Ağrı'da Yeni Adli Yıl Açılışı

AĞRI - Ağrı'da yeni adli yıl açılışı dolayısıyla tören düzenlendi.

Abide Meydanı Atatürk Anıtı'na çelenklerin sunulmasının ardından düzenlenen programda konuşan Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, her yıl belirli tarihler arasında adli tatile girdiklerini belirtti.

Eylül ayında yeni bir adli yılın başladığını ifade eden Doğan, "Devletlerin uzun ömürlü olabilmesinin en önemli ölçütlerinden birisi de yine hukukun üstünlüğü prensibidir" dedi.

Adalet duygusunun tatmin edilmesi ihtiyacının toplumla ve onu oluşturan birey ve devlet arasındaki en gerçekçi, en soyut bağ olduğunu anlatan Doğan, şunları kaydetti:

"Bu soyut bağ, yargı düzeni tarafından somutlaştırılarak kurulur, işletilir geliştirilir. Ancak bu bağ, sadece yargı sisteminin performansıyla ilgili değildir. Bu duygu ülkedeki hukukun üstünlüğüne olan inanç, demokrasi düzeyi, ahlaki değerler ve toplumsal beklentiler gibi olgularla da ciddi biçimde desteklenmelidir. Her bir adliye mensubunun bu duyguyu sürekli canlı tutma sorumluluğu olduğu gibi aynı sorumluluk ülkedeki bütün idareci ve kamu görevlileri için de geçerlidir. Yargının, yasamanın ve idarenin adaletsiz uygulamaları ülkede devlete olan inancı da kökünden sarsar. Hukukun üstünlüğü, yönetenlerin egemenlik yetkisine dayanarak bizzat kendi koydukları kurallarla kendilerinin de bağlı olmaları şeklinde ortaya çıkmaktadır. O halde tüm vatandaşları nasıl hukuka saygılı olmaya, adalete güvenmeye davet ediyorsak her bir yargı mensubu ve kamu görevlisi de aynı duygularla hizmet edici tavır ve davranışlar sergilemeli ve adalet duygusunu sürekli canlı tutmalıdır. Görev anlayışı da bu ilkeler çerçevesinde olmalıdır."

Ağır Adalet Komisyonu Başkanı Hamdi Vural da hak sahibine hakkını geciktirmeden, en kısa sürede teslim edebilmenin verdiği iç huzurun, adalet mensuplarının tek hedefi ve yegane gayesi olması gerektiğini söyledi.

Adaletten yoksun olan toplumların sadece haklarını kaybetmiş olmayacaklarını vurgulayan Vural, "Hak kavramları yanında iyiye ve düzene olan inançlarının ve geleceğe dair tüm umutlarını da kaybederler. İşte bizler okyanusların tüm hırçın dalgalarına rağmen, ışığını söndürmeden, gemilere yol göstermeye devam eden deniz fenerleri gibi toplumun daima doğru yönü gösterdiğimiz de onların kalplerinde ki umutlarını yaşatabildiğimiz ölçüde ancak üstümüze düşen adalet görevini yerine getirmiş sayılabiliriz. Belkide bu sayede temiz duygularla bezenmiş umut dolu bir geleceği çocuklarımıza hazırlamanın en engin hazını da kalplerimizde hissedebilme imkanını bulacağız" diye konuştu.

Ağrı Barosu Başkanı Ali Artuk ise tarihi bir dönemden geçildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Siyasal ve toplumsal sorunların çözümü konusunda geçmişiyle hesaplaşmaya dair adına ister çözüm ister barış süreci denilsin demokratik bir perspektif gelişti. Bu süreçte PKK sınır dışına çekilmiş, bütün unsurları ateşkes ilan etmiştir. Akil İnsanlar Heyeti oluşturulmuş, oluşturulan bu heyet tüm Türkiye sathında etkili ve üretken olmaya çalışmış ve raporlarını ibraz etmişlerdir. Dolayısıyla bu atmosferde siyaset kurumu, Kürt siyasal hareketi, sivil toplum örgütleri, dernekler, sendikalar, odalar, meslek örgütleri, kadın hareketleri ve demokratik tüm aygıtlar hep birlikte hassas davranmış, sürecin ruhuna uygun eksik ve yetersiz de olsa bir takım yaklaşımlar ortaya koymuştur. Yargı bu süreçte aynı hassasiyeti ortaya koymadı. Zira birçok yargı paketi siyasi tutukluların durumunu iyileştirmesine rağmen bu paketler yargı duvarına çarpmış ve bu demokratikleşme paketleri amacına ulaşmamıştır. Yargı, yasamanın bu konuda ortaya koyduğu mesajları algılamada zorlanmış ya da bilinçli bir şekilde hayata geçirmemiştir.

Konuşmaların ardından Adliye Sarayı'nda kokteyl verildi.

Kaynak: AA