Küçük Rukiye'nin Dramı
Van’da, 23 Ekim’de meydana gelen depremin ardından evlerinin önüne kendi imkanlarıyla kurdukları çadırda çıkan yangında vücudunun büyük bölümü yanan 8 yaşındaki Rukiye İşnaz, depremin izlerini halen minik bedeninde yaşıyor.
23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen depremin ardından, 11 kişilik İşnaz ailesi, Süphan Mahallesi Umut Sokak’ta hasar gören evlerinin önüne çadır kurdu. Deprem korkusuyla çadırda yaşayan İşnaz ailesinin çadırı, 7 Kasım 2011 günü kurdukları sobadan dolayı yandı. Gece saatlerinde çıkan yangında aile çadırdan kendini dışarıya zor atarken, alevler arasında kalan 8 yaşındaki Rukiye yağır yaralandı. Vücudunun büyük bölümü yanan minik Rukiye, babası İshak İşnaz tarafından hastaneye götürülerek tedavi altına alındı. Van’daki tedavisinin ardından Diyarbakır’a sevk edilen küçük Rukiye, burada 40 gün boyunca tedavi gördü. Diyarbakır’daki tedavisinin ardından Van’a gelen ve Vizontele konteynır kentinde ailesi ile birlikte kalmaya devam eden küçük kız, depremin acısını unutamıyor.
Kızının bu haline çok üzüldüğünü söyleyen anne Hamail İşnaz, “Depremin ardından evin önüne çadır kurduk. Gece saatlerinde sobadan sıçrayan kıvılcımla çadır bir anda alev aldı. Çok kısa sürede çadırın yanmasıyla biz kendimizi ve çocukları zor dışarı attık ama Rukiye yaralandı. Rukiye’yi hastaneye götürdük. Van’dan Diyarbakır’a sevk edildi. 40 gün boyunca Diyarbakır’da tedavi edildi. Yüzü, elleri ve vücudunun büyük bölümü yandı. Bazen bu haline çok üzülüyor, ağlıyor. Bu hali de beni çok üzüyor. Maddi durumumuz çok kötü. Eşim çalışmıyor. Ne yapacağımızı biliyoruz. Yetkililerden bize uzanacak bir yardım eli bekliyoruz” dedi.
Küçük Rukiye’nin ablası Hatice İşnaz ise, çadırda yangın çıktığında evlerinde olduğunu söyledi.
Çevredekilerin bağırma sesi üzerine dışarı çıktıklarında çadırlarının alev alev yandığını gördüklerini söyleyen İşnaz, “Yangını amcalarımla birlikte çevrede biriken yağmur suları ile söndürmeye çalıştık. Kardeşim çadırdan çıktığında bu şekilde yandığını anlamamıştık. Hemen hastaneye götürüp tedavi altına alındı. Kısa bir süre sonra Diyarbakır’a sevk edildi. Yaklaşık 2 ay Diyarbakır’da kaldıktan sonra tekrar buraya geldi. Şu an kardeşim için yetkililerden yardım bekliyoruz. Şu an küçük olduğu için tedavisinin ancak 15 yaşına geldikten sonra yapılacağı söyleniyor. Biz de o zamana kalmasını istemiyoruz. Sürekli, ‘Anne neden bana böyle oldu?’ diye soruyor. Şu an küçüktür pek anlamaz ama büyüdüğünde daha çok üzülecek. O da üzülmesin diye tedavisinin yapılmasını istiyoruz” dedi.
Öte yandan zorlu geçen 16 ayın ardından okula başlayan ve kısa sürede okumaya geçen Rukiye, başarılı karnesiyle de göz dolduruyor. En sevdiği dersin matematik olduğunu söyleyen minik Rukiye, “Okulu çok seviyorum. En sevdiğim ders matematik. Şimdi okul tatil ama ben yine de derslerime çalışıyorum” dedi.
Kaynak: İHA
Kızının bu haline çok üzüldüğünü söyleyen anne Hamail İşnaz, “Depremin ardından evin önüne çadır kurduk. Gece saatlerinde sobadan sıçrayan kıvılcımla çadır bir anda alev aldı. Çok kısa sürede çadırın yanmasıyla biz kendimizi ve çocukları zor dışarı attık ama Rukiye yaralandı. Rukiye’yi hastaneye götürdük. Van’dan Diyarbakır’a sevk edildi. 40 gün boyunca Diyarbakır’da tedavi edildi. Yüzü, elleri ve vücudunun büyük bölümü yandı. Bazen bu haline çok üzülüyor, ağlıyor. Bu hali de beni çok üzüyor. Maddi durumumuz çok kötü. Eşim çalışmıyor. Ne yapacağımızı biliyoruz. Yetkililerden bize uzanacak bir yardım eli bekliyoruz” dedi.
Küçük Rukiye’nin ablası Hatice İşnaz ise, çadırda yangın çıktığında evlerinde olduğunu söyledi.
Çevredekilerin bağırma sesi üzerine dışarı çıktıklarında çadırlarının alev alev yandığını gördüklerini söyleyen İşnaz, “Yangını amcalarımla birlikte çevrede biriken yağmur suları ile söndürmeye çalıştık. Kardeşim çadırdan çıktığında bu şekilde yandığını anlamamıştık. Hemen hastaneye götürüp tedavi altına alındı. Kısa bir süre sonra Diyarbakır’a sevk edildi. Yaklaşık 2 ay Diyarbakır’da kaldıktan sonra tekrar buraya geldi. Şu an kardeşim için yetkililerden yardım bekliyoruz. Şu an küçük olduğu için tedavisinin ancak 15 yaşına geldikten sonra yapılacağı söyleniyor. Biz de o zamana kalmasını istemiyoruz. Sürekli, ‘Anne neden bana böyle oldu?’ diye soruyor. Şu an küçüktür pek anlamaz ama büyüdüğünde daha çok üzülecek. O da üzülmesin diye tedavisinin yapılmasını istiyoruz” dedi.
Öte yandan zorlu geçen 16 ayın ardından okula başlayan ve kısa sürede okumaya geçen Rukiye, başarılı karnesiyle de göz dolduruyor. En sevdiği dersin matematik olduğunu söyleyen minik Rukiye, “Okulu çok seviyorum. En sevdiğim ders matematik. Şimdi okul tatil ama ben yine de derslerime çalışıyorum” dedi.