İtü Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Kural'dan Açıklama
İstanbul Teknik Üniversite Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural, "İnsanların yaptıkları yüzünden denizde ve karada denge bozuldu" dedi.
Erzurum Büyükşehir Belediye Kültür Merkezi'nde Çevre ve Kültür Kurumları Dayanışma Derneği Erzurum İl Temsilciliği ile Derya Sosyal Yardımlaşma ve Gelişim Derneği tarafından düzenlenen Sofrada Sıfır Artık Konferansı'na katılan Kural, Erzurum'a 10 yıl önce geldiğini ve burada olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Hayatı boyunca tabağında yemek bırakmadığını bu nedenle 5 defa karakola düştüğünü ifade eden Kural, bu konudaki bir anısını şöyle anlattı:
"En son Denizliye gittiğimde bir otelde kalıyordum. Sabah kahvaltı salonuna indim bir baktım yanındaki masa bir arkadaş masayı donatmışlar. Takip etmiyorum kalkmak üzereler gittim beyefendi bitti mi dedim. Bitti dedi ama niye bu kadar yemek aldınız. Adam 'Bu bir televizyon şakası mı-' dedi.
Bu işin şakası yok efendim bugün 22 bin kişi açlıktan ölürken bunları bırakma hakkınız yok. 'Git başımdan, ister yerim ister yemem, parasını vermişim' dedi.
Ben de polisi aradım ve şikayette bulundum. Hala dava devam ediyor" dedi.
Kural, Türkiye'de herkesin sürekli zararlı malzemeler tüketimi içinde olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bunun adı kıyamet, insanları yaptıkları ve attıkları yüzünden denizde ve karada denge bozuldu. İnsanların kabahati hep tüketim başka bir şey yok. Bizim zamanımızda tükenmez kalem yoktu. Kurşun kalemle yazardık ve küçüldükçe yazamazdık ama atmazdık ne yapardık. Kapak koyardık ucuna ki daha uzun zaman kullanabilelim diye. Şimdiki gençler işi bitti mi kalemi hemen atıyor. Yere atılan her plastik, her pil çevreye ve doğaya büyük zararlar veriyor. Tamam memleketin ekonomisi düzeldi ama her zaman böyle gitmeyecek, her çıkışın bir inişi vardır. Çevredeki ülkelerde bunu görebiliyoruz. Toprağa, topluma zarar sadece silahla olmaz bu şekilde de doğaya büyük zararlar veriyoruz."
Dünyanın her ülkesinde konuşmalar ve konferanslara katıldığını ve burada insanların savaş istemediğini ifade eden Kural, şunları söyledi:
"Hiçbir ülke ben savaş istiyorum demiyor. Savaşı isteyen hiçbir ülke yok. Peki kimse savaş istemiyorsa niye savaşlar oluyor. Savaşlarda kazançlı çıkan yok mu acaba- Var tabii ki silah satanlar ve bazı politikacılar. Peki zararlı kim çıkıyor- İnsanlar, ekolojik kültür, Erzurum Çifte Minaresi, medreseleri zarar görür. Askerler, çocuklar ve hayvanlar zarar görür. Kazanan sade silah satanlar. Şu anda bir barış dönemine girdik, bütün dünyayı gezmiş biri olarak bütün kalbimle bu dönemi destekliyorum. Savaş hiçbir zaman sonuç getirmez. İnsanlar bu kadar şehit verdik yeter artık diyor. Bu savaşlara son diye hepimizin el ele olması gereken bir sürece girdik."
Muhabir: Sagip Sezginer
Yayıncı: İbrahim Uyar
Kaynak: AA
Hayatı boyunca tabağında yemek bırakmadığını bu nedenle 5 defa karakola düştüğünü ifade eden Kural, bu konudaki bir anısını şöyle anlattı:
"En son Denizliye gittiğimde bir otelde kalıyordum. Sabah kahvaltı salonuna indim bir baktım yanındaki masa bir arkadaş masayı donatmışlar. Takip etmiyorum kalkmak üzereler gittim beyefendi bitti mi dedim. Bitti dedi ama niye bu kadar yemek aldınız. Adam 'Bu bir televizyon şakası mı-' dedi.
Bu işin şakası yok efendim bugün 22 bin kişi açlıktan ölürken bunları bırakma hakkınız yok. 'Git başımdan, ister yerim ister yemem, parasını vermişim' dedi.
Ben de polisi aradım ve şikayette bulundum. Hala dava devam ediyor" dedi.
Kural, Türkiye'de herkesin sürekli zararlı malzemeler tüketimi içinde olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bunun adı kıyamet, insanları yaptıkları ve attıkları yüzünden denizde ve karada denge bozuldu. İnsanların kabahati hep tüketim başka bir şey yok. Bizim zamanımızda tükenmez kalem yoktu. Kurşun kalemle yazardık ve küçüldükçe yazamazdık ama atmazdık ne yapardık. Kapak koyardık ucuna ki daha uzun zaman kullanabilelim diye. Şimdiki gençler işi bitti mi kalemi hemen atıyor. Yere atılan her plastik, her pil çevreye ve doğaya büyük zararlar veriyor. Tamam memleketin ekonomisi düzeldi ama her zaman böyle gitmeyecek, her çıkışın bir inişi vardır. Çevredeki ülkelerde bunu görebiliyoruz. Toprağa, topluma zarar sadece silahla olmaz bu şekilde de doğaya büyük zararlar veriyoruz."
Dünyanın her ülkesinde konuşmalar ve konferanslara katıldığını ve burada insanların savaş istemediğini ifade eden Kural, şunları söyledi:
"Hiçbir ülke ben savaş istiyorum demiyor. Savaşı isteyen hiçbir ülke yok. Peki kimse savaş istemiyorsa niye savaşlar oluyor. Savaşlarda kazançlı çıkan yok mu acaba- Var tabii ki silah satanlar ve bazı politikacılar. Peki zararlı kim çıkıyor- İnsanlar, ekolojik kültür, Erzurum Çifte Minaresi, medreseleri zarar görür. Askerler, çocuklar ve hayvanlar zarar görür. Kazanan sade silah satanlar. Şu anda bir barış dönemine girdik, bütün dünyayı gezmiş biri olarak bütün kalbimle bu dönemi destekliyorum. Savaş hiçbir zaman sonuç getirmez. İnsanlar bu kadar şehit verdik yeter artık diyor. Bu savaşlara son diye hepimizin el ele olması gereken bir sürece girdik."
Muhabir: Sagip Sezginer
Yayıncı: İbrahim Uyar