Türkiye Kamu-sen Üyeleri Öğrenci Andını Okudu
Demokratikleşme Paketi ile ilkokullarda öğrenci andı uygulamasının aldırılmasının ardından Türkiye Kamu-Sen Kütahya İl Temsilciliği üyeleri Saat Kulesi önünde toplanarak öğrenci andını okudu.
Açıklanan Demokratikleşme Paketinin ısmarlama bir paket olduğunu ve paketi ‘Şüpheli Paket’ olarak niteleyen Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Karabekir, “Açıklanan demokratikleşme paketinin içerisinde ‘Ne Mutlu Türk’üm” diyenler için hiçbir şey yok” dedi.
Açıklanan ‘Demokratikleşme Paketi’yle ilkokullarda uygulanan öğrenci andının kaldırılmasını şiddetle kınadıklarını bildiren Karabekir, “Andımız denilen bir metin vardı. Çocukluğumuzdan beri karda kışta, soğukta, yazın sıcakta okula geldiğimizde öğretmenlerimizin huzurunda o küçücük yüreklerimizle büyük bir heyecanla, aşkla okuduğumuz andımız vardı. Ve bu bizden alınıyor. Bunu şiddetle kınıyoruz. Çocuklarımızın ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene’ dese neyimizi kaybederiz. Türk olmaktan bu kadar mı utanır hale geldik. Bugün biz Türk’üz diyenler olarak artık açılım mı isteyeceğiz? Hükümet artık bizlere de bir takım haklar vermek için paketler planlayacak? Ben andımızın kaldırılmasını şiddetle kınıyorum” diye konuştu.
Açıklanan Paketin 76 milyon vatandaşın ortak ihtiyaçlarını karşılamadığını, paketin terör örgütünün taleplerini hayata geçirmeye yönelik olduğunu ileri süren Karabekir, “Yıllardır yürütülen kampanyalarla bizleri bir arada tutan tarihi ve kutsal kavramlarımızın içi boşaltılmak, inanç değerlerimiz yıpratılmak, milli ve manevi değerlerimiz yozlaştırılmak istenmekte; milletimizin ve devletimizin geleceği üzerinde kirli bir oyun oynanmaktadır. Bu oyunun son sahnesi ise demokratikleşme paketi adı altında, Türk milletine dayatılan baldıran zehiri olmuştur. Bu paketle, 30 yıl boyunca ülkemizi bir kan gölüne çeviren eli kanlı bebek katillerinin ana dilde eğitim talebi, özel okullarda hayat bulmakta, bölücülerin çok dilli toplum hayali, Hükümet eliyle gerçekleştirilmektedir.
Bununla ana dilde eğitim, terör örgütünün müktesebatına geçirilmekte, milletimizin arasındaki iletişim koparılmak istenilmektedir. Alfabemizde olmayan harflerin kullanılmaya başlamasının ve isteyen herkesin her dilde eğitim yapabilmesinin ardından gidilen yol, çok dilli, çok milletli, çok başlı, bölünmüş bir Türkiye’ye çıkmaktadır” dedi.
Paket hakkında değerlendirmelerini sürdüren Karabekir, “Bu paketle, Türk coğrafyasında yaşayan tüm vatandaşlarımızı bir arada tutan ve ortak bir amaç etrafında kenetlenmemizi sağlayan üst kimliğimiz “Türklük” yok edilmek istenilmekte, bu doğrultuda her sabah okullarda okutulan “Öğrenci Andı” kaldırılmakta, “Ne mutlu Türküm diyene” diyenler susturulmaktadır. Bu paketle bölücü klavyelere özgürlük, birleştirici dillere pranga vurulmaktadır. “Türküm”le başlayan, “doğruyum”la devam eden bir andın kaldırılması, ancak Türk olmayan ve doğru olmayan insanları memnun etmek için atılmış bir adım olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde çocuklarımızın “Türküm” demesi, “doğruyum” demesi, “çalışkanım” demesi kimleri, neden rahatsız etmektedir? Bundan ancak, Türklük şuurundan uzak, Türklerle tarihi bir hesaplaşma peşinde koşanlar rahatsız olur. Biz bunların kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Demokratikleşme paketi adı altında açılan, aslında Pandora’nın Kutusu’dur. Bu paket, Türklüğün ve Türk milletinin geleceğine döşenen mayınlarla doludur. Bu paketle, tüm milletimizin yasağın kaldırılması yönünde hem fikir olduğu ve hemen uygulamaya geçilmesi mümkün olan, kadınlarımızın inançlarının bir gereği olarak örtündüğü başörtüsü konusu, PKK’nın kirli talepleri ile aynı potada değerlendirilerek siyasi emellere alet edilmekte, kirli taleplerin üzeri örtülmektedir. Bu paketle, terör örgütünün talepleri 76 milyon vatandaşımızın ortak taleplerine tercih edilmekte, bebek katilleriyle yapılan pazarlıklarda verilen sözler, tüm milletimizin arzusuymuş gibi gösterilmektedir.
İktidar, 30 yıldır milletimizi ve devletimizi bölmek isteyenlere karşı yürütülen mücadelede geri adım atmış, adeta terör örgütüne teslim olmuştur. Bu coğrafyadan Türk adını silmeyi hedefleyenlere karşı, şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu toprakların Türk yurdu olduğunu bir kez daha ilan ediyor ve diyoruz ki: “Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe Türk’ün ilini ve töresini kimse bozamayacak, yeryüzünde bir tek Türk kalsa dahi, bu vatandan Türk mührünü kimse silemeyecektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türküm diyene” şeklinde konuştu.
Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Karabekir’in açıklamalarının ardından açıklamanın yapıldığı alan önünden geçen öğrenciler tarafından öğrenci andı okundu. Okunan anda Kamu-Sen üyeleri de eşlik etti.
Düzenlenen basın açıklaması toplantısının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.
Kaynak: İHA
Açıklanan ‘Demokratikleşme Paketi’yle ilkokullarda uygulanan öğrenci andının kaldırılmasını şiddetle kınadıklarını bildiren Karabekir, “Andımız denilen bir metin vardı. Çocukluğumuzdan beri karda kışta, soğukta, yazın sıcakta okula geldiğimizde öğretmenlerimizin huzurunda o küçücük yüreklerimizle büyük bir heyecanla, aşkla okuduğumuz andımız vardı. Ve bu bizden alınıyor. Bunu şiddetle kınıyoruz. Çocuklarımızın ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene’ dese neyimizi kaybederiz. Türk olmaktan bu kadar mı utanır hale geldik. Bugün biz Türk’üz diyenler olarak artık açılım mı isteyeceğiz? Hükümet artık bizlere de bir takım haklar vermek için paketler planlayacak? Ben andımızın kaldırılmasını şiddetle kınıyorum” diye konuştu.
Açıklanan Paketin 76 milyon vatandaşın ortak ihtiyaçlarını karşılamadığını, paketin terör örgütünün taleplerini hayata geçirmeye yönelik olduğunu ileri süren Karabekir, “Yıllardır yürütülen kampanyalarla bizleri bir arada tutan tarihi ve kutsal kavramlarımızın içi boşaltılmak, inanç değerlerimiz yıpratılmak, milli ve manevi değerlerimiz yozlaştırılmak istenmekte; milletimizin ve devletimizin geleceği üzerinde kirli bir oyun oynanmaktadır. Bu oyunun son sahnesi ise demokratikleşme paketi adı altında, Türk milletine dayatılan baldıran zehiri olmuştur. Bu paketle, 30 yıl boyunca ülkemizi bir kan gölüne çeviren eli kanlı bebek katillerinin ana dilde eğitim talebi, özel okullarda hayat bulmakta, bölücülerin çok dilli toplum hayali, Hükümet eliyle gerçekleştirilmektedir.
Bununla ana dilde eğitim, terör örgütünün müktesebatına geçirilmekte, milletimizin arasındaki iletişim koparılmak istenilmektedir. Alfabemizde olmayan harflerin kullanılmaya başlamasının ve isteyen herkesin her dilde eğitim yapabilmesinin ardından gidilen yol, çok dilli, çok milletli, çok başlı, bölünmüş bir Türkiye’ye çıkmaktadır” dedi.
Paket hakkında değerlendirmelerini sürdüren Karabekir, “Bu paketle, Türk coğrafyasında yaşayan tüm vatandaşlarımızı bir arada tutan ve ortak bir amaç etrafında kenetlenmemizi sağlayan üst kimliğimiz “Türklük” yok edilmek istenilmekte, bu doğrultuda her sabah okullarda okutulan “Öğrenci Andı” kaldırılmakta, “Ne mutlu Türküm diyene” diyenler susturulmaktadır. Bu paketle bölücü klavyelere özgürlük, birleştirici dillere pranga vurulmaktadır. “Türküm”le başlayan, “doğruyum”la devam eden bir andın kaldırılması, ancak Türk olmayan ve doğru olmayan insanları memnun etmek için atılmış bir adım olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde çocuklarımızın “Türküm” demesi, “doğruyum” demesi, “çalışkanım” demesi kimleri, neden rahatsız etmektedir? Bundan ancak, Türklük şuurundan uzak, Türklerle tarihi bir hesaplaşma peşinde koşanlar rahatsız olur. Biz bunların kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Demokratikleşme paketi adı altında açılan, aslında Pandora’nın Kutusu’dur. Bu paket, Türklüğün ve Türk milletinin geleceğine döşenen mayınlarla doludur. Bu paketle, tüm milletimizin yasağın kaldırılması yönünde hem fikir olduğu ve hemen uygulamaya geçilmesi mümkün olan, kadınlarımızın inançlarının bir gereği olarak örtündüğü başörtüsü konusu, PKK’nın kirli talepleri ile aynı potada değerlendirilerek siyasi emellere alet edilmekte, kirli taleplerin üzeri örtülmektedir. Bu paketle, terör örgütünün talepleri 76 milyon vatandaşımızın ortak taleplerine tercih edilmekte, bebek katilleriyle yapılan pazarlıklarda verilen sözler, tüm milletimizin arzusuymuş gibi gösterilmektedir.
İktidar, 30 yıldır milletimizi ve devletimizi bölmek isteyenlere karşı yürütülen mücadelede geri adım atmış, adeta terör örgütüne teslim olmuştur. Bu coğrafyadan Türk adını silmeyi hedefleyenlere karşı, şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu toprakların Türk yurdu olduğunu bir kez daha ilan ediyor ve diyoruz ki: “Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe Türk’ün ilini ve töresini kimse bozamayacak, yeryüzünde bir tek Türk kalsa dahi, bu vatandan Türk mührünü kimse silemeyecektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türküm diyene” şeklinde konuştu.
Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Karabekir’in açıklamalarının ardından açıklamanın yapıldığı alan önünden geçen öğrenciler tarafından öğrenci andı okundu. Okunan anda Kamu-Sen üyeleri de eşlik etti.
Düzenlenen basın açıklaması toplantısının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.