Cenaze Sahiplerinin İstekleri 'Yok Artık' Dedirtiyor
Mezarlıklar Müdürlüğü'nde çalışırken tanık olduğu ilginç olayları emekli olduktan sonra 'Cenazemiz Var' adlı kitapta toplayan yazar Turan: 'Denizci bir vatandaşımız 'Vefat ettiğimde beni sandalla karşıya geçirin.' diye vasiyette bulunmuş. Çocukları vasiyeti bize bildirince biz de elimizden gelen tüm desteği verdik' 'Öldü sanılan bebeğin morgda dirilmesi, mezara el feneri, içki ve sigara bırakılmasına kadar çok farklı taleplerle karşılaştık'
SEFA MUTLU - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü'nden emekli olduktan sonra görev yaptığı sırada tanık olduğu ilginç anıları bir kitapta toplayan yazar Aliseydi Turan, bazı cenaze sahiplerinin çok farklı taleplerde bulunduğunu belirterek, 'Denizci bir vatandaşımız 'Vefat ettiğimde beni sandalla karşıya geçirin.' diye vasiyette bulunmuş. Çocukları vasiyeti bize bildirince biz de elimizden gelen tüm desteği verdik.' dedi.
Görevi süresince vatandaşlardan gelen tuhaf talepleri, ilginç miras anekdotlarını ve yaşadığı enteresan olayları 'Cenazemiz Var' adlı kitapta bir araya getiren Turan, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Mezarlıklar Müdürlüğü'nde 10 yıl boyunca çeşitli idari görevler üstlendiğini dile getiren Turan, bu sürede yüzlerce farklı olaya ve hikayeye tanık olduğunu söyledi.
Turan, altı ay önce emekli olduğunu belirterek, 'Kitap üzerinde ise iki yıldır çalışıyorum. Yaşadığım ve aktarılan ilginç anıları kitaplaştırmak tam iki yılımı aldı.' diye konuştu.
Görev süresi boyunca 'insanlar ölüm gerçeğine yeterince aşina değil' düşüncesine kapıldığını aktaran Turan, 'Gördüm ki insanlar cenazelerini defnetmeye geldiğinde, miras konularında, acılarını yaşamakta ve matem tutmakta çok farklı alışkanlıklara sahip. Acıların mezarlıklarda bırakılıp kapıdan çıkışta ölüm hiç yokmuş gibi yaşayan insanlar beni bu kitabı yazmaya sevk etti.' ifadelerini kullandı.
- 'Kocam karanlıktan korkar, yanına el feneri bırakalım'
Turan, kitabında yer verdiği bazı önemli olay ve anıları da AA muhabiri ile paylaştı.
Bazı vatandaşların ölüm sonrası için enteresan vasiyetlerde bulunduğunu anlatan Turan, şunları kaydetti:
'Denizci bir vatandaşımız 'Vefat ettiğimde beni sandalla karşıya geçirin' diye vasiyette bulunmuş. Çocukları vasiyeti bize bildirince biz de elimizden gelen tüm desteği verdik. Cenaze görevlilerimizi de onlarla yolladık ve Üsküdar'dan kalkacak cenaze konusunda merhumun vasiyetini yerine getirmiş olduk. Bir kadın da kocasının defnedileceği sırada imama yaklaşarak diyor ki: 'Hocaefendi, kocam karanlıktan korkar, yanına şu el fenerini bırakmak istiyorum.' Vatandaşımız ısrar edince el fenerinin ışığını açarak mezarlığın içine bırakıyor.'
'Öldü sanılan bebeğin morgda dirilmesi, mezara el feneri, içki ve sigara bırakılmasına kadar çok farklı taleplerle karşılaştık.' diyen Turan, şöyle devam etti:
'Yine bir bebek morgda parmaklarını kıpırdatınca hayata döndüğü anlaşılıyor. Tam defnedilmeye götürüleceği sırada yaşadığı fark edilen bebek hala 'Parmak İsmail' adıyla anılıyor. Kabre içki ve sigara bırakılmasından, cenaze ile 3G ile irtibat kurulmasının merak edilmesine kadar çok ciddi olaylarla karşılaştık.'
- 'Cenaze yakınları, 'Sahte raporla ölü göstermek' suçundan tutuklanıyor'
Yaşanılan olayların ve gelen taleplerin cenaze sayısıyla doğru orantılı olduğunu anlatan Turan, cenaze sahiplerinin neden olduğu birçok adli olaya da dikkati çekti.
Turan, zehirlendiği için öldü zannedilen ve hastane morguna kaldırılan bir vatandaşın cenazesine ilişkin şu anısını paylaştı:
'Morga yanaşıp cenazeyi morgun kapısından yakınlarıyla çıkardık. Tabutu açtık ve cenaze birden kıpırdamaya başladı. Hemen çağırdığımız acil doktorları adama müdahale etti. Doktorların söylediğini göre adamın yakınları onu zehirledikten sonra sahte doktor raporu ile ölü gösteriyorlar. Morgda soğuğa maruz kalan beden birkaç saat sonra zehrin etkisinden kurtuluyor. Sonradan savcılığın devreye girmesiyle olay ortaya çıkıyor. Cenaze yakınları, 'Sahte raporla adamı zehirleme sonucuyla ölü göstermek ve bu yolla mallarına el koymak' suçundan tutuklanıyor.'
