Panik Atak Problemine Dikkat
Panik atak yaşayan bir kişinin, panik durumuyla aynı tepkileri verildiğini belirten Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, panik atağa neden olabilecek birçok rahatsızlığın olduğunu söyledi.
Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, insanları etkileyen, ansızın içini kaplayan ve önlenemez dehşet duygusuna panik dendiğini söyledi.
"Örneğin deprem anında ya da etrafta bir silah sessi duyduğumuzda, yaşadığımız tehlike durumu bizde panik duygusu oluşturur" diyen Yrd. Doç. Dr. Üney, "Panik anında iki durumdan birisini yaparız; ya durumla savaşırız ve mücadele ederiz ya da kaçıp uzaklaşırız. Her iki durumda da, vücudumuz buna hazırlık yapar. Yani kalp hızımız artar, soluk alış verişimiz artar, terleriz, vücut sıcaklığımız artar, göz bebeklerimiz büyür, aşırı heyecan ve korku durumu olur. Normalde panik durumu böyle meydana gelir. Sadece farkı; ortada bu durumu meydana getirecek, belirgin bir tehlike yoktur ya da bu durumun oluşmasına yetecek kadar bir tehlike yoktur. Yani beynimize sanki yanlış bir bilgi gelmiştir ve vücudumuz ona uygun tepki vermiştir. Bununla birlikte kişiler hayatlarında birkaç panik atak yaşayabilir ve bir rahatsızlık olarak devam etmez" dedi.
"Panik atak durumunda beynimiz, vücudumuzdan gelen her belirtiyi sanki çok önemliymiş gibi algılar"
Panik atağın oluşmasında; genelde vücutta her zaman hissedilen ya da fark edilen durumların, beynin bir tehlike sinyali olarak değerlendirdiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Üney, "Beynimiz vücudumuzdaki tüm olup bitenleri değerlendirir. Bazılarını önemser. Örneğin ayağımız bir yere çarptığımızda hissettiğimiz ağrı gibi. Oysaki bütün gün ayakkabı ile dolaşırız. Ayakkabı ayağımızı çok sıkmıyorsa; arada rahatsız hissettirmesini, beynimiz değerlendirmeye almaz. Panik atak durumunda beynimiz, vücudumuzdan gelen her belirtiyi sanki çok önemliymiş gibi algılar. Yani iyi bir seçmeden geçiremez. Normalde soluk alışverşimizi saymadığımız halde, panik atak esnasında sayarız. Sayı normal bile olsa sanki yeterince nefes alamadığımızı düşünürüz" diye konuştu.
Panik atak geçiren bir kişinin; çoğunlukla vücutta bir şeyler olduğunu, bunun ciddi bir sağlık sorunun habercisi olabilir diye düşünerek genelde hastane acil servisine başvurduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Üney, "Çoğunlukla yapılan tetkikler ve muayene sonucunda önemli bir şey çıkmaz. Kişi bunu anlamlandıramaz. Bunları hissetmiştir ve uydurmuyordur. Yani vücudun gerçek bir nedene dayanmayan ama hissettiği şeyleri araştırmaya başlar. Doktor doktor dolaşır. Nöroloji, kardiyoloji, dahiliye, beyin cerrahisi, göğüs cerrahisi doktorlarına gider ve herhangi bir teşhis konulmaz. Bir yığın tetkik yaptırır. Ancak yapılan muayene ve tetkikler bir sonuç vermez. Genelde hikaye böyle olur" ifadelerini kullandı.
Yrd. Doç. Dr. Üney, "Kişi panik atağı geçirdikten sonra tekrar gelecek korkusu yaşar. Bu nedenle sürekli vücudundan gelen duyumlara odaklanır. Panik anında kendini rahatlatacağını düşündüğü su ile dolaşır. Panik atağa neden olabilecek birçok rahatsızlık vardır" dedi.
.
"Takıntıların yoğunlaştığı dönemlerde zaman zaman panik ataklar görülebilir"
Panik atağın bir belirti olduğunu ifade eden Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, bu belirtinin görüldüğü durumları şöyle sıraladı:
"Panik Bozukluk: Panik atakların yoğun yaşandığı bir hastalıktır. Kişinin bütün uğraşısı panik nöbetleri olur. İşi, okulu etkilenir.
Kaygı Bozuklukları: Yoğun kaygı (Anksiyete) bozukluğu hastalığında zaman zaman aşırı yoğunlaşan kaygılar panik atağa neden olabilir.
Fobiler(Aşırı korkular): Yükseklik korkusu, kapalı yer korkusu, hayvan korkuları gibi fobilerde; o durumla karşılaşan kişi panik atak geçirebilir.
Takıntı Hastalığı (Obsesif Kompulsif Bozukluk): Takıntıların yoğunlaştığı dönemlerde zaman zaman panik ataklar görülebilir.
Depresyon: Özellikle yoğun endişelerle birlikte olan depresyon rahatsızlığında, panik ataklar görülebilir.
Uyuşturucu madde kullanımı: Günümüzde uyuşturucu kullanımı, oldukça tehlikeli boyutlardadır. Birçok uyuşturucu madde panik atağa neden olabilir. Hatta uyuşturucu kullanımı sonucu gelişen panik atağın tedavisi de, oldukça güç ve zahmetlidir.
