Tarihi camiden çıkan mezar taşı iki asır öncesine ışık tuttu
Giresun'da restorasyon çalışmaları yapılan tarihi Espiye Merkez Camisi'nin içinde bulunan 1800'lü yıllardan kalma mezar taşının, devlete karşı isyan, devlete bağlılık olayları ve bölge tarihini yansıttığı bildirildi.
Espiye ilçesinde restorasyon çalışmaları yapılan Espiye Merkez Camisi'nin içinde bulunan 1800'lü yıllardan kalma mezar taşının devlete karşı isyan, devlete bağlılık olayları ve bölge tarihini yansıttığı belirlendi.
Celal Bayar Üniversitesi Sanat Tarihi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Gazanfer İltar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin 19. yüzyılın ikinci yarılarında ilk inşaatına başlandığını söyledi.
Caminin restorasyon çalışmaları kapsamında beden duvarlarının soyulup, kapısı ve taban döşemelerinin söküldüğünü belirten İltar, bu çalışmalar yapılırken kuzey duvarının doğu köşesinde bir mezar taşı bulunduğunu kaydetti.
İltar, mezar taşının 18. yüzyılın başlarından bugüne ışık tutacak bir mezar taşı olduğuna işaret ederek, 'Mezar taşı Tirebolu Voyvodası Ketülazade Muhammed Emin Ağanın eşinin mezar taşıdır. Ketülazade Muhammed Emin Ağa tahminen 1785'li yıllarda Tirebolu'da doğmuştur.' dedi.
1836'da Rize merkezli Tuzcuoğlu isyanında, o zamanın Tirebolu Voyvodası olan Kelalizade sülalesinin Tuzcuoğlularıyla devlete karşı isyana giriştiğini anlatan İltar, şöyle devam etti:
'Bu isyan sırasında Ketülazade ise safını devletten tarafta tuttuğu için Ketülazade Emin ağa ile zamanın Trabzon Valisi Hazinederzade Osman Ağa ile bir dostluk gelişmiş, bu dostluk sonucunda zamanla Ketülazade Emin Ağa'ya Kapucubaşılığı görevi verilmiştir. Daha sonra Padişahın Silahşoran-ı Hassa unvanı verilmiş, ileriki yıllarda da bu yükselme devam etmiş, daha sonra da Şebihkarahisar Mutasarrufu olmuştur. 1849 yılında ise Emin Ağa Şebinkarahisar'da vefat etmiştir.'
İltar, Espiye'de bulunan mezar taşının ise Ketülazede Emin Ağa'nın eşlerinden biri olan Asude Hanım'a ait olduğunu ifade ederek, Asude Hanım'ın 1828'de vefat ettiğini kaydetti.
Camiye ekleme yapılınca mezar taşı içeride kaldı
Asude Hanım'ın Espiyeli olduğunu tahmin ettiklerini dile getiren İltar, 'Çünkü Ketülazade ailesi Rize'den Samsun'a kadar etkin bir aile. Samsun Terme'de günümüze kadar ulaşan tarlaları, mülkiyetleri var. Giresun ve Tirebolu merkezi olmak üzere Yağlıdere ile Espiye'de etkin bir aile.' şeklinde konuştu.
Emin Ağa'dan 20 yıl önce 1828'de Asude Hanım'ın vefat ettiğini belirten İltar, 'Vefattan sonra da Espiye'de bu caminin haziresine defnedildi. Muhtemelen bu caminin inşaatında da bu ailenin katkısı vardı. Cami ilerleyen yıllarda eklemelerle büyütülürken bu hazire kaldırıldı, hazire caminin içerisinde kaldı. Mezar taşı da sökülerek günümüzdeki mevcut caminin kuzey duvarının doğu köşesine konuldu.' bilgisini verdi.
