'Komedi Yapmak İçin Küfür Etmeye Gerek Yok'
'Tepe'nin Uşakları' ve 'Emicem Hospital' filmlerinin yönetmeni Dr. İsmet Eraydın, hastane koridorlarından film setine geçiş sürecini anlattı Yönetmen Eraydın: 'Bir adam, babasını şaka yapmıyor diye acile getirmişti' 'Köyden getirdiğim insanları set işçisi yaptım'
KAAN BURAK ŞEN - 'Tepe'nin Uşakları' ve 'Emicem Hospital' filmlerinin yönetmeni Dr. İsmet Eraydın, hastane koridorlarından film setine geçiş sürecini anlattı.
Yönetmen İsmet Eraydın AA muhabirine yaptığı açıklamada, acil tıp uzmanı olduğunu belirterek, 'Yaklaşık 20 yıldır doktor olarak çalışıyorum. Bunun büyük çoğunluğu acilde geçti. Biz 2008 yılında acilde 3 doktor hastaların psikolojisini düzeltmek için gösteri yapma kararı aldık. Sonra ameliyat olacak ve olmuş 150-200 hastayı antreye topladık. Acil serviste yaşadıklarımızı skeç haline getirdik ve oynadık. Hastalar gülmekten koptular.' dedi.
Hastanede oynadıkları oyunun beğenilmesinden sonra doktorlar tarafından da talep gelmesi üzerine daha geniş salonda oynadıklarını aktaran Eraydın, sözlerine şöyle devam etti:
'Biz bu 'Kalp Krizi Değil Gülme Krizi' adlı oyunu Türkiye'de 65 ilde 250 bin kişiye oynadık. Sonra kısa film senaryoları yazmaya başladım. Görüntü Yönetmeni Aytekin Çakmakçı'nın sinema atölyesine katıldım. 'Tepe'nin Uşakları' adında bir kısa film çekmek istedim. Köydekileri ve hastane çalışanlarını oynattım. Film doğaçlamalarla 140 dakikaya çıktı. Filmin parçalarını internete attım. 'Film Almanya'da da vizyona girecek mi?' diye sormaya başladılar. Ağızdan ağıza yayıldı.'
Eraydın, 'Tepe'nin Uşakları' filmini fotoğraf makinesiyle çektiğini söyleyerek, 'Özen Film, bu filmi dağıttı. Böylelikle köyde yaşayan insanlarla çektiğim film, Özen Film'in o sene içinde en çok satan filmi oldu. Sinema çevreleri bu duruma şaşırdılar. Sonra o filmde oynattığım iki oyuncu (Selahattin Çakır, Adem Eraydın) yeni filmimde başrol oynadılar.' ifadelerini kullandı.
- 'Komedi yapmak için küfür etmeye gerek yok'
'Tepe'nin Uşakları' filminde elde ettiği başarıdan sonra hastane filmi yapmaya karar verdiğine değinen Eraydın, şunları söyledi:
'Türkiye'de hastane filmi yok. Dizisi de gerçeği yansıtmıyor. Ben de 'Emicem Hospital' filminde hasta ve doktorun psikolojini ele almaya çalıştım. Taşeronlaşmayı, sağlıkta performans, sağlıkta şiddet konularını ele aldım. Sadece gülmeye yönelik değil, mesaj içeren de bir film. Filmde, iğnenin ucunu hem doktorlara hem de hastalara dokundurdum. Bu filmin en önemli özelliği küfürsüz Karadeniz komedisi olmasıdır. Komedi yapmak için küfür etmeye gerek yok.'
- 'Bir adam, babasını şaka yapmıyor diye acile getirmişti'
'Emicem Hospital' filminde acil serviste yaşadığı gerçek olayları ele aldığını aktaran Eraydın, 'Bir adam, babasını şaka yapmıyor diye acile getirmişti. Bana 93 yaşında olduğunu ve her gün şaka yaptığı halde son üç gündür yapmadığını anlattı. Ben de ona '93 yıldır yaptıklarıyla idare edin' dedim. Bunlar benim bizzat hastanede yaşadığım şeyler.' dedi.
- 'Wilma Elles, bir keresinde aşerip sanayideki çorbacıya gitmişti'
Filmi özellikle sağlıkçıların izlemesi gerektiğine dikkat çeken Eraydın, sözlerine şöyle devam etti:
'Wilma Elles'e Facebook'tan mesaj attım. Cevap vereceğine dair hiç ümidim yoktu. Wilma, 'Gel konuşalım' diye cevap verince sahte hesap sandım. Yine de İstanbul'a gittim, görüştüm. Gerçekmiş. Hikayeyi ve samimiyeti çok beğendi. Yedi buçuk aylık hamileydi. Doktor olduğum için ve çekimler hastanede yapıldığı için daha çok ikna oldu. Çekimlere başladık. Wilma Elles, bir keresinde aşerip sanayideki çorbacıya gitmişti.'
