Terör KOSGEB'in Desteklerini De Etkiledi
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Gel,iştirme ve Destekleme İdaresi(KOSGEB) Başkanı Recep Biçer, KOSGEB’in desteklerinin son dönemde yaşanan terör olaylarından etkilenmesine yönelik, "Haliyle etkileniyor, etkilenmemesi mümkün değil. Çünkü sonuçta müracaata bağlı bu. Sokağa çıkma yasağı vesilesiyle olsun, belli mağduriyetler vesilesiyle olsun orada iş yapmakta zorlanıyorlarsa tabii ki bizim desteklerimizde de o bölgede bir kısım düşüşler gayet normal" dedi.
KOSGEB Başkanı Recep Biçer, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nde, Ekonomi Muhabirleri ile bir araya geldi.
Biçer, Türkiye’nin her ilinde müdürlüklerinin olduklarını vurgulayarak, Son 5-6 yıldır girişimcilikte Türkiye’nin yol almasını sağlayan belki de en önemli faktörün KOSGEB olduğunu söyledi.
GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMLERİ
Biçer, son 5 yılda 430-440 bin civarında kişiye girişimcilik eğitimi verdiklerini vurgulayarak, "Girişimcilik eğitimi neden önemli? Bizim yeni girişimcilik desteği dediğimiz yeni işletme açan girişimcilerimize destek ödeyebilmenin ön şartıdır girişimcilik eğitimi. Yeni bir işletme açarken girişimcilerimiz nelere dikkat etmeli hem teorik hem pratik anlamda eğitimini veriyoruz. Başından sonuna kadar bu işi planlaması anlamında ilgili girişimcinin bu işi nasıl yapacağını öğrenmesi gerekiyor. Bu girişimci adaylarının hepsi iş yeri açmış durumda değil. Zaten bizde beklemiyoruz, dünyada da böyle değil. Bunun nedenleri şu: Bir kısmı hazır değil, bir kısmı vazgeçiyor belki de o eğitimlerden sonra işin zorluğunu anlıyor. Bir kısmı da belki sadece meraktan geliyor, bir iş yerinin nasıl açılacağını merak ediyor" ifadelerini kullandı.
"MEVCUT KOBİLERE DE DESTEK VERİYORUZ"
"Girişimciliğe dönük epeyce güzel çalışmalarımız var" diyen Biçer şöyle devam etti:
"Galiba 450 milyona yaklaştık toplamda yeni girişimci desteği olarak verdiğimiz rakamlar, ödediğimiz rakamlar. Bunun tabii ki hem sosyal hayata hem ekonomiye ciddi katkıları oluyor. KOSGEB deyince sadece yeni girişimcilere destek verildiği sanılıyor. Bu doğru değil biz mevcut KOBİ’lere de destek veriyoruz. Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen bazı sektörler dışında, Tarım ve Hayvancılık, Sağlık, Eğitim ve bazı hizmet kolları diyebileceğimiz sekörler dışında Mali Müşavirlik, Hukuk Müşavirliği, Sigortacılık gibi sektörlere destek veremiyoruz. Bunlar dışında yaklaşık 3 buçuk milyon işletmeden 3 milyonun üzerinde işletmeye bir şekilde destek verme ihtimalimiz var. Bir kısım KOBİ’lerimizin öz kaynağı yeterli, bir kısmı kendince devletle iş yapmaya çekiniyor. Bizim bütün desteklerimiz projeli ya da belli bir harcamayı yaptıktan sonra iade şeklinde olan destekler. Bir kısmına da duyuramamışız belki de. Biz senelik 50-60 bin bandında KOBİ’ye destek veriyoruz. Bunu 100 binlere kadar çıkarmak öncelikle ilk hedefimiz. Daha fazla KOBİ’ye destek vermek ekonomiye daha fazla destek vermek anlamına geliyor."
