Konya Tarım Fuarı Açıldı
15. Konya Tarım Fuarı, Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş’in katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Başbakan Yardımcısı Türkeş, “Yatırım için siyasi tutarlılık ve adalet su ve güneş gibidir, bu iki temel ihtiyaç karşılanmadığı takdirde topraklarınızı çorak kalır" dedi.
Konya Ticaret Odası Uluslararası Fuar Merkezinde düzenlenen fuarın açılışına Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş, Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, AK Parti Konya Milletvekilleri, Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü ve davetliler katıldı.
Törende konuşan KTO Başkanı Selçuk Öztürk, “Ziyaretçi sayısıyla Türkiye’nin en büyük, Avrupa ve Asya’nın üç büyük fuarının birini Konya’da düzenlemekten dolayı onur duyuyoruz. Fuarımızda stant alan çiftçimize, tüccarımıza ve yurt dışından katılan katılımcılara gösterdikleri ilgi nedeniyle teşekkür ederim” dedi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ise, “Konya, bu fuar alanıyla ticaret ve sanayisinde yeni bir döneme girmiştir, yeni bir süreci yaşamaktadır. Bu fuar alanının Konya’ya kazandırılmasında en büyük pay Konya Ticaret Odası’na aittir. Sonra da bu fuar alanında değerleri marka haline getiren fuar yetkililerinin de önemli katkıları olmuştur” şeklinde konuştu.
AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyon Başkanı Ziya Altunyaldız, “Özellikle bu alana batığımız zaman tarımdaki gelişmelerin daha ileriye taşınması için bir hususun daha altını çizmek isterim. Konya tarımsal üretimin merkezi konumunda. Konya ne yapıyor? Konya, tarımsal endüstrinin de merkezi oluyor, entegre ediyor. Konya pazarlamanın da merkezi oluyor. Yani saç ayağını birleştiriyor, merkez olacaksınız, lojistiği birleştiriyor, pazarlamayı birleştiriyor. O zaman işte buradaki fuar merkezinin önemi o kadar kıymetli ki o kadar önemli ki” ifadelerini kullandı.
Konya Valisi Yakup Canbolat da, “Tarım strateji şekli olarak ele alınarak gelecek kuşaklara güvenli ve güçlü bir tarım sektörü bırakılmak amaçlanmaktadır. Bu kapsamda hayata geçirilen Milli Tarım Projesi güvenliğimizi garanti almayı temel alan bir projedir” diye konuştu.
"Türkiye’nin tarım sanayisinde başarabileceği çok daha fazla şeyler vardır"
Törende konuşan Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş de, tarımın toprağa ve tabiata bağlı olması sebebiyle üretimin düştüğü halde küresel ölçekli olacağını söyleyerek, “Yani başka bir deyişle sizin üretiminizin düştüğü durumlarda ithal ürünlerin de üretiminin düşmüş olma durumu oluşabilir. Bu sebeple 2023 hedeflerine ulaşmak isteyen bir Türkiye dünya gıda piyasalarının dalgalanmalarına ve küresel şoklarına kendi milli tarım üretimiyle karşı koyabilmektir. Bunun da yegane yolu kendi kendine yetebilmektir. Bugün Türk sanayicisi birçok ürünü kendi bilgi birikimiyle kuracak kapasiteye ulaşmıştır. Türkiye’nin tarım sanayisinde başarabileceği çok daha fazla şeyler vardır. Ülkemiz bu sanayi ve teknoloji birikimini planlı bir şekilde tarım sanayisine yönlendirmesiyle kendi kendine yetmekten daha fazlasını yapmayı başardı, dahasını da başaracaktır. 2050 yılında 10 milyara yaklaşacak dünya, her gün artan gıda ihtiyacının karşılanmasında ciddi problemler yaşayacaktır. Türkiye’nin gelişen tarımı bu ihtiyacın karşılanmasında önemli pay sahibi olabilir. Hem Türkiye, hem de dünya gıda arzı açısından önemli olan bu hedefe ulaşmak için ülkemizin kaynakları ve altyapısı yeterlidir. Geliştireceğimiz tarım sanayimizle tarım ürünlerimizi ham madde olarak ihraç etmektense, katma değeri yüksek işlenmiş son ürün olarak tarımın kalkınmamızdaki rolünü de artıracaktır” ifadelerini kullandı.
"Bu nevruz, yönetim karmaşaları ve istikrarsızlık duvarlarını yıkacağı bir dönemi haber vermektedir"
Nevruzun yeni bir yılı haber verdiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Türkeş, "Bu nevruz ise, yalnız yeni bir yıla değil ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023’te daha güçlü, daha müreffeh bir dünya devleti olması stratejisinde önümüzdeki en büyük engel olan yönetim karmaşaları ve istikrarsızlık duvarlarını yıkacağı bir dönemi haber vermektedir. 16 Nisan’da önümüze gelecek sandık bize bu engelleri açma imkanı sağlayacaktır. Son yıllarda her türlü küresel kriz ve dış şoklara karşı daha dayanıklı Türkiye olduğunu kimse inkar edemez. 2008 küresel finansal krizi ve 15 Temmuz gibi büyük şokların ardından bile Türkiye’nin büyümeye devam etmesi bu durumun en açık göstergesidir” ifadelerini kullandı.
