Ersoy Açıklaması 'Türkiye, Endüstri 4.0 En Hızlı Geçebilecek Ülke'
Siemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy, Türkiye’nin yakın coğrafyadaki ülkeler arasında endüstri 4.0’a en hızlı geçebilecek ülke olduğunu belirterek, "Ev ödevlerimizi hepimiz doğru yaparsak Avrasya’da üretim merkezi olma şansımız var. Günlük siyasetten uzaklaşıp asıl uğraşmamız gereken konuya eğilebilirsek harikalar yaratabiliriz” dedi.
İçel Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından yürütülmekte olan Avrupa İşletmeler Ağı (AİA) Projesi kapsamında, yeni sanayi devrimi olarak kabul gören endüstri 4.0’ı mercek altına almak, bu dönüşümün işletmeler açısından yaratacağı fırsatları ve tehditleri irdelemek adına “Endüstri 4.0: Yeni Sanayi Devrimi Konferansı” düzenlendi.
Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu ve GM Vira Stratejik Ortaklık Yönetim Kurulu üyesi Senem Kılıç ile Siemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy’un konuşmacı olarak katıldığı toplantıda yeni sanayi devrimine uyum sağlamanın ipuçları verildi.
Ali Rıza Ersoy, endüstri 4.0’ın tarihçesinden bahsetti. Endüstri 4.0’a geçiş nedenlerini de söyleyen Ersoy, "Sanayide Batı’nın hakimiyeti son dönemlerde Doğu’ya kaymaya başladı.
2006’da Avrupa’daki 27 ülkenin toplam sanayi üretimi 550’den 2011’de 620’ye çıkıyor. 2006’da 170 olan Çin’deki sanayi üretimi ise 2011’de 580’e çıkınca Batı bir önlem almak için düşünmeye başlıyor. Çin’deki gelişmeleri takip ediyor ve ne yaparsa öne geçebileceğini araştırıyor. Bunun üzerine 3 noktaya ağırlık veriyor. Ürünü pazara çıkarma hızını artırmak, esnek üretim modeli uygulamak ve insanı üretimden çekerek verimliliği artırıp maliyeti azaltmak. Böylece endüstri 4.0 doğuyor" diye konuştu.
Türkiye’nin de endüstri 4.0’ı benzer tarihlerde konuşmaya başladığını ve konuşmakla da kalmayıp önemli adımlar atmaya başladığını kaydeden Ersoy, “Endüstri 4.0’ı ıskalamayacağımız kesinleşti. Dünyadan 4-4,5 yıl sonra da olsa bu endüstriye geçeceğimizi tahmin ediyorum. Yeni düzende bilgi paylaşımı anlık olmalı. Şirket içinde aylık, haftalık, günlük raporlamalar yerine yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı, bilgi insan etkileşimi olmadan gerçek zamanlı akmalı. Fabrikanızı dijitalleştirdiniz ama yetmez. Ham madde tedarikçinizden, distribütörünüze kadar temasta olduğunuz tüm kesimlerle süren işlemlerin de de izlenebilirliği önemli. Hem yatay hem dikey dijitalleşme gerekiyor ki bunlar çok büyük teknolojiler değil. Nesnelerin interneti de önemli. Yani, işe yarayan her şey internete bağlı olmalı. 2020’ye kadar işe yarayan 28 milyar nesnenin internete bağlı olacağı öngörülmüştü. Bu rakam bir yıl geçti 40 milyar nesne olarak revize edildi. 5 sene sonra bir yerlerimize chip takılmaya başlanacak. Yoksa dünyadan kopuk olacaksınız. Dünya ile iletişimde olmazsanız da sistemin dışında kalacaksınız" şeklinde konuştu.
Bu sistemler sonrasında oluşan büyük verinin depolanması ve güvenliğinin de önem taşıyacağına dikkat çeken Ersoy, depolama için mutlaka bulut teknolojisine geçilmesi gerektiğini, siber güvenliğin öneminin de artacağını anlattı. Türkiye’de de endüstri 4.0’a yönelik önemli adımlar atıldığının altını çizen Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yoğun şekilde ileri teknoloji üzerine çalıştığını söyledi.
