Alzheimer Hastalığı Hakkında Toplumda 'Doğru' Sanılan 'Yanlış' Bilgiler
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, Alzheimer hastalığı hakkında toplumda “doğru” sanılan “yanlış” bilgileri anlattı, önemli bilgiler verdi.
Günümüz dünyasında 40 milyona yakın bir Alzheimer hastasından bahsedilirken, istatistiklerin çok yeterli olmadığı Türkiye’de ise 600 bin ile 1 milyon arası hasta tahmininde bulunulmaktadır. Gerek dünyada gerekse Türkiye’de tahminler ve koşullar yanılmaz ise bu rakamların 2030’da iki, 2050’de ise üç katına çıkması beklenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verileri, Türkiye’nin 2050 yılında dünyada en fazla Alzheimer hastası olacak 4 ülkeden biri olacağını belirtmektedirler.
Prof. Dr. Adapınar, günümüzün en aktüel hastalıklarından biri olan Alzheimerın, ileri yaşın en sık bunama (demans) nedenleri arasında gösterildiğini anlatarak, “İlk ve en önemli bulgusu ilerleyici unutkanlık olan hastalığın ileri dönemleri, alışılagelen günlük işleri yapmada zorluk ve davranışlardaki anormal değişiklik ile karakterizedir. İlerleyen yaşla birlikte, Alzheimer hastalığının görülme sıklığı artar ancak Alzheimer hastalığının, normal yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu olmadığı bilinmelidir” diye belirtti.
Bu belirtilere dikkat
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, Alzheimer hastalığının belirtilerini, “Hafıza sorunları, düşünme ve nedenselleştirme zorluğu, karar vermede güçlük, kelime bulma güçlüğü, aritmetik işlemlerde güçlük, kişilik ve davranış değişiklikleri, kaybolmalar ve eskiden kolaylıkla yapılan işlevleri yapma güçlüğü” olarak anlattı.
Erken ve doğru tanı önemlidir
Alzheimer hastalığı tanısı için nörolojik muayene, kan testleri, zihinsel testler, beyin görüntülemesi yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Bazı durumlarda ise; EEG, SPECT, lomber ponksiyon ve psikiyatri konsültasyonu gerekebilir. Alzheimer hastalığının kesin tedavisi henüz olmamakla birlikte süreci yavaşlatmak ve bazı belirtilerin şiddetini azaltmak mümkündür. Bu nedenle erken ve doğru tanı çok önemlidir. Hastalık sıklıkla altmışlı yaşlardan sonra görülür. Altmışbeş yaşından sonra toplumda görülme sıklığı yüzde 5-8 civarındadır. Bununla beraber her geçen 5 yıl içinde hastalık ikiye katlanan bir artış göstermektedir. Seksen yaş üstünde hastalığın toplumun yüzde 20 sinden daha fazlasını etkilediği bilinmektedir. Daha önce bilinen bilgilerin aksine; artık, Alzheimer hastalığında bulgular çıkmadan önce hastalığın olup olmayacağını gösteren birçok test yapılmaya başlanmıştır. Bu testler aynı zamanda hastalığa neden olduğu bilinen “Amiloyid plak” ve “nörofibriller yumaklar ve tau” ın varlığını ya da yokluğunu bel sıvısından indirekt olarak ölçebilme, amiloyid plakların beyindeki yaygınlığını PET aracılığı ile direkt değerlendirebilme özelliğine sahiptir. Özellikle henüz eczanelerde olmamasına karşın, bilimsel çalışmaları devam eden ve çok yakında kullanıma girmesi beklenen “Alzheimer aşıları”nın erken dönemde kullanılarak hastalığı kökünden temizlemesi mümkün olacaktır.”
Kaynak: İHA
Prof. Dr. Adapınar, günümüzün en aktüel hastalıklarından biri olan Alzheimerın, ileri yaşın en sık bunama (demans) nedenleri arasında gösterildiğini anlatarak, “İlk ve en önemli bulgusu ilerleyici unutkanlık olan hastalığın ileri dönemleri, alışılagelen günlük işleri yapmada zorluk ve davranışlardaki anormal değişiklik ile karakterizedir. İlerleyen yaşla birlikte, Alzheimer hastalığının görülme sıklığı artar ancak Alzheimer hastalığının, normal yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu olmadığı bilinmelidir” diye belirtti.
Bu belirtilere dikkat
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, Alzheimer hastalığının belirtilerini, “Hafıza sorunları, düşünme ve nedenselleştirme zorluğu, karar vermede güçlük, kelime bulma güçlüğü, aritmetik işlemlerde güçlük, kişilik ve davranış değişiklikleri, kaybolmalar ve eskiden kolaylıkla yapılan işlevleri yapma güçlüğü” olarak anlattı.
Erken ve doğru tanı önemlidir
Alzheimer hastalığı tanısı için nörolojik muayene, kan testleri, zihinsel testler, beyin görüntülemesi yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Bazı durumlarda ise; EEG, SPECT, lomber ponksiyon ve psikiyatri konsültasyonu gerekebilir. Alzheimer hastalığının kesin tedavisi henüz olmamakla birlikte süreci yavaşlatmak ve bazı belirtilerin şiddetini azaltmak mümkündür. Bu nedenle erken ve doğru tanı çok önemlidir. Hastalık sıklıkla altmışlı yaşlardan sonra görülür. Altmışbeş yaşından sonra toplumda görülme sıklığı yüzde 5-8 civarındadır. Bununla beraber her geçen 5 yıl içinde hastalık ikiye katlanan bir artış göstermektedir. Seksen yaş üstünde hastalığın toplumun yüzde 20 sinden daha fazlasını etkilediği bilinmektedir. Daha önce bilinen bilgilerin aksine; artık, Alzheimer hastalığında bulgular çıkmadan önce hastalığın olup olmayacağını gösteren birçok test yapılmaya başlanmıştır. Bu testler aynı zamanda hastalığa neden olduğu bilinen “Amiloyid plak” ve “nörofibriller yumaklar ve tau” ın varlığını ya da yokluğunu bel sıvısından indirekt olarak ölçebilme, amiloyid plakların beyindeki yaygınlığını PET aracılığı ile direkt değerlendirebilme özelliğine sahiptir. Özellikle henüz eczanelerde olmamasına karşın, bilimsel çalışmaları devam eden ve çok yakında kullanıma girmesi beklenen “Alzheimer aşıları”nın erken dönemde kullanılarak hastalığı kökünden temizlemesi mümkün olacaktır.”