Kktc Başbakanı Küçük, Washıngton Temaslarını Sürdürüyor
KKTC Başbakanı İrsen Küçük, müzakerelerin vakit kaybedilmeden başlatılması gerektiğine işaret ederek, “Güney’deki gaz rezervleri ve Kuzey’deki su, adada barış ve kalıcı çözüm için yeni bir fırsat ve başlangıç teşkil etmektedir” dedi.
Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, ABD ziyareti çerçevesinde bugün Washington Enstitüsü’nde konuşan Başbakan İrsen Küçük, bazı basın yayın organlarına da mülakatlar verdi. Başbakan İrsen Küçük, Washington’daki ikinci gün temaslarına özellikle Yakın Doğu ve Ortadoğu ile ilgili konularda söz sahibi ve yaptığı analizlerle saygı duyulan bir düşünce kuruluşu olan Washington Enstitüsü’nde katıldığı yuvarlak masa toplantısı ile başladı.
Toplantıda Amerika’nın dış politikasının belirlenmesinde ortaya koydukları görüşlerle etkin rol oynayan uzmanlarla bir araya gelen Başbakan Küçük, 2013 yılının çözüm yılı olması gerektiğinin altını çizdi. Başbakan Küçük, yuvarlak masa toplantısının ardından bazı basın yayın organlarının temsilcileri ile de bir araya geldi.
“SADECE ADA’YA DEĞİL, TÜM DOĞU AKDENİZ’E BARIŞIN GETİRİLEBİLMESİ İÇİN MÜZAKERELERİN BAŞLAMASI ŞART”
Başbakan Küçük, temasları sonrasında yaptığı açıklamalarda, Kıbrıs konusunda gelinen son aşamayı değerlendirdi. Küçük, sadece Ada’ya değil, tüm Doğu Akdeniz’e barışın getirilebilmesi için müzakerelerin başlamasının şart olduğunu söyledi.
Başbakan Küçük, Kıbrıslı Rumların içinde bulunduğu ekonomik sorunların da iki taraf arasındaki işbirliğine ne kadar ihtiyaç duyulduğunun acı bir kanıtı olduğunu dile getirdi. Başbakan, Güney Kıbrıs’taki ekonomik sorun ve Ada’nın etrafındaki ülkelerde yaşanan politik krizlere işaret ettiği değerlendirmeleri sırasında, Türkiye’nin bölgede hem ekonomi hem de dış politika açısından yükselen bir güç olduğunu vurguladı.
Rum liderliğinin Güney’deki kriz nedeniyle müzakereleri ötelemeye çalışmasını eleştiren Küçük, Rum Lider Anastasiadis’i, “ekonomik sorunları çözdükten sonra müzakerelere başlama” yaklaşımını yeniden gözden geçirmeye davet etti. Küçük, çözümün ekonomik sorunların giderilmesine önemli bir getirisi olacağını da vurguladı. Rum Yönetimi’nin ekonomik krizden çıkışı Ada’nın etrafındaki doğal kaynakları tek taraflı ipotek ettirmekte görmesinin bölgede yeni sorunlara yol açabileceğine işaret eden Başbakan Küçük, şunları söyledi:
"Kıbrıs Türk tarafı olarak daha önce iki kez, doğal kaynakların ortak paylaşımı için yapılan önerilere Rumlar tarafından olumlu karşılık verilmemiştir. Kaldı ki, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs açıklarında bulunan hidrokarbon rezervlerini Türkiye olmadan Avrupa’ya pazarlamaları çok zor ve katma değeri bulunmayan bir ihtimaldir. Bu nedenle Kıbrıs’taki tüm halkların eşit hakkı olan bu kaynakların, Avrupa ve Asya arasında köprü görevi gören Türkiye’deki mevcut boru hatları kullanılarak pazarlanabilmesinin yolu yine çözümden geçmektedir.”
“GÜNEY’DEKİ GAZ, KUZEY’DEKİ SU BARIŞ İÇİN YENİ BİR FIRSAT”
Başbakan Küçük, Türkiye’den gelecek olan suyun Rumlar için de önemli bir gelişme olduğunu belirttiği açıklamalarında, “Güney’deki gaz rezervleri ve Kuzey’deki su, adada barış ve kalıcı çözüm için yeni bir fırsat ve başlangıç teşkil etmektedir” dedi.