Endüstri 4.0 Türkiye Platformu kurulduğunu açıklayan Ersoy, Türk sanayisinin dijital dönüşümü adı altında İcra Kurulu ve Danışma Kurulu oluşturulduğunu anlattı. 4 aydır yoğun bir çalışma sürdüğünü ve en geç kış aylarında Türkiye’nin endüstri 4.0 yol haritasını belirlemiş olacağını kaydeden Ersoy, “Endüstri 4.0’ın dünyada konuşulmaya başlamasından en geç 4,5 yıl sonra yeni sanayi devrimini yakalayacağımız gözüküyor. Yani bu kez ıskalamayacağımız kesinleşti” ifadelerini kullandı.
Komşu ülkelerin hiçbirisinde endüstri 4.0’ı yakalayabilmek için gereken köklü üniversiteler, köklü işletmeciler ya da mühendisler bulunmadığını anlatan Ersoy, “Bizim gibi kapitalizmi içselleştirmiş iş alemi yok. Gümrük Birliği gibi mekanizmalarla batıya entegre ekonomi yok. Hiçbirinde Türkler kadar girişimci ruh yok. Bu işi yaparsak Avrasya’da biz yaparız. İsteyince çılgın Türklerin yapamayacağı yok. Orta gelir tuzağından kurtulmamızın tek şansı bu” dedi.
İş adamlarının bu dönüşüme ayak uydurması için yapması gerekenleri de anlatan Ersoy, şimdiden şirketlerde endüstri 4.0 departmanları kurulması ve endüstri 4.0 mühendislerinin çalışmaya başlaması gerektiğini söyledi.
Mutlaka kazancın belli bir bölümünü ar-ge yatırımı olarak ayırmak gerektiğine dikkat çeken Ersoy, "Fakir ülkeyiz paramız yok diye mazeret yok. 5 yıl her sene kazancınızın yüzde 3’ünü ar-ge’ye ayıracaksınız. Ayırdığınız bütçenin yönünü 4.0’a döndüreceksiniz. Ayırmıyorsanız da zaten bir şey yapmayın kaybolup gideceksiniz. İnsanların çalışmadığı ışıksız fabrikalar geliyor. İnsan olmayınca servis otobüsü, kantin, yemekhane, ışık gibi ihtiyaçlara da gerek kalmayacak. Türkiye’nin 3’üncü ışıksız fabrikası Gaziantep’e kuruluyor. Biz de kendimizi hazırlamalıyız" diye konuştu.
GM Vira Stratejik Ortaklık Yönetim Kurulu ve KALDER İzmir Yönetim Kurulu üyesi Senem Kılıç ise endüstri 4.0’a nereden başlayıp nasıl ilerlenmesi gerektiği konularına değindi. Endüstri 4.0’ın önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken Kılıç, yeni bir dönemin başladığını ve bu döneme ayak uydurmanın kuralları olduğunu söyledi.
Yapay zekanın yeni dönemde önem kazandığını, Şubat 2016’da Oxford Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre yapay zekanın, bugün Amerika’da yapılan işlerin yüzde 50’sini, İngiltere’de mesleklerin yüzde 35’ini, Çin’de yüzde 77’sini ve OECD ortalamasına göre yüzde 57’sini insanların elinden alabileceğini kaydeden Kılıç, "Bugünün güncel meslek dalları önümüzdeki süreçte yok olacak. Bunun yerine data merkezi teknisyeni, dijital duyu geliştirici, robot tamircisi, dijital veri çöpçüsü, kişisel veri düzenleyicisi gibi yeni meslek dalları oluşacak. Gençlerin teknolojiye doğması bizim için bir tehdit olmamalı. Onların teknolojide kendilerini geliştirmesine destek olmalıyız" şeklinde konuştu.
10 yıl sonra doktorsuz, ameliyatı kendisi yapan sanal hastanelerin geleceğini kaydeden Kılıç, yaşlı hastalar için kişisel bakım asistanları oluşacağını bildirdi. Endüstri 4.0’ın hizmet sektöründen çok üretim şirketlerini ilgilendirdiğini anlatan Kılıç, bu dönüşümle sanayiye dayalı büyüme gerçekleşirse Türkiye’nin zenginleşebileceğini söyledi.
10 yıl içinde dönüşümün gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan Kılıç, “Yeni dönemde kas gücüne değil, aklıyla kalbini birleştirecek insanlara ihtiyacımız var” dedi.
