İzmir İş Dünyasının Meclisi, TBMM'yi Aratmadı
İzmir iş dünyası yapılan darbe girişimine karşı tek yürek olarak, dört partinin siyasi parti il başkanları ile birlikte yapılan girişime sert bir şekilde tepki gösterdi. Öte yandan iş dünyasının çekinmeden faaliyetlerini devam ettirmesi mesajı verilerek, paniğe gerek olmadığını ve darbe girişiminin kısa vadede piyasaları bozmayacağına dikkat çekildi.
Yaşanan darbe girişiminin ardından İzmir Ticaret Odası Meclisi olağanüstü toplandı. Toplantıya İzmir Ticaret Odası Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’ın yanı sıra, AK Parti İl Başkanı Bülent Delican, CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel, MHP İl Başkanı Necat Karataş, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, Müteahhitler Federasyonu Başkanı İnşaat Mühendisi Necip Nasır ve iş dünyası temsilcileri katıldı.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, şehitlere rahmet, yaralılara şifa dileyerek başladığı konuşmasında, iş dünyasına olumlu telkinlerde bulundu. Yaşanan darbe girişimi ile Türk Lirasının 2008’den bu yana en hızlı düşüşünü yaşayarak dakikalar içinde 17 kuruşa yakın değer kaybetmesine neden olduğunu ifade eden Demirtaş, dolar/TL kurunun da 2,88 seviyesinden 3,05 seviyesine kadar yükseldiğini ifade etti.
“Ekonomimiz güçlüdür"
Darbelerin faturasının toplumun her kesiminin ödediğini kaydeden Demirtaş,”Darbe girişiminin piyasalara olan etkisinin yanında ülkemizin yurtdışındaki imajına da olumsuz etkileri olacak. Rusya, ABD ve İngiltere Türkiye’ye uçuşlarını durdurma kararı aldı. Bu zaten kötü giden turizmimize negatif yansıyacak. Darbe girişimine piyasaların ilk tepkisi sert olsa da, halkın demokrasiye sahip çıkması, piyasa tansiyonunu düşürdü. TCMB’nin piyasalara sınırsız TL ve döviz desteği vereceği yönündeki dünkü açıklaması olumlu ve önemli bir adım. Bankalarda “hummalı bir likidite hazırlığı yapıldığı” haberini aldık. Bu panik ortamını engeller. İnanarak söylüyoruz, paniğe gerek yok, ekonomimiz güçlüdür. 2-3 milyon doların çıkması bugünkü güçlü Türkiye’yi sallamaz. Darbe girişimi, kısa vadede piyasaları bozmayacaktır. Ama orta vadede olumsuz etkileri olur. Belirsizlik ortamı artış gösterirse, yatırımcılar yeni yatırımlarını erteleyebilir, tüketiciler de bir miktar frene basabilir. Gerilim azalırsa tekrar kısa vadede piyasalar toparlanacaktır. İş dünyası olarak hükümetimizin olaya ciddiyetle sarılacağı ve piyasalara güven enjekte edeceği inancındayız” ifadelerini kullandı.
Her karanlık gecenin sabahı olduğunu dile getiren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demokrasimiz 15 Temmuz’a göre bugün daha güçlü. En başta Cumhurbaşkanımızın dik duruşu, tüm siyasi partilerin genel başkanlarının açıklaması, emniyet güçlerinin çabası, meydanın duyarlılığı ve en önemlisi halkımızın ve sivil toplum örgütlerinin sahip çıkması ile ülkemiz bir bilinmeze sürüklenmedi. Ülkemizin bir bayrağı var. Türkiye muz cumhuriyeti değildir. Silahla iktidar değiştirilemez. İzmir Ticaret Odası olarak üyelerimizi sakin olmaya, çekingenlik içine girmeden normal iş yaşamlarına devam etmelerini öneriyoruz. Demokratik ve parlamenter şekilde yönetilen Türkiye Cumhuriyeti’ne her şartta sahip çıkacağız.”