MARKALAŞMAYA DESTEK
Girişimciliğin dışında bir de ’Genel Destek’ dedikleri 15 çeşitli olan destek türü olduğunu da kaydeden Biçer sözlerini şöyle sürdürdü:
" Bu desteğin içinde en çok kullanılanı nitelikli eleman desteği. Bizim ’Kurumsallaşma Markalaşma’ diye bizim geçen sene iki temalı çıktığımız Kobi Proje türümüz vardı. Markalaşmaya desteğimiz oluyor. KOBİGEL adında yeni bir destek türümüz var, KOBİ Gelişim Projesi Geleneksel imalat sanayiinde KOBİ’lerin artması diye bir çağrım var. Bu çağrıya giren her KOBİ 6 Mayıs’a kadar başvurma imkanı var. Burada 200 bin liraya kadar hibe 400 bin liraya kadar faizsiz geri ödemeli destek veriyoruz. Orta yüksek ve yüksek teknolojili sektörlere dönük bir çağrımız var. Buradaki KOBİ’lerin kapasitelerini geliştirmesine dönük. Tabii teknoloji bazlı olduğu için biraz daha yüksek destekler. 300 bin liraya kadar hibe, 500 bin liraya kadar da fazisiz geri ödeme. Bütçede bu sene ciddi bir artış oldu. 350 milyon lira ile kapattık, bütün bütçemizi kullandık. Destek bütçemiz yüzde 182 artışla 991 milyon lira oldu. KOBİGEL’in şöyle bir özelliği var bölgesel, sektörel özelliklere göre değişiklik arz edebilecek. Geçen sene ile birlikte KOSGEB’te bütçesi daha belli desteklere geçiyoruz artık. Şimdi çağrılı esasa geçtiğimiz için çağrının toplam bütçesi de belli oluyor. KOBİ’leri özellikle bu bütçelerden daha fazla istifade etmeye çağırıyoruz. Özellikle bizim geri ödemeli desteklerimizde KOBİ’lerin zorlandığı bir husus vardı. Geri ödemeli olunca mutlaka bir teminat istiyor. Bunları temin edemeyen KOBİ’lerin geri ödemeli destekleri kullanmaktan kaçındıklarını gördük. Bu nedenle özellikle geri ödemeli detekler için talep edeceğimiz teminat mektupu giderlerinin yüzde 100 oranında KOSGEB tarafından karşılanmasına önce KGF ile ve bankalarla bir çalışma yaptık. AR-GE, inovasyon endüstri destek modelimiz var. Buradan diğer desteklere göre daha fazla getiri bekliyoruz."
"Özellikle bizim üniversitelerde Tekmer dediğimiz teknoloji geliştirme merkezlerinde imkan sağladığımız tekno girişimcilerin projelerini geliştirip yeni ürünler üretme faaliyetlerini destekleyeceğimiz bir alan bu" diyen Biçer, Toplamda 1 buçuk milyon civarında destek verdiklerinin altını çizdi.
ULUSLARARASI KULUÇKA MERKEZLERİ
Uluslararası Kuluçka Merkezi ve hızlandırıcı destek programı ile ilgili de bilgi veren Biçer şunları kaydetti:
"ABD’de 3 tane kuluçka merkezi açılırsa onları maddi anlamda destekleyeceğimizi ilan ettik. Bu başvurumuz 31 Mart’a kadardı. Beş tane başvuru aldık ve şu anda inceleniyorlar. Bizi sevindiren hadise şu bu 5 başvurunun bir tanesi hariç hepsi konsorsiyum şeklinde. Bizim Türkiye’de ortak iş yapma kültürü biraz zayıftır. Hem üniversiteler hem tekno parklar işbirliği zemini içinde bu bizi sevindiriyor. ABD’nin değişik yerlerinde kuracakları kuluçka merkezleri buradan götürecekleri tekno girişimcileri oraya götürüp ürünün pazarlanması ve dünyaya açılması sağlanacak. Oradan elde edilecek gelirler kısmi olarak Türkiye’ye de gelecek. Tekno girişim ya da katma değeri yüksek ürünler üretimlerine yönelik ciddi beklenti ve desteklerimiz var. Bizim e-modül dediğimiz, e-eğitim dediğimiz bir internet sistemi üzerinden verdiğimiz eğitimler var. KOBİ’lerimizin de bu eğitimlerden istifade etmesini istiyoruz."
Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Biçer, "KOBİGEL’den sonra hangi sektörlere yönelik bir destek gelecek?" sorusu üzerine şöyle cevap verdi:
"Bilişim, Savunma Sanayii, Ulaşım olabilir. Turizme dönük bir talep var, hizmet sektörü de olur. Ama bunları bölgesel ve sktörel özelliklere göre belirleyeceğiz. Tahmin ediyorum 1-2 ay içinde de belli olur."
