Doç. Dr. Yılmaz Açıklaması 'Omurga Ameliyatlarının Çoğunda Platin Uygulamasına Gerek Yok'
Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, omurga ameliyatlarının çoğunda platin uygulamasına gerek olmadığını söyledi.
Doç. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, yaptığı açıklamada, bel ağrısının bir hastalık olmadığını bel bölgesindeki hastalıkların en önemli belirtisi olduğunu vurguladı. Bel ağrısının en sık karşılaşılan şikayetlerin başında geldiğini söyleyen Doç. Dr. Yılmaz, "Omurgalarımız, vücudumuzu taşıyan, baş, boyun, gövde ve bel hareketlerimizi sağlayan dinamik bir organımızdır. Hayatımız boyunca çok ciddi strese maruz kalmaktadır. Bu strese bağlı olarak omurga ve çevre dokuda bozulma başlamakta, bunun sonucunda bel fıtığı, bel omurga kanalında darlık, bel kayması, gibi hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca omurgayı tutan tümörler, iltihap, romatizma da bel bölgesinde karşılaştığımız önemli diğer hastalıklardır" dedi.
Bel ağrısının en sık karşılaşılan sebepleri arasında bel fıtığı, omurilik kanalında daralma ve bel kayması geldiğini ifade eden Doç. Dr. Yılmaz, "Bel ağrısına çoğunlukla kalça ağrısı da eşlik edebilir. Bununla birlikte sinir sıkışmasının düzeyine göre bacakta ve ayakta uyuşukluk, karıncalanma hissi, ayakta güçsüzlük, idrar kaçırma ve cinsel fonksiyon bozukluğu da görülebilir. Omurga tümörlerinde istirahat halinde geçmeyen bel ağrısı, kilo kaybı, omurga iltihabında yüksek ateş diğer önemli belirtiler arasındadır" diye konuştu.
Bel omurga hastalılarının tanısı
Doç. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, magnetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı tomografi ve muayene bulguları ile bel omurga hastalıklarıyla ilgili tanıyı koymanın günümüzde çok kolaylaştığını belirterek, omurga hastalıklarının büyük çoğunluğunun cerrahi tedaviye gerek kalmadan, ilaç tedavisi, istirahat, yaşam tarzında değişiklik, fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi konservatif tedavilerden fayda gördüğünü kaydetti.
Ülkemizde omurgaya platin uygulamasıyla ilgili çok ciddi yanlışlıklar yapıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, şöyle devam etti:
"Sözgelimi, bel fıtığında, dar kanalda, dikkatli ve özenli bir şekilde mikro cerrahi ve endoskopik teknikler kullanarak sadece fıtığın alınması ya da darlığın olduğu bölgenin çıkarılması tedavi için yeterli olabilmektedir. Bununla birlikte omurga kırıkları ve bel kayması olan bir çok hastada, ameliyata bile gerek kalmadan konservatif yaklaşımlarla tedavi edilebilmekte iken, maalesef bir çok hastada omurgaya yaklaşık 4 santim uzunluğunda ve 1 santim çapında metalden yapılmış 4 ile12 adet vida takılmaktadır. Bu gereksiz ve yanlış uygulamalar hastaların normal hareketli omurgalarını sabitlemekte bu da sağlıklı omurgalarımızın da bozulmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda daha önce var olmayan şiddetli bel ağrısı, kalça ağrısı, hareket kısıtlılığı, iltihap gibi birçok problemin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Omurgaya platin takılması, sadece omurga diziliminin ve ahenginin bozulduğu, çok küçük hasta grubunda gerekmektedir."
Kaynak: İHA
Bel ağrısının en sık karşılaşılan sebepleri arasında bel fıtığı, omurilik kanalında daralma ve bel kayması geldiğini ifade eden Doç. Dr. Yılmaz, "Bel ağrısına çoğunlukla kalça ağrısı da eşlik edebilir. Bununla birlikte sinir sıkışmasının düzeyine göre bacakta ve ayakta uyuşukluk, karıncalanma hissi, ayakta güçsüzlük, idrar kaçırma ve cinsel fonksiyon bozukluğu da görülebilir. Omurga tümörlerinde istirahat halinde geçmeyen bel ağrısı, kilo kaybı, omurga iltihabında yüksek ateş diğer önemli belirtiler arasındadır" diye konuştu.
Bel omurga hastalılarının tanısı
Doç. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, magnetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı tomografi ve muayene bulguları ile bel omurga hastalıklarıyla ilgili tanıyı koymanın günümüzde çok kolaylaştığını belirterek, omurga hastalıklarının büyük çoğunluğunun cerrahi tedaviye gerek kalmadan, ilaç tedavisi, istirahat, yaşam tarzında değişiklik, fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi konservatif tedavilerden fayda gördüğünü kaydetti.
Ülkemizde omurgaya platin uygulamasıyla ilgili çok ciddi yanlışlıklar yapıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Derviş Mansuri Yılmaz, şöyle devam etti:
"Sözgelimi, bel fıtığında, dar kanalda, dikkatli ve özenli bir şekilde mikro cerrahi ve endoskopik teknikler kullanarak sadece fıtığın alınması ya da darlığın olduğu bölgenin çıkarılması tedavi için yeterli olabilmektedir. Bununla birlikte omurga kırıkları ve bel kayması olan bir çok hastada, ameliyata bile gerek kalmadan konservatif yaklaşımlarla tedavi edilebilmekte iken, maalesef bir çok hastada omurgaya yaklaşık 4 santim uzunluğunda ve 1 santim çapında metalden yapılmış 4 ile12 adet vida takılmaktadır. Bu gereksiz ve yanlış uygulamalar hastaların normal hareketli omurgalarını sabitlemekte bu da sağlıklı omurgalarımızın da bozulmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda daha önce var olmayan şiddetli bel ağrısı, kalça ağrısı, hareket kısıtlılığı, iltihap gibi birçok problemin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Omurgaya platin takılması, sadece omurga diziliminin ve ahenginin bozulduğu, çok küçük hasta grubunda gerekmektedir."