“Türk ordusuna sahip çıkmalıyız"
İTO Meclis Başkanı Rebii Akdurak da demokrasiden uzaklaşmanın bedelinin ağır olduğunu belirterek, demokratik yollarla gelmiş insanların bir gecede silah zoruyla değiştirilmesini kesinlikle kabul etmediklerini ifade etti.
Akdurak, Türk ordusuna sahip çıkmak gerektiğini vurgulayarak, “Tüm askerin sanki o çeteciler gibi zan altında kaldığını maalesef izliyoruz. Sükunet içinde olmamız lazım. Biz özellikle iş dünyası bir an evvel bu sıkıntıyı içimize gömüp iş hayatımıza devam etmemiz lazım. Hükümetimiz iş başında ve ticaretin sağlıklı işlemesi için de tüm tedbirleri aldılar. Bir takım çapulculara karşı dikkatli ve uyanık olmamız lazım. Bizi iç savaşa sürüklemek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmemiz lazım” diye konuştu.
Meclis toplantısına katılan siyasi partiler il başkanlarından ilk sözü AK Parti İl Başkanı Bülent Delican aldı. Delican ciddi bir sarsıntı geçirildiğini ama bu milletin ferasetiyle bunun da üstesinden geldiğini belirtti ve tarihten örnekler vererek milletin milli iradesi ile yepyeni bir çağ açtığını eski darbe çağını kapattığını söyledi.
15 Temmuz’un Türk demokrasisi için mihenk taşı olduğunu belirten Delican, “Gözü dönmüş işgalciler, bunlara darbeci demek az. Çünkü meclisi bombalayanlar, Türkiye’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın hayatına kastedenler, Başbakanı ortadan kaldırmaya teşebbüs edenler, rejimi komple ortadan kaldırmak hareketine giriştiler. Bu darbeden daha vahim durumdur, bu bir işgaldir. Türkiye büyük bir işgal eşiğinden dönmüştür. Parlamenter sistemi ve meclisi yok etmeyi deneyen bir girişim daha önce görmedik. Bunu yapanlar geçmişte asker filan değil, ihanet çetelerinin bu ülkeye soktuğu işgalcilerdir. Biz bu cumhuriyeti sokakta bulmadık, bunlara da asla teslim etmeyiz. Ben bir asker çocuğuyum. Türk siyasetine birçok şerefli hizmette bulunmuş ailem de insanlar var. Bizler onurlu bir şekilde Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine çıkmaya devam edeceğiz. Türk askerine, polisine sızmaya çalışan bu hainler temizlenecek. Bu konuda Türk hukuk sistemi ile elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Bu Fetullahçı örgütü ülke topraklarından silip atacağız” diye konuştu.
Delican’dan il başkanlarına davet
İzmir Konak Meydanı’nda her partiden kişinin demokrasi nöbeti tuttuğunu hatırlatan Delican, bütün siyasi parti temsilcilerine teşekkür etti. Salonda bulunan parti il başkanlarını da Konak Meydanı’na davet eden Delican, “Eğer bir darbe olsaydı ne Ankara’da ne İzmir’de seçilmiş bir belediye başkanı oturabilecekti. Millet olarak büyük bir badire atlattığımız için Cenabı Allah’a şükrediyorum. Bundan sonra ne yapılacağını belirlemek için bir gündem açalım. Neler yapabileceğimizi İzmirliler olarak konuşalım” dedi.
CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel de Türkiye’nin uçurumun kıyısından döndüğünü belirterek, “Bu iş başarılı olsaydı neler olabileceğini iyi anlamak gerekiyor. Henüz 18 yaşını aşmamış çocuklar, yaşları büyütülerek idam edilecekti. Eğitim sistemimiz yeniden düzenlenecek, düşünce, girişim özgürlüğü yok edilecekti. İhracatımız yok olacaktı. Belki arkasından idamlar gelecekti. Başbakanlar, bakanlar asılabilirdi. Bunun için bu darbeye olanca gücümüzle karşı çıktık. Bu lanet darbe girişiminin, yüzlerce canımızı alan bu musibetten de dersler çıkarmamız gerekiyor. Bundan sonra duymayan kulaklarımız duymaya, görmeyen gözlerimiz görmeye başlar. Türkiye’nin birliği, beraberliği için yeni bir döneme bunun evrilmesini sağlamamız gerekiyor. Bu olay çok iyi araştırılmalı, bir daha yaşanmaması için de her türlü tehlike yok edilmelidir.”