"KADINLARA VE ENGELLİLERE YÜZDE 20 ARTI DESTEK"
Biçer, Teknopark’ta sistemin nasıl işleyeceği sorusu üzerine ise, "1 ile 249 arası çalışanı olan, KOBİ olan her işletme aynı destekten aynı oranda istifade edebilme şansı var. Özel gruplar oldukları için, kadınlara ve engellilere yönelik desteklerde farklı girişimlerimiz var. Yüzde 20 oranda artı desteklerimiz var" cevabını verdi.
"KOSGEB kredilerini daha faydalandıracağız adı altında bazı firmaların ciddi anlamda KOBİ’lerinizi suistimal ettiği ve bu bağlamda projelerini ellerinden çaldığı ortaya çıktı. Siz bunları önleyecek misiniz?" sorusuna ise, "Kamu spotumuz var bizim geçen sene yayına aldık. Özellikle vatandaşın iyi niyetini suistimal ederek kendisini KOSGEB’in yetkili temsilcisi gibi tanıtıp değişik yollarla vatandaşımızı mağdur eden epeyce kötü girişimciler var. Bunlara ilişkin tabii ki KOSGEB olarak dava açamıyoruz, mağdur taraf biz olmadığımız için. Öncelikle girişimcilerimize, vatandaşlarımıza şunu vurgulamak gerekiyor, böyle bir durumla karşılaştıklarında doğrudan dava açmaları ya da savcılığa şikayette bulunmaları gerekiyor. Vatandaşlarımıza bir uyarımız da şu, eğer sizi 800’lü numaralardan veya cep numarasından arıyorlar ise kesinlikle KOSGEB’ten aranmıyorsunuzdur. Bizim bir çağrı merkezimiz var oraya müracaat edebilirler" cevabını verdi.
TERÖR KOSGEB’İ DE VURDU
Biçer, terör sorununun KOSGEB’i ne kadar etkilediğine yönelik soru üzerine ise şöyle cevap verdi:
"Haliyle etkileniyor, etkilenmemesi mümkün değil. Müdürlüklerimiz orada elinden gelen gayreti gösteriyor. Desteklerde bir düşme tabii ki olabilir. Çünkü sonuçta müracaata bağlı bu. Sokağa çıkma vesilesiyle olsun, belli mağdururiyetler vesilesiyle olsun orada iş yapmakta zorlanıyorlarsa tabii ki bizim desteklerimizde o bölgede bir kısım düşüler gayet normal. Ama onu telafi etme anlamında Başbakanlığımızın koordinasyon çalışması var, bize ne düşüyorsa o bölgede yapacağız. Tabii somut anlamda şu anda biz bir şey yapacağız dememizin imkanı yok. Çünkü koordinasyon içinde yapılıyor Başbakanlık tarafından. Bize verilen görev neyse onu o bölgede yapmaya gayret edeceğiz.
Kaynak: İHA
Biçer, Türkiye’nin her ilinde müdürlüklerinin olduklarını vurgulayarak, Son 5-6 yıldır girişimcilikte Türkiye’nin yol almasını sağlayan belki de en önemli faktörün KOSGEB olduğunu söyledi.
GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMLERİ
Biçer, son 5 yılda 430-440 bin civarında kişiye girişimcilik eğitimi verdiklerini vurgulayarak, "Girişimcilik eğitimi neden önemli? Bizim yeni girişimcilik desteği dediğimiz yeni işletme açan girişimcilerimize destek ödeyebilmenin ön şartıdır girişimcilik eğitimi. Yeni bir işletme açarken girişimcilerimiz nelere dikkat etmeli hem teorik hem pratik anlamda eğitimini veriyoruz. Başından sonuna kadar bu işi planlaması anlamında ilgili girişimcinin bu işi nasıl yapacağını öğrenmesi gerekiyor. Bu girişimci adaylarının hepsi iş yeri açmış durumda değil. Zaten bizde beklemiyoruz, dünyada da böyle değil. Bunun nedenleri şu: Bir kısmı hazır değil, bir kısmı vazgeçiyor belki de o eğitimlerden sonra işin zorluğunu anlıyor. Bir kısmı da belki sadece meraktan geliyor, bir iş yerinin nasıl açılacağını merak ediyor" ifadelerini kullandı.
