12. Teknoloji Ödülleri
12. Teknoloji Ödülleri Yürütme Kurulu Başkanı Müjdat Altay, Türkiye'nin geleceğinde teknoloji ve yenilikçiliğin oynayacağı rolün bilinciyle 1998 yılında Teknoloji Ödülleri programını başlattıklarını belirterek, "Türkiye, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak, 500 milyar dolar ihracat hacmine ulaşmak, ileri teknoloji tasarım ve üretiminde bölgesel merkez olmak gibi iddialı hedeflerle geleceğini tasarlıyor" dedi.
Türkiye'nin teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer almasını sağlamak, yenilikçi ürünlerin geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla ilki 1998 yılında gerçekleştirilen Teknoloji Ödülleri'nin 12'ncisi bugün düzenlenen basın toplantısıyla duyuruldu.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından gerçekleştirilen 12. Teknoloji Ödülleri açılış basın toplantısında konuşan Altay, Türkiye'de Ar-Ge ve yeniliğin sektör gözetmeksizin tüm şirketlerin, hatta toplumun gündemine taşındığını söyledi.
Türkiye'nin geleceğinde teknoloji ve yenilikçiliğin oynayacağı rolün bilinciyle 1998 yılında Teknoloji Ödülleri programını başlattıklarını belirten Altay, "Ana hedefimiz; Türkiye'nin teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer almasına destek olacak, etkili bir çalışma başlatmaktı" dedi.
Aynı doğrultuda ama daha da kararlı, inançlı ve umutlu olarak, 12. Teknoloji Ödülleri sürecini başlatmaktan mutluluk duyduklarını aktaran Altay, "Daha da kararlıyız. Çünkü Türkiye, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak, 500 milyar dolar ihracat hacmine ulaşmak, ileri teknoloji tasarım ve üretiminde bölgesel merkez olmak gibi iddialı hedeflerle geleceğini tasarlıyor" diye konuştu.
- "Geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve teknolojiyi ilk önce kendi ülkemizde kullanmamız lazım"
Altay, 2023 hedefleri ile ilgili çok detaylı çalışmaların bulunduğuna dikkati çekerek, "Onuncu Kalkınma Planı, Güçlü ve Dengeli Büyüme için Yapısal Dönüşüm Eylem Planı, Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı ve bunlar gibi niceleri.. Tüm bu çalışmalar, 2023 hedeflerine ulaşmak için yüksek teknolojide hakimiyet sağlamayı ve bilgi toplumuna dönüşmeyi şart ve öncelikli görüyor" ifadelerini kullandı.
Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok değil, 10 yıl öncesine baktığımızda, Ar-Ge ve inovasyona dair kavramların karıştırıldığı bir dönemden, Edirne'den Diyarbakır'a, Trabzon'dan İçel'e kadar Anadolu'nun her köşesinde inovasyonun, teknolojinin konuştuğu bir döneme geldik. Bu da bize aslında Türkiye'nin önünün çok açık olduğunun başka bir göstergesi. Daha da umutluyuz. Çünkü; teknoloji ve inovasyon konusunda tüm paydaşların artık desteği var. Ulusal stratejimiz var ve herşeyden önemlisi inancımız var.
Bu kapsamda kamudan gelen teşvik programları ile özel sektörün kararlılığı ve bu konuya yaptığı yatırımlar, sivil toplum örgütlerinin destekleyici çalışmaları, bize bu umudu daha da parlatıyor. Diğer taraftan, genç bir nüfusa sahibiz. Yenilikçi eğitim programları uyguluyoruz. Gençlerin bilim ve teknolojiye olan merakını büyük bir keyifle izliyoruz. Araştırma ve proje geliştirme becerilerini büyük bir kıvançla izliyoruz."
Türkiye'nin, dünyanın rekabetçi ekonomileri arasında yerini alabilmesi ve sağlamlaştırabilmesi için yenilikçi ürün ve teknoloji geliştirmeye daha fazla kaynak ayırması ve önem vermesi gerektiğini belirten Altay, "Yetkinliğimizin başarıya dönüşmesi, ülkemize katma değer yaratması, küresel teknoloji markaları çıkarabilmemiz için, geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve teknolojiyi ilk önce kendi ülkemizde kullanmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.