“Her olumlu adıma MHP olarak destek vereceğiz"
MHP’nin görüşünün en kötü yönetimin darbe yönetiminden daha iyi olduğu yönünde olduğunu ifade eden İl Başkanı Necat Karataş da şunları söyledi:
“1980 darbesi ülke ekonomimize ağır darbe vurmuştur. Her yapılan darbe Türk demokrasisine ve siyasi hayatına darbe vurmuştur. Darbelerin çilesini çeken bir partinin mensubuyum. Darbede o kadar aileler mağdur oldu ki, yok yere idam sehpasından Hak’ka yürüyen kardeşimiz oldu ki; bu acılar hala içimizdedir. Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Bu süreçten önce de ülkemizde sıkıntılar yaşanıyordu. Ülkemizde Allahın her günü şehidin geldiği, vatan evlatlarının teker teker şehit edildiğini yaşadık. 15 Temmuz darbe girişimi bu acılarımızı derinleştirmiştir. Bu darbe girişimlerinin olmaması için bu süreçte atılacak her olumlu adıma MHP olarak destek vereceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyeti yaşatma adına bizleri savunmaları gereken TSK mensubu komutanlarımız maalesef ordudan uzaklaştırıldı. Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarıyla uzaklaştırıldılar. Bunların yanlış olduğunu, kurunun yanında yaşın yakılmaması gerektiğini, ordunun içinde art niyetli subayların olabileceğini defalarca dile getirdik. Madem kumpas vardı, bu kumpasın uzantılarına bugüne kadar neden adım atılmadı? Kumpasta boşaltılan koltuklara kimlerin rütbe yükseltilerek getirildiğini sormak gerekir. Girişimin başındaki Akın Öztürk neden YAŞ üyesi? Bu soruların yanıtlanması gerekiyor.”
HDP İl Başkanı Mahmut Güleryüz de yaşanan darbe girişimin ülke halklarının hak etmediğini, asla yaşanmaması gereken bir gün olduğunu ve bu darbeyi gerçekleştirmeye kalkışanları lanetlediğini ifade etti.
Toplantıda söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan ciddi bir badirenin atlatıldığını belirterek, darbe girişiminde bulunanları lanetledi.
Kaynak: İHA
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, şehitlere rahmet, yaralılara şifa dileyerek başladığı konuşmasında, iş dünyasına olumlu telkinlerde bulundu. Yaşanan darbe girişimi ile Türk Lirasının 2008’den bu yana en hızlı düşüşünü yaşayarak dakikalar içinde 17 kuruşa yakın değer kaybetmesine neden olduğunu ifade eden Demirtaş, dolar/TL kurunun da 2,88 seviyesinden 3,05 seviyesine kadar yükseldiğini ifade etti.
“Ekonomimiz güçlüdür"
Darbelerin faturasının toplumun her kesiminin ödediğini kaydeden Demirtaş,”Darbe girişiminin piyasalara olan etkisinin yanında ülkemizin yurtdışındaki imajına da olumsuz etkileri olacak. Rusya, ABD ve İngiltere Türkiye’ye uçuşlarını durdurma kararı aldı. Bu zaten kötü giden turizmimize negatif yansıyacak. Darbe girişimine piyasaların ilk tepkisi sert olsa da, halkın demokrasiye sahip çıkması, piyasa tansiyonunu düşürdü. TCMB’nin piyasalara sınırsız TL ve döviz desteği vereceği yönündeki dünkü açıklaması olumlu ve önemli bir adım. Bankalarda “hummalı bir likidite hazırlığı yapıldığı” haberini aldık. Bu panik ortamını engeller. İnanarak söylüyoruz, paniğe gerek yok, ekonomimiz güçlüdür. 2-3 milyon doların çıkması bugünkü güçlü Türkiye’yi sallamaz. Darbe girişimi, kısa vadede piyasaları bozmayacaktır. Ama orta vadede olumsuz etkileri olur. Belirsizlik ortamı artış gösterirse, yatırımcılar yeni yatırımlarını erteleyebilir, tüketiciler de bir miktar frene basabilir. Gerilim azalırsa tekrar kısa vadede piyasalar toparlanacaktır. İş dünyası olarak hükümetimizin olaya ciddiyetle sarılacağı ve piyasalara güven enjekte edeceği inancındayız” ifadelerini kullandı.
