TBMM Başkanı Çiçek, 'Ensar Buluşmaları'na Katıldı

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, usulsüz dinlemelere ilişkin olarak, “Devletin en üst düzeyindeki adamı dinleyip ne yapacaksın? Dinlediğin anda bunun arkasında bir kullanım vardır. Bu bilgiler başka yerde kullanılacak demektir” dedi.

TBMM Başkanı Çiçek, Vakıflar Genel Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen Ensar Vakfı Ankara Şubesi’nin ’Ensar Buluşmaları’na katıldı.

Çiçek, son 50 yılın tarihinin yeteri kadar yazılmadığını belirterek bilinen tarihin bilinmeyen tarihin yarısı kadar olmadığını söyledi.

Çiçek, usulsüz dinlemelerle ilgili olarak, “Devletin en üst makamlarında görev yapanlar biz ne konuşuyoruz? Neyi konuşur, akşamki Fenerbahçe- Bursa maçının mı konuşur kriptolu telefonla? Bu telefonlar verildiğine göre, her zaman bir araya gelme imkanı olmadığına göre, devletin en önemli işleri konuşulacak. Devletin en üst düzeyindeki adamı dinleyip ne yapacaksın? Dinlediğin anda bunun arkasında bir kullanım vardır. Bu bilgiler başka yerde kullanılacak demektir. Ahlaken, hukuken, insani olarak doğru değildir. Bir yargı ve devletin güvenlik birimleri böylesine bir kepazeliğe asla alet edilemez. Böylesine bir hukuk düzenine kim güvenecek. O zaman biz sabahlara kadar, kanunları niye çıkarıyoruz? Herkes sıfatını kötüye kullanacaksa, herkes sahip olduğu yetkiyi kanunların dışında kullanacaksa, o takdirde bu ülkede hukuk istikrarı olmaz” ifadesini kullandı.

“HERKESİN BİR ÖZ ELEŞTİRİ YAPMAYA İHTİYACI VAR”

Bürokratik istikrarın önemine değinen Çiçek, şunları dedi:

“Laik olmayan bir bürokratın verdiği zarar, haddi hesabı yok. Bunların karşılığına ne koyacaksınız. Bizdendir, sizdendir, ondandır ötekidir, berikidir diye bir adam bir yere gelmemelidir. Bizden, sizden olmaz. Emaneti ehline vermediğimiz takdirde bunun bedelini hep birlikte öderiz. Biz doğrusunu yapmaya mecburuz. Herkesin bir öz eleştiri yapmaya ihtiyacı var. Ehliyetin dışındaki kriterler devlet hayatında çok fazla öne çıkmaması gerekiyor.”

Türkiye’nin bilgiyi üreten ülkeler içinde yer alması gerektiğini kaydeden Çiçek, “Bilgiyi üreten toplum olmadığınız sürece biz belli çabalarla belli yere kadar gelebiliriz, ne olursa olsun oradan daha fazla ileri gitme şansımız olmaz. Ne biz ne de bugünkü görüntüsü itibariyle İslam dünyası bilgi üreten ülke değil. Başkalarının ürettiği bilgiyi kullanıyoruz. Herkesin elinde telefon var. Telefonu biz üretmedik. Telefonu biz bulmadık, televizyonu biz bulmadık. Uçağı biz bulmadık. Bir uçak parçası için sen 100 kamyon domates satman gerekiyor. Bilgisayar parçası için 50 kamyon buğday satman gerekiyor. Bununla Türkiye’nin bir yere gitmesi mümkün değil. Türkiye araştırma geliştirme faaliyetlerine bütçeden önemli destek vermeye çalışıyoruz. Türkiye’yi güçlü kılacak alanlarda savunma sanayi dahil bu konularda bir mesafe almaya çalışıyor. Türkiye’nin bu noktadaki sıkıntısı kaynak sıkıntısı değil, bahane arıyor. Eğer üniversitelerimiz rektör seçimlerine, rektör için kulis çalışmalarına ayırdıkları parayı biraz araştırma geliştirmeye ayırmaları lazım. Rektör seçiliyor, bizden daha fazla öbür dönem nasıl seçilirim diye ne yapacağından çok, öbür seçimi garanti etmek için üniversitelerimizde ciddi sıkıntı var” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA