Tarım İşçileri Bayramı Çalışarak Geçirdi

Ekmek parası için Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan Çukurova'ya gelen ve Kurban Bayramı'nın ilk gününü dinlenerek geçiren tarım işçileri, tarla ve narenciye bahçelerinde çalıştı.


Tarla ve bahçe ürünlerinin sofralara ulaşmasında emeği olan, Şanlıurfa, Diyarbakır, Van ve Şırnak başta olmak üzere farklı illerden para kazanmak için Çukurova'ya gelen tarım işçileri, yılın büyük bölümünü burada geçiriyor.

Üzeri naylon kaplı çadırlarda, akrabalarının yanında veya düşük ücretle kiralayabildikleri evlerde barınan tarım işçileri, gün doğmadan yataklarından kalkarak tarlalarda ya da narenciye bahçelerinde günlük 37,5 lira yevmiye karşılığı çalışıyor.

Yaz aylarında Çukurova'nın kavurucu sıcağına, kışın da soğuğa rağmen ekmek parası peşinde koşan tarım işçileri, Kurban Bayramı'nda ilk gün dinlenip, diğer günlerde tarlada veya narenciye bahçelerinde mesai yapıyor.

- ''Eğer iş varsa bizim için o gün bayramdır'' -

Tarlada sera örtüsü geren, narenciye bahçelerinde mandalina, portakal toplayan işçiler, çalıştıkları günleri kendileri için bayram olarak görüyor.

Çukurova Tarım Aracıları Derneği Başkanı Fevzi Ete, tarım işçilerinin tatili veya bayramı olmadığını, her işçinin tarlaya, bahçeye gitmek için sabah 04.30'da kalktığını söyledi.

İşçilerin sabah kahvaltısı yapamadığını, öğle yemeğini de düzenli yiyemediğini belirten Ete, bunlara katlanmalarına karşın aldıkları ücretin yetersiz olduğunu, bunu da zamanında alamadıklarını ifade etti.

Ete, sosyal güvenceden yoksun tarım işçilerinin geçimlerini temin etmek için bayramda da çalıştıklarını dile getirerek, ''Tarım işçisinin bayramı bir gün olur. Bayramın birinci gününü evinde geçirir, sonraki günlerde çalışır. Eğer iş varsa bizim için o gün bayramdır. Çalışmazlarsa o gün aç kaldı demektir. Ben de tarım işçisi arkadaşlarımla aynı ortamı paylaşıyor ve yaşadıkları sıkıntıları, sorunları her fırsatta dile getirmeye çalışıyorum'' dedi.

Tarım işçelerinden 18 yaşındaki Ümit Mutlu, 6 yıldır çalıştığını, bayramı da tarlada geçirmek zorunda kaldığını söyledi.

Okulu lise 1. sınıfta bırakmak zorunda kaldığını belirten Mutlu, ''Ablam evlendikten sonra okulu bıraktım ve çalışmaya başladım. Evimizin geçimini sağlamak için buna mecburum. Benimle birlikte annem ve babam da tarım işçiliği yapıyor" dedi.

Aziz Oruç da 12 yıldır tarla ve bahçelerde çalıştığını ifade ederek, zor ve yorucu geçen mesainin karşılığını yeterince alamadıklarını söyledi.

Ailede 8 kişinin çalıştığını belirten Oruç, ''Bu işin ne gecesi ne de gündüzü belli. Sosyal güvencemiz yok. Sabah gün doğmadan kalkıyoruz, akşam geç saatlere kadar evimize dönemiyoruz. Hava yağışlı olursa çalışamıyoruz. Bir ay süreyle yağmur yağsa o dönem aç kaldık demektir. Bayramı da burada geçiriyoruz. Herkes tatilde, biz buradayız'' diye konuştu.

Van'dan çoğunluğu çocuk 90 kişiyle 1 ay önce çalışmak üzere Adana'ya geldiğini belirten 15 yaşındaki Vedat Güngör ise Doğankent Mahallesi'nde bir çiftlikte kaldıklarını söyledi.

Yaşıtları gibi bayramı doyasıya yaşamayı çok istediğini ifade eden Güngör, ''Paramız olmadığı için çalışmak zorundayım. Okula da bu nedenle gidemiyorum. Paramız olursa hem bayram yapıp hem de okuluma gideceğim'' dedi.

Kaynak: AA