“Yatırım için siyasi tutarlılık ve adalet su ve güneş gibidir”
Türkeş, Cumhurbaşkanlığı sisteminin 2023’e taşıyacak istikrar ortamı olduğunu belirterek, “Ülkemizi hak ettiği yere taşımak için gerekli olan değişiklikler yapmayı sorun olarak görenler, Türkiye Cumhuriyeti’nin önünü açacak hamleleri yapmamanın sorumsuzluk olduğunu göz ardı etmektedirler. Zira istikrar ortamının tahsis edilemediği durumlarda uzun vadede hedefler ve kalkınma programlarından söz edilemez. Her ülkenin kalkınması için yatırım şarttır. Yatırım için de siyasi tutarlılık ve adalet su ve güneş gibidir. Bu iki temel ihtiyaç karşılanmadığı takdirde topraklarınızı çorak kalır” dedi.
Oylanacak olan anayasa değişikliğinin uzun vadede daha önce yaşanılan siyasi çalkantıların ülkeye zarar verdiği söyleyen Başbakan Yardımcısı Türkeş, “Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu maddi ve manevi kaynaklarla gelişmişlik ölçeğinde daha iyi bir yeri hak ettiği aşikardır. Fakat mevcut sistemdeki yönetim karmaşası oluşturan durumlar, dönem dönem siyasi krizleri ortaya çıkarmıştır. Bu krizlerse daha derin ekonomik ve sosyal kayıplara yol açmıştır. Milletimize 16 Nisan’da bunu değiştirmek için söz hakkı veriyoruz. Halkımızın da oyunu istikrara ve kalkınmaya ’evet’ şeklinde kullanacağına da inancımız tam. Bir ülkede belli bir hukuk düzeni, belli bir yönetim istikrarı olmadığında topraktan ürünü alırsın ama ondan sonra onu pazarlayana kadar kırk tane sıkıntıyla karşı karşıya kalırsın. İşte biz bu yeni dönemde bu problemleri aşmak, bu problemlerin üstesinden gelmek için bunları yapıyoruz” diye konuştu.
Program sonunda Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş ve davetliler tarafından kurdele kesilerek Konya Tarım Fuarının açılışı gerçekleştirildi.
Açılışın ardından Başbakan Yardımcısı Türkeş ve beraberindeki protokol üyeleri fuar alanını gezdi.
Kaynak: İHA
Törende konuşan KTO Başkanı Selçuk Öztürk, “Ziyaretçi sayısıyla Türkiye’nin en büyük, Avrupa ve Asya’nın üç büyük fuarının birini Konya’da düzenlemekten dolayı onur duyuyoruz. Fuarımızda stant alan çiftçimize, tüccarımıza ve yurt dışından katılan katılımcılara gösterdikleri ilgi nedeniyle teşekkür ederim” dedi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ise, “Konya, bu fuar alanıyla ticaret ve sanayisinde yeni bir döneme girmiştir, yeni bir süreci yaşamaktadır. Bu fuar alanının Konya’ya kazandırılmasında en büyük pay Konya Ticaret Odası’na aittir. Sonra da bu fuar alanında değerleri marka haline getiren fuar yetkililerinin de önemli katkıları olmuştur” şeklinde konuştu.
AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyon Başkanı Ziya Altunyaldız, “Özellikle bu alana batığımız zaman tarımdaki gelişmelerin daha ileriye taşınması için bir hususun daha altını çizmek isterim. Konya tarımsal üretimin merkezi konumunda. Konya ne yapıyor? Konya, tarımsal endüstrinin de merkezi oluyor, entegre ediyor. Konya pazarlamanın da merkezi oluyor. Yani saç ayağını birleştiriyor, merkez olacaksınız, lojistiği birleştiriyor, pazarlamayı birleştiriyor. O zaman işte buradaki fuar merkezinin önemi o kadar kıymetli ki o kadar önemli ki” ifadelerini kullandı.
Konya Valisi Yakup Canbolat da, “Tarım strateji şekli olarak ele alınarak gelecek kuşaklara güvenli ve güçlü bir tarım sektörü bırakılmak amaçlanmaktadır. Bu kapsamda hayata geçirilen Milli Tarım Projesi güvenliğimizi garanti almayı temel alan bir projedir” diye konuştu.