Gazanfer İltar, mezar taşında yazılanları şöyle aktardı:
'Baki olan Allah'tır, el çekip bir cümleden bakaya ettim rühleti, terk edip geriye malı mülkü devleti, hayattan gece gündüz ikram ederdi aleme, hanesinde nice kimse el sunardı nimete, Ketülazade Muhammed Emin Ağa'nın haliresi merhume Asude Hanım, ruhuna el Fatiha. 19 Nisan 1828.'
Kaynak: AA
Celal Bayar Üniversitesi Sanat Tarihi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Gazanfer İltar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin 19. yüzyılın ikinci yarılarında ilk inşaatına başlandığını söyledi.
Caminin restorasyon çalışmaları kapsamında beden duvarlarının soyulup, kapısı ve taban döşemelerinin söküldüğünü belirten İltar, bu çalışmalar yapılırken kuzey duvarının doğu köşesinde bir mezar taşı bulunduğunu kaydetti.
İltar, mezar taşının 18. yüzyılın başlarından bugüne ışık tutacak bir mezar taşı olduğuna işaret ederek, 'Mezar taşı Tirebolu Voyvodası Ketülazade Muhammed Emin Ağanın eşinin mezar taşıdır. Ketülazade Muhammed Emin Ağa tahminen 1785'li yıllarda Tirebolu'da doğmuştur.' dedi.
1836'da Rize merkezli Tuzcuoğlu isyanında, o zamanın Tirebolu Voyvodası olan Kelalizade sülalesinin Tuzcuoğlularıyla devlete karşı isyana giriştiğini anlatan İltar, şöyle devam etti:
'Bu isyan sırasında Ketülazade ise safını devletten tarafta tuttuğu için Ketülazade Emin ağa ile zamanın Trabzon Valisi Hazinederzade Osman Ağa ile bir dostluk gelişmiş, bu dostluk sonucunda zamanla Ketülazade Emin Ağa'ya Kapucubaşılığı görevi verilmiştir. Daha sonra Padişahın Silahşoran-ı Hassa unvanı verilmiş, ileriki yıllarda da bu yükselme devam etmiş, daha sonra da Şebihkarahisar Mutasarrufu olmuştur. 1849 yılında ise Emin Ağa Şebinkarahisar'da vefat etmiştir.'
İltar, Espiye'de bulunan mezar taşının ise Ketülazede Emin Ağa'nın eşlerinden biri olan Asude Hanım'a ait olduğunu ifade ederek, Asude Hanım'ın 1828'de vefat ettiğini kaydetti.
Camiye ekleme yapılınca mezar taşı içeride kaldı
Asude Hanım'ın Espiyeli olduğunu tahmin ettiklerini dile getiren İltar, 'Çünkü Ketülazade ailesi Rize'den Samsun'a kadar etkin bir aile. Samsun Terme'de günümüze kadar ulaşan tarlaları, mülkiyetleri var. Giresun ve Tirebolu merkezi olmak üzere Yağlıdere ile Espiye'de etkin bir aile.' şeklinde konuştu.
Emin Ağa'dan 20 yıl önce 1828'de Asude Hanım'ın vefat ettiğini belirten İltar, 'Vefattan sonra da Espiye'de bu caminin haziresine defnedildi. Muhtemelen bu caminin inşaatında da bu ailenin katkısı vardı. Cami ilerleyen yıllarda eklemelerle büyütülürken bu hazire kaldırıldı, hazire caminin içerisinde kaldı. Mezar taşı da sökülerek günümüzdeki mevcut caminin kuzey duvarının doğu köşesine konuldu.' bilgisini verdi.
Gazanfer İltar, mezar taşında yazılanları şöyle aktardı:
'Baki olan Allah'tır, el çekip bir cümleden bakaya ettim rühleti, terk edip geriye malı mülkü devleti, hayattan gece gündüz ikram ederdi aleme, hanesinde nice kimse el sunardı nimete, Ketülazade Muhammed Emin Ağa'nın haliresi merhume Asude Hanım, ruhuna el Fatiha. 19 Nisan 1828.'