Aliya İzzetbegoviç'i Anma Programı
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Aliya İzzetbegoviç, fikirleriyle de hem milletine hem İslam ülkelerinin gençlerine ve gelecek nesillerine ışık tutmuştur. Bu çerçevede hem İslam deklarasyonunun hem de Doğu ve Batı arasında İslam’ın ortaya koymuş olduğu fikirler üzerinde çok konuşulacak fikirlerdir. İzzetbegoviç Doğu ile Batı’nın arasında Müslümanların ve İslamın bir köprü olabileceğini bütün dünyaya anlatmaya çalışmıştır" dedi.
Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen “Vefatının 14. Yılında Aliya İzzetbegoviç’i Anma Programı”na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Boşnak üyesi Baker İzzetbegoviç ve eşi Sebiya İzzetbegoviç ve çok sayıda davetli katıldı.
Programın başında Emir Nuhanoviç şefliğinde LejlaJusic solo performansı icra etti, Kur’an-ı Kerim okundu, ardından da Aliyaİzzetbegoviç’in hayatını anlatan özel video gösterimi sunuldu.
Programa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş yaptığı konuşmasında, Aliya İzzetbegoviç’in hem kişiliği hem fikirleri bakımından daha nice yıllar boyunca konuşulacak kişiliğiyle de fikirleriyle de İslam coğrafyasına ve Müslüman dünyasına büyük katkılar sunacağını belirterek, “Aliya İzzetbegoviç çok büyük bir şahsiyet. Bir tarafta savaş meydanlarının, cihat meydanlarının kartalı diğer tarafta barış masasının güvercini. Bir tarafta dünyanın en mütevazi insanlarından birisi, diğer tarafta düşmanlara, zalimlere karşı dünyanın en mübariz en celalli insanlarından birisi. Bir tarafta büyük bir ilim ve fikir adamı derin bir mütefekkir, diğer tarafta halkın arasında çarşıda, pazarda, sokakta son derece mütevazi bir halk adamı. Kişiliğinin çok yönlülüğü ve bütün halkını kuşatıcılığı aslında Aliya İzzetbegoviç’in rehberliğini, önderliğini çok daha güçlü kılmıştır” diye konuştu.
"Aliya İzzetbegoviç, fikirleriyle de hem milletine hem İslam ülkelerinin gençlerine ve gelecek nesillerine ışık tutmuştur"
Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tabiri caizse Aliya İzzetbegoviç Avrupa’nın ortasında ve maalesef bütün dünyanın gözü önünde yok edilmek istenen bir milleti bu kişiliğinin zenginliği dolayısıyla belki de onun yardımıyla yeniden oluşturulmuş, Boşnak milletini yeniden ayağa kaldırmıştır. Bu özellikleriyle büyük bir lider ve bilge bir kahramandır. Ama aynı şekilde Aliya İzzetbegoviç, fikirleriyle de hem milletine hem İslam ülkelerinin gençlerine ve gelecek nesillerine ışık tutmuştur. Bu çerçevede hem İslam deklarasyonunun hem de Doğu ve Batı arasında İslam’ın ortaya koymuş olduğu fikirler üzerinde çok konuşulacak fikirlerdir. İzzetbegoviç Doğu ile Batı’nın arasında Müslümanların ve İslamın bir köprü olabileceğini bütün dünyaya anlatmaya çalışmıştır. İzzetbegoviç maruf olanın, hasen olanın, iyi olanın insanlığın ortak doğruları olarak yeniden diriltilebileceğini anlatmış olan bir şahsiyettir. Aliya İzzetbegoviç Müslümanları içinde bulundukları uyuşukluktan uyanmaya davet eden güçlü bir ses olmuştur. Aliya İzzetbegoviç İslam dünyasının ve özellikle kendi halkının gençlerini hayatının her alanına katılmalarına hayatın her alanına zenginleştirmelerine davet etmiş ve fikirlerini, düşüncelerini özgürce söyleyebilmelerini sağlayabilmiştir. Fikirlerindeki güçlülüğü dolayısıyla da Aliya İzzetbegoviç güçlü bir şekilde halkına önderlik etmiş ve bütün Müslüman ümmetin gençlerine de örnek bir şahsiyet olmuştur. Ayrıca savaşın da bir ahlakı olduğunu ahlaksız bir dünya şartları içerisinde yaşıyor olmasına rağmen bütün dünyaya öğretmiştir.”
Kurtulmuş, Aliya İzzetbegoviç’in Boşnakların hem de çok ağır bir takım soykırımlara uğradığı dönemde elde etmiş oldukları bir zaferden sonra Boşnak ordusuna yapmış olduğu konuşmasını hatırlatarak, “‘Evet şimdi zafer kazanıyoruz, şimdi daha ileri adım atıyoruz. Ama sakın ha komşularınıza, savaşmayan size karşı el kaldırmayan Sırplara karşı asla mücadele etmeyeceksiniz. Onlara zarar vermeyeceksiniz. Çünkü bizde zalim olursak zalime karşı kim savaşacaktır’ diyerek İslam’ın savaş ahlakını da bütün dünyaya öğretmiştir. Aliya İzzetbegoviç’in dünyanın gözünün içine baka baka, ’Ben Müslümanım ve Müslüman kalmaya kararlıyım. İslam benim için iyi ve asil olanın adıdır’ demiştir. Kendisinin etrafında mücadeleye katılan herkesi hele hele zaferden sonraki dönemde ‘Sakın ha kibirli olmayın, mütevazi olarak davranın ve insanlara adaletli davranın’ sözleriyle hem iyiye güzele doğru yönlendirmeyi başarmıştır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Programın başında Emir Nuhanoviç şefliğinde LejlaJusic solo performansı icra etti, Kur’an-ı Kerim okundu, ardından da Aliyaİzzetbegoviç’in hayatını anlatan özel video gösterimi sunuldu.