Tiroid hastalıkları: Bazı tiroid bozukluklarında panik ataklara neden olabilir. Özellikle Tiroid bezinin çok çalıştığı hastalıklarda daha yoğun görülebilir."
Kaynak: İHA
"Örneğin deprem anında ya da etrafta bir silah sessi duyduğumuzda, yaşadığımız tehlike durumu bizde panik duygusu oluşturur" diyen Yrd. Doç. Dr. Üney, "Panik anında iki durumdan birisini yaparız; ya durumla savaşırız ve mücadele ederiz ya da kaçıp uzaklaşırız. Her iki durumda da, vücudumuz buna hazırlık yapar. Yani kalp hızımız artar, soluk alış verişimiz artar, terleriz, vücut sıcaklığımız artar, göz bebeklerimiz büyür, aşırı heyecan ve korku durumu olur. Normalde panik durumu böyle meydana gelir. Sadece farkı; ortada bu durumu meydana getirecek, belirgin bir tehlike yoktur ya da bu durumun oluşmasına yetecek kadar bir tehlike yoktur. Yani beynimize sanki yanlış bir bilgi gelmiştir ve vücudumuz ona uygun tepki vermiştir. Bununla birlikte kişiler hayatlarında birkaç panik atak yaşayabilir ve bir rahatsızlık olarak devam etmez" dedi.
"Panik atak durumunda beynimiz, vücudumuzdan gelen her belirtiyi sanki çok önemliymiş gibi algılar"
Panik atağın oluşmasında; genelde vücutta her zaman hissedilen ya da fark edilen durumların, beynin bir tehlike sinyali olarak değerlendirdiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Üney, "Beynimiz vücudumuzdaki tüm olup bitenleri değerlendirir. Bazılarını önemser. Örneğin ayağımız bir yere çarptığımızda hissettiğimiz ağrı gibi. Oysaki bütün gün ayakkabı ile dolaşırız. Ayakkabı ayağımızı çok sıkmıyorsa; arada rahatsız hissettirmesini, beynimiz değerlendirmeye almaz. Panik atak durumunda beynimiz, vücudumuzdan gelen her belirtiyi sanki çok önemliymiş gibi algılar. Yani iyi bir seçmeden geçiremez. Normalde soluk alışverşimizi saymadığımız halde, panik atak esnasında sayarız. Sayı normal bile olsa sanki yeterince nefes alamadığımızı düşünürüz" diye konuştu.
Panik atak geçiren bir kişinin; çoğunlukla vücutta bir şeyler olduğunu, bunun ciddi bir sağlık sorunun habercisi olabilir diye düşünerek genelde hastane acil servisine başvurduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Üney, "Çoğunlukla yapılan tetkikler ve muayene sonucunda önemli bir şey çıkmaz. Kişi bunu anlamlandıramaz. Bunları hissetmiştir ve uydurmuyordur. Yani vücudun gerçek bir nedene dayanmayan ama hissettiği şeyleri araştırmaya başlar. Doktor doktor dolaşır. Nöroloji, kardiyoloji, dahiliye, beyin cerrahisi, göğüs cerrahisi doktorlarına gider ve herhangi bir teşhis konulmaz. Bir yığın tetkik yaptırır. Ancak yapılan muayene ve tetkikler bir sonuç vermez. Genelde hikaye böyle olur" ifadelerini kullandı.
Yrd. Doç. Dr. Üney, "Kişi panik atağı geçirdikten sonra tekrar gelecek korkusu yaşar. Bu nedenle sürekli vücudundan gelen duyumlara odaklanır. Panik anında kendini rahatlatacağını düşündüğü su ile dolaşır. Panik atağa neden olabilecek birçok rahatsızlık vardır" dedi.
.
"Takıntıların yoğunlaştığı dönemlerde zaman zaman panik ataklar görülebilir"
Panik atağın bir belirti olduğunu ifade eden Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, bu belirtinin görüldüğü durumları şöyle sıraladı:
"Panik Bozukluk: Panik atakların yoğun yaşandığı bir hastalıktır. Kişinin bütün uğraşısı panik nöbetleri olur. İşi, okulu etkilenir.
Kaygı Bozuklukları: Yoğun kaygı (Anksiyete) bozukluğu hastalığında zaman zaman aşırı yoğunlaşan kaygılar panik atağa neden olabilir.
Fobiler(Aşırı korkular): Yükseklik korkusu, kapalı yer korkusu, hayvan korkuları gibi fobilerde; o durumla karşılaşan kişi panik atak geçirebilir.
Takıntı Hastalığı (Obsesif Kompulsif Bozukluk): Takıntıların yoğunlaştığı dönemlerde zaman zaman panik ataklar görülebilir.
Depresyon: Özellikle yoğun endişelerle birlikte olan depresyon rahatsızlığında, panik ataklar görülebilir.
Uyuşturucu madde kullanımı: Günümüzde uyuşturucu kullanımı, oldukça tehlikeli boyutlardadır. Birçok uyuşturucu madde panik atağa neden olabilir. Hatta uyuşturucu kullanımı sonucu gelişen panik atağın tedavisi de, oldukça güç ve zahmetlidir.
Tiroid hastalıkları: Bazı tiroid bozukluklarında panik ataklara neden olabilir. Özellikle Tiroid bezinin çok çalıştığı hastalıklarda daha yoğun görülebilir."