Her karanlık gecenin sabahı olduğunu dile getiren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demokrasimiz 15 Temmuz’a göre bugün daha güçlü. En başta Cumhurbaşkanımızın dik duruşu, tüm siyasi partilerin genel başkanlarının açıklaması, emniyet güçlerinin çabası, meydanın duyarlılığı ve en önemlisi halkımızın ve sivil toplum örgütlerinin sahip çıkması ile ülkemiz bir bilinmeze sürüklenmedi. Ülkemizin bir bayrağı var. Türkiye muz cumhuriyeti değildir. Silahla iktidar değiştirilemez. İzmir Ticaret Odası olarak üyelerimizi sakin olmaya, çekingenlik içine girmeden normal iş yaşamlarına devam etmelerini öneriyoruz. Demokratik ve parlamenter şekilde yönetilen Türkiye Cumhuriyeti’ne her şartta sahip çıkacağız.”
“Türk ordusuna sahip çıkmalıyız"
İTO Meclis Başkanı Rebii Akdurak da demokrasiden uzaklaşmanın bedelinin ağır olduğunu belirterek, demokratik yollarla gelmiş insanların bir gecede silah zoruyla değiştirilmesini kesinlikle kabul etmediklerini ifade etti.
Akdurak, Türk ordusuna sahip çıkmak gerektiğini vurgulayarak, “Tüm askerin sanki o çeteciler gibi zan altında kaldığını maalesef izliyoruz. Sükunet içinde olmamız lazım. Biz özellikle iş dünyası bir an evvel bu sıkıntıyı içimize gömüp iş hayatımıza devam etmemiz lazım. Hükümetimiz iş başında ve ticaretin sağlıklı işlemesi için de tüm tedbirleri aldılar. Bir takım çapulculara karşı dikkatli ve uyanık olmamız lazım. Bizi iç savaşa sürüklemek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmemiz lazım” diye konuştu.
Meclis toplantısına katılan siyasi partiler il başkanlarından ilk sözü AK Parti İl Başkanı Bülent Delican aldı. Delican ciddi bir sarsıntı geçirildiğini ama bu milletin ferasetiyle bunun da üstesinden geldiğini belirtti ve tarihten örnekler vererek milletin milli iradesi ile yepyeni bir çağ açtığını eski darbe çağını kapattığını söyledi.
15 Temmuz’un Türk demokrasisi için mihenk taşı olduğunu belirten Delican, “Gözü dönmüş işgalciler, bunlara darbeci demek az. Çünkü meclisi bombalayanlar, Türkiye’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın hayatına kastedenler, Başbakanı ortadan kaldırmaya teşebbüs edenler, rejimi komple ortadan kaldırmak hareketine giriştiler. Bu darbeden daha vahim durumdur, bu bir işgaldir. Türkiye büyük bir işgal eşiğinden dönmüştür. Parlamenter sistemi ve meclisi yok etmeyi deneyen bir girişim daha önce görmedik. Bunu yapanlar geçmişte asker filan değil, ihanet çetelerinin bu ülkeye soktuğu işgalcilerdir. Biz bu cumhuriyeti sokakta bulmadık, bunlara da asla teslim etmeyiz. Ben bir asker çocuğuyum. Türk siyasetine birçok şerefli hizmette bulunmuş ailem de insanlar var. Bizler onurlu bir şekilde Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine çıkmaya devam edeceğiz. Türk askerine, polisine sızmaya çalışan bu hainler temizlenecek. Bu konuda Türk hukuk sistemi ile elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Bu Fetullahçı örgütü ülke topraklarından silip atacağız” diye konuştu.
