Uluslararası Antalya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe Açıklaması

Uluslararası Antalya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe, "DP döneminde siyaset seçkinlerin uğraşı olmaktan çıkıp, geniş halk kitlelerine mal oldu. Bürokratik-baskıcı devlet geleneği yumuşarken, milli bir ticaret-sanayi burjuvazisi doğdu" dedi.

Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) tarafından düzenlenen "2014 Yılı 11'inci Olağan Toplantısı", kentte bir otelde yapıldı.
Toplantıda işadamlarına, "Menderes Dönemi ve Türkiye'nin Demokrasi Tecrübesi" konulu sunum gerçekleştiren Göktepe, Türkiye'de çok partili hayata Demokrat Parti ile geçildiğini söyledi.

Göktepe, Adnan Menderes başkanlığındaki Demokrat Parti iktidarının 1950-1960 yılları arasını kapsadığını belirterek, Menderes'in üst üste girdiği üç seçimden de birinci parti çıktığını ve kesintisiz 10 yıl başbakanlık yaptığını kaydetti.

DP'nin uzun süre CHP milletvekilliği yapmış 4 kişi tarafından kurulduğunu anlatan Göktepe, bu kişilerin Celal Bayar, Fuat Köprülü, Refik Koraltan ve Adnan Menderes olduğunu anlattı.
Göktepe, DP'nin kuruluşundan altı ay sonra girdiği 1946 seçimlerinde sadece 41 milletvekili çıkardığını belirterek, "O dönemde seçimler hukuki güvence altında değildi. Oylama açık, oy sayımı kapalı yapılıyordu. 1946 yılında Demokrat Parti'nin teşkilatları yetersizdi buna rağmen partiye halkın teveccühü yüksekti" dedi.

DP'nin 1950 yılında yapılan genel seçimlere "Yeter söz milletindir" sloganıyla katıldığını ifade eden Göktepe, "14 Mayıs 1950'de yapılan seçimlerde DP, CHP karşısında üstünlük sağlayarak yüzde 53 oranında oy alıp 408 milletvekili çıkarmıştır. CHP ise aldığı yüzde 39 oyla 69 milletvekilinde kalmıştı" diye konuştu.

Göktepe, konuşmasında 1958-1962 yıllarında İngiltere'nin Ankara büyükelçisinin "Seçim sonuçları hükümet değişiminden öte bir şeydir, bir devrin sonudur" sözlerini de hatırlattı.
1950 seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının Celal Bayar, Başbakanın Adnan Menderes, Meclis Başkanının da Refik Koraltan olduğunu ifade eden Göktepe, şöyle konuştu:
"DP döneminde siyaset seçkinlerin uğraşı olmaktan çıkıp, geniş halk kitlelerine mal oldu. Bürokratik-baskıcı devlet geleneği yumuşarken, milli bir ticaret-sanayi burjuvazisi doğdu. Siyaset devletçi anlayıştan uzaklaşıp 'sokaktaki adama' dayanmaya başladı.

DP milletvekilleri, CHP milletvekillerine göre daha genç ve seçmen ve seçim bölgeleriyle daha ilgili kişilerdi. Sivil ve askeri bürokrasiden gelen vekil sayısı azdı."
Göktepe, DP 'nin 1954 seçimlerinde yüzde 56 oy oranı ile 503 milletvekili çıkardığını ve bu oranın Türk siyasi tarihinde bir partinin aldığı en yüksek oy oranı olduğunu kaydetti.

1954-1957 yılları arasında işlerin iyiye gitmemeye başladığını anlatan Götepe, "Bu dönemde bütçe açığında artış oldu ve mali denge bozuldu. Enflasyon körüklendi ve dolar bir gecede yüzde 330 artarak 2 lira 80 kuruştan 9 lira 5 kuruşa yükseldi. Bu olay Türk siyasal hayatının en derin devalüasyon örneğidir" dedi.

Darbenin ön hazırlığının 1955'te başladığını anlatan Göktepe, "1957 seçimleri darbe için bir sinyaldir. Seçimlere katılım oranı düşmüştür. DP'nin oy oranı yüzde 56'dan 47'ye düşmüştür. CHP oy oranını yüzde 39'dan 41'e çıkartmıştır"
Ülkede sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağının 28 Nisan 1960'da başladığını, gösterileri ve protestoların 27 Mayıs'a kadar devam ettiğini vurgulayan Göktepe, "O dönemde Menderes olacaklardan habersiz çıkarcı dar bir çerçeve tarafından hapsedilmiş durumdaydı. İstediklerini uygulamada problem yaşıyordu" diye konuştu.

27 Mayıs askeri darbesinin ordu hiyerarşisi içerisinde yapılmadığını, darbeyi orta rütbeli subayların yaptığına dikkati çeken Göktepe, şunları kaydetti:
"27 Mayıs Cumhuriyet döneminde hükümete yapılan ilk askeri müdahaledir. Darbe sonrası 202 duruşma yapıldı ve 592 kişi yargılandı. Yargılama sonrası 15 kişi idam cezasına çarptırıldı. Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Başbakan Adnan Menderes idam edildi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın idam cezası ise yaş haddinden müebbet hapse çevrildi."

Kaynak: AA