Ala, Azerbaycan İçişleri Bakanı Usubov İle Bir Araya Geldi

İçişleri Bakanı Efkan Ala: 'Biz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, 79 milyonun barış, huzur ve güven içerisinde yaşamasını ve kalkınmasını, gelişmesini sağlayacak politikalar izliyoruz' 'Türkiye'ye gelmiş kardeşlerimizin huzurunu, güvenini sağlamaya çalışıyoruz. Yine onunla birlikte sınırlarımızın dışında Suriye'deki, Irak'taki kardeşlerimizin de hak ve hukuka sahip, orada bütün Suriyelilerin kendi temel hak ve özgürlüklerine sahip, kalkınmalarını sağlayabilecek, huzur ortamı içerisinde yaşayabilecek bir Suriye inşa etmeleri için çaba sarf ediyoruz' 'DAEŞ'le mücadelede 5 bin 800 kişi, şimdiye kadar tabii, birkaç yıldır yürütülen çalışmalarda gözaltına alınmıştır. Bunun 2 bin 200'ü yabancıdır. Sadece 2016 yılında, 973'ü yabancı olmak üzere, 2 bin 147 kişi gözaltına alınmıştır. Yine 2016 yılında 865 kişi tutuklanmıştır DAEŞ'le ilgili mücadelede ve bunun 476'sı yabancıdır'

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının barış, 'Biz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, 79 milyonun barış, huzur ve güven içerisinde yaşamasını ve kalkınmasını, gelişmesini sağlayacak politikalar izliyoruz.' dedi.

Azerbaycan İçişleri Bakanı Ramil Usubov ile makamındaki görüşmenin ardından yapılan ortak basın toplantısında konuşan Ala, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini ele aldıklarını belirtti.

Ala, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in önemli açıklamalar yaptığını ve Türk milletinin beklediği bir davranış sergilediğini ifade etti.

- 'Okul' tanımlaması yanlış'

Bir gazetecinin, medyada yer alan, 'Ankara'da terör örgütü IŞİD'e ait bir okulun ortaya çıkarıldığı'na dair haberin hatırlatması üzerine Ala, böyle bir okulun söz konusu olmadığını bildirdi.

Bakan Ala, DAEŞ başta olmak üzere, terör örgütlerine yönelik etkili bir mücadele yürütüldüğüne işaret ederek, söz konusu operasyonlarda, örgütle irtibatlı kişilerin gözaltına alındığını söyledi. İddia edilen yerle ilgili operasyonda dört kişinin gözaltına alındığını belirten Ala, şöyle devam etti:

'Faaliyetlerde bulunan ve çocukları kendi bulundukları yere götürüp, bir takım anlatılarda bulunma ya da bu tür faaliyetlerde bulunma eğiliminde bulunan ya da bunu yapan kişiler alınmıştır. Orası bir okul değil, hücre gibi değerlendirilmiş ve operasyon yapılmıştır. Zaman zaman Türkiye'de terör örgütlerine karşı operasyonlar yapılmaktadır. Hiçbir terör örgütünün Türkiye içerisinde faaliyette bulunmasına izin verilmemektedir. Tabii ki bazı istihbari çalışmalar ve operasyonlar zamanlaması bakımından Türkiye'nin çıkarları dikkate alınarak yapılmaktadır. Bu arada o prosedürler işlerken bazı farklı değerlendirmeler, isimlendirmeler olabilmektedir, medyada çalışan arkadaşlar bakımından söylüyorum. Yani 'okul' tanımlaması yanlış ama diğer kısımları, o dört kişi alınmıştır, doğrudur. Bundan sonra da, orada da çocuklara bir takım böyle tabii Türkiye'nin izin vermeyeceği, mücadele ettiği, ileriye yönelik düşüncelerini aktarma faaliyetleri içerisinde olduklarını söyleyebiliriz. Ama bunlar takip ediliyor, hemen müdahale ediliyor, gözaltına alınıyor. Burada şuna dikkat çekmek istiyorum, yani kullandığımız dil önemlidir. Türkiye asla bu tür faaliyetlere izin vermemektedir. Hele ki hiçbir terör örgütünün 'okul' diye adlandıracağı bir faaliyeti olamaz Türkiye'de. Bunu çok açık biçimde söyleyelim. Türkiye bakın bu terörle, DAEŞ'le, yabancı teröristlerle mücadelede dünyada en etkin faaliyet gösteren ülkedir. En etkin tedbirleri alan ülkedir.'

- 'AB'ye de çok görev düşüyor'

Efkan Ala, DAEŞ'e yönelik yapılan çalışmalar hakkında da gazetecilere detaylı bilgiler verdi. Türkiye'ye giriş yasağı konulan kişi sayısının bugün itibarıyla 145 ülkeden 52 bin 75 kişiye ulaştığına dikkati çeken Ala, 98 ülkeden 3 bin 790 kişinin de sınır dışı edildiğini vurguladı.