Delican’dan il başkanlarına davet
İzmir Konak Meydanı’nda her partiden kişinin demokrasi nöbeti tuttuğunu hatırlatan Delican, bütün siyasi parti temsilcilerine teşekkür etti. Salonda bulunan parti il başkanlarını da Konak Meydanı’na davet eden Delican, “Eğer bir darbe olsaydı ne Ankara’da ne İzmir’de seçilmiş bir belediye başkanı oturabilecekti. Millet olarak büyük bir badire atlattığımız için Cenabı Allah’a şükrediyorum. Bundan sonra ne yapılacağını belirlemek için bir gündem açalım. Neler yapabileceğimizi İzmirliler olarak konuşalım” dedi.
CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel de Türkiye’nin uçurumun kıyısından döndüğünü belirterek, “Bu iş başarılı olsaydı neler olabileceğini iyi anlamak gerekiyor. Henüz 18 yaşını aşmamış çocuklar, yaşları büyütülerek idam edilecekti. Eğitim sistemimiz yeniden düzenlenecek, düşünce, girişim özgürlüğü yok edilecekti. İhracatımız yok olacaktı. Belki arkasından idamlar gelecekti. Başbakanlar, bakanlar asılabilirdi. Bunun için bu darbeye olanca gücümüzle karşı çıktık. Bu lanet darbe girişiminin, yüzlerce canımızı alan bu musibetten de dersler çıkarmamız gerekiyor. Bundan sonra duymayan kulaklarımız duymaya, görmeyen gözlerimiz görmeye başlar. Türkiye’nin birliği, beraberliği için yeni bir döneme bunun evrilmesini sağlamamız gerekiyor. Bu olay çok iyi araştırılmalı, bir daha yaşanmaması için de her türlü tehlike yok edilmelidir.”
“Her olumlu adıma MHP olarak destek vereceğiz"
MHP’nin görüşünün en kötü yönetimin darbe yönetiminden daha iyi olduğu yönünde olduğunu ifade eden İl Başkanı Necat Karataş da şunları söyledi:
“1980 darbesi ülke ekonomimize ağır darbe vurmuştur. Her yapılan darbe Türk demokrasisine ve siyasi hayatına darbe vurmuştur. Darbelerin çilesini çeken bir partinin mensubuyum. Darbede o kadar aileler mağdur oldu ki, yok yere idam sehpasından Hak’ka yürüyen kardeşimiz oldu ki; bu acılar hala içimizdedir. Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Bu süreçten önce de ülkemizde sıkıntılar yaşanıyordu. Ülkemizde Allahın her günü şehidin geldiği, vatan evlatlarının teker teker şehit edildiğini yaşadık. 15 Temmuz darbe girişimi bu acılarımızı derinleştirmiştir. Bu darbe girişimlerinin olmaması için bu süreçte atılacak her olumlu adıma MHP olarak destek vereceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyeti yaşatma adına bizleri savunmaları gereken TSK mensubu komutanlarımız maalesef ordudan uzaklaştırıldı. Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarıyla uzaklaştırıldılar. Bunların yanlış olduğunu, kurunun yanında yaşın yakılmaması gerektiğini, ordunun içinde art niyetli subayların olabileceğini defalarca dile getirdik. Madem kumpas vardı, bu kumpasın uzantılarına bugüne kadar neden adım atılmadı? Kumpasta boşaltılan koltuklara kimlerin rütbe yükseltilerek getirildiğini sormak gerekir. Girişimin başındaki Akın Öztürk neden YAŞ üyesi? Bu soruların yanıtlanması gerekiyor.”
HDP İl Başkanı Mahmut Güleryüz de yaşanan darbe girişimin ülke halklarının hak etmediğini, asla yaşanmaması gereken bir gün olduğunu ve bu darbeyi gerçekleştirmeye kalkışanları lanetlediğini ifade etti.
Toplantıda söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan ciddi bir badirenin atlatıldığını belirterek, darbe girişiminde bulunanları lanetledi.