Sein Açıklaması
Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein, ülkesinde yeni ve daha kapsayıcı bir ulusal kimlik oluşturmaları gerektiğini belirterek, "Budistler, Hristiyanlar, Müslümanlar ve diğerleri olmak üzere tüm etnik altyapı ve dinlere mensup Myanmar halkı, bu yeni ulusal kimliğin bir parçası olduğunu hissetmeli" dedi.
Sein, ABD'nin başkenti Washington'a düzenlediği "tarihi ziyaret" sırasında Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Araştırmalar Okulu'nda konuşma yaptı.
Yönetimi altındaki son iki yılın, Myanmar'da dönüşümün yaşandığı dönem olduğunu ifade eden Sein, otoriter bir rejimden demokratik rejime ve merkezci ekonomiden serbest piyasaya dayanan ekonomiye geçiş yapmakta olduklarını, aynı zamanda da siyasi diyalog ve ulusal uzlaşı sürecinden geçmekte olduklarını dile getirdi.
Sein, Myanmar'ın yoksul bir ülke olduğuna ve önünde muazzam zorlukların bulunduğuna işaret ederek, hayata geçirmek istedikleri reformları başarmak için ABD de dahil azami uluslararası desteği ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
-"Son derece trajik toplumlar arası şiddete tanık olduk"-
Değişim dönemlerinin her zaman risklerle dolu olduğuna dikkat çeken Sein, şöyle devam etti:
"Ama ülkemi biliyorum, halkımı biliyorum. Tüm geçmiş altyapılara mensup insanların bu değişimin başarılı olmasını istediğini biliyorum. İnsanların demokrasinin kök salmasını, yıllar süren izolasyonun geride kalmasını, diğer Asya ekonomilerine yetişmeyi ve tüm şiddet ve çatışmaların son bulmasını ne kadar istediğini biliyorum. Herkes, yönelmemiz gereken yönün bu olduğunu kabul ediyor. Herkes, taviz, hoşgörü ve sabırlı olmaya duyulan ihtiyacı farkında. Evet, işi bozmaya çalışanlar olabilir; çıkarlarının tehlikeye girdiğini görenler olabilir. Son aylarda son derece trajik toplumlar arası şiddete tanık olduk ancak sizi temin ederim ki; kararlılığımızdan geri adım atmayacağız. Başarıya ulaşacağıma dair güvenim tam."
Sein, Myanmar siyasetinin karmaşık olduğunu ve ülkede birbirinden farklı düzinelerce etnik ve dini topluluğun yaşadığını kaydederek, gelecek zaman dilimindeki siyasi diyaloglara sadece silahlı grupları değil, aynı zamanda tüm etnik topluluklardan siyasi partiler ve sivil toplumu dahil etmek istediklerini dile getirdi. Sein, "Barış, kamuoyu desteğinin mümkün olan en geniş desteğiyle kök salmalı" ifadesini kullandı.
-"Ayrımcılığın tüm şekillerine son vermeliyiz"-
"Yeni ve daha kapsayıcı bir ulusal kimlik oluşturmalıyız" diyen Sein, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Budistler, Hristiyanlar, Müslümanlar ve diğerleri olmak üzere tüm etnik altyapı ve dinlere mensup Myanmar halkı, bu yeni ulusal kimliğin bir parçası olduğunu hissetmeli. Ayrımcılığın tüm şekillerine son vermeliyiz. Sadece toplumlar arası şiddete son verilmesini değil, tüm sorumluların adalet önüne çıkarılmasını da sağlamalıyız. Hepimizin bildiği gibi, güvenlik zorunlulukları ile daha demokratik bir toplumun parçası temel haklar ve açıklık arasında bir denge mevcut. Doğru dengeyi bulmada sizin yardım ve önerilerini bekliyoruz."
Konferansta, Sein'in konuşmasının ardından soru-cevap bölümü yapılmadı.
Muhabir: Mehmet Toroğlu-Barışkan Ünal
Yayıncı: Eyüphan Kılıç
Kaynak: AA
Yönetimi altındaki son iki yılın, Myanmar'da dönüşümün yaşandığı dönem olduğunu ifade eden Sein, otoriter bir rejimden demokratik rejime ve merkezci ekonomiden serbest piyasaya dayanan ekonomiye geçiş yapmakta olduklarını, aynı zamanda da siyasi diyalog ve ulusal uzlaşı sürecinden geçmekte olduklarını dile getirdi.
Sein, Myanmar'ın yoksul bir ülke olduğuna ve önünde muazzam zorlukların bulunduğuna işaret ederek, hayata geçirmek istedikleri reformları başarmak için ABD de dahil azami uluslararası desteği ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
-"Son derece trajik toplumlar arası şiddete tanık olduk"-
Değişim dönemlerinin her zaman risklerle dolu olduğuna dikkat çeken Sein, şöyle devam etti:
"Ama ülkemi biliyorum, halkımı biliyorum. Tüm geçmiş altyapılara mensup insanların bu değişimin başarılı olmasını istediğini biliyorum. İnsanların demokrasinin kök salmasını, yıllar süren izolasyonun geride kalmasını, diğer Asya ekonomilerine yetişmeyi ve tüm şiddet ve çatışmaların son bulmasını ne kadar istediğini biliyorum. Herkes, yönelmemiz gereken yönün bu olduğunu kabul ediyor. Herkes, taviz, hoşgörü ve sabırlı olmaya duyulan ihtiyacı farkında. Evet, işi bozmaya çalışanlar olabilir; çıkarlarının tehlikeye girdiğini görenler olabilir. Son aylarda son derece trajik toplumlar arası şiddete tanık olduk ancak sizi temin ederim ki; kararlılığımızdan geri adım atmayacağız. Başarıya ulaşacağıma dair güvenim tam."
Sein, Myanmar siyasetinin karmaşık olduğunu ve ülkede birbirinden farklı düzinelerce etnik ve dini topluluğun yaşadığını kaydederek, gelecek zaman dilimindeki siyasi diyaloglara sadece silahlı grupları değil, aynı zamanda tüm etnik topluluklardan siyasi partiler ve sivil toplumu dahil etmek istediklerini dile getirdi. Sein, "Barış, kamuoyu desteğinin mümkün olan en geniş desteğiyle kök salmalı" ifadesini kullandı.
-"Ayrımcılığın tüm şekillerine son vermeliyiz"-
"Yeni ve daha kapsayıcı bir ulusal kimlik oluşturmalıyız" diyen Sein, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Budistler, Hristiyanlar, Müslümanlar ve diğerleri olmak üzere tüm etnik altyapı ve dinlere mensup Myanmar halkı, bu yeni ulusal kimliğin bir parçası olduğunu hissetmeli. Ayrımcılığın tüm şekillerine son vermeliyiz. Sadece toplumlar arası şiddete son verilmesini değil, tüm sorumluların adalet önüne çıkarılmasını da sağlamalıyız. Hepimizin bildiği gibi, güvenlik zorunlulukları ile daha demokratik bir toplumun parçası temel haklar ve açıklık arasında bir denge mevcut. Doğru dengeyi bulmada sizin yardım ve önerilerini bekliyoruz."
Konferansta, Sein'in konuşmasının ardından soru-cevap bölümü yapılmadı.
Muhabir: Mehmet Toroğlu-Barışkan Ünal
Yayıncı: Eyüphan Kılıç