'Ramazanda, Ağız Yaralarını Karadut Yiyerek Önleyin'
NKÜ Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Figen Dağlıoğlu, "Ramazan ayı içerisinde insanlar bazen yeterli beslenemiyorlar ve dolayısıyla da ağızda yaralar çıkabiliyor. Bu yaraların önlenmesi açısından karadut çok tüketilmesi tavsiye edilen bir meyve" dedi
Dağlıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında sağlıklı ve yeterli beslenmenin insan sağlığına önemli etkilerinin olduğunu söyledi.
Ramazan ayının uzun ve sıcak günlere denk gelmesi nedeniyle, sağlıklı kalabilmek için iftar ve sahurun yanı sıra ara öğünlerde de doğru beslenilmesi gerektiğini belirten Dağlıoğlu, ara öğünlerde meyve tüketiminin doğru tercih olduğunu ifade etti.
Dağlıoğlu, ramazanda yetersiz beslenme nedeniyle ağızda bazı yaraların çıkabileceğini, bunun önlenmesi için iftar ve sahur arasındaki ara öğünlerde karadut tüketmenin faydalı olacağını belirterek, "Ramazan ayı içerisinde insanlar bazen yeterli beslenemiyorlar ve dolayısıyla da ağızda yaralar çıkabiliyor. Bu yaraların önlenmesi açısından karadut çok tüketilmesi tavsiye edilen bir meyve. Bu tip faydaları var. Genellikle taze tüketilmesi önemli ve bu dönemde bol da bulabileceğimiz bir meyve" diye konuştu.
Karadutun bileşenlerinde antosiyanin (renk maddeleri) ve flavonoid (suda çözünen bileşikler) adı verilen çok güçlü antioksidanlar içerdiğine, ayrıca C, B ve K vitaminleri ile demir ve kalsiyum bulunduğuna işaret eden Dağlıoğlu, şunları kaydetti:
"Karadut, renginden de anlaşıldığı gibi antosiyanin renk grubu dediğimiz renk maddelerini içermekte. Karadut, insan vücudunun günlük ihtiyacı olan mineral ve vitaminlerin büyük bir kısmını karşılar. Besin içeriği bakımından, enerji verici, toksin atıcı ve besleyici özelliğiyle karadut, bağışıklık sisteminin güçlenmesine de destek sağlar. Ayrıca, karadutun kanser hastalığına iyi geldiğine dair belirgin bazı sonuçlar var."
Dağlıoğlu, karadutun ramazan ayı boyunca aşırıya kaçmadan tüketilmesi gerektiğini ifade ederek, "Tüm meyvelerde olduğu gibi karadut da kan şekerini düzenleyici etkiye sahiptir. Çok aşırıya kaçmadan ramazan boyunca ya da meyveyi temin edebileceğimiz süre boyunca tüketilmesini tavsiye diyoruz. Ancak meyvelerin ara öğün olarak tüketilmesi, hem hazmedilebilirliği açısından, hem de vücuda daha yarayışlı alınması açısından önemli."
Kaynak: AA
Ramazan ayının uzun ve sıcak günlere denk gelmesi nedeniyle, sağlıklı kalabilmek için iftar ve sahurun yanı sıra ara öğünlerde de doğru beslenilmesi gerektiğini belirten Dağlıoğlu, ara öğünlerde meyve tüketiminin doğru tercih olduğunu ifade etti.
Dağlıoğlu, ramazanda yetersiz beslenme nedeniyle ağızda bazı yaraların çıkabileceğini, bunun önlenmesi için iftar ve sahur arasındaki ara öğünlerde karadut tüketmenin faydalı olacağını belirterek, "Ramazan ayı içerisinde insanlar bazen yeterli beslenemiyorlar ve dolayısıyla da ağızda yaralar çıkabiliyor. Bu yaraların önlenmesi açısından karadut çok tüketilmesi tavsiye edilen bir meyve. Bu tip faydaları var. Genellikle taze tüketilmesi önemli ve bu dönemde bol da bulabileceğimiz bir meyve" diye konuştu.
Karadutun bileşenlerinde antosiyanin (renk maddeleri) ve flavonoid (suda çözünen bileşikler) adı verilen çok güçlü antioksidanlar içerdiğine, ayrıca C, B ve K vitaminleri ile demir ve kalsiyum bulunduğuna işaret eden Dağlıoğlu, şunları kaydetti:
"Karadut, renginden de anlaşıldığı gibi antosiyanin renk grubu dediğimiz renk maddelerini içermekte. Karadut, insan vücudunun günlük ihtiyacı olan mineral ve vitaminlerin büyük bir kısmını karşılar. Besin içeriği bakımından, enerji verici, toksin atıcı ve besleyici özelliğiyle karadut, bağışıklık sisteminin güçlenmesine de destek sağlar. Ayrıca, karadutun kanser hastalığına iyi geldiğine dair belirgin bazı sonuçlar var."
Dağlıoğlu, karadutun ramazan ayı boyunca aşırıya kaçmadan tüketilmesi gerektiğini ifade ederek, "Tüm meyvelerde olduğu gibi karadut da kan şekerini düzenleyici etkiye sahiptir. Çok aşırıya kaçmadan ramazan boyunca ya da meyveyi temin edebileceğimiz süre boyunca tüketilmesini tavsiye diyoruz. Ancak meyvelerin ara öğün olarak tüketilmesi, hem hazmedilebilirliği açısından, hem de vücuda daha yarayışlı alınması açısından önemli."