8. Uluslararası Enerji Kongresi Ve Fuarı
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Genel Sekreteri Uğur Yüksel, dağıtım yapan firmaların, tek muhatap olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca (EPDK) denetlenmesi gerektiğini belirtti.
Yüksel, 8. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı kapsamındaki "Elektrik Dağıtımında Yatırım, Tarife ve Denetimler" konulu oturumda, elektrik dağıtımında yeni uygulama döneminde başta teknoloji ve şebeke iyileştirmeleri olmak üzere ciddi yatırım bütçelerine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Türkiye'nin konjonktürel yapısından dolayı yatırımların finansmanlarının, özel sektör açısından giderek zorlaştığını aktaran Yüksel, elektrik dağıtım şirketlerinin sürdürülebilirlik sorunu çektiğine işaret etti.
Yüksel, ayrıca özel sektörün kamu hizmeti sunarken denetim geçireceğini göz önünde bulundurması gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Denetim konusunda acil olarak düzenlenmesi gereken bir konu var. O da denetimdeki üç başlılık. Özel sektör hem EPDK hem Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından denetleniyor. Bu durum bir kaosa yol açıyor, özel sektör için görünmeyen maliyetlerin çıkmasına sebep oluyor. Burada, EPDK'nın tek muhattap olarak denetim yapması lazım."
Enerjisa Dağıtım Şirketleri Bölümü Başkanı Murat Pınar da elektrik dağıtımında yeni bir yatırım ve iş modeli gerektiğini ifade etti.
Müşterilerin beklentilerinin değiştiğine işaret eden Pınar, "Müşterinin bir saniye bile kesintiye tahammülü yok. Yeni dönemde beklentileri karşılamak için artık farklı kalite hizmetleri gerekecek. Sektörde artık denetim esaslı bir yapıdan güven esaslı bir yapıya doğru gidiyoruz ve Avrupa ile kıyaslandığında 30 kat daha hızlı büyüyoruz. Bu yüzden önümüzdeki 5-10 yıla nasıl hazırlanacağız, bunun hesaplarını yapıyor olmamız lazım" diye konuştu.
- "Sıçrama gösteren tüm ülkelerde nükleer enerjiye önem veriliyor"
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Tuğrul da "Dünyada Nükleer Enerji" oturumunda yaptığı sunumda, ülkelerin enerji politikalarının içinde elektriğin faklı bir yerinin olduğunu vurguladı.
Gelişmiş ülkelerin hepsinde nükleer enerji santrallerin bulunduğuna dikkati çeken Tuğrul, "Çin, Hindistan ve Rusya örneğinde de görüldüğü gibi gelişmekte olup sıçrama gösteren tüm ülkelerde nükleer enerjiye önem veriliyor. Bu bağlamda nükleer santraller önemli bir seçenektir" diye konuştu.
Tuğrul, hem doğalgaz hem de petrolü bulunan Körfez ve Afrika ülkelerinin de nükleer enerjiye yöneldiğini vurgulayarak, bütün gelişmiş ülkelerin de nükleer santralleri bulunduğunu dile getirdi.
Karbondioksit salınımında doğalgazın temiz enerji olarak düşünüldüğünü fakat bunun yanlış olduğunu savunan Tuğrul, "Nükleer enerji, hidroelektrik, jeotermal, güneş ve rüzgar enerji santrallerinde karbon salınımı yoktur. En uzun sürede nükleer enerji santrali en kısa zamanda da rüzgar ve güneş santralleri kurulabilir. Kurulum gücünde ise nükleer santraller rakipsizdir, bunu kömür ve doğalgaz yakıtlı santraller takip eder" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Türkiye'nin konjonktürel yapısından dolayı yatırımların finansmanlarının, özel sektör açısından giderek zorlaştığını aktaran Yüksel, elektrik dağıtım şirketlerinin sürdürülebilirlik sorunu çektiğine işaret etti.
Yüksel, ayrıca özel sektörün kamu hizmeti sunarken denetim geçireceğini göz önünde bulundurması gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Denetim konusunda acil olarak düzenlenmesi gereken bir konu var. O da denetimdeki üç başlılık. Özel sektör hem EPDK hem Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından denetleniyor. Bu durum bir kaosa yol açıyor, özel sektör için görünmeyen maliyetlerin çıkmasına sebep oluyor. Burada, EPDK'nın tek muhattap olarak denetim yapması lazım."
Enerjisa Dağıtım Şirketleri Bölümü Başkanı Murat Pınar da elektrik dağıtımında yeni bir yatırım ve iş modeli gerektiğini ifade etti.
Müşterilerin beklentilerinin değiştiğine işaret eden Pınar, "Müşterinin bir saniye bile kesintiye tahammülü yok. Yeni dönemde beklentileri karşılamak için artık farklı kalite hizmetleri gerekecek. Sektörde artık denetim esaslı bir yapıdan güven esaslı bir yapıya doğru gidiyoruz ve Avrupa ile kıyaslandığında 30 kat daha hızlı büyüyoruz. Bu yüzden önümüzdeki 5-10 yıla nasıl hazırlanacağız, bunun hesaplarını yapıyor olmamız lazım" diye konuştu.
- "Sıçrama gösteren tüm ülkelerde nükleer enerjiye önem veriliyor"
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Tuğrul da "Dünyada Nükleer Enerji" oturumunda yaptığı sunumda, ülkelerin enerji politikalarının içinde elektriğin faklı bir yerinin olduğunu vurguladı.
Gelişmiş ülkelerin hepsinde nükleer enerji santrallerin bulunduğuna dikkati çeken Tuğrul, "Çin, Hindistan ve Rusya örneğinde de görüldüğü gibi gelişmekte olup sıçrama gösteren tüm ülkelerde nükleer enerjiye önem veriliyor. Bu bağlamda nükleer santraller önemli bir seçenektir" diye konuştu.
Tuğrul, hem doğalgaz hem de petrolü bulunan Körfez ve Afrika ülkelerinin de nükleer enerjiye yöneldiğini vurgulayarak, bütün gelişmiş ülkelerin de nükleer santralleri bulunduğunu dile getirdi.
Karbondioksit salınımında doğalgazın temiz enerji olarak düşünüldüğünü fakat bunun yanlış olduğunu savunan Tuğrul, "Nükleer enerji, hidroelektrik, jeotermal, güneş ve rüzgar enerji santrallerinde karbon salınımı yoktur. En uzun sürede nükleer enerji santrali en kısa zamanda da rüzgar ve güneş santralleri kurulabilir. Kurulum gücünde ise nükleer santraller rakipsizdir, bunu kömür ve doğalgaz yakıtlı santraller takip eder" ifadelerini kullandı.