Üniversite-sanayi İşbirliğinde Myo ve Meslek Liselerinin Desteklemesi Modeli
Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin Meslek Yüksek Okulu’nu (MYO) ve Meslek Lisesi’ni desteklemesi modelinin, üniversite-sanayi işbirliğinde önemli bir tecrübe olduğunu ve bu modelin genişletilebileceğini belirtti.Kıvanç, "Adana ve Türkiye, bilgi ve ileşitim teknolojileri sayesinde ortaya çıkan yeni sanayi devrimini kaçırmamalı" dedi
ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, üniversite ve sanayi işbirliğinde tüm kesimlerin ve paydaşların içinde olması gereken öneriler de bulundu. Kıvanç ayrıca Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin Meslek Yüksek Okulu’nu (MYO) ve Meslek Lisesi’ni desteklemesi modelinin, üniversite-sanayi işbirliğinde önemli bir tecrübe olduğunu ve bu modelin genişletilebileceğini de belirtti.
Kıvanç, örnek alınması gereken çalışmalardan bahsederek bu konuda örnek olan eğitim kurumlarından birinin de Sarıçam Türk Tekstil Vakfı Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi ve Kız Teknik Meslek Lisesi (METEM) olduğunu ifade ederek METEM’in Alman sanayi ve eğitim işbirliği model alınarak Türk Tekstil Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol çerçevesinde kurulduğunu ve 2008-2009 döneminde eğitim öğretime başladığını belirtti.
Adana METEM’in yalnızca Adana´ya değil Akdeniz ve Güneydoğu bölgesindeki tüm tekstil işletmelerine elemanlar yetiştirecek düzeyde olduğunu da vurgulayan Kıvanç, METEM’in sivil toplum, özel sektör, kamu işbirliğine önemli bir örnek olduğunun altını çizdi. Kıvanç, sanayinin içerisinden gelen elemanlara, meslek lisesi, meslek yüksek okulları ve fakülte düzeyinde okuyan ve okulu bitirenlere de sektörleri ile ilgili kurslar düzenlendiğini duyurdu.
METEM’in tüm imkanlarından eğitim ve sanayi camiasının istifade ettiğini söyleyen Kıvanç, “Ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olan tekstil alanında ihtiyaç duyulan ara eleman/teknik eleman yetiştirmek nitelikli işgücünü ve sektörün rekabet gücünü arttırmak amacıyla Çerkezköy, Kayseri ve Adana´da kurulan örnek bir eğitim merkezidir. Bu modelin de genişletilmesinde ve otomotiv, makine, metal ve gıda gibi diğer önemli sektörlere uyarlanmasında fayda vardır” dedi.
Başka bir örnek çalışma olan Çukurova Teknoloji Transfer Ofisi’nden de bahseden Kıvanç, Teknoloji Transfer Ofisi ile patent, lisans ve proje destek sözleşmeleri, üniversitenin ticarileşebilecek ürünleri konularında firmalara yol gösterilebileceğinin öngörüldüğünü söyledi.
Sanayicinin, Teknoloji Transfer Ofisi ile daha çok temasa geçmesi için meslek odalarının yönlendirici olabileceğini belirten Kıvanç, “Çukurova bölgesinde başta gıda, makine imalat sanayi ve enerji sektörlerinde olmak üzere sanayi odaklı ortak Ar-Ge Merkez’leri kurulabilir ve yerel yönetimler altyapı benzeri ihtiyaçların giderilmesinde yer alabilir. Mühendisler ve teknik alanlarda eğitim gören öğrenciler, eğitimlerinin en az 1 veya 2 senesinde sanayi firmalarında pratik yapmalıdır. YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı buna uygun yasal altyapı hazırlanmasında aktif rol üstlenmelidir. Bir portal veya platform üzerinden sanayideki sorunlar araştırmacılara ilan edilebilir. Bu çalışmada tüm paydaşlar aktif rol üstlenebilir” diye konuştu.
