Artvin, Geleceğini Turizmle Şekillendirecek
Türkiye'nin doğal güzellikleri bakımından en önemli alanlarına sahip kentlerinden Artvin, doğa turizminde Türkiye ve bölge ülkelerinin cazibe merkezi olmayı hedefliyor.
Artvin Valiliği ile il ve ilçe belediyelerince bölgenin turist sayısının artırılması için kente gelen konuklara farklı alternatifler sunulurken, bölgedeki tarihi, kültürel ve doğal güzellikler ön plana çıkartılarak turizmden hak ettiği payı alabilmesi için çeşitli projeler yürütülüyor.
Artvin Valisi Kemal Cirit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de Hakkari ile organize sanayisi olmayan iki kentten biri olduklarını belirterek, bu nedenle farklı bir çıkış noktası bulmaları gerektiğini anlattı.
Kentin geleceğini turizmle şekillendirmek için son 10 yıldır bu yönde çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürdüğünü dile getiren Cirit, bunda çok başarılı olunmadığını kaydetti.
"Karadeniz turu" denildiğinde belirli noktaların öne çıktığına dikkati çeken Cirit, bunda en önemli sebebin ulaşım olduğunu ifade etti.
- "Turizm çalıştayı yapılacak"
Cirit, ilin geleceğini turizmle şekillendirmek için buna yönelik çalışma yapılmasının önemine vurgu yaparak, "Öncelikle ilimizde ziyaret edilebilecek bölgeleri belirlemeliyiz. Artvin gerçekten saklı bir cennet. Buraya tur firmalarını getirmek ve kısa zamanda bir turizm çalıştayı yapmayı planlıyoruz" dedi.
Artvin'in tanıtımına çok önem verdiklerini ifade eden Vali Cirit, turizm bölgelerinde doğal yapılaşmaya yönelik çalışmaları olduğunu söyledi.
Borçka Camili ile Türkiye'nin ilk ve tek UNESCO tarafından 2005 yılında koruma altına alınan Camili Biyosfer Rezerv Alanı'na sahip olduklarına dikkati çeken Cirit, büyük bölümü Yusufeli ilçesinde kalan Kaçkar Dağlarının gezginci turist akınına uğradığını anlattı.
Vali Cirit, inanç turizmi açısından zengin bir potansiyele sahip olduklarını dile getirerek, Yusufeli ilçesindeki tarihi İşhan ve Dörtkilise'nin özellikle Gürcü turisler tarafından ziyaret edildiğini kaydetti.
- Kış turizminde önemli merkez
Kentin kış turizminde de iddialı olduğunu vurgulayan Cirit, "İl merkezine 16 kilometre mesafede bulunan ve yaklaşık 2 bin 200 rakımda çam ağaçlarıyla çevrili Atabarı Kayak Merkezi, kayakseverlerin yoğun akınına uğruyor. Karadeniz Bölgesi'nde sadece ilimizde kayak merkezi bulunuyor fakat kayak merkezinden de arzu ettiğimiz geliri sağlayamadık" diye konuştu.
Cirit, bölgelerinin tanıtımını yaptıklarını ancak başta konaklama merkezleri olmak üzere bazı altyapı eksikliklerinin bulunduğuna dikkati çekerek, "Hizmet sektöründe ciddi anlamda bir faaliyet içerisine girmemiz lazım. Burada bizlerin ilimizin bozulmamış doğal yapısını öne çıkarmamız lazım. Bu doğal yapının bozulmasını da pek arzu etmiyoruz" ifadelerini kullandı.
Artvin'in aynı zamanda "Barajlar kenti" olduğunu anlatan Cirit, dünyanın altıncı, Avrupa'nın üçüncü, Türkiye'nin en yüksek barajı olan Deriner Barajı'nın illerinde yer aldığını belirtti.
- Ekim ayında renk cümbüşü yaşanıyor
Cirit, özellikle ekim ayında bölgenin bir renk cümbüşüne büründüğüne işaret ederek, "Ekim ayının 10 ile 20'si arası Artvin'de doğa adeta bir renk cümbüşüne dönüşüyor. Sonbaharın bütün renklerini ilimizde görmeniz mümkündür. Özellikle doğa harikası Borçka Karagöl'de bu muhteşem tabloyu görmek mümkündür. Aynı şekilde Şavşat Karagöl her mevsim bir başka güzelliğe bürünüyor. Başta doğaseverler olmak üzere doğa fotoğrafçılarını ilimize davet ediyoruz" diye konuştu.
Artvin'in flora ve fauna bakımından Türkiye'nin en zengin illeri arasında üçüncü sırada yer aldığını belirten Vali Cirit, "Özellikle kelebek ve kuş gözlemciliği ve bölgemizin kültüründe yer alan atmaca kültürünün yoğun yaşandığı zengin bir bölgeyiz. Kış av turizmine ciddi anlamda ev sahipliği yapıyoruz" dedi.