Şirketlerin bütçelerinden Ar-Ge’ye pay ayırmasının önemine de değinen Kılıç, bunun yapılmaması halinde üretici bir toplum yerine tüketici olmaya devam edileceğini anlattı. Yeni dünya düzeninin iki kuralı bulunduğunu da anlatan Kılıç, sözlerini, “Bunlardan bir tanesi eski bildiklerinizi unutun, ikincisi de deneyim ekonomisine merhaba deyin. Yeni dünyada acilen yerimizi almalıyız” dedi.
Konuşmaların ardından MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, konuşmacılara teşekkür ederek, hediyeler verdi.
Kaynak: İHA
Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu ve GM Vira Stratejik Ortaklık Yönetim Kurulu üyesi Senem Kılıç ile Siemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy’un konuşmacı olarak katıldığı toplantıda yeni sanayi devrimine uyum sağlamanın ipuçları verildi.
Ali Rıza Ersoy, endüstri 4.0’ın tarihçesinden bahsetti. Endüstri 4.0’a geçiş nedenlerini de söyleyen Ersoy, "Sanayide Batı’nın hakimiyeti son dönemlerde Doğu’ya kaymaya başladı.
2006’da Avrupa’daki 27 ülkenin toplam sanayi üretimi 550’den 2011’de 620’ye çıkıyor. 2006’da 170 olan Çin’deki sanayi üretimi ise 2011’de 580’e çıkınca Batı bir önlem almak için düşünmeye başlıyor. Çin’deki gelişmeleri takip ediyor ve ne yaparsa öne geçebileceğini araştırıyor. Bunun üzerine 3 noktaya ağırlık veriyor. Ürünü pazara çıkarma hızını artırmak, esnek üretim modeli uygulamak ve insanı üretimden çekerek verimliliği artırıp maliyeti azaltmak. Böylece endüstri 4.0 doğuyor" diye konuştu.
Türkiye’nin de endüstri 4.0’ı benzer tarihlerde konuşmaya başladığını ve konuşmakla da kalmayıp önemli adımlar atmaya başladığını kaydeden Ersoy, “Endüstri 4.0’ı ıskalamayacağımız kesinleşti. Dünyadan 4-4,5 yıl sonra da olsa bu endüstriye geçeceğimizi tahmin ediyorum. Yeni düzende bilgi paylaşımı anlık olmalı. Şirket içinde aylık, haftalık, günlük raporlamalar yerine yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı, bilgi insan etkileşimi olmadan gerçek zamanlı akmalı. Fabrikanızı dijitalleştirdiniz ama yetmez. Ham madde tedarikçinizden, distribütörünüze kadar temasta olduğunuz tüm kesimlerle süren işlemlerin de de izlenebilirliği önemli. Hem yatay hem dikey dijitalleşme gerekiyor ki bunlar çok büyük teknolojiler değil. Nesnelerin interneti de önemli. Yani, işe yarayan her şey internete bağlı olmalı. 2020’ye kadar işe yarayan 28 milyar nesnenin internete bağlı olacağı öngörülmüştü. Bu rakam bir yıl geçti 40 milyar nesne olarak revize edildi. 5 sene sonra bir yerlerimize chip takılmaya başlanacak. Yoksa dünyadan kopuk olacaksınız. Dünya ile iletişimde olmazsanız da sistemin dışında kalacaksınız" şeklinde konuştu.
Bu sistemler sonrasında oluşan büyük verinin depolanması ve güvenliğinin de önem taşıyacağına dikkat çeken Ersoy, depolama için mutlaka bulut teknolojisine geçilmesi gerektiğini, siber güvenliğin öneminin de artacağını anlattı. Türkiye’de de endüstri 4.0’a yönelik önemli adımlar atıldığının altını çizen Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yoğun şekilde ileri teknoloji üzerine çalıştığını söyledi.
Endüstri 4.0 Türkiye Platformu kurulduğunu açıklayan Ersoy, Türk sanayisinin dijital dönüşümü adı altında İcra Kurulu ve Danışma Kurulu oluşturulduğunu anlattı. 4 aydır yoğun bir çalışma sürdüğünü ve en geç kış aylarında Türkiye’nin endüstri 4.0 yol haritasını belirlemiş olacağını kaydeden Ersoy, “Endüstri 4.0’ın dünyada konuşulmaya başlamasından en geç 4,5 yıl sonra yeni sanayi devrimini yakalayacağımız gözüküyor. Yani bu kez ıskalamayacağımız kesinleşti” ifadelerini kullandı.