- 'Köyden getirdiğim insanları set işçisi yaptım'
Trabzon'da daha çok film üretilmesi için sanat atölyesi açtığını aktaran Eraydın, 'Biz kurguyu, montajı, çekimi Trabzon'da yetiştirdiğimiz insanlarla da yapmak istiyoruz. Bunun için sanat atölyesi açtım. Gelecek olan filmlerimde burada yetişenler yer alacak. 'Emicem Hospital' filminde köyden getirdiğim insanları set işçisi yaptım. İş güç sahibi oldular. Hamsi Medya o bakımdan bir okul olacak.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Yönetmen İsmet Eraydın AA muhabirine yaptığı açıklamada, acil tıp uzmanı olduğunu belirterek, 'Yaklaşık 20 yıldır doktor olarak çalışıyorum. Bunun büyük çoğunluğu acilde geçti. Biz 2008 yılında acilde 3 doktor hastaların psikolojisini düzeltmek için gösteri yapma kararı aldık. Sonra ameliyat olacak ve olmuş 150-200 hastayı antreye topladık. Acil serviste yaşadıklarımızı skeç haline getirdik ve oynadık. Hastalar gülmekten koptular.' dedi.
Hastanede oynadıkları oyunun beğenilmesinden sonra doktorlar tarafından da talep gelmesi üzerine daha geniş salonda oynadıklarını aktaran Eraydın, sözlerine şöyle devam etti:
'Biz bu 'Kalp Krizi Değil Gülme Krizi' adlı oyunu Türkiye'de 65 ilde 250 bin kişiye oynadık. Sonra kısa film senaryoları yazmaya başladım. Görüntü Yönetmeni Aytekin Çakmakçı'nın sinema atölyesine katıldım. 'Tepe'nin Uşakları' adında bir kısa film çekmek istedim. Köydekileri ve hastane çalışanlarını oynattım. Film doğaçlamalarla 140 dakikaya çıktı. Filmin parçalarını internete attım. 'Film Almanya'da da vizyona girecek mi?' diye sormaya başladılar. Ağızdan ağıza yayıldı.'
Eraydın, 'Tepe'nin Uşakları' filmini fotoğraf makinesiyle çektiğini söyleyerek, 'Özen Film, bu filmi dağıttı. Böylelikle köyde yaşayan insanlarla çektiğim film, Özen Film'in o sene içinde en çok satan filmi oldu. Sinema çevreleri bu duruma şaşırdılar. Sonra o filmde oynattığım iki oyuncu (Selahattin Çakır, Adem Eraydın) yeni filmimde başrol oynadılar.' ifadelerini kullandı.
- 'Komedi yapmak için küfür etmeye gerek yok'
'Tepe'nin Uşakları' filminde elde ettiği başarıdan sonra hastane filmi yapmaya karar verdiğine değinen Eraydın, şunları söyledi:
'Türkiye'de hastane filmi yok. Dizisi de gerçeği yansıtmıyor. Ben de 'Emicem Hospital' filminde hasta ve doktorun psikolojini ele almaya çalıştım. Taşeronlaşmayı, sağlıkta performans, sağlıkta şiddet konularını ele aldım. Sadece gülmeye yönelik değil, mesaj içeren de bir film. Filmde, iğnenin ucunu hem doktorlara hem de hastalara dokundurdum. Bu filmin en önemli özelliği küfürsüz Karadeniz komedisi olmasıdır. Komedi yapmak için küfür etmeye gerek yok.'
- 'Bir adam, babasını şaka yapmıyor diye acile getirmişti'
'Emicem Hospital' filminde acil serviste yaşadığı gerçek olayları ele aldığını aktaran Eraydın, 'Bir adam, babasını şaka yapmıyor diye acile getirmişti. Bana 93 yaşında olduğunu ve her gün şaka yaptığı halde son üç gündür yapmadığını anlattı. Ben de ona '93 yıldır yaptıklarıyla idare edin' dedim. Bunlar benim bizzat hastanede yaşadığım şeyler.' dedi.
- 'Wilma Elles, bir keresinde aşerip sanayideki çorbacıya gitmişti'
Filmi özellikle sağlıkçıların izlemesi gerektiğine dikkat çeken Eraydın, sözlerine şöyle devam etti:
'Wilma Elles'e Facebook'tan mesaj attım. Cevap vereceğine dair hiç ümidim yoktu. Wilma, 'Gel konuşalım' diye cevap verince sahte hesap sandım. Yine de İstanbul'a gittim, görüştüm. Gerçekmiş. Hikayeyi ve samimiyeti çok beğendi. Yedi buçuk aylık hamileydi. Doktor olduğum için ve çekimler hastanede yapıldığı için daha çok ikna oldu. Çekimlere başladık. Wilma Elles, bir keresinde aşerip sanayideki çorbacıya gitmişti.'
- 'Köyden getirdiğim insanları set işçisi yaptım'
Trabzon'da daha çok film üretilmesi için sanat atölyesi açtığını aktaran Eraydın, 'Biz kurguyu, montajı, çekimi Trabzon'da yetiştirdiğimiz insanlarla da yapmak istiyoruz. Bunun için sanat atölyesi açtım. Gelecek olan filmlerimde burada yetişenler yer alacak. 'Emicem Hospital' filminde köyden getirdiğim insanları set işçisi yaptım. İş güç sahibi oldular. Hamsi Medya o bakımdan bir okul olacak.' diye konuştu.