- Birbirinden enteresan anılar ve değerlendirmeler
Turan, ölümü 'hem bir var oluş hem de bir yok oluş' şeklinde niteleyerek, kitabında enteresan yaşanmışlıkların dışında İstanbul'daki mezarlık fiyatları, cenazelerin iç turizme katkısı, farklı cenaze gömme adetleri, ölünün arkasından yakılan ağıtlar ve ölüm gerçeğine dair farklı değerlendirmelere de yer verdi.
Kitabın yazılış sürecinde çalışma arkadaşlarının kendisine destek verdiğini dile getiren Turan, eserine son şeklini vermeden önce eski çalışma arkadaşlarının fikirlerini aldığını söyledi.
Kaynak: AA
Görevi süresince vatandaşlardan gelen tuhaf talepleri, ilginç miras anekdotlarını ve yaşadığı enteresan olayları 'Cenazemiz Var' adlı kitapta bir araya getiren Turan, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Mezarlıklar Müdürlüğü'nde 10 yıl boyunca çeşitli idari görevler üstlendiğini dile getiren Turan, bu sürede yüzlerce farklı olaya ve hikayeye tanık olduğunu söyledi.
Turan, altı ay önce emekli olduğunu belirterek, 'Kitap üzerinde ise iki yıldır çalışıyorum. Yaşadığım ve aktarılan ilginç anıları kitaplaştırmak tam iki yılımı aldı.' diye konuştu.
Görev süresi boyunca 'insanlar ölüm gerçeğine yeterince aşina değil' düşüncesine kapıldığını aktaran Turan, 'Gördüm ki insanlar cenazelerini defnetmeye geldiğinde, miras konularında, acılarını yaşamakta ve matem tutmakta çok farklı alışkanlıklara sahip. Acıların mezarlıklarda bırakılıp kapıdan çıkışta ölüm hiç yokmuş gibi yaşayan insanlar beni bu kitabı yazmaya sevk etti.' ifadelerini kullandı.
- 'Kocam karanlıktan korkar, yanına el feneri bırakalım'
Turan, kitabında yer verdiği bazı önemli olay ve anıları da AA muhabiri ile paylaştı.
Bazı vatandaşların ölüm sonrası için enteresan vasiyetlerde bulunduğunu anlatan Turan, şunları kaydetti:
'Denizci bir vatandaşımız 'Vefat ettiğimde beni sandalla karşıya geçirin' diye vasiyette bulunmuş. Çocukları vasiyeti bize bildirince biz de elimizden gelen tüm desteği verdik. Cenaze görevlilerimizi de onlarla yolladık ve Üsküdar'dan kalkacak cenaze konusunda merhumun vasiyetini yerine getirmiş olduk. Bir kadın da kocasının defnedileceği sırada imama yaklaşarak diyor ki: 'Hocaefendi, kocam karanlıktan korkar, yanına şu el fenerini bırakmak istiyorum.' Vatandaşımız ısrar edince el fenerinin ışığını açarak mezarlığın içine bırakıyor.'
'Öldü sanılan bebeğin morgda dirilmesi, mezara el feneri, içki ve sigara bırakılmasına kadar çok farklı taleplerle karşılaştık.' diyen Turan, şöyle devam etti:
'Yine bir bebek morgda parmaklarını kıpırdatınca hayata döndüğü anlaşılıyor. Tam defnedilmeye götürüleceği sırada yaşadığı fark edilen bebek hala 'Parmak İsmail' adıyla anılıyor. Kabre içki ve sigara bırakılmasından, cenaze ile 3G ile irtibat kurulmasının merak edilmesine kadar çok ciddi olaylarla karşılaştık.'
- 'Cenaze yakınları, 'Sahte raporla ölü göstermek' suçundan tutuklanıyor'
Yaşanılan olayların ve gelen taleplerin cenaze sayısıyla doğru orantılı olduğunu anlatan Turan, cenaze sahiplerinin neden olduğu birçok adli olaya da dikkati çekti.
Turan, zehirlendiği için öldü zannedilen ve hastane morguna kaldırılan bir vatandaşın cenazesine ilişkin şu anısını paylaştı:
'Morga yanaşıp cenazeyi morgun kapısından yakınlarıyla çıkardık. Tabutu açtık ve cenaze birden kıpırdamaya başladı. Hemen çağırdığımız acil doktorları adama müdahale etti. Doktorların söylediğini göre adamın yakınları onu zehirledikten sonra sahte doktor raporu ile ölü gösteriyorlar. Morgda soğuğa maruz kalan beden birkaç saat sonra zehrin etkisinden kurtuluyor. Sonradan savcılığın devreye girmesiyle olay ortaya çıkıyor. Cenaze yakınları, 'Sahte raporla adamı zehirleme sonucuyla ölü göstermek ve bu yolla mallarına el koymak' suçundan tutuklanıyor.'
- Birbirinden enteresan anılar ve değerlendirmeler
Turan, ölümü 'hem bir var oluş hem de bir yok oluş' şeklinde niteleyerek, kitabında enteresan yaşanmışlıkların dışında İstanbul'daki mezarlık fiyatları, cenazelerin iç turizme katkısı, farklı cenaze gömme adetleri, ölünün arkasından yakılan ağıtlar ve ölüm gerçeğine dair farklı değerlendirmelere de yer verdi.
Kitabın yazılış sürecinde çalışma arkadaşlarının kendisine destek verdiğini dile getiren Turan, eserine son şeklini vermeden önce eski çalışma arkadaşlarının fikirlerini aldığını söyledi.