Komşu ülkelerin hiçbirisinde endüstri 4.0’ı yakalayabilmek için gereken köklü üniversiteler, köklü işletmeciler ya da mühendisler bulunmadığını anlatan Ersoy, “Bizim gibi kapitalizmi içselleştirmiş iş alemi yok. Gümrük Birliği gibi mekanizmalarla batıya entegre ekonomi yok. Hiçbirinde Türkler kadar girişimci ruh yok. Bu işi yaparsak Avrasya’da biz yaparız. İsteyince çılgın Türklerin yapamayacağı yok. Orta gelir tuzağından kurtulmamızın tek şansı bu” dedi.
İş adamlarının bu dönüşüme ayak uydurması için yapması gerekenleri de anlatan Ersoy, şimdiden şirketlerde endüstri 4.0 departmanları kurulması ve endüstri 4.0 mühendislerinin çalışmaya başlaması gerektiğini söyledi.
Mutlaka kazancın belli bir bölümünü ar-ge yatırımı olarak ayırmak gerektiğine dikkat çeken Ersoy, "Fakir ülkeyiz paramız yok diye mazeret yok. 5 yıl her sene kazancınızın yüzde 3’ünü ar-ge’ye ayıracaksınız. Ayırdığınız bütçenin yönünü 4.0’a döndüreceksiniz. Ayırmıyorsanız da zaten bir şey yapmayın kaybolup gideceksiniz. İnsanların çalışmadığı ışıksız fabrikalar geliyor. İnsan olmayınca servis otobüsü, kantin, yemekhane, ışık gibi ihtiyaçlara da gerek kalmayacak. Türkiye’nin 3’üncü ışıksız fabrikası Gaziantep’e kuruluyor. Biz de kendimizi hazırlamalıyız" diye konuştu.
GM Vira Stratejik Ortaklık Yönetim Kurulu ve KALDER İzmir Yönetim Kurulu üyesi Senem Kılıç ise endüstri 4.0’a nereden başlayıp nasıl ilerlenmesi gerektiği konularına değindi. Endüstri 4.0’ın önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken Kılıç, yeni bir dönemin başladığını ve bu döneme ayak uydurmanın kuralları olduğunu söyledi.
Yapay zekanın yeni dönemde önem kazandığını, Şubat 2016’da Oxford Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre yapay zekanın, bugün Amerika’da yapılan işlerin yüzde 50’sini, İngiltere’de mesleklerin yüzde 35’ini, Çin’de yüzde 77’sini ve OECD ortalamasına göre yüzde 57’sini insanların elinden alabileceğini kaydeden Kılıç, "Bugünün güncel meslek dalları önümüzdeki süreçte yok olacak. Bunun yerine data merkezi teknisyeni, dijital duyu geliştirici, robot tamircisi, dijital veri çöpçüsü, kişisel veri düzenleyicisi gibi yeni meslek dalları oluşacak. Gençlerin teknolojiye doğması bizim için bir tehdit olmamalı. Onların teknolojide kendilerini geliştirmesine destek olmalıyız" şeklinde konuştu.
10 yıl sonra doktorsuz, ameliyatı kendisi yapan sanal hastanelerin geleceğini kaydeden Kılıç, yaşlı hastalar için kişisel bakım asistanları oluşacağını bildirdi. Endüstri 4.0’ın hizmet sektöründen çok üretim şirketlerini ilgilendirdiğini anlatan Kılıç, bu dönüşümle sanayiye dayalı büyüme gerçekleşirse Türkiye’nin zenginleşebileceğini söyledi.
10 yıl içinde dönüşümün gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayan Kılıç, “Yeni dönemde kas gücüne değil, aklıyla kalbini birleştirecek insanlara ihtiyacımız var” dedi.
Şirketlerin bütçelerinden Ar-Ge’ye pay ayırmasının önemine de değinen Kılıç, bunun yapılmaması halinde üretici bir toplum yerine tüketici olmaya devam edileceğini anlattı. Yeni dünya düzeninin iki kuralı bulunduğunu da anlatan Kılıç, sözlerini, “Bunlardan bir tanesi eski bildiklerinizi unutun, ikincisi de deneyim ekonomisine merhaba deyin. Yeni dünyada acilen yerimizi almalıyız” dedi.
Konuşmaların ardından MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, konuşmacılara teşekkür ederek, hediyeler verdi.