Doktorlar 'Kord Vokal'le Müzik Sahnesinde
Farklı hastanelerde ve ayrı branşlarda hizmet veren 'beyaz gömleklilerden' oluşan poprock müziği grubu Kord Vokal, sahne performansı, seslendirdiği şarkılar ve ünlü sanatçıların şarkılarına yaptıkları coverler ile müzikseverlerin beğenisini kazandı Müziği hobinin yanı sıra 'terapi yöntemi' olarak gören doktorlardan oluşan, repertuvarında 100'e yakın şarkı bulunan ve 'başarının anahtarı disiplindir' mottosuyla haftanın en az bir günü prova yapan müzik grubunun 'hastaları' her geçen gün artıyor Grubun vokalisti, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Aksoy: 'Müzik yüzyıllardan bu yana bir tedavi metodu olarak kullanılmaktadır. Gerek ülkemizde gerek yurt dışında olsun akıl hastalıklarında, felçli hastaların rehabilitasyonunda müzik halen aktif olarak kullanılabilmekte ve başarı getirmektedir' 'Sahne farklıdır. Oraya çıktığınız anda adrenalin sizi kavrar ve bırakmaz. Müzik vitamin gibidir. Varlığı fark ettirmeden sizi ayakta tutar, eksikliğinde ise hasta olursunuz'
"Beyaz gömlekliler" tarafından kurulan ve adını ses tellerinin tıbbi adından alan müzik grubu Kord Vokal, sahne aldıkları konserlerinde adeta müzik ziyafeti yaşatıyor.
Türk pop ve rock şarkıları seslendiren, sahne performansı ve çeşitli şarkılara yaptıkları coverlar ile dikkati çeken grup üyeleri, en büyük desteği eşlerinden görüyor.
Müziği hobinin yanı sıra "terapi yöntemi" olarak gören doktorlardan oluşan, repertuvarında 100'e yakın şarkı bulunan ve "başarının anahtarı disiplindir" mottosuyla haftanın en az bir günü prova yapan müzik grubunun "hastaları" da her geçen gün artıyor.
Grubun vokalisti, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, grubun İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Yardımcı ve Göğüs Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Bayrak tarafından müzik yapmak üzere kurulduğunu, eklenen isimlerle birlikte gelen teklifler üzerine sahne almaya başladıklarını söyledi.
Aksoy, Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Mert Şentürk ile Kulak Burun Boğaz ve Ses Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Koçak'ın da yer aldığı grupta Yardımcı'nın bateri, Bayrak'ın basgitar, Koçak'ın elektrogitar, Şentürk'ün ise klavye ve akordiyon kullandığını belirtti.
Grubun haftanın en az bir günü bir araya gelerek prova yaptığını dile getiren Aksoy, dünya genelinde farklı meslek gruplarında çalışan kişilerin hobi olarak müzikle uğraştığına vurgu yaptı.
Doktorlardan oluşan müzik gruplarının da varlığına dikkati çeken Aksoy, "Bu gruplardan bir farkımız varsa o da istikrarımız olmalı. Pek çok grup, anlaşmazlıklar sebebiyle, bazen de doktorların takvimlerinin çok yoğun olması nedeniyle hızla dağılır. Bizim grubun eli sopalısı Bülent, çalışma düzenimizi bozmuyor ve grubun ortak enerjisini devam ettiriyoruz." dedi.
Müziğin kendileri için de terapi niteliğinde olduğunu, grup üyelerinin hastalarını da konserlere davet ettiklerini aktaran Aksoy, "Konserde tedavi olanlar arasında ilk sırada bizler oluruz. Oraya gelen herkes tedavi olmak için kendi müziğini seçer." ifadelerini kullandı.
"Müzik yüzyıllardan bu yana bir tedavi metodu olarak kullanılmaktadır. Gerek ülkemizde gerek yurt dışında olsun akıl hastalıklarında, felçli hastaların rehabilitasyonunda müzik halen aktif olarak kullanılabilmekte ve başarı getirmektedir. Bu konuda en uygun örnek herhalde pek çok kişi tarafından tanınan pop-jazz şarkıcısı Melody Gardot'un hikayesidir. Kötü bir trafik kazası sonrası beyin hasarı yaşayan Gardot, müzik tedavisi ile büyük adımlar atmış ve sonunda tanınan bir müzik insanı olmuştur." diyen Aksoy, nefes aldıkça müzik yapmaya devam edeceklerini söyledi.
