Çaro’dan Alan Kılavuzluğu Açıklaması

ÇARO’dan yapılan yazılı açıklamada, Çanakkale Rehberler Odasının ‘rehberlerin’ haklarını korumak ve kollamak için kurulduğu hatırlatıldı. Açıklamada, “Meslek Odaların görev ve yetkileri yasa ile net bir şekilde belirtilmiştir. ÇARO kuruluş tarihinden itibaren yasalara uygun bir şekilde faaliyet göstermektedir. Zaten bunun aksi düşünülemez, söz konusu olamaz” denildi. Alan Kılavuzluğunun, 10 yıl önce Milli Park sınırları içinde kalan köylerin kalkındırılması, tarım ve sanayiden faydalanamayarak mağdur olan işsiz yöre gençleri için başlatıldığı da belirtilen açıklamada, “Alan sınırları içinde yaşayan işsiz yöre halkına ‘gençlere’ istihdam sağlamak amacıyla iyi niyetli başlayan Alan Kılavuzluğu, gün geçtikçe suistimal edilmiştir. Maalesef bugün Alan kılavuzlarına baktığımızda, eski ‘Milli Park’ şimdi Tarihi Alan sınırları dahilindeki köylerden ‘Alanın özel durumundan dolayı işsiz kalmış’ kaç tane genç var, kaç tanesinin direkt olarak geçim kaynağıdır? Edindiğimiz bilgilere göre 695 Alan Kılavuzunun, yüzde 5’i yöre gençleridir, direkt geçim kaynağı olarak bu işi yapmaktadır. Diğer yandan yüzde 60’ı TSK, MEB ‘den emekli ve yüzde 35’i ise 657 ‘ye tabi memur, bunların ise yüzde 95’i söz konusu alan dışında ikamet eden ve bu işi ek gelir sağlamak amacıyla yapan vatandaşlardır” denildi.

Alan kılavuzlarının ‘Alana çıkmayacağız’ açıklamasını da talihsiz buldukları belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi; “Zaten çıkamazsın arkadaşım, artık buna yetkin yok. Ayrıca sürekli rehber sayısının yetersizliğinden bahsedenler, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ruhsatnameye haiz 15000 rehber olduğunu, üniversitelerde de yüzlercesinin yetiştirildiğini ve gerekirse hepsini buraya getirebileceğimizi bilsinler. Bu da yetmezse Devletimizin bu hususla ilgili kanunları var, yeterli sayıya ulaşana dek TUREB bünyesinde ‘Rehberlik Sertifika Programları’ açar. Yukarıda bahsettiğim gibi yüzde 95’inin sosyal güvencesi olan Alan Kılavuzlarının bu tarz haber ve söylemlerle özellikle seçim dönemlerinin öncesinde sahneye çıkarak şov yapmaya bayıldığına, ÇARO, kurumlar ve özellikle siyasiler ve hükümet üzerinde psikolojik bir baskı oluşturmaya çalıştığına biz de siyasiler de bu millet de alıştı. Aziz Milletimizin şunu bilmesini istiyoruz; ÇARO olarak hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ve bugüne kadar ılımlı, yapıcı, ilkeli bir tutumla Çanakkale turizminin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için yasal çerçevede var gücümüzle mücadele ettik ve aynı şekilde devam edeceğiz. Fakat herhangi bir kanunun ihlal edildiğini tespit ettiğimizde de bunu yapan kim olursa olsun ilgili hakkında yasal yollarla sonuna kadar mücadelemizi veririz. Son olarak 100. yılına girdiğimiz ‘Çanakkale Savaşları’nın Anma ve Kutlama’ etkinlikleri Bakanlığımız, Valiliğimiz, Alan Başkanlığı, Kurum ve Kuruluşlarca dayanışma içerisinde yürütülmektedir. Ve bu yılı Çanakkale olarak başarılı bir şekilde atlatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”