Türkiye'nin terörle mücadelede diğer ülkelere örnek olacak faaliyetler yürüttüğü belirten Ala, şu ifadeleri kullandı:

'DAEŞ'le mücadelede 5 bin 800 kişi, şimdiye kadar tabii, birkaç yıldır yürütülen çalışmalarda gözaltına alınmıştır. Bunun 2 bin 200'ü yabancıdır. Sadece 2016 yılında, 973'ü yabancı olmak üzere, 2 bin 147 kişi gözaltına alınmıştır. Yine 2016 yılında 865 kişi tutuklanmıştır DAEŞ'le ilgili mücadelede ve bunun 476'sı yabancıdır. Buradan da söylüyorum, kaynak ülkelerden ülkemize bunların gelmemesi esastır. Dolayısıyla Avrupa Birliği ülkelerine, diğer ülkelere çok görev düşmektedir.'

Bakan Ala, Türkiye'de, Suriyeli ve Iraklı 3 milyon kişinin misafir edildiğini anımsatarak, bunlardan sadece 2 milyon 750 bininin Suriyeli olduğunu bildirdi.

Şırnak ve Hakkari'nin, kanun hükmünde kararname ile tekrar ilçe olacağı yönündeki iddialara yönelik Ala, 'Bu konuları değerlendiriyoruz. Kanun hükmünde kararname çıkarırken de hem öncesinde yapılan çalışmalar var, bir komitemiz var, hem sonrasında o komitenin önerileri oluyor. Bakanlar Kurulunda görüşmeler yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunda kararlar alınıyor. O değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkar, hangi kararın verileceği.' dedi.

- HDP'li Yüksekdağ'ın açıklamaları

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın, Menbiç'e operasyon yapılması halinde 6-7 Ekim olaylarına benzer olayların ortaya çıkacağı yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Bakan Ala, Türkiye'yi kimsenin tehdit edemeyeceğini ifade etti.

Ala, 6-7 Ekim olayların Türkiye'nin tarihinde kara bir leke olduğunu belirterek, insanların malının mülkünün yakılarak, 50'ye yakın kişinin hayatını kaybettiği böyle bir konuyu, siyasi sorumluluğu olan kişilerin kullanmaması gerektiğini söyledi.

Bakan Ala, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Kendi ülkemizin menfaati, milletimizin geleceği ne gerektiriyorsa o konuda değerlendirmeler yapar ve kararı alırız. O bakımdan herkes, bir kere önce kendi ülkesiyle ilgili kaygılarda bulunsun. Sınırlarımızın dışında başka ülkede, Suriye başka bir ülkedir. Önce sormak lazım kimin vatandaşısınız? Kimin ülkesinde siyaset yapıyorsunuz? Kendi ülkenizin insanının huzur ve güvenini bu kadar nasıl heba etme kolaylığı içerisinde olabiliyorsunuz? Bu nasıl bir anlayıştır, gerçekten bunu anlamak zordur, imkansızdır.

Suriye'de bir hadise olacak, Türkiye'de biz şunu yaparız demek siyaseten izah edilir bir cümle değildir. Biz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, 79 milyonun barış, huzur ve güven içerisinde yaşamasını ve kalkınmasını, gelişmesini sağlayacak politikalar izliyoruz. Türkiye'ye gelmiş kardeşlerimizin huzurunu, güvenini sağlamaya çalışıyoruz. Yine onunla birlikte sınırlarımızın dışında Suriye'deki, Irak'taki kardeşlerimizin de hak ve hukuka sahip, orada bütün Suriyelilerin kendi temel hak ve özgürlüklerine sahip, kalkınmalarını sağlayabilecek, huzur ortamı içerisinde yaşayabilecek bir Suriye inşa etmeleri için çaba sarf ediyoruz.'

Azerbaycan İçişleri Bakanı Ramil Usubov da Türkiye'de yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ülkelerinde FETÖ okulları ve mensuplarına ilişkin kararlar aldılarını ve okulların kapatıldığını söyledi.

FETÖ ve diğer konularla ilgili müzakereler için geldiklerini belirten Usubov, böyle bir darbe girişimin aynı zamanda Azerbaycan'a karşı yapılmış bir darbe olduğunu ifade etti.

Usubov, kendilerine düşen her konuda Türkiye'nin yanında olduklarını ve işbirliğine her zaman açık olduklarını bildirdi.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olanlara Allah'tan rahmet, aileleri ve yakınlarına başsağlığı dileyen Usubov, kardeş iki ülkenin ilişkilerin daima süreceğini kaydetti.

Kaynak: AA