'Başörtülü Milletvekili' Tartışması
MELDA ÇETİNER- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, "Türkiye'nin başörtülü milletvekiline de başörtülü bakanına da hazır olduğunu" söyledi.
Şentop, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, hacca giden bazı AK Parti'li kadın milletvekillerinin Meclis çalışmalarına başörtüsüyle devam etmeleri yönündeki tartışmaları değerlendirdi. Başörtüsünün geçmişten beri halkın değil, bürokratik oligarşinin sorunu olduğunu savunan Şentop, şöyle konuştu:
"Onlar Türkiye'nin görünür alanlarında, itibarlı alalarında başörtülülerin olmasını istemiyorlardı. Başörtülü çaycı olmasını kabul ediyor ama aynı okulda öğretmen olmasını istemiyor. Fabrikada işçi olarak çalışsın ama avukat olmasın. Mahkemede salonun temizliğini yapan kadın olsun ama hakim veya savcı olmasın. Neden? Çünkü başörtüsünün ikinci sınıf insanların işi olarak görüyorlardı. Bu konu çok açık...Hatta konuyla ilgili bir Danıştay kararı da var. Danıştay, üniversitelerde başörtüsü yasağını gerekçelendirirken, 'tahsilli olmayan kızlarımızın köylerde, kasabalarda başörtüsü takmaları tolore edilebilir fakat tahsil görmüş kızların, kendini geliştirmiş, okumuş kızların başörtüsü takmaları tamamen dini inanç olarak açıklanamaz. Onların aldıkları eğitim gereği takmamaları gerekir. Taktıklarına göre bu ideolojik yaklaşımdır' diyor. Onların yaklaşımına göre, gelişmiş, okumuş, tahsilli, hali vakti yerinde, sosyal kabiliyeti olan ve kültürel bakımdan gelişmiş insan başörtülü takmamalıdır, takıyorsa da o itibarlı ortamlarda bulunmamalıdır. Çünkü özendirici olur. Çünkü bir insan başörtülü olarak hakim, doktor, milletvekili oluyorsa, daha sonra başka insanlar açısından da özendirici olur. Çünkü Türkiye'de vatandaşın yüzde 70'e yakını başörtülüdür. İtibarlı bir takım mevkilere de o şekilde gelinmesi, başörtüsünü cazip hale getirecek diye engelleme politikası güdüyorlar. Türkiye'de bürokratik oligarşi...Normalde vatandaşın öyle bir sorunu yok. Çünkü yapılan bir çok çalışmada bunu görüyoruz. Kamuda yüzde 70'lerin üzerinde destek çıkıyor, kamu görevlisine..."
-"Sokaktakinden fazla çıkarsa korkun..."
Şentop, benzeri bir tartışmayı kendisi üniversitede öğretim üyesi iken yaşadığını hatırlatarak, üniversite senatosunda başörtülü öğrencilerle ilgili sorunu görüşürken, konuyla ilgili uzun bir konuşmasının ardından dönemin Rektörü Prof.Dr. Necla Pur'un "Peki biz korkmamalı mıyız, sayıları artıyor?" diye sorduğunu anlattı. Şentop, kendisine, "Sayılarının artmasından korkmamalıyız. Ne zamana kadar? Sokaktaki oran, üniversitelerde olduğu zamana kadar korkmamalıyız. Ama üniversitelerdeki oran sokaktakini geçiyorsa o zaman endişe edilebilir. Ben de sizinle beraber endişe ederim. Sokaktaki oran yüzde 65-70 ise üniversitelerde de bu olur. Çünkü sokakları bu ülkenin ise üniversiteleri de bu ülkenindir" görüşünü aktardığını söyledi.
Kamu ve Parlamento ile ilgili de benzer şekilde düşünmek gereğine işaret eden Şentop, şunları kaydetti:
"Hem milletin vekili diyoruz hem de kadınların yüzde 65-70'i başını örtüyor ama bir tane kapalı vekil yok. Çünkü başörtülülüri başörtülüler değil, açıklar temsil etsin yaklaşımı vardı. Bu bürokratik oligarşinin sorunuydu, milletin böyle bir sorunu yok. Milletin bunu sorun olarak gören anlayışla sorunu var. Ben bunun bir normalleşme olduğunu kanaatindeyim. Türkiye buna çoktan hazır. Hazır olmayanlar bürokratik oligarşiydi. Onlar da buna itiraz edemez hale geldiler. "
Şentop, Türkiye'nin başörtülü bakana da hazır olduğunu ifade ederek, "Bence hiç farketmez. Milletvekili olabilen niye bakan olamasın? Buna toplumsal tepki olacağını düşünmüyorum. Böyle bir şey mümkün olmaz. Organize kesimler bu işi yapabilirler. Ama bunun büyük bir tepki olacağını sanmıyorum. Politize tepkiler olabilir" dedi.