“ADANA VE TÜRKİYE ORTAYA ÇIKAN YENİ SANAYİ DEVRİMİNİ KAÇIRMAMALI”
Zeki Kıvanç, konuşmasının devamında bilgi ve iletişim teknolojileri ve internet sayesinde yeni bir sanayi devriminin ortaya çıktığını ifade ederek, bilgini en önemli değer olduğunu ve Adana ile Türkiye’nin bu devrimi kaçırmaması gerektiğini vurguladı. Değişimin her alanda hızla yaşandığı yeni dünya düzeninde, Çukurova başta olmak üzere tüm Doğu Akdeniz bölgesinde bir rol model olma görevini Adana’nın göz ardı etmemesi gerektiğini söyleyen Kıvanç “Bu bölgenin sahip olduğu ekonomik potansiyeli harekete geçirecek ve ülkemizin ekonomik gelişimine de katkı sağlayacak bir modeli bir an önce hayata geçirmemiz gerekmektedir. Sanayicimiz üniversitelerle daha çok iletişme geçmeli, yerel yönetimler ve kamu bunun yasal altyapısının kurucusu ve takipçisi olmalıdır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Kıvanç, örnek alınması gereken çalışmalardan bahsederek bu konuda örnek olan eğitim kurumlarından birinin de Sarıçam Türk Tekstil Vakfı Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi ve Kız Teknik Meslek Lisesi (METEM) olduğunu ifade ederek METEM’in Alman sanayi ve eğitim işbirliği model alınarak Türk Tekstil Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol çerçevesinde kurulduğunu ve 2008-2009 döneminde eğitim öğretime başladığını belirtti.
Adana METEM’in yalnızca Adana´ya değil Akdeniz ve Güneydoğu bölgesindeki tüm tekstil işletmelerine elemanlar yetiştirecek düzeyde olduğunu da vurgulayan Kıvanç, METEM’in sivil toplum, özel sektör, kamu işbirliğine önemli bir örnek olduğunun altını çizdi. Kıvanç, sanayinin içerisinden gelen elemanlara, meslek lisesi, meslek yüksek okulları ve fakülte düzeyinde okuyan ve okulu bitirenlere de sektörleri ile ilgili kurslar düzenlendiğini duyurdu.
METEM’in tüm imkanlarından eğitim ve sanayi camiasının istifade ettiğini söyleyen Kıvanç, “Ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olan tekstil alanında ihtiyaç duyulan ara eleman/teknik eleman yetiştirmek nitelikli işgücünü ve sektörün rekabet gücünü arttırmak amacıyla Çerkezköy, Kayseri ve Adana´da kurulan örnek bir eğitim merkezidir. Bu modelin de genişletilmesinde ve otomotiv, makine, metal ve gıda gibi diğer önemli sektörlere uyarlanmasında fayda vardır” dedi.
Başka bir örnek çalışma olan Çukurova Teknoloji Transfer Ofisi’nden de bahseden Kıvanç, Teknoloji Transfer Ofisi ile patent, lisans ve proje destek sözleşmeleri, üniversitenin ticarileşebilecek ürünleri konularında firmalara yol gösterilebileceğinin öngörüldüğünü söyledi.
Sanayicinin, Teknoloji Transfer Ofisi ile daha çok temasa geçmesi için meslek odalarının yönlendirici olabileceğini belirten Kıvanç, “Çukurova bölgesinde başta gıda, makine imalat sanayi ve enerji sektörlerinde olmak üzere sanayi odaklı ortak Ar-Ge Merkez’leri kurulabilir ve yerel yönetimler altyapı benzeri ihtiyaçların giderilmesinde yer alabilir. Mühendisler ve teknik alanlarda eğitim gören öğrenciler, eğitimlerinin en az 1 veya 2 senesinde sanayi firmalarında pratik yapmalıdır. YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı buna uygun yasal altyapı hazırlanmasında aktif rol üstlenmelidir. Bir portal veya platform üzerinden sanayideki sorunlar araştırmacılara ilan edilebilir. Bu çalışmada tüm paydaşlar aktif rol üstlenebilir” diye konuştu.
“ADANA VE TÜRKİYE ORTAYA ÇIKAN YENİ SANAYİ DEVRİMİNİ KAÇIRMAMALI”
Zeki Kıvanç, konuşmasının devamında bilgi ve iletişim teknolojileri ve internet sayesinde yeni bir sanayi devriminin ortaya çıktığını ifade ederek, bilgini en önemli değer olduğunu ve Adana ile Türkiye’nin bu devrimi kaçırmaması gerektiğini vurguladı. Değişimin her alanda hızla yaşandığı yeni dünya düzeninde, Çukurova başta olmak üzere tüm Doğu Akdeniz bölgesinde bir rol model olma görevini Adana’nın göz ardı etmemesi gerektiğini söyleyen Kıvanç “Bu bölgenin sahip olduğu ekonomik potansiyeli harekete geçirecek ve ülkemizin ekonomik gelişimine de katkı sağlayacak bir modeli bir an önce hayata geçirmemiz gerekmektedir. Sanayicimiz üniversitelerle daha çok iletişme geçmeli, yerel yönetimler ve kamu bunun yasal altyapısının kurucusu ve takipçisi olmalıdır” şeklinde konuştu.