"MEVCUT KOBİLERE DE DESTEK VERİYORUZ"
"Girişimciliğe dönük epeyce güzel çalışmalarımız var" diyen Biçer şöyle devam etti:
"Galiba 450 milyona yaklaştık toplamda yeni girişimci desteği olarak verdiğimiz rakamlar, ödediğimiz rakamlar. Bunun tabii ki hem sosyal hayata hem ekonomiye ciddi katkıları oluyor. KOSGEB deyince sadece yeni girişimcilere destek verildiği sanılıyor. Bu doğru değil biz mevcut KOBİ’lere de destek veriyoruz. Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen bazı sektörler dışında, Tarım ve Hayvancılık, Sağlık, Eğitim ve bazı hizmet kolları diyebileceğimiz sekörler dışında Mali Müşavirlik, Hukuk Müşavirliği, Sigortacılık gibi sektörlere destek veremiyoruz. Bunlar dışında yaklaşık 3 buçuk milyon işletmeden 3 milyonun üzerinde işletmeye bir şekilde destek verme ihtimalimiz var. Bir kısım KOBİ’lerimizin öz kaynağı yeterli, bir kısmı kendince devletle iş yapmaya çekiniyor. Bizim bütün desteklerimiz projeli ya da belli bir harcamayı yaptıktan sonra iade şeklinde olan destekler. Bir kısmına da duyuramamışız belki de. Biz senelik 50-60 bin bandında KOBİ’ye destek veriyoruz. Bunu 100 binlere kadar çıkarmak öncelikle ilk hedefimiz. Daha fazla KOBİ’ye destek vermek ekonomiye daha fazla destek vermek anlamına geliyor."
MARKALAŞMAYA DESTEK
Girişimciliğin dışında bir de ’Genel Destek’ dedikleri 15 çeşitli olan destek türü olduğunu da kaydeden Biçer sözlerini şöyle sürdürdü:
" Bu desteğin içinde en çok kullanılanı nitelikli eleman desteği. Bizim ’Kurumsallaşma Markalaşma’ diye bizim geçen sene iki temalı çıktığımız Kobi Proje türümüz vardı. Markalaşmaya desteğimiz oluyor. KOBİGEL adında yeni bir destek türümüz var, KOBİ Gelişim Projesi Geleneksel imalat sanayiinde KOBİ’lerin artması diye bir çağrım var. Bu çağrıya giren her KOBİ 6 Mayıs’a kadar başvurma imkanı var. Burada 200 bin liraya kadar hibe 400 bin liraya kadar faizsiz geri ödemeli destek veriyoruz. Orta yüksek ve yüksek teknolojili sektörlere dönük bir çağrımız var. Buradaki KOBİ’lerin kapasitelerini geliştirmesine dönük. Tabii teknoloji bazlı olduğu için biraz daha yüksek destekler. 300 bin liraya kadar hibe, 500 bin liraya kadar da fazisiz geri ödeme. Bütçede bu sene ciddi bir artış oldu. 350 milyon lira ile kapattık, bütün bütçemizi kullandık. Destek bütçemiz yüzde 182 artışla 991 milyon lira oldu. KOBİGEL’in şöyle bir özelliği var bölgesel, sektörel özelliklere göre değişiklik arz edebilecek. Geçen sene ile birlikte KOSGEB’te bütçesi daha belli desteklere geçiyoruz artık. Şimdi çağrılı esasa geçtiğimiz için çağrının toplam bütçesi de belli oluyor. KOBİ’leri özellikle bu bütçelerden daha fazla istifade etmeye çağırıyoruz. Özellikle bizim geri ödemeli desteklerimizde KOBİ’lerin zorlandığı bir husus vardı. Geri ödemeli olunca mutlaka bir teminat istiyor. Bunları temin edemeyen KOBİ’lerin geri ödemeli destekleri kullanmaktan kaçındıklarını gördük. Bu nedenle özellikle geri ödemeli detekler için talep edeceğimiz teminat mektupu giderlerinin yüzde 100 oranında KOSGEB tarafından karşılanmasına önce KGF ile ve bankalarla bir çalışma yaptık. AR-GE, inovasyon endüstri destek modelimiz var. Buradan diğer desteklere göre daha fazla getiri bekliyoruz."
"Özellikle bizim üniversitelerde Tekmer dediğimiz teknoloji geliştirme merkezlerinde imkan sağladığımız tekno girişimcilerin projelerini geliştirip yeni ürünler üretme faaliyetlerini destekleyeceğimiz bir alan bu" diyen Biçer, Toplamda 1 buçuk milyon civarında destek verdiklerinin altını çizdi.
