'1000 Yılın Sesi Türkçe Bayramı Programı'
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, insanlığın ortak evrensel sorunlarına çözüm bulmak için şiddetin yerine barışı, yoksulluğun yerine refahı hakim kılmaya çalıştıklarını belirterek, "Ülkemizin kültürünü ve gayesini anlatmanın en iyi yolu Türkçemizin öğretimidir" dedi.
Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen "1000 Yılın Sesi Türkçe Bayramı Programı"nda konuşan Bakan Çelik, devletlerin uluslararası sistem içinde rollerinin yeniden tanımladıklarını söyledi.
Yurtdışı teşkilatlarının yeniden yapılandırıldığı bir dönemde, diplomasinin de biçim değiştirdiğini vurgulayan Çelik, "Türkiye olarak diplomasimizin alanı genişledikçe kültürel diplomasi alanında faaliyet gösteren kurumlarımızın faaliyetleri söz konusu çerçevede yeniden yapılanmaktadır. Kültürel diplomasi anlayışımız milletimizin ve devletimizin sesini dünyanın her yerine bir şekilde duyurmaya çalışıyoruz" dedi.
"Yurt dışındaki kurumlarımızla sesimiz her geçen gün daha fazla ulaşıyor" diyen Bakan Çelik, "Özellikle etrafımızda DEAŞ adlı terör örgütünün mukaddes dinimizin sembollerini kullanarak değerleri zarar verdiği bir dönemde, dini ve coğrafyamızı kirlettiği bu zaman diliminde, Türkçemizi insan sevgimizi, Yunus Emre gibi büyük bir isimle bu enstitü altında dünyaya sesimizi duyurmamız çok büyük mesajlar içermektedir" ifadelerini kullandı.
Diplomasinin etki alanını her geçen gün genişlediğini ifade eden Çelik şunları kaydetti:
"Kültürümüzü geleneklerimizi, dilimizi öğreterek ve yaşatarak dostluklar kurulmasını olanak veren kültür merkezlerimiz büyük gurur kaynaklarımızdır. Bir dilin yurt dışında kullanılması, o ülkenin diplomasi faaliyetlerine pozitif katkı sağlamakla, dil öğrenimi üzerinde sosyal diyalog kurulmasına olanak vermekle büyük bir zemin oluşturmaktadır. Ülkemizin kültürünü ve gayesini anlatmanın en iyi yolu Türkçemizin öğretimidir. Kültürel diplomasimizin merkezini teşkil etmektedir. Türkçenin yaygınlaşması amacı doğrultusunda 34 ülkede ulaşın Türk Kültür Merkezleriyle sesimizi dünyaya duyurmaktadır."
Yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye'nin ekonomik ve ticari ilişiklerinin istikrarlı bir şekilde sürdürmesine önemli etkiler yaptığını aktaran Çelik, Türkiye'nin de dünyanın aradığı ortak barışı katkı sunmak için gayret gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"İnsanlığın ortak sorunlarına, evrensel sorunlara çözüm bulabilmemiz için şiddetin yerine barışın, yoksulluğun yerine refahı hakim etme çabalarımızın ve sahip olduğumuz kültürel zenginliğin bir yansıması olduğunu ifade ediyoruz. Bir ülke ile kuracağımız insani ve kültürel bağları, her alanda işbirliği açısında sağlam bir zemin teşkil etmektedir. Bu açıdan şanslıyız. Çünkü ecdadımız yüzyıllar süren hoşgörüyü yönetim anlayışı, çevremizde birçok nokta temelleri sağlam yerlere dayanan merkezin kurulmasına olanak sağlamaktadır. Ayrıca zeminleri sağlam teşkilatlar kurulmasına imkan vermektedir."
Programa katılmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Bakan Çelik, insanı severken ırk, din ve mezhep ayrımı gözetmeyen Yunus Emre'nin herkese aynı gözle baktığını dile getirerek, bu çerçevede enstitünün de Yunus Emre'nin felsefesini tam benimsemiş olarak aynı anlayışla görev yapmasının önemli olduğunu aktardı.
Kaynak: AA
Yurtdışı teşkilatlarının yeniden yapılandırıldığı bir dönemde, diplomasinin de biçim değiştirdiğini vurgulayan Çelik, "Türkiye olarak diplomasimizin alanı genişledikçe kültürel diplomasi alanında faaliyet gösteren kurumlarımızın faaliyetleri söz konusu çerçevede yeniden yapılanmaktadır. Kültürel diplomasi anlayışımız milletimizin ve devletimizin sesini dünyanın her yerine bir şekilde duyurmaya çalışıyoruz" dedi.
"Yurt dışındaki kurumlarımızla sesimiz her geçen gün daha fazla ulaşıyor" diyen Bakan Çelik, "Özellikle etrafımızda DEAŞ adlı terör örgütünün mukaddes dinimizin sembollerini kullanarak değerleri zarar verdiği bir dönemde, dini ve coğrafyamızı kirlettiği bu zaman diliminde, Türkçemizi insan sevgimizi, Yunus Emre gibi büyük bir isimle bu enstitü altında dünyaya sesimizi duyurmamız çok büyük mesajlar içermektedir" ifadelerini kullandı.
Diplomasinin etki alanını her geçen gün genişlediğini ifade eden Çelik şunları kaydetti:
"Kültürümüzü geleneklerimizi, dilimizi öğreterek ve yaşatarak dostluklar kurulmasını olanak veren kültür merkezlerimiz büyük gurur kaynaklarımızdır. Bir dilin yurt dışında kullanılması, o ülkenin diplomasi faaliyetlerine pozitif katkı sağlamakla, dil öğrenimi üzerinde sosyal diyalog kurulmasına olanak vermekle büyük bir zemin oluşturmaktadır. Ülkemizin kültürünü ve gayesini anlatmanın en iyi yolu Türkçemizin öğretimidir. Kültürel diplomasimizin merkezini teşkil etmektedir. Türkçenin yaygınlaşması amacı doğrultusunda 34 ülkede ulaşın Türk Kültür Merkezleriyle sesimizi dünyaya duyurmaktadır."
Yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye'nin ekonomik ve ticari ilişiklerinin istikrarlı bir şekilde sürdürmesine önemli etkiler yaptığını aktaran Çelik, Türkiye'nin de dünyanın aradığı ortak barışı katkı sunmak için gayret gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"İnsanlığın ortak sorunlarına, evrensel sorunlara çözüm bulabilmemiz için şiddetin yerine barışın, yoksulluğun yerine refahı hakim etme çabalarımızın ve sahip olduğumuz kültürel zenginliğin bir yansıması olduğunu ifade ediyoruz. Bir ülke ile kuracağımız insani ve kültürel bağları, her alanda işbirliği açısında sağlam bir zemin teşkil etmektedir. Bu açıdan şanslıyız. Çünkü ecdadımız yüzyıllar süren hoşgörüyü yönetim anlayışı, çevremizde birçok nokta temelleri sağlam yerlere dayanan merkezin kurulmasına olanak sağlamaktadır. Ayrıca zeminleri sağlam teşkilatlar kurulmasına imkan vermektedir."
Programa katılmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Bakan Çelik, insanı severken ırk, din ve mezhep ayrımı gözetmeyen Yunus Emre'nin herkese aynı gözle baktığını dile getirerek, bu çerçevede enstitünün de Yunus Emre'nin felsefesini tam benimsemiş olarak aynı anlayışla görev yapmasının önemli olduğunu aktardı.