Denizli İl Özel İdare Genel Sekreteri Oklu'dan Açıklama
Denizli İl Özel İdare Genel Sekreteri Adem Oklu, "Başka antik kentler yıkılıp yok olduktan sonra tamamen insan yerleşimi terk edilmiştir. Ama Pamukkale, buradaki şifalı sularından dolayı hiçbir dönem terk edilmemiş, hala tarihteki gibi şifa kaynağı olmaya devam ediyor" dedi.
Basın İlan Kurumu Denizli Şube Müdürlüğü'nün düzenlediği "Cumartesi Buluşmaları", Denizli İl Özel İdare Genel Sekreteri Oklu'nun ev sahipliğinde Pamukkale Antik Havuzda düzenlendi.
Toplantıda yaptığı konuşmayla Pamukkale hakkında bilgi veren Oklu, Pamukkale'nin 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yerel yönetime devredilen ilk ören yeri olduğunu, o tarihten beri hiçbir sıkıntı yaşanmadan hizmet vermeye devam ettiklerini belirtti.
Oklu, ören yerinin günde yaklaşık 15 bin misafiri ağırladığını kaydederek, bu noktada hem arkeolojik sit alanlarının hem de travertenlerin korunması adına çok titiz davrandıklarını söyledi.
Pamukkale'nin diğer antik kentlerden ayrılan en önemli özelliğinin yaşamaya devam etmesi olduğunu ifade eden Oklu, şöyle konuştu:
"Diğer antik kentlerde kapıya iki tane bekçi koyuyorsunuz. İnsanlar gezip dolaşıyor, yarım saat bir saatte antik kentten ayrılıyor. Fakat Pamukkale öyle bir yer ki, burası yaşayan bir şehir. M.Ö. 200-300 yıl öncesinden beri yaşanıyor. O günden bu yana buralar terk edilmemiş. Başka antik kentler yıkılıp yok olduktan sonra tamamen insan yerleşimi terk edilmiştir ama Pamukkale, buradaki şifalı sularından dolayı hiçbir dönem terk edilmemiş, hala tarihteki gibi şifa kaynağı olmaya devam ediyor. 2 bin 500 yıl önce Hierapolis nasıl termal sağlık merkeziyse bugün de insanlar buradaki termal sulardan yararlanıyor. Türkiye'nin pek çok yerinde antik kent var ama Pamukkale'nin bu şifalı suları her yerde yok. Esas Pamukkali'yi Pamukkale yapan zaten bu termal suları. Hem doğal hem arkeolojik sit alanının iç içe olduğu çok farklı bir yer."
Oklu, ören yerindeki arkeolojik yapılar hakkında da bilgi vererek, Batı Anadolu'daki en büyük ve en güzel antik tiyatronun Hierapolis Antik Tiyatrosu olduğunu, halen üç katlı sahne binasının 1. katının restorasyonun sürdüğünü, bu çalışmaların haziran ayının ilk haftasında bitirilmesinin planlandığını bildirdi.
Muhabir: Mustafa Dermencioğlu
Yayıncı: Ufuk Kırabalı
Kaynak: AA
Toplantıda yaptığı konuşmayla Pamukkale hakkında bilgi veren Oklu, Pamukkale'nin 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yerel yönetime devredilen ilk ören yeri olduğunu, o tarihten beri hiçbir sıkıntı yaşanmadan hizmet vermeye devam ettiklerini belirtti.
Oklu, ören yerinin günde yaklaşık 15 bin misafiri ağırladığını kaydederek, bu noktada hem arkeolojik sit alanlarının hem de travertenlerin korunması adına çok titiz davrandıklarını söyledi.
Pamukkale'nin diğer antik kentlerden ayrılan en önemli özelliğinin yaşamaya devam etmesi olduğunu ifade eden Oklu, şöyle konuştu:
"Diğer antik kentlerde kapıya iki tane bekçi koyuyorsunuz. İnsanlar gezip dolaşıyor, yarım saat bir saatte antik kentten ayrılıyor. Fakat Pamukkale öyle bir yer ki, burası yaşayan bir şehir. M.Ö. 200-300 yıl öncesinden beri yaşanıyor. O günden bu yana buralar terk edilmemiş. Başka antik kentler yıkılıp yok olduktan sonra tamamen insan yerleşimi terk edilmiştir ama Pamukkale, buradaki şifalı sularından dolayı hiçbir dönem terk edilmemiş, hala tarihteki gibi şifa kaynağı olmaya devam ediyor. 2 bin 500 yıl önce Hierapolis nasıl termal sağlık merkeziyse bugün de insanlar buradaki termal sulardan yararlanıyor. Türkiye'nin pek çok yerinde antik kent var ama Pamukkale'nin bu şifalı suları her yerde yok. Esas Pamukkali'yi Pamukkale yapan zaten bu termal suları. Hem doğal hem arkeolojik sit alanının iç içe olduğu çok farklı bir yer."
Oklu, ören yerindeki arkeolojik yapılar hakkında da bilgi vererek, Batı Anadolu'daki en büyük ve en güzel antik tiyatronun Hierapolis Antik Tiyatrosu olduğunu, halen üç katlı sahne binasının 1. katının restorasyonun sürdüğünü, bu çalışmaların haziran ayının ilk haftasında bitirilmesinin planlandığını bildirdi.
Muhabir: Mustafa Dermencioğlu
Yayıncı: Ufuk Kırabalı