Şanlıurfa’da Tarihi Yapılar Zamana Direniyor

Tarihi ve otantik yapısıyla kente gelen yerli ve yabancı turistlerin hayran kaldığı Şanlıurfa’da abbaralar (kabaltı) zamana direniyor.

Osmanlı döneminde yapıldığına inanılan Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinin en önemli tarih detaylarından olan kabaltılar, günümüzde halen dimdik ayakta duruyor. Tarihi ve mimari dokusunun önemli bir kısmını koruyarak günümüze ulaşmış ender şehirlerden olan Şanlıurfa’da kabaltılar yabancı turistlerinde ilgisini çekiyor.

Şanlıurfa’da özellikle tarihi sokaklarda rastlanılan abbaralar yaklaşık 5-10 metre uzunluğunda 3-6 metre genişliğinde görülüyor. GAP kapsamında bulunan Şanlıurfa, Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt ve Şırnak’ta toplam 9 kabaltı ve 5 konak kabaltı olmak üzere toplam 14 kabaltı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın mimarlık örneği listesinde yer alıyor.

Kentteki Haşimiye Meydanı, Yıldız Meydanı, Arabî Camii, Büyükyol, Abdurrahman Dede, Kızılkoyun, Yakubiye ve Harran Kapı turistlerin büyük ölçüde ilgisini çeken yerler arasında yer alıyor.

Konuya ilişkin bilgi aktaran bir vatandaş, “Buralarda eskiden Ermeniler ve Yahudiler yaşarlardı, bunlar hep tarihi yapılardır. Önceleri bu yapıların altından at arabaları falan geçerlerdi. Şimdiki arabalar geçerken biraz zorluk oluyor” dedi.

Kabaltıların günümüzde defalarca restore edildiğini anlatan bir vatandaş, “Bu yapılar çok güzel, şimdi çoğu yerde tarihi evleri müze, lokanta, konuk evi ve otel yapıyorlar. Mesela Yusuf Paşa Camii yanındaki tarihi evlerin hepsi otel yapıldı” diye konuştu.

ABBARA (KABALTI) NEDİR?
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illerde örgü teknikleri kullanılarak inşa edilmiş, eğrisel yüzey ya da yüzeylerden oluşan mimari örgü öğesine Abbara ya da Kabaltı denir. Abbaralar bazen sivri kemerli, basık kemerli veya yuvarlak kemerli olup, örgü sistemi beşik tonoz, çapraz tonoz olarak karşımıza çıkar. Evlere girişte yapılan sahanlıklar, bazen sokak üstlerinde altta bir geçit bırakarak yapılmış odalar (Abbaralar), ortak kullanım alanları ile özel kullanım alanlarının ara kesitlerinde nasıl bir yapılanma içinde olduğunu gösteriyor. Abbaraların alt kısmı kamuya, üst kısmının ise mülk sahibinin mülkiyetinde olduğu belirtiliyor. Abbaralar, yazın sıcaktan korunulan, kısa bir an için de olsa serinliğinden, gölgesinden faydalanılan, soluklanılan geçitler olduğu biliniyor.
Kaynak: İHA