Suriyeli Kaçak Sorunu
İzmir Valisi Mustafa Toprak, Suriyeli kaçakların, ülkelerine dönme ihtimali kısa dönemde düşük olduğunu bildikleri için misafir gittikleri ülkelerden daimi ikamet edebilecekleri, hayata tutunabilecekleri yerlere gitmek istediklerini belirterek, "Bu bir hayatta kalma mücadelesi" dedi.
İzmir Valisi Toprak, zaman zaman kentin gündemine de gelen Suriyeli kaçakların durumuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Ükelerini terk eden insanların yakın bir zamanda geri dönebileceklerini tahayyül ettiklerini ama öyle olmadığını belirten Toprak, savaşın kısa vadede bitmeyeceğinin farkına varanların kaçıp geldikleri Türkiye'de kaldıklarını ya da üçüncü ülkelere geçmeye çalıştıklarını anlattı.
Canlarını kurtaran Suriyelilerin kendilerine bir gelecek temin etmek istediklerini ifade eden Toprak, "Ülkelerine dönme ihtimalinin kısa dönemde düşük olduğunu bildikleri için misafir gittikleri ülkelerden daimi olarak ikamet edebilecekleri, hayata tutunabilecekleri yerlere gitmek istiyorlar. Bu bir hayatta kalma mücadelesi" dedi.
Toprak, Türkiye’nin hem devlet hem de halk olarak başından beri soruna insani açıdan yaklaştığını, çadır kentlerle kurulan alt yapının daha da geliştirileceğini kaydederek şunları söyledi:
"Türkiye’nin insani yaklaşımlarla birlikte ortaya koyduğu yardıma BM Mülteciler Komiserliğinin tüm hukuksal yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen diğer ülkelerin bu konuda tedbir geliştirmediklerini görüyoruz. Hatta bazı ülkeler 50 mülteci gittiğinde nasıl bir kapsamda mücadele geliştirmek gerektiği gibi bir anlayışa sahip olabiliyor. Türkiye 2 milyona yakın insanı geçici de olsa burada barındırırken diğer ülkelerin bu konudaki yaklaşımları üzücüdür. Tedbir almamalarına rağmen birtakım akıl verici davranışlara bile girebiliyorlar."
Tüm dünya ülkelerine çok önemli sorumluluklar düştüğüne dikkati çeken Toprak, Suriyeli çocuğun cesedinin Bodrum'da sahile vurmasıyla ilgili, "O ölen çocuğumuzdan en azından insani pay çıkararak tedbir geliştirmeleri gerekiyor. O ülkeleri de göreve, oradaki savaşı bitirme konusunda tüm güçlerini kullanmaya, insanlığa ve uluslararası hukuk kurallarının uygulanması konusunda işbirliğine davet etmek gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
-İzmir ve çevresinde bu yıl 12 bin 316 göçmen denizden kurtarıldı
Sahil Güvenlik Komutanlığının, insani yaklaşımı ön planda tutarak kaçakların canlarını kaybetmesiyle sonuçlanmadan her türlü engelleyici tedbiri geliştirdiğine değinen Toprak, BM rakamlarına göre bu yıl içinde Türkiye’nin dışında yapılan yasa dışı göçmen kaçakçılığında 2 bin 500 kişinin öldüğünü bildirdi.
Vali Toprak, İzmir Sahil Güvenlik Komutanlığının sorumluluk alanında bugüne kadar Suriyeli göçmenler ağırlıklı olmak üzere 12 bin 316 kişinin denizde ölmek üzereyken kurtarıldığını, 5 kişinin de yaşamını yitirdiğini ifade etti.
-"Üç beş bin liralık botlarla denizin üzerine atıyorlar"
İnsan kaçakçılarının Avrupa ülkelerini toz pembe göstererek bu kişileri kandırdığını aktaran Toprak, "Oraya gittiklerinde herkesin işe, paraya sahip olacakları yönünde kandırarak alacakları birkaç bin doları düşünerek bu insanları can yeleği var ya da yok, son derece güvensiz üç beş bin liralık botlarla denizin üzerine atıyorlar. Resmen ölümden kaçan insanları yeni bir ölüm macerasıyla karşı karşıya bırakıyorlar. Devletimiz güvenlik birimleri bu insanların organize suç çetelerinin eline düşmemesi için elinden geleni yapıyor" şeklinde konuştu.