Kıbrıs’ta müzakerelerin vakit kaybedilmeden başlatılması gerektiğini vurgulayan İrsen Küçük, müzakereler başladığında da özellikle “iki devletin siyasi eşitliğine dayalı yeni bir ortaklığın oluşturulması” adına yönetim konularının ele alınması gerektiği üzerinde durdu. Başbakan Küçük, mülkiyet, garantiler ve toprak konularının tarafları çok zorlayacağına dikkat çekerken, mülkiyetteki takas konusunda ise, “Takasın iki bölgelilik prensibine uygun bir yöntem olmasının yanı sıra tazminat gerektirmediğinden maliyet sorununun da giderilmesini sağlayabilecektir” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜNÜN DEVAMI OLMAZSA OLMAZ”
Başbakan Küçük, Türkiye’nin garantörlüğünün devamının ise olmazsa olmaz olduğunu söyledi.
Güvenlik ve garantiler konularının 3 garantör ülkenin de katılımıyla düzenlenecek uluslararası konferansta çözümlenebileceğini vurgulayan İrsen Küçük, böylesi bir konferansın taraflar arasında üzerinde uzlaşılamamış diğer meselelerin de çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli desteğin alınabilmesini sağlayacağına işaret etti. Başbakan Küçük, “Zorlu konuların çözüme kavuşturulabilmesi için uluslararası topluma da büyük rol düşmektedir” dedi ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in temaslarını sıklaştırıp zemini hazırlaması gerektiğini vurguladı.
Başbakan Küçük, müzakereler öncesi bazı güven artırıcı önlemlerin gündeme getirilmesinin ise doğrudan görüşmelerin bir alternatifi olamayacağı gibi, süreci de geciktirebileceğini belirtti.
Kıbrıslı Rumları tek taraflı üye yapan Avrupa Birliği’nin artık tarafsız bir arabulucu olmaktan uzak olduğunu da ifade eden Başbakan Küçük, buna rağmen AB’nin Kıbrıslı Rumları çözüme yönelik motive etmesi için girişimlerini artırması gerektiğini söyledi.
Washington’daki temaslarını sürdüren Başbakan Küçük, Türk Amerikan Dernekleri Topluluğu tarafından düzenlenen çalışma yemeğine de katılacak. Bazı kongre üyeleri ile de ayrı ayrı görüşmeler yapacak olan Başbakan Küçük, akşam saatlerinde New York’a gitmek üzere Washington’dan ayrılacak.
Kaynak: İHA
Toplantıda Amerika’nın dış politikasının belirlenmesinde ortaya koydukları görüşlerle etkin rol oynayan uzmanlarla bir araya gelen Başbakan Küçük, 2013 yılının çözüm yılı olması gerektiğinin altını çizdi. Başbakan Küçük, yuvarlak masa toplantısının ardından bazı basın yayın organlarının temsilcileri ile de bir araya geldi.
“SADECE ADA’YA DEĞİL, TÜM DOĞU AKDENİZ’E BARIŞIN GETİRİLEBİLMESİ İÇİN MÜZAKERELERİN BAŞLAMASI ŞART”
Başbakan Küçük, temasları sonrasında yaptığı açıklamalarda, Kıbrıs konusunda gelinen son aşamayı değerlendirdi. Küçük, sadece Ada’ya değil, tüm Doğu Akdeniz’e barışın getirilebilmesi için müzakerelerin başlamasının şart olduğunu söyledi.
Başbakan Küçük, Kıbrıslı Rumların içinde bulunduğu ekonomik sorunların da iki taraf arasındaki işbirliğine ne kadar ihtiyaç duyulduğunun acı bir kanıtı olduğunu dile getirdi. Başbakan, Güney Kıbrıs’taki ekonomik sorun ve Ada’nın etrafındaki ülkelerde yaşanan politik krizlere işaret ettiği değerlendirmeleri sırasında, Türkiye’nin bölgede hem ekonomi hem de dış politika açısından yükselen bir güç olduğunu vurguladı.