- "Müzik vitamin gibidir"
Ameliyat sırasında enerji toplamak ve işe odaklanabilmek için mutlaka müzik dinlediğine işaret eden Aksoy, "Benim ameliyatlarımda müzik mutlaka olur. Bazen ameliyathanede çalışan arkadaşlar bizim konser kayıtlarımızı açarlar ve onu dinletirler. Bunun dışında her türlü müzik olabilir. Günün enerjisine de bağlı. Bazen pop-rock, bazen türkü olur. Benim ameliyatlarımda lokal anestezi sık kullandığımız için hastalar sıklıkla uyanıktır. Onlara da ne dinlemek istediklerini sorarız. Özelikle yabancı hasta olduğu zaman kendini daha rahat hissetsin diye kendi dilinde şarkıları dinleriz." diye konuştu.
Aksoy, çoğu zaman iş yorgunluğunu sahnede attığını dile getirerek, "Sahne farklıdır. Oraya çıktığınız anda adrenalin sizi kavrar ve bırakmaz. Müzik vitamin gibidir. Varlığı fark ettirmeden sizi ayakta tutar, eksikliğinde ise hasta olursunuz." dedi.
Aksoy, planlama ve talepler dahilinde konser verdiklerini, bu sene İstanbul'un yanı sıra Çeşme'de de konser planladıklarını aktardı.
Çalışma disiplini açısından amatör şartlarda profesyonel bir gruba sahip olduklarına değinen Aksoy, grup repertuvarında 100'e yakın şarkı bulunduğunu ifade etti.
Konser sırasındaki isteklere repertuvarları dışındaysa karşılık veremeyebildiklerini aktaran Aksoy, şöyle devam etti:
"Sonuçta hepimiz amatör müzik aşıklarıyız. Şarkı seçiminde demokrat bir yöntemimiz var. Aday şarkılarını söyledikten sonra herkes ona bir puan verir. En fazla puanı alan aday şarkılar listeye girer. Herkes tam puan verse bile gruptan bir kişi sıfır verirse o şarkı listeden direk olarak düşer. Sonuçta ekip işi bu; herkesin onayı olmadan ilerleme olmaz."
- "Kızı doktora vermiştim, davulcu çıktı"
İnsanların Kord Vokal'in seslendirdiği şarkılarla eğlenerek iyi vakit geçirmesini "büyük keyif" olarak yorumlayan Aksoy, katılımcıların eğlenmediğini gördüğünde daha fazla enerji ortaya koyduğunu, sonrasında da izleyicilerle beraber şarkı söyleyip dans ettiğini söyledi.
Aksoy, "İzleyicilerle beraber şarkı söylemek ve dans etmek onları bana grubun bir parçası olarak hissettiriyor. Bu da benim için günlerce sürecek bir keyif." ifadelerini kullandı.
Grup üyelerinin yaşadığı ilginç diyaloglara da konuşmasında yer veren Aksoy, Dr. Bülent Yardımcı'nın (grup bateristi) kayınvalidesinin bir akşam sohbetleri sırasında, "Ben kızı doktora veriyorum diye sevinmiştim ama o da davulcu çıktı." diyerek espri yapmasını unutamadığını belirtti.
Grubun her üyesinin işinde çok başarılı ve alanlarında ismi bilinen doktorlar olduğunu hatırlatan Aksoy, şunları kaydetti:
"Bu nedenle herkesin gerek sosyal çevresi, gerekse de iş çevresi nedeniyle ünlü isimlerle tanışıklıkları var. Bu sebeple grubun bazı ünlü isimler tarafından bilindiğini söyleyebilirim. Bir konserde 'sil baştan' adlı şarkısı seslendirirken Şebnem Ferah'ın içeri girmesi alzaymır olmadığım takdirde unutamayacağım bir anımdır. Bu anıların artması ise dileklerimden biridir."