- "AB'nin inovasyon karnesine göre Türkiye'nin performansı her geçen gün artıyor"
12. Teknoloji Ödülleri Yürütme Başkanı Altay, 2014 yılında 242 milyar dolar olan toplam ithalatın, yaklaşık 180 milyar dolarının imalat sanayi ürünlerinden oluştuğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bu alanda Ar-Ge'ye ayrılan pay aşağı yukarı yüzde 2 seviyesinde. 180 milyar doların yüzde 2'si 3,6 milyar dolar yapıyor. 600 milyon dolarını da atalım 3 milyar dolar. Biz 2014 yılında dünyaya veya ülkemizin dışındaki şirketlere 3 milyar dolarlık Ar-Ge teşviği vermişiz. Bu gidişi, ülkemize doğru çevirmemiz lazım. Bunu nasıl çevirebiliriz? Tabii ki toplumsal bilinç yaratarak, adımlarımızı iyi planlayarak, yarınlara daha güçlü hazırlanarak bunu çevirebiliriz."
Ar-Ge merkezleri, üniversite ve sanayi gibi farklı kültürleri barındıran disiplinlerin birlikte çalışma modellerinin yeniden irdelenmesi gerektiğine işaret eden Altay, "Bu alanda bir teknoloji seferberliği yapmalıyız" yorumunda bulundu.
Altay, Türkiye'nin, her yıl düzenli olarak yayınlanan Küresel İnovasyon Endeksi'nde son 4 yılda basamakları çok hızlı tırmandığını dile getirerek, "Ar-Ge inovasyon ilişkisine baktığımızda, AB'nin inovasyon karnesine göre Türkiye'nin performansı her geçen gün artıyor. Bu önemli dönüşümü sürdürmeli, Ar-Ge'ye daha fazla kaynak aktarmalı, inovasyonu sadece Ar-Ge ile sınırlandırmamalı, hayatımızdaki, işlerimizdeki tanım ve kapsamını geliştirerek yarışa devam etmeliyiz. Böylece, Küresel İnovasyon Endeks listesinde daha üst sıralarda yer alacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu.
1998 yılında 30 başvuru ile başladıkları Teknoloji Ödüllerinin, 11.'sinde 198 başvuruya ulaştıkları bilgisini veren Altay, bu seneki hedeflerinin bu rakamı da geçmek olduğunu söyledi.
Amaçlarının, ülkece sahip olunan potansiyeli ortaya çıkartmak, şirketleri yüreklendirmek, yenilikçi ürünleri ve teknolojileri desteklemek, ülkece fark yaratmak için tüm paydaşlarla birlikte çalışmak olduğunu anlatan Altay, "Dünya ekonomisine, yenilikleri ve buluşları gerçekleştirebilen, diğerlerinden farklı olmayı, farklı olanı üretmeyi başarabilen ve kendi teknolojisine, kendi ürününe sahip çıkan toplumlar ve şirketler yön veriyor. Türkiye olarak, bir üst lige çıkmak için, bilgiye, eğitime, araştırmaya, teknolojiye ve bilgi ekonomisine odaklanmamız gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.
- "Kaybedeni olmayan bir yarışma"
TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Erol Arcaklıoğlu da TÜBİTAK'ın temel görevleri arasında; teknoloji geliştirmek, yenilikleri desteklemek, özendirmek, üniversite ve sanayi iş birliği konusunda modeller oluşturmak ve bu ilişkileri daha iyi düzeye taşımanın bulunduğunu ifade etti.
Arcaklıoğlu, TÜBİTAK bütçesinin önemli bir kısmını özel sektöre verilen desteğe ayırdıklarını belirterek, "Ar-Ge'ye ayrılan payın daha çok artacağını rahat bir şekilde söyleyebiliyoruz" dedi.
Bugünlerde ortaöğretim proje yarışmalarının final değerlendirmelerini yaptıklarını aktaran Arcaklıoğlu, ayrıca ortaöğretime yönelik bilim fuarları desteklerinin de bulunduğunu dile getirdi.
Arcaklıoğlu, 15-20 yıl sonra bu çocukların Teknoloji Ödülleri için başvuru yapacağına işaret ederek, farkındalığın artırılmasının okul çağlarından başlatılmasının önemine dikkati çekti.
Teknoloji Ödülleri'ni, "kaybedeni olmayan bir yarışma" olarak niteleyen Arcaklıoğlu, yarışmaya katılacak tüm firmalara başarılar diledi.
TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ise kamu ve özel sektörün sinerji içerisinde Türkiye'ye katkı yapmak için bir araya geldiklerini belirterek, Teknoloji Ödülleri'ne hem çok büyük hem de çok küçük firmaların katıldığını, dolayısıyla bu çeşitliliğinin korunması gerektiğini vurguladı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranının 2013'de yüzde 0,95 olduğunu belirterek, "Bu küçük bir rakam" dedi.
Symes, 2023 yılında Ar-Ge harcamalarının GSYH'ye oranının yüzde 3'e ulaşmasını hedeflediklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Rekabetçilik Endeksi'nde son 3 yılda 144-148 ülke içerisinde 50 ile 56 sıralarında zikzak çiziyoruz. Hayalimiz bunu hep birlikte çok yukarılara taşımak. Dolayısıyla bu ödüllerin, buradaki endekse önemli bir katkısı olacağını düşünüyoruz. Ar-Ge ve teknolojide gelişmiş ülke olmak hedefine yönelik, önümüzde zorlu ama bir o kadar da heyecanlı bir süreç var. Ben açıkçası zorlukların, beraberinde pozitif enerji ve heyecan getirdiğine inanan bir kişiyim. Dolayısıyla, teknoloji yolunun Türkiye için genç nüfusuyla heyecan verici bir yolculuk olacağını göreceğimize inanıyorum."
Verilen bilgiye göre, Teknoloji Ödüllerine başvurular iki aşamalı (ön başvuru ve son başvuru) olarak alınacak. Teknoloji Ödüllerinin 12'ncisi için bugün başlayan ön başvuru başvuru süreci, 31 Temmuz 2015'de sona erecek. Sonuçların açıklanması ise Mayıs 2016'da gerçekleştirilecek.
Kaynak: AA
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından gerçekleştirilen 12. Teknoloji Ödülleri açılış basın toplantısında konuşan Altay, Türkiye'de Ar-Ge ve yeniliğin sektör gözetmeksizin tüm şirketlerin, hatta toplumun gündemine taşındığını söyledi.
Türkiye'nin geleceğinde teknoloji ve yenilikçiliğin oynayacağı rolün bilinciyle 1998 yılında Teknoloji Ödülleri programını başlattıklarını belirten Altay, "Ana hedefimiz; Türkiye'nin teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer almasına destek olacak, etkili bir çalışma başlatmaktı" dedi.
Aynı doğrultuda ama daha da kararlı, inançlı ve umutlu olarak, 12. Teknoloji Ödülleri sürecini başlatmaktan mutluluk duyduklarını aktaran Altay, "Daha da kararlıyız. Çünkü Türkiye, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak, 500 milyar dolar ihracat hacmine ulaşmak, ileri teknoloji tasarım ve üretiminde bölgesel merkez olmak gibi iddialı hedeflerle geleceğini tasarlıyor" diye konuştu.
- "Geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve teknolojiyi ilk önce kendi ülkemizde kullanmamız lazım"
Altay, 2023 hedefleri ile ilgili çok detaylı çalışmaların bulunduğuna dikkati çekerek, "Onuncu Kalkınma Planı, Güçlü ve Dengeli Büyüme için Yapısal Dönüşüm Eylem Planı, Kalkınma Bakanlığı Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı ve bunlar gibi niceleri.. Tüm bu çalışmalar, 2023 hedeflerine ulaşmak için yüksek teknolojide hakimiyet sağlamayı ve bilgi toplumuna dönüşmeyi şart ve öncelikli görüyor" ifadelerini kullandı.
Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok değil, 10 yıl öncesine baktığımızda, Ar-Ge ve inovasyona dair kavramların karıştırıldığı bir dönemden, Edirne'den Diyarbakır'a, Trabzon'dan İçel'e kadar Anadolu'nun her köşesinde inovasyonun, teknolojinin konuştuğu bir döneme geldik. Bu da bize aslında Türkiye'nin önünün çok açık olduğunun başka bir göstergesi. Daha da umutluyuz. Çünkü; teknoloji ve inovasyon konusunda tüm paydaşların artık desteği var. Ulusal stratejimiz var ve herşeyden önemlisi inancımız var.
Bu kapsamda kamudan gelen teşvik programları ile özel sektörün kararlılığı ve bu konuya yaptığı yatırımlar, sivil toplum örgütlerinin destekleyici çalışmaları, bize bu umudu daha da parlatıyor. Diğer taraftan, genç bir nüfusa sahibiz. Yenilikçi eğitim programları uyguluyoruz. Gençlerin bilim ve teknolojiye olan merakını büyük bir keyifle izliyoruz. Araştırma ve proje geliştirme becerilerini büyük bir kıvançla izliyoruz."
Türkiye'nin, dünyanın rekabetçi ekonomileri arasında yerini alabilmesi ve sağlamlaştırabilmesi için yenilikçi ürün ve teknoloji geliştirmeye daha fazla kaynak ayırması ve önem vermesi gerektiğini belirten Altay, "Yetkinliğimizin başarıya dönüşmesi, ülkemize katma değer yaratması, küresel teknoloji markaları çıkarabilmemiz için, geliştirdiğimiz yenilikçi ürün ve teknolojiyi ilk önce kendi ülkemizde kullanmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu.
- "AB'nin inovasyon karnesine göre Türkiye'nin performansı her geçen gün artıyor"
12. Teknoloji Ödülleri Yürütme Başkanı Altay, 2014 yılında 242 milyar dolar olan toplam ithalatın, yaklaşık 180 milyar dolarının imalat sanayi ürünlerinden oluştuğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bu alanda Ar-Ge'ye ayrılan pay aşağı yukarı yüzde 2 seviyesinde. 180 milyar doların yüzde 2'si 3,6 milyar dolar yapıyor. 600 milyon dolarını da atalım 3 milyar dolar. Biz 2014 yılında dünyaya veya ülkemizin dışındaki şirketlere 3 milyar dolarlık Ar-Ge teşviği vermişiz. Bu gidişi, ülkemize doğru çevirmemiz lazım. Bunu nasıl çevirebiliriz? Tabii ki toplumsal bilinç yaratarak, adımlarımızı iyi planlayarak, yarınlara daha güçlü hazırlanarak bunu çevirebiliriz."
Ar-Ge merkezleri, üniversite ve sanayi gibi farklı kültürleri barındıran disiplinlerin birlikte çalışma modellerinin yeniden irdelenmesi gerektiğine işaret eden Altay, "Bu alanda bir teknoloji seferberliği yapmalıyız" yorumunda bulundu.
Altay, Türkiye'nin, her yıl düzenli olarak yayınlanan Küresel İnovasyon Endeksi'nde son 4 yılda basamakları çok hızlı tırmandığını dile getirerek, "Ar-Ge inovasyon ilişkisine baktığımızda, AB'nin inovasyon karnesine göre Türkiye'nin performansı her geçen gün artıyor. Bu önemli dönüşümü sürdürmeli, Ar-Ge'ye daha fazla kaynak aktarmalı, inovasyonu sadece Ar-Ge ile sınırlandırmamalı, hayatımızdaki, işlerimizdeki tanım ve kapsamını geliştirerek yarışa devam etmeliyiz. Böylece, Küresel İnovasyon Endeks listesinde daha üst sıralarda yer alacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu.