Programa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş yaptığı konuşmasında, Aliya İzzetbegoviç’in hem kişiliği hem fikirleri bakımından daha nice yıllar boyunca konuşulacak kişiliğiyle de fikirleriyle de İslam coğrafyasına ve Müslüman dünyasına büyük katkılar sunacağını belirterek, “Aliya İzzetbegoviç çok büyük bir şahsiyet. Bir tarafta savaş meydanlarının, cihat meydanlarının kartalı diğer tarafta barış masasının güvercini. Bir tarafta dünyanın en mütevazi insanlarından birisi, diğer tarafta düşmanlara, zalimlere karşı dünyanın en mübariz en celalli insanlarından birisi. Bir tarafta büyük bir ilim ve fikir adamı derin bir mütefekkir, diğer tarafta halkın arasında çarşıda, pazarda, sokakta son derece mütevazi bir halk adamı. Kişiliğinin çok yönlülüğü ve bütün halkını kuşatıcılığı aslında Aliya İzzetbegoviç’in rehberliğini, önderliğini çok daha güçlü kılmıştır” diye konuştu.
"Aliya İzzetbegoviç, fikirleriyle de hem milletine hem İslam ülkelerinin gençlerine ve gelecek nesillerine ışık tutmuştur"
Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tabiri caizse Aliya İzzetbegoviç Avrupa’nın ortasında ve maalesef bütün dünyanın gözü önünde yok edilmek istenen bir milleti bu kişiliğinin zenginliği dolayısıyla belki de onun yardımıyla yeniden oluşturulmuş, Boşnak milletini yeniden ayağa kaldırmıştır. Bu özellikleriyle büyük bir lider ve bilge bir kahramandır. Ama aynı şekilde Aliya İzzetbegoviç, fikirleriyle de hem milletine hem İslam ülkelerinin gençlerine ve gelecek nesillerine ışık tutmuştur. Bu çerçevede hem İslam deklarasyonunun hem de Doğu ve Batı arasında İslam’ın ortaya koymuş olduğu fikirler üzerinde çok konuşulacak fikirlerdir. İzzetbegoviç Doğu ile Batı’nın arasında Müslümanların ve İslamın bir köprü olabileceğini bütün dünyaya anlatmaya çalışmıştır. İzzetbegoviç maruf olanın, hasen olanın, iyi olanın insanlığın ortak doğruları olarak yeniden diriltilebileceğini anlatmış olan bir şahsiyettir. Aliya İzzetbegoviç Müslümanları içinde bulundukları uyuşukluktan uyanmaya davet eden güçlü bir ses olmuştur. Aliya İzzetbegoviç İslam dünyasının ve özellikle kendi halkının gençlerini hayatının her alanına katılmalarına hayatın her alanına zenginleştirmelerine davet etmiş ve fikirlerini, düşüncelerini özgürce söyleyebilmelerini sağlayabilmiştir. Fikirlerindeki güçlülüğü dolayısıyla da Aliya İzzetbegoviç güçlü bir şekilde halkına önderlik etmiş ve bütün Müslüman ümmetin gençlerine de örnek bir şahsiyet olmuştur. Ayrıca savaşın da bir ahlakı olduğunu ahlaksız bir dünya şartları içerisinde yaşıyor olmasına rağmen bütün dünyaya öğretmiştir.”
Kurtulmuş, Aliya İzzetbegoviç’in Boşnakların hem de çok ağır bir takım soykırımlara uğradığı dönemde elde etmiş oldukları bir zaferden sonra Boşnak ordusuna yapmış olduğu konuşmasını hatırlatarak, “‘Evet şimdi zafer kazanıyoruz, şimdi daha ileri adım atıyoruz. Ama sakın ha komşularınıza, savaşmayan size karşı el kaldırmayan Sırplara karşı asla mücadele etmeyeceksiniz. Onlara zarar vermeyeceksiniz. Çünkü bizde zalim olursak zalime karşı kim savaşacaktır’ diyerek İslam’ın savaş ahlakını da bütün dünyaya öğretmiştir. Aliya İzzetbegoviç’in dünyanın gözünün içine baka baka, ’Ben Müslümanım ve Müslüman kalmaya kararlıyım. İslam benim için iyi ve asil olanın adıdır’ demiştir. Kendisinin etrafında mücadeleye katılan herkesi hele hele zaferden sonraki dönemde ‘Sakın ha kibirli olmayın, mütevazi olarak davranın ve insanlara adaletli davranın’ sözleriyle hem iyiye güzele doğru yönlendirmeyi başarmıştır” ifadelerini kullandı.