ULUSLARARASI KULUÇKA MERKEZLERİ
Uluslararası Kuluçka Merkezi ve hızlandırıcı destek programı ile ilgili de bilgi veren Biçer şunları kaydetti:
"ABD’de 3 tane kuluçka merkezi açılırsa onları maddi anlamda destekleyeceğimizi ilan ettik. Bu başvurumuz 31 Mart’a kadardı. Beş tane başvuru aldık ve şu anda inceleniyorlar. Bizi sevindiren hadise şu bu 5 başvurunun bir tanesi hariç hepsi konsorsiyum şeklinde. Bizim Türkiye’de ortak iş yapma kültürü biraz zayıftır. Hem üniversiteler hem tekno parklar işbirliği zemini içinde bu bizi sevindiriyor. ABD’nin değişik yerlerinde kuracakları kuluçka merkezleri buradan götürecekleri tekno girişimcileri oraya götürüp ürünün pazarlanması ve dünyaya açılması sağlanacak. Oradan elde edilecek gelirler kısmi olarak Türkiye’ye de gelecek. Tekno girişim ya da katma değeri yüksek ürünler üretimlerine yönelik ciddi beklenti ve desteklerimiz var. Bizim e-modül dediğimiz, e-eğitim dediğimiz bir internet sistemi üzerinden verdiğimiz eğitimler var. KOBİ’lerimizin de bu eğitimlerden istifade etmesini istiyoruz."
Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Biçer, "KOBİGEL’den sonra hangi sektörlere yönelik bir destek gelecek?" sorusu üzerine şöyle cevap verdi:
"Bilişim, Savunma Sanayii, Ulaşım olabilir. Turizme dönük bir talep var, hizmet sektörü de olur. Ama bunları bölgesel ve sktörel özelliklere göre belirleyeceğiz. Tahmin ediyorum 1-2 ay içinde de belli olur."
"KADINLARA VE ENGELLİLERE YÜZDE 20 ARTI DESTEK"
Biçer, Teknopark’ta sistemin nasıl işleyeceği sorusu üzerine ise, "1 ile 249 arası çalışanı olan, KOBİ olan her işletme aynı destekten aynı oranda istifade edebilme şansı var. Özel gruplar oldukları için, kadınlara ve engellilere yönelik desteklerde farklı girişimlerimiz var. Yüzde 20 oranda artı desteklerimiz var" cevabını verdi.
"KOSGEB kredilerini daha faydalandıracağız adı altında bazı firmaların ciddi anlamda KOBİ’lerinizi suistimal ettiği ve bu bağlamda projelerini ellerinden çaldığı ortaya çıktı. Siz bunları önleyecek misiniz?" sorusuna ise, "Kamu spotumuz var bizim geçen sene yayına aldık. Özellikle vatandaşın iyi niyetini suistimal ederek kendisini KOSGEB’in yetkili temsilcisi gibi tanıtıp değişik yollarla vatandaşımızı mağdur eden epeyce kötü girişimciler var. Bunlara ilişkin tabii ki KOSGEB olarak dava açamıyoruz, mağdur taraf biz olmadığımız için. Öncelikle girişimcilerimize, vatandaşlarımıza şunu vurgulamak gerekiyor, böyle bir durumla karşılaştıklarında doğrudan dava açmaları ya da savcılığa şikayette bulunmaları gerekiyor. Vatandaşlarımıza bir uyarımız da şu, eğer sizi 800’lü numaralardan veya cep numarasından arıyorlar ise kesinlikle KOSGEB’ten aranmıyorsunuzdur. Bizim bir çağrı merkezimiz var oraya müracaat edebilirler" cevabını verdi.
TERÖR KOSGEB’İ DE VURDU
Biçer, terör sorununun KOSGEB’i ne kadar etkilediğine yönelik soru üzerine ise şöyle cevap verdi:
"Haliyle etkileniyor, etkilenmemesi mümkün değil. Müdürlüklerimiz orada elinden gelen gayreti gösteriyor. Desteklerde bir düşme tabii ki olabilir. Çünkü sonuçta müracaata bağlı bu. Sokağa çıkma vesilesiyle olsun, belli mağdururiyetler vesilesiyle olsun orada iş yapmakta zorlanıyorlarsa tabii ki bizim desteklerimizde o bölgede bir kısım düşüler gayet normal. Ama onu telafi etme anlamında Başbakanlığımızın koordinasyon çalışması var, bize ne düşüyorsa o bölgede yapacağız. Tabii somut anlamda şu anda biz bir şey yapacağız dememizin imkanı yok. Çünkü koordinasyon içinde yapılıyor Başbakanlık tarafından. Bize verilen görev neyse onu o bölgede yapmaya gayret edeceğiz.