Toprak, Göç İdaresinin sınır kentlerinden birinde yeni bir çadırkent kurmayı planladığını, öncelikle insan kaçakçılarının eline düşme ihtimali olanların, dilencilik yapanların ve suça karışanları buraya göndereceklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Ükelerini terk eden insanların yakın bir zamanda geri dönebileceklerini tahayyül ettiklerini ama öyle olmadığını belirten Toprak, savaşın kısa vadede bitmeyeceğinin farkına varanların kaçıp geldikleri Türkiye'de kaldıklarını ya da üçüncü ülkelere geçmeye çalıştıklarını anlattı.
Canlarını kurtaran Suriyelilerin kendilerine bir gelecek temin etmek istediklerini ifade eden Toprak, "Ülkelerine dönme ihtimalinin kısa dönemde düşük olduğunu bildikleri için misafir gittikleri ülkelerden daimi olarak ikamet edebilecekleri, hayata tutunabilecekleri yerlere gitmek istiyorlar. Bu bir hayatta kalma mücadelesi" dedi.
Toprak, Türkiye’nin hem devlet hem de halk olarak başından beri soruna insani açıdan yaklaştığını, çadır kentlerle kurulan alt yapının daha da geliştirileceğini kaydederek şunları söyledi:
"Türkiye’nin insani yaklaşımlarla birlikte ortaya koyduğu yardıma BM Mülteciler Komiserliğinin tüm hukuksal yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen diğer ülkelerin bu konuda tedbir geliştirmediklerini görüyoruz. Hatta bazı ülkeler 50 mülteci gittiğinde nasıl bir kapsamda mücadele geliştirmek gerektiği gibi bir anlayışa sahip olabiliyor. Türkiye 2 milyona yakın insanı geçici de olsa burada barındırırken diğer ülkelerin bu konudaki yaklaşımları üzücüdür. Tedbir almamalarına rağmen birtakım akıl verici davranışlara bile girebiliyorlar."
Tüm dünya ülkelerine çok önemli sorumluluklar düştüğüne dikkati çeken Toprak, Suriyeli çocuğun cesedinin Bodrum'da sahile vurmasıyla ilgili, "O ölen çocuğumuzdan en azından insani pay çıkararak tedbir geliştirmeleri gerekiyor. O ülkeleri de göreve, oradaki savaşı bitirme konusunda tüm güçlerini kullanmaya, insanlığa ve uluslararası hukuk kurallarının uygulanması konusunda işbirliğine davet etmek gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
-İzmir ve çevresinde bu yıl 12 bin 316 göçmen denizden kurtarıldı
Sahil Güvenlik Komutanlığının, insani yaklaşımı ön planda tutarak kaçakların canlarını kaybetmesiyle sonuçlanmadan her türlü engelleyici tedbiri geliştirdiğine değinen Toprak, BM rakamlarına göre bu yıl içinde Türkiye’nin dışında yapılan yasa dışı göçmen kaçakçılığında 2 bin 500 kişinin öldüğünü bildirdi.
Vali Toprak, İzmir Sahil Güvenlik Komutanlığının sorumluluk alanında bugüne kadar Suriyeli göçmenler ağırlıklı olmak üzere 12 bin 316 kişinin denizde ölmek üzereyken kurtarıldığını, 5 kişinin de yaşamını yitirdiğini ifade etti.
-"Üç beş bin liralık botlarla denizin üzerine atıyorlar"
İnsan kaçakçılarının Avrupa ülkelerini toz pembe göstererek bu kişileri kandırdığını aktaran Toprak, "Oraya gittiklerinde herkesin işe, paraya sahip olacakları yönünde kandırarak alacakları birkaç bin doları düşünerek bu insanları can yeleği var ya da yok, son derece güvensiz üç beş bin liralık botlarla denizin üzerine atıyorlar. Resmen ölümden kaçan insanları yeni bir ölüm macerasıyla karşı karşıya bırakıyorlar. Devletimiz güvenlik birimleri bu insanların organize suç çetelerinin eline düşmemesi için elinden geleni yapıyor" şeklinde konuştu.
Toprak, Göç İdaresinin sınır kentlerinden birinde yeni bir çadırkent kurmayı planladığını, öncelikle insan kaçakçılarının eline düşme ihtimali olanların, dilencilik yapanların ve suça karışanları buraya göndereceklerini sözlerine ekledi.