Geçen yıla göre iki kat fazla turist ağırladıklarını dile getiren Cirit, buna rağmen esnafın turizmin hareketliliğinden arzu edilen kazancı sağlayamadığını kaydetti.
Burada hizmet sektörünün devreye girdiğini anlatan cirit, bunu başardıklarında turizm alanında daha iyi yol alabileceklerini söyledi.
Kaynak: AA
Artvin Valisi Kemal Cirit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de Hakkari ile organize sanayisi olmayan iki kentten biri olduklarını belirterek, bu nedenle farklı bir çıkış noktası bulmaları gerektiğini anlattı.
Kentin geleceğini turizmle şekillendirmek için son 10 yıldır bu yönde çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürdüğünü dile getiren Cirit, bunda çok başarılı olunmadığını kaydetti.
"Karadeniz turu" denildiğinde belirli noktaların öne çıktığına dikkati çeken Cirit, bunda en önemli sebebin ulaşım olduğunu ifade etti.
- "Turizm çalıştayı yapılacak"
Cirit, ilin geleceğini turizmle şekillendirmek için buna yönelik çalışma yapılmasının önemine vurgu yaparak, "Öncelikle ilimizde ziyaret edilebilecek bölgeleri belirlemeliyiz. Artvin gerçekten saklı bir cennet. Buraya tur firmalarını getirmek ve kısa zamanda bir turizm çalıştayı yapmayı planlıyoruz" dedi.
Artvin'in tanıtımına çok önem verdiklerini ifade eden Vali Cirit, turizm bölgelerinde doğal yapılaşmaya yönelik çalışmaları olduğunu söyledi.
Borçka Camili ile Türkiye'nin ilk ve tek UNESCO tarafından 2005 yılında koruma altına alınan Camili Biyosfer Rezerv Alanı'na sahip olduklarına dikkati çeken Cirit, büyük bölümü Yusufeli ilçesinde kalan Kaçkar Dağlarının gezginci turist akınına uğradığını anlattı.
Vali Cirit, inanç turizmi açısından zengin bir potansiyele sahip olduklarını dile getirerek, Yusufeli ilçesindeki tarihi İşhan ve Dörtkilise'nin özellikle Gürcü turisler tarafından ziyaret edildiğini kaydetti.
- Kış turizminde önemli merkez
Kentin kış turizminde de iddialı olduğunu vurgulayan Cirit, "İl merkezine 16 kilometre mesafede bulunan ve yaklaşık 2 bin 200 rakımda çam ağaçlarıyla çevrili Atabarı Kayak Merkezi, kayakseverlerin yoğun akınına uğruyor. Karadeniz Bölgesi'nde sadece ilimizde kayak merkezi bulunuyor fakat kayak merkezinden de arzu ettiğimiz geliri sağlayamadık" diye konuştu.
Cirit, bölgelerinin tanıtımını yaptıklarını ancak başta konaklama merkezleri olmak üzere bazı altyapı eksikliklerinin bulunduğuna dikkati çekerek, "Hizmet sektöründe ciddi anlamda bir faaliyet içerisine girmemiz lazım. Burada bizlerin ilimizin bozulmamış doğal yapısını öne çıkarmamız lazım. Bu doğal yapının bozulmasını da pek arzu etmiyoruz" ifadelerini kullandı.
Artvin'in aynı zamanda "Barajlar kenti" olduğunu anlatan Cirit, dünyanın altıncı, Avrupa'nın üçüncü, Türkiye'nin en yüksek barajı olan Deriner Barajı'nın illerinde yer aldığını belirtti.
- Ekim ayında renk cümbüşü yaşanıyor
Cirit, özellikle ekim ayında bölgenin bir renk cümbüşüne büründüğüne işaret ederek, "Ekim ayının 10 ile 20'si arası Artvin'de doğa adeta bir renk cümbüşüne dönüşüyor. Sonbaharın bütün renklerini ilimizde görmeniz mümkündür. Özellikle doğa harikası Borçka Karagöl'de bu muhteşem tabloyu görmek mümkündür. Aynı şekilde Şavşat Karagöl her mevsim bir başka güzelliğe bürünüyor. Başta doğaseverler olmak üzere doğa fotoğrafçılarını ilimize davet ediyoruz" diye konuştu.
Artvin'in flora ve fauna bakımından Türkiye'nin en zengin illeri arasında üçüncü sırada yer aldığını belirten Vali Cirit, "Özellikle kelebek ve kuş gözlemciliği ve bölgemizin kültüründe yer alan atmaca kültürünün yoğun yaşandığı zengin bir bölgeyiz. Kış av turizmine ciddi anlamda ev sahipliği yapıyoruz" dedi.
Geçen yıla göre iki kat fazla turist ağırladıklarını dile getiren Cirit, buna rağmen esnafın turizmin hareketliliğinden arzu edilen kazancı sağlayamadığını kaydetti.
Burada hizmet sektörünün devreye girdiğini anlatan cirit, bunu başardıklarında turizm alanında daha iyi yol alabileceklerini söyledi.