Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Arslan Açıklaması

'Türkiye'nin bütün alanları Taksim alanıdır, bütün meydanları 1 Mayıs Meydanı'dır ve oralarda da 1 Mayıs kutlanabilir. Bunu gösterdik. Barışçıl 1 Mayısları topluma anlattık, toplumun bunlardan desteğini çektirdik' '1 Mayıs mazlumların haksızlığa, adaletsizliğe uğramış insanların mücadelelerinin adıdır. Biz 1 Mayıs'ı aslına uygun şekilde kutlamaya, yad etmeye, onu yaşatmaya devam edeceğiz'

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye'nin bütün alanlarının Taksim alanı, bütün meydanlarının 1 Mayıs meydanı olduğunu belirterek, 'Oralarda da 1 Mayıs kutlanabilir. Bunu gösterdik. Barışçıl 1 Mayısları topluma anlattık, toplumun bunlardan desteğini çektirdik' dedi.

Sivil Toplum Kurumları temsilcileriyle restoranda bir araya gelen Arslan, Hak-İş Konfederasyonunun 1976 yılında en az 5 sendikanın bir araya gelmesiyle kurulduğunu ve 40 yıllık tarihi olduğunu hatırlattı.

Bugün 22 sendikası, yaklaşık 450 bin üyesiyle Türkiye'nin en büyük ikinci işçi konfederasyonu olduklarını ifade eden Arslan, 'Zorluklar, engeller, sıkıntılar ve bütün bu sıkıntıları aşmak için mücadeleyle dolu dolu 40 yılı geride bıraktık' diye konuştu.

Türkiye'de 13 milyon 700 bin sigortalı işçi bulunduğunu, Hak-İş Konfederasyonunun üye sayısının ise 450 bin olduğunu ifade eden Arslan, Hak-iş dışındaki diğer sendikalı üye işçi sayısının ise yaklaşık 1 milyon 300 bin olduğunu, bunun da toplam işçi sayısının sadece yüzde 10'una tekabül ettiğini anlattı.

İşçilerin yüzde 90'ının sendikalara üye olmadığını dile getiren Arslan, 'Büyük bir imkan var, büyük bir potansiyel var ama sendikalar bu potansiyelden yararlanamıyor. Neden? işverenlerimizin bu konudaki bakış açısı. Neden? işverenlerimizin sendikalara karşı ön yargıları var. İkincisi ve en önemli neden ise işverenler sendikaları kendilerinin ortağı, daha doğrusu güçlerine, yetkilerine müdahale eden bir ortak olarak görüyorlar. O nedenle bundan hiç haz etmiyorlar' ifadesini kullandı.

İşçi ve işveren sorunlarına Müslüman olarak baktığını anlatan Arslan, şöyle devam etti:

'Biz elhamdülillah inanan insanız. Hem ülkemizin hem de dünyanın gidişatından, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, her alanda şikayetimiz var ama işverenlerimizle bir şeyi tartışmak istiyoruz. İşçiler ve işverenler aynı istikamete bakan insanlar. Her ikisi de inanan insanlar. Oturup beraber yeni bir dünya için sorunlara karşı çözüm olarak bir model geliştiremez miyiz? Temel doğrularımız var. 'İşçinin hakkını alnının teri kurumadan vereceksiniz', 'kazancınızda helalı esas alın, aldığınız ücreti helal ettirin' bu iki anlayışı bir arada tutacak bir modele bizim ihtiyacımız var. Bunu da birlikte oluşturmamız gerekmez mi?'

'Bunu yapmadığımız sürece bu alandaki sorunlarımız büyüyerek devam eder' diyen Arslan, 'Biz Hak-İş olarak bunun peşindeyiz. Gelin kendi referanslarımızdan yola çıkarak yeni bir modeli hayata geçirelim. Önce kendi işlerimizde, sonra ülkemizde, sonra dünyada. Bu iddialı bir sözdür ama buna ihtiyacımız var' ifadelerine yer verdi.

- '1 Mayısları ideolojik kavgaların kurbanı yapmak istemiyoruz'

1 Mayısla ilgili ön yargıların olduğunu, 130 yıl önce Chicago'daki tekstil işçilerinin 8 saat çalışma talebiyle ortaya çıktığını dile getiren Arslan, şunları kaydetti:

'İnsanlar '8 saat çalışarak insanca yaşayacak ücret ve çalışma şartları istiyoruz' diyordu. Kavga buradan başlıyor. 12 saat çalışması gerekenler 8 saatlik çalışma talep ediyordu. Gencecik çocukların 8-10 saat çalıştırıldığı, hamile kadınların tezgah başında doğum yaptığı, erkeklerin 'oturmasın', 'çökmesin' diye demir çizmeler giydirildiği bir dönemden bahsediyorum. Bu döneme işçilerin isyanıdır 1 Mayıs. Dolayısıyla mazlumdan yana olan dini inançları, dili, rengi, yaşadığı coğrafya ne olursa olsun mazlumdan yana olan bir inancın mensupları olarak 1 Mayıslara böyle bakarak değerlendirmemiz gerekiyor. İnsanca yaşamak, onurlu bir hayat sürmek için insanca çalışma şartlarını talep etmek ve insani hayatımızı sürdürebilecek ücretleri talep etmenin adı olarak gördüğümüz için 1 Mayısları sahipleniyoruz. O yüzden 1 Mayısları ideolojik kavgaların kurbanı yapmak istemiyoruz. Belli alanlara hapsedilmesine de itiraz ediyoruz.'

- '1 Mayısları topluma anlattık'

1 Mayısların gerginlik günü olmaktan yavaş yavaş çıkarıldığını söyleyen Arslan, 'Türkiye'ye haksızlık. Türkiye'ye yapılmış en büyük kötülüklerden birisidir. Bu yıl direnemediler. Artık 'Taksim' ısrarından vazgeçtiler Bakırköy'de Demokrasi Meydanı'nda kutlamaya razı oldular. Neden? Hak-İş, Memur-Sen, Taksim meselesini çözdü. Türkiye'nin bütün alanları Taksim alanıdır, bütün meydanları 1 Mayıs meydanıdır ve oralarda da 1 Mayıs kutlanabilir. Bunu gösterdik. Barışçıl 1 Mayısları topluma anlattık, toplumun bunlardan desteğini çektirdik. Olması gereken bu. Biz bunu yapmasaydık Taksim tartışmaları devam edecekti. Onun için ülkemiz için hayırlı bir işi de yaptığımızı düşünüyorum. 1 Mayıs mazlumların haksızlığa, adaletsizliğe uğramış insanların mücadelelerinin adıdır. Biz 1 Mayısı aslına uygun şekilde kutlamaya, yad etmeye, onu yaşatmaya devam edeceğiz' sözlerini dile getirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisini arayarak Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun işçi ve memur konfederasyonu başkanlarıyla bir araya gelmek istediğini ilettiğini, kendilerinin de bu daveti kabul ettiğini aktaran Arslan, sözlerini şöyle tamamladı:

'Bugün saat 13.00'da Çankaya Köşkü'nde toplantı yapılacak ancak toplantının gündemiyle ilgili ayrıntılı bilgimiz yok. Çalışma hayatının gündemi, 1 Mayıs ve diğer konularla ilgili olabilir. Bize sunulmuş bir gündem yok. Sayın Başbakanımızın bizimle böyle bir toplantı yapmak isteğini olumlu karşılıyoruz. Sorunlarımızı doğrudan Sayın Başbakana iletecek imkan olduğu için de Hak-İş olarak toplantıya katılacağız. Sorunlarımızı bir dosya halinde takdim edeceğiz.'

Kaynak: AA