"Türkiye’nin tarım sanayisinde başarabileceği çok daha fazla şeyler vardır"
Törende konuşan Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş de, tarımın toprağa ve tabiata bağlı olması sebebiyle üretimin düştüğü halde küresel ölçekli olacağını söyleyerek, “Yani başka bir deyişle sizin üretiminizin düştüğü durumlarda ithal ürünlerin de üretiminin düşmüş olma durumu oluşabilir. Bu sebeple 2023 hedeflerine ulaşmak isteyen bir Türkiye dünya gıda piyasalarının dalgalanmalarına ve küresel şoklarına kendi milli tarım üretimiyle karşı koyabilmektir. Bunun da yegane yolu kendi kendine yetebilmektir. Bugün Türk sanayicisi birçok ürünü kendi bilgi birikimiyle kuracak kapasiteye ulaşmıştır. Türkiye’nin tarım sanayisinde başarabileceği çok daha fazla şeyler vardır. Ülkemiz bu sanayi ve teknoloji birikimini planlı bir şekilde tarım sanayisine yönlendirmesiyle kendi kendine yetmekten daha fazlasını yapmayı başardı, dahasını da başaracaktır. 2050 yılında 10 milyara yaklaşacak dünya, her gün artan gıda ihtiyacının karşılanmasında ciddi problemler yaşayacaktır. Türkiye’nin gelişen tarımı bu ihtiyacın karşılanmasında önemli pay sahibi olabilir. Hem Türkiye, hem de dünya gıda arzı açısından önemli olan bu hedefe ulaşmak için ülkemizin kaynakları ve altyapısı yeterlidir. Geliştireceğimiz tarım sanayimizle tarım ürünlerimizi ham madde olarak ihraç etmektense, katma değeri yüksek işlenmiş son ürün olarak tarımın kalkınmamızdaki rolünü de artıracaktır” ifadelerini kullandı.
"Bu nevruz, yönetim karmaşaları ve istikrarsızlık duvarlarını yıkacağı bir dönemi haber vermektedir"
Nevruzun yeni bir yılı haber verdiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Türkeş, "Bu nevruz ise, yalnız yeni bir yıla değil ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023’te daha güçlü, daha müreffeh bir dünya devleti olması stratejisinde önümüzdeki en büyük engel olan yönetim karmaşaları ve istikrarsızlık duvarlarını yıkacağı bir dönemi haber vermektedir. 16 Nisan’da önümüze gelecek sandık bize bu engelleri açma imkanı sağlayacaktır. Son yıllarda her türlü küresel kriz ve dış şoklara karşı daha dayanıklı Türkiye olduğunu kimse inkar edemez. 2008 küresel finansal krizi ve 15 Temmuz gibi büyük şokların ardından bile Türkiye’nin büyümeye devam etmesi bu durumun en açık göstergesidir” ifadelerini kullandı.
“Yatırım için siyasi tutarlılık ve adalet su ve güneş gibidir”
Türkeş, Cumhurbaşkanlığı sisteminin 2023’e taşıyacak istikrar ortamı olduğunu belirterek, “Ülkemizi hak ettiği yere taşımak için gerekli olan değişiklikler yapmayı sorun olarak görenler, Türkiye Cumhuriyeti’nin önünü açacak hamleleri yapmamanın sorumsuzluk olduğunu göz ardı etmektedirler. Zira istikrar ortamının tahsis edilemediği durumlarda uzun vadede hedefler ve kalkınma programlarından söz edilemez. Her ülkenin kalkınması için yatırım şarttır. Yatırım için de siyasi tutarlılık ve adalet su ve güneş gibidir. Bu iki temel ihtiyaç karşılanmadığı takdirde topraklarınızı çorak kalır” dedi.
Oylanacak olan anayasa değişikliğinin uzun vadede daha önce yaşanılan siyasi çalkantıların ülkeye zarar verdiği söyleyen Başbakan Yardımcısı Türkeş, “Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olduğu maddi ve manevi kaynaklarla gelişmişlik ölçeğinde daha iyi bir yeri hak ettiği aşikardır. Fakat mevcut sistemdeki yönetim karmaşası oluşturan durumlar, dönem dönem siyasi krizleri ortaya çıkarmıştır. Bu krizlerse daha derin ekonomik ve sosyal kayıplara yol açmıştır. Milletimize 16 Nisan’da bunu değiştirmek için söz hakkı veriyoruz. Halkımızın da oyunu istikrara ve kalkınmaya ’evet’ şeklinde kullanacağına da inancımız tam. Bir ülkede belli bir hukuk düzeni, belli bir yönetim istikrarı olmadığında topraktan ürünü alırsın ama ondan sonra onu pazarlayana kadar kırk tane sıkıntıyla karşı karşıya kalırsın. İşte biz bu yeni dönemde bu problemleri aşmak, bu problemlerin üstesinden gelmek için bunları yapıyoruz” diye konuştu.
Program sonunda Başbakan Yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş ve davetliler tarafından kurdele kesilerek Konya Tarım Fuarının açılışı gerçekleştirildi.
Açılışın ardından Başbakan Yardımcısı Türkeş ve beraberindeki protokol üyeleri fuar alanını gezdi.