Diyanet'ten 'Teröre Karşı Birlik' Konulu Cuma Hutbesi
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan "Gün, Teröre Karşı Yekvücut Olma Günüdür" konulu cuma hutbesinde adı, yöntemi, zihniyeti, görünüşü farklı olsa da varlığımıza kast eden her türlü terörün gayesinin birlik, beraberlik ve kardeşliği zedelemek olduğu kaydedildi.

“RABBİMİZİN HURUCAT SURESİNDE BİZLERE ÖĞRETTİĞİ AHLAKİ İLKELERE NE KADAR DA MUHTACIZ"
"İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreçlerde Rabbimizin, Hucurât Suresi’nde bizlere öğrettiği ahlâki ilkelere ne kadar da muhtacız" ifadesinin yer aldığı hutbede şunlar kaydedildi:
“Bu ilkelerden birincisi ’araştırınız’ emridir. Rabbimiz, ’Ey iman edenler! Güvenilir olmayan biri size haber getirdiğinde o haberin doğruluğunu iyice araştırın’ buyurmaktadır. Bizlere gelen bir haberi araştırıp soruşturmadan, gerçekliğini tespit etmeden onu doğru kabul etmek bizleri yanlış sonuçlara götürebilir. Böyle bir tutum, istenmeyen durumlara, fitne ve fesada sebebiyet verebilir. Neticede yaptığımıza pişman oluruz. İkinci ahlâkî ilke emriyle ıslah edici olmaktır. İnsanlar arasında yaşanan sorunları çözüme kavuşturmaktır. İfsat edici ve yıkıcı değil, yapıcı ve onarıcı; ayrıştırıcı ve bölücü değil, birleştirici ve bütünleştirici olmaktır. Kin, nefret ve şiddetin karanlıklarına karşı sevgi, muhabbet ve kardeşliğin gücünü el birliğiyle hâkim kılmaktır. Tefrika ve çatışmanın bataklığını hep birlikte kurutmaktır. Üçüncü ahlaki ilke yani ’adil olunuz’ emriyle adaleti yüceltmektir. Hiçbir koşulda hak ve hukuktan, sadakat ve doğruluktan asla ayrılmamaktır. Hucurât Suresi’nin bize öğrettiği dördüncü ahlâkî ilke ise yani ’alay etmeyiniz’ emridir. Hiç kimseyi hor ve hakir görmemektir. Âdem ve Havva’nın çocukları olarak aynı özden yaratıldığımızı hiçbir zaman unutmamaktır. Beşinci ahlaki ilke, emriyle birbirimizi karalamaktan kaçınmaktır. Küçük bir işaretle veya ima ile de olsa karşımızdakini rencide etmekten sakınmaktır. İnsan onur ve haysiyetini zedeleyecek her türlü söz, tutum ve davranıştan uzak durmaktır. Altıncı ahlaki ilke, yani ’Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayınız. Birbirinize lakap takmayınız’ emridir. Zira tıpkı insanın kendisi gibi ismi, şerefi ve itibarı da saygıya layıktır, mükerremdir. Hucurât Suresi’nin bize öğrettiği yedinci ahlaki ilke, yani birbirimiz hakkında yerli yersiz zanda bulunmaktan kaçınmaktır. Çünkü insanlar hakkındaki zan çoğu kez kişiyi yanıltır, günaha sevk eder. Yanlış anlaşılmalara, huzursuzluklara sebebiyet verir. Sekizinci ahlaki ilke, emridir. Yani başkalarının kusurlarını, eksiklerini araştırmaktan sakınmaktır. Başkalarının mahrem hallerini ifşa etmeye kalkışmamaktır. Bize düşen asıl görevin kendi hata ve kusurlarımızı gidermek olduğunu unutmamaktır. Dokuzuncu ahlaki ilke ise, yani ’Birbirinizin gıybetini yapmayınız. Birbirinizi arkadan çekiştirmeyiniz’ emridir. Zira bize düşen, yokluğunda dahi kardeşimizin hak ve hukukunu gözetmektir. Onun varlığını kendi varlığımız gibi görmektir. Haysiyetini kendi haysiyetimiz bilmektir. Yüce Rabbimiz, bizleri bu ilkelere riayet edenlerden eylesin. Bizleri Kur’an’ın ve Peygamberimizin ahlakı ile ahlaklananlardan eylesin. Rabbimiz, milletimizin birlik ve beraberliğine kast edenlere fırsat vermesin. Rabbimiz, mazlumların umudu olan ülkemize ve milletimize zeval vermesin."
(Pelin Üzek/İHA)
