basamak formunu oluşturmak olmalıdır. Hastalarımızın ön estetik diş restorasyonlarda amaç sadece estetik ise muhakkak tam seramik restorasyonlar tercih edilmelidir, zirkonyumun ön bölgede sadece estetik için uygulanması kabul edilebilir bir materyal olmadığı anlaşılmalıdır” açıklamalarında bulundu.