1998 yılında 30 başvuru ile başladıkları Teknoloji Ödüllerinin, 11.'sinde 198 başvuruya ulaştıkları bilgisini veren Altay, bu seneki hedeflerinin bu rakamı da geçmek olduğunu söyledi.
Amaçlarının, ülkece sahip olunan potansiyeli ortaya çıkartmak, şirketleri yüreklendirmek, yenilikçi ürünleri ve teknolojileri desteklemek, ülkece fark yaratmak için tüm paydaşlarla birlikte çalışmak olduğunu anlatan Altay, "Dünya ekonomisine, yenilikleri ve buluşları gerçekleştirebilen, diğerlerinden farklı olmayı, farklı olanı üretmeyi başarabilen ve kendi teknolojisine, kendi ürününe sahip çıkan toplumlar ve şirketler yön veriyor. Türkiye olarak, bir üst lige çıkmak için, bilgiye, eğitime, araştırmaya, teknolojiye ve bilgi ekonomisine odaklanmamız gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.
- "Kaybedeni olmayan bir yarışma"
TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Erol Arcaklıoğlu da TÜBİTAK'ın temel görevleri arasında; teknoloji geliştirmek, yenilikleri desteklemek, özendirmek, üniversite ve sanayi iş birliği konusunda modeller oluşturmak ve bu ilişkileri daha iyi düzeye taşımanın bulunduğunu ifade etti.
Arcaklıoğlu, TÜBİTAK bütçesinin önemli bir kısmını özel sektöre verilen desteğe ayırdıklarını belirterek, "Ar-Ge'ye ayrılan payın daha çok artacağını rahat bir şekilde söyleyebiliyoruz" dedi.
Bugünlerde ortaöğretim proje yarışmalarının final değerlendirmelerini yaptıklarını aktaran Arcaklıoğlu, ayrıca ortaöğretime yönelik bilim fuarları desteklerinin de bulunduğunu dile getirdi.
Arcaklıoğlu, 15-20 yıl sonra bu çocukların Teknoloji Ödülleri için başvuru yapacağına işaret ederek, farkındalığın artırılmasının okul çağlarından başlatılmasının önemine dikkati çekti.
Teknoloji Ödülleri'ni, "kaybedeni olmayan bir yarışma" olarak niteleyen Arcaklıoğlu, yarışmaya katılacak tüm firmalara başarılar diledi.
TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ise kamu ve özel sektörün sinerji içerisinde Türkiye'ye katkı yapmak için bir araya geldiklerini belirterek, Teknoloji Ödülleri'ne hem çok büyük hem de çok küçük firmaların katıldığını, dolayısıyla bu çeşitliliğinin korunması gerektiğini vurguladı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranının 2013'de yüzde 0,95 olduğunu belirterek, "Bu küçük bir rakam" dedi.
Symes, 2023 yılında Ar-Ge harcamalarının GSYH'ye oranının yüzde 3'e ulaşmasını hedeflediklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Rekabetçilik Endeksi'nde son 3 yılda 144-148 ülke içerisinde 50 ile 56 sıralarında zikzak çiziyoruz. Hayalimiz bunu hep birlikte çok yukarılara taşımak. Dolayısıyla bu ödüllerin, buradaki endekse önemli bir katkısı olacağını düşünüyoruz. Ar-Ge ve teknolojide gelişmiş ülke olmak hedefine yönelik, önümüzde zorlu ama bir o kadar da heyecanlı bir süreç var. Ben açıkçası zorlukların, beraberinde pozitif enerji ve heyecan getirdiğine inanan bir kişiyim. Dolayısıyla, teknoloji yolunun Türkiye için genç nüfusuyla heyecan verici bir yolculuk olacağını göreceğimize inanıyorum."
Verilen bilgiye göre, Teknoloji Ödüllerine başvurular iki aşamalı (ön başvuru ve son başvuru) olarak alınacak. Teknoloji Ödüllerinin 12'ncisi için bugün başlayan ön başvuru başvuru süreci, 31 Temmuz 2015'de sona erecek. Sonuçların açıklanması ise Mayıs 2016'da gerçekleştirilecek.