Rum liderliğinin Güney’deki kriz nedeniyle müzakereleri ötelemeye çalışmasını eleştiren Küçük, Rum Lider Anastasiadis’i, “ekonomik sorunları çözdükten sonra müzakerelere başlama” yaklaşımını yeniden gözden geçirmeye davet etti. Küçük, çözümün ekonomik sorunların giderilmesine önemli bir getirisi olacağını da vurguladı. Rum Yönetimi’nin ekonomik krizden çıkışı Ada’nın etrafındaki doğal kaynakları tek taraflı ipotek ettirmekte görmesinin bölgede yeni sorunlara yol açabileceğine işaret eden Başbakan Küçük, şunları söyledi:
"Kıbrıs Türk tarafı olarak daha önce iki kez, doğal kaynakların ortak paylaşımı için yapılan önerilere Rumlar tarafından olumlu karşılık verilmemiştir. Kaldı ki, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs açıklarında bulunan hidrokarbon rezervlerini Türkiye olmadan Avrupa’ya pazarlamaları çok zor ve katma değeri bulunmayan bir ihtimaldir. Bu nedenle Kıbrıs’taki tüm halkların eşit hakkı olan bu kaynakların, Avrupa ve Asya arasında köprü görevi gören Türkiye’deki mevcut boru hatları kullanılarak pazarlanabilmesinin yolu yine çözümden geçmektedir.”
“GÜNEY’DEKİ GAZ, KUZEY’DEKİ SU BARIŞ İÇİN YENİ BİR FIRSAT”
Başbakan Küçük, Türkiye’den gelecek olan suyun Rumlar için de önemli bir gelişme olduğunu belirttiği açıklamalarında, “Güney’deki gaz rezervleri ve Kuzey’deki su, adada barış ve kalıcı çözüm için yeni bir fırsat ve başlangıç teşkil etmektedir” dedi.
Kıbrıs’ta müzakerelerin vakit kaybedilmeden başlatılması gerektiğini vurgulayan İrsen Küçük, müzakereler başladığında da özellikle “iki devletin siyasi eşitliğine dayalı yeni bir ortaklığın oluşturulması” adına yönetim konularının ele alınması gerektiği üzerinde durdu. Başbakan Küçük, mülkiyet, garantiler ve toprak konularının tarafları çok zorlayacağına dikkat çekerken, mülkiyetteki takas konusunda ise, “Takasın iki bölgelilik prensibine uygun bir yöntem olmasının yanı sıra tazminat gerektirmediğinden maliyet sorununun da giderilmesini sağlayabilecektir” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜNÜN DEVAMI OLMAZSA OLMAZ”
Başbakan Küçük, Türkiye’nin garantörlüğünün devamının ise olmazsa olmaz olduğunu söyledi.
Güvenlik ve garantiler konularının 3 garantör ülkenin de katılımıyla düzenlenecek uluslararası konferansta çözümlenebileceğini vurgulayan İrsen Küçük, böylesi bir konferansın taraflar arasında üzerinde uzlaşılamamış diğer meselelerin de çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli desteğin alınabilmesini sağlayacağına işaret etti. Başbakan Küçük, “Zorlu konuların çözüme kavuşturulabilmesi için uluslararası topluma da büyük rol düşmektedir” dedi ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in temaslarını sıklaştırıp zemini hazırlaması gerektiğini vurguladı.
Başbakan Küçük, müzakereler öncesi bazı güven artırıcı önlemlerin gündeme getirilmesinin ise doğrudan görüşmelerin bir alternatifi olamayacağı gibi, süreci de geciktirebileceğini belirtti.
Kıbrıslı Rumları tek taraflı üye yapan Avrupa Birliği’nin artık tarafsız bir arabulucu olmaktan uzak olduğunu da ifade eden Başbakan Küçük, buna rağmen AB’nin Kıbrıslı Rumları çözüme yönelik motive etmesi için girişimlerini artırması gerektiğini söyledi.
Washington’daki temaslarını sürdüren Başbakan Küçük, Türk Amerikan Dernekleri Topluluğu tarafından düzenlenen çalışma yemeğine de katılacak. Bazı kongre üyeleri ile de ayrı ayrı görüşmeler yapacak olan Başbakan Küçük, akşam saatlerinde New York’a gitmek üzere Washington’dan ayrılacak.