Kardiyak Rehabilitasyon Kalp Hastalıkları Tedavisinin ‘Olmazsa Olmaz’ı

Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimler Derneği Başkanı Prof. Dr. Vesile Sepici, kardiyak rehabilitasyonun, günümüzde çoğu kalp hastalığının tedavisinin ‘olmazsa olmaz’ bileşeni olarak kabul edildiğini kaydetti.

Kardiyak Rehabilitasyon Kalp Hastalıkları Tedavisinin ‘Olmazsa Olmaz’ı
Prof. Dr. Vesile Sepici, kalp ve damar hastalıklarının dünyada ve Türkiye’de en başta gelen mortalite ve morbidite nedeni olduğunu belirtti.

Dünyada yılda yaklaşık 17 milyon kişinin, bu hastalıklara bağlı olarak hayatını kaybettiğini aktaran Sepici, “Ülkemizde de kesin rakamlar olmamakla birlikte yılda 200 bin kişi bu hastalıklar nedeniyle kaybedilmekte ve ölümlerin yaklaşık yüzde 55’inin kalp ve damar hastalıklarına bağlı olduğu varsayılmaktadır. Beklenen yaşam süresinin giderek uzadığı göz önünde bulundurulduğunda bu oranın daha da artacağını tahmin etmek güç değildir” dedi.

YAŞAM KALİTESİNİ ETKİLİYOR
Kalp ve damar hastalıklarında ortaya çıkan semptomların hastaların günlük fiziksel ve sosyal aktivitelerini sınırladığını, engelliliğe neden olarak yaşam kalitesini etkilediğini bildiren Prof. Dr. Vesile Sepici, şunları söyledi:
"Morbidite ve dolayısıyla işe dönüşün ve üretkenliğin de olumsuz olarak etkilendiği bu hastalıkların ekonomiler için de mali bir yük getirdiği unutulmamalıdır. Kalp ve damar hastalıklarındaki en önemli özellik bu hastalıklara zemin oluşturan çoğu risk faktörünün düzeltilebilir, dolayısıyla önlenebilir olmasıdır. İşte bu nedenlerle kardiyovasküler hastalıklardan korunmayı sağlamak amacıyla Avrupa Konseyi 2004 yılında Avrupa Komisyonu ve üye ülkelere çağrı yaparak kalp ve damar sağlığının önemine dikkati çekmiş ve 2005 yılında Lüksemburg Deklarasyonu adı altında bir bildiri yayınlayarak üye ülkelerin ulusal kalp sağlığı politikalarını, ulusal eylem planlarını yayınlamıştır. Avrupa Kalp Sağlığı Sözleşmesi’ni ulusal platformda Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon branşı adına Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimleri Derneği de imzalamıştır."

KARDİYAK REHABİLİTASYON
Kardiyak rehabilitasyonun, günümüzde çoğu kalp hastalığının tedavisinin ‘olmazsa olmaz’ bileşeni olarak kabul edildiğini kaydeden Sepici, “Kardiyak rehabilitasyon kalp ve damar hastalığı bulunan bireylerin fiziksel, sosyal, psikolojik, ve mesleki açıdan optimal fonksiyon düzeyine ulaşması, toplum içindeki aktivitelerini yeniden kazanabilmeleri veya mevcut durumlarını koruyabilmeleri için uygulanan geniş kapsamlı, uzun vadeli, multi-disipliner yapılan çalışmaların tümüdür. Rehabilitasyon çalışmalarının anahtar elemanı egzersizdir. Egzersize ait yararların belirginleştirilebilmesi, risklerin azaltılıp ortadan kaldırılabilmesi için esas amaç, bireye ait özel programın belirlenmesidir. Egzersiz her hastaya aynı şekilde verilecek bir şablon değildir. Rehabilitasyon çalışmalarının diğer bileşenleri sigaranın kesilmesi, kan basıncının, lipit düzeylerinin düzenlenmesi, kilo kontrolünün sağlanmasıdır. Bu nedenle kardiyak rehabilitasyon bir ekip işidir. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı, kardiyolog, fizyoterapist, rehabilitasyon hemşiresi, diyetisyen, psikolog, sosyal hizmetler uzmanı gibi çeşitli disiplinlerden bir araya gelen ekibin uyumlu çalışmasına ihtiyaç vardır. Ülkemizde birçok üniversite ve eğitim araştırma hastaneleri FTR kliniklerinde kardiyak rehabilitasyon hizmeti verilmektedir. Ülkemizde de kalp ve damar sağlığı için eylem planının hazırlanması son derece önemli bir adımdır. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon branşı da kardiyak rehabilitasyon alanında bu projelere katkı sağlamaya hazırdır” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA