Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in Açıklaması
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''Bugün şehitlerimiz geldiği zaman yüreğimiz yanıyorsa, ateş düştüğü yeri yakıyor ama aynı yangını biz yüreğimizde hissediyorsak, kurtuluş yine sosyal içermeden, sosyal adaletten, bireyin kalkınmasından geçiyor'' dedi.
Şahin, Şehitkamil Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Kalkınma Ajansları ve Sosyal Politika Açılımları Buluşması' etkinliğindeki konuşmasında, Türkiye'nin dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yer aldığını belirtti.
Millete hizmet etme yolculuğunda en önemli şeyin güven ve istikrar olduğunu, güven ve istikrar ortamı sağlandığı zaman birçok değerin hızlı bir şekilde düzeleceğine inandıklarını belirten Şahin, şöyle konuştu:
''Millete hizmet etme yolculuğunda bir taraftan küreselleşmeyi yönetmemiz gerektiğini, değişen ve gelişen dünya düzeninde yapılması gereken yapısal dönüşümleri hızlı ve cesaretli adımlarla gerçekleştirmemiz gerektiğini gördük. Krizi fırsata çevirmemiz gerektiğine inandık. Yapısal reformlarda, bankacılık reformunun, mali disiplinin ne kadar önemli olduğunu, ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerektiğini, sosyal güvenlik ve sağlık reformlarını gerçekleştirmediğimiz sürece ekonomik kalkınmanın tamamlanamayacağını, hukuk devleti ve ileri demokrasiyi beraber entegre etmediğimiz zaman, istediğimiz şekilde büyüyemeyeceğimizi, işsizliği azaltamayacağımızı, milletin umudu olan aşı ve işi artıramayacağımızı gördük. O yüzden, küreselleşme içerisinde yapısal dönüşümleri hızla uygulamaya başladığımız zaman, dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yerimizi almaya başladık. Bir taraftan da temel hak ve özgürlüklerde, hukuk devleti olma yolunda eksiklerimizi hızlı bir şekilde gidermeye başladık.''
Bakan Şahin, dünyanın sorunlarının çok hızlı değiştiğini, çok daha karmaşık hale geldiğini gördüklerini aktardı.
Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak için heyecanla çıktıkları yolda, ne kadar doğru tespitler yaptıklarını, Avro bölgesinde yaşanan mali krizler ve 2008'de Amerika merkezli yaşanan büyük mali krizin gösterdiğini bildiren Şahin, şöyle devam etti:
''Yani petrol zengini ve dolar zengini ülkelerde bunlar yaşanmaz dediğimiz şeylerin yaşandığını fark ettik. Burada en büyük şey sosyal adaletti, sosyal içermeydi ve sosyal güvenlikti. 9. kalkınma hamlesinde de, bakanımız ve ekibimizin, bu değişen ve gelişen dünya düzeninde Türkiye'nin nereye odaklanması gerektiğini çok net bir şekilde gördüğünü, bir taraftan büyümemiz gerektiğini, büyürken de kaynakları hakça bölüşmeyi, zenginle fakir arasındaki farkı kapatabilmeyi, toplumsal huzur ve barış adına çok önemli olduğunu gördük. Bu aslında zenginin de hakkını korumaktı.''
-''Bölgeler arası gelişmişlik farkı giderilmeli''-
Bakan Şahin, bilgi ve teknoloji çağında rekabeti yönetebilmek için bilgi toplumu olunması gerektiğini fark ettiklerini vurguladı.
Bu açıdan yetişmiş insan gücünün çok önemli olduğunu bildiren Şahin, ''Yerelleşme dediğimiz, o küresel ekonomi içerisinde, bölgeler arasında kalkınmışlık farkını giderebilmenin ne kadar önemli olduğunu, bugün terörle mücadelede baktığınız zaman aslında yalnızca güvenlik güçleriyle bu mücadelenin yapılamayacağını, bölgeler arası gelişmişlik farkının mutlaka giderilmesi gerektiğini ve orada da sosyal adaletin, sosyal politikanın ne kadar önemli olduğunu gördük'' diye konuştu.
Fatma Şahin, yerel kalkınmanın önemli olduğunu belirterek, kalkınma ajanslarının ve Sosyal Destek Programı'nın önemini vurguladı.
Teşvik sistemine de değinen ve il bazlı teşvikin ustalık dönemlerinde yaptıkları en iyi işlerden biri olduğunu ifade eden Şahin, ''Sırf bunun için Doğu ve Güneydoğu'ya ayrılan pay 25 katrilyon. Hiçbir krizde o mali destek azalmadı'' diye konuştu.
Avro bölgesindeki krize de değinen Şahin, şunları kaydetti:
''Bakın Avro bölgesindeki liderlerin bugün hızlı bir şekilde yok olmasının nedeni şuydu; 'Krize girdik, hemen sosyal politikaları kısalım, hemen emeklinin elindeki parayı alalım, engelliye verilecek desteği azaltalım, kadın erkek eşitliğinde yapılması gereken bir hamle varsa bekletelim' dediler. IMF'nin bizden isteği de oydu. 2008'de biz kendi modelimizi kuracağız dememizin nedeni de oydu. Çünkü bize, 'çok büyüyorsunuz, az büyümeniz lazım, az tüketmeniz lazım' dediler. Biz tam tersini dedik. Biz çok büyüyeceğiz, sosyal adaleti hızlı bir şekilde sağlayacağız ve çok tüketeceğiz ama israf etmeden, ayağımızı yorganımıza göre uzatarak. O yüzden o gün anlaşmanın yapılmamasındaki temel mantık buydu.''
-''Torunlarımız iftihar edecek''
Bakan Şahin, yaklaşık 8 ay önce Dünya Ekonomik Forumu'na katıldığını anımsattı. Forumda Türkiye'nin ekonomik kurmaylarına büyük ilgi gösterildiğini bildiren Şahin, şöyle devam etti:
''Bizim hep gidip 'bize anlatın' dediğimiz şey tersine dönmüştü. 'Bunu başardınız, nasıl başardınız, bize yardımcı olun, bu tecrübeyi bize aktarın' noktasına gelmişti. Bunu biz birlikte başardık. 74 milyon birlikte başardık. Birbirimize inandığımız için başardık. Doğru adımları istikrarlı bir şekilde atabilmeyi başardığımız için başardık.
Ama bugün şehitlerimiz geldiği zaman yüreğimiz yanıyorsa, ateş düştüğü yeri yakıyor ama aynı yangını biz yüreğimizde hissediyorsak, kurtuluş yine sosyal içermeden, sosyal adaletten, bireyin kalkınmasından geçiyor. Buradaki çözüm de burada. Buradaki sihirli anahtar da burada. Bunu birlikte başaracağız. Daha fazla hizmet götüreceğiz. İnsanlar bu ülkede yaşadığı için nerede doğarsa doğsun, dili, dini, ırkı, cinsiyeti, ne olursa olsun, 'ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, terör örgütüyle arama mesafe koyacağım' deme anlayışında, sosyal devlet olmada ve onun yanında olmada, zor zamanında yanında olmada, hastalığında yanında olmada, eğitim imkanlarında fırsat eşitliği vermede yatıyor.''
Bakan Şahin, kalkınmış bir Türkiye'ye hep birlikte ulaşılacağını vurgulayarak, ''Aynı hedefe bakıyoruz. Mermer su hesabı. Suyun mermeri aşındırmasındaki tek şey sürekliliktir. Aynı noktaya sürekli vurmak. Hep beraber aynı noktaya vuracağız. Bütün sorunlarımızı ayağımızın altına alacağız. Kalkınmış bir Türkiye'ye hep beraber ulaşacağız. Torunlarımız bizimle iftihar edecek. Bunlardan Allah razı olsun dedirteceğiz. Ben buna bütün yüreğimle inanıyorum'' şeklinde konuştu.
Bakan Şahin açılış konuşmasının ardından düzenlenen çalıştaya katılan konuşmacılara plaket verdi.
Muhabir: Orhan Çiçek / Sevil Çelik
Yayıncı: A. Fatih Tekcan
Kaynak: AA
Millete hizmet etme yolculuğunda en önemli şeyin güven ve istikrar olduğunu, güven ve istikrar ortamı sağlandığı zaman birçok değerin hızlı bir şekilde düzeleceğine inandıklarını belirten Şahin, şöyle konuştu:
''Millete hizmet etme yolculuğunda bir taraftan küreselleşmeyi yönetmemiz gerektiğini, değişen ve gelişen dünya düzeninde yapılması gereken yapısal dönüşümleri hızlı ve cesaretli adımlarla gerçekleştirmemiz gerektiğini gördük. Krizi fırsata çevirmemiz gerektiğine inandık. Yapısal reformlarda, bankacılık reformunun, mali disiplinin ne kadar önemli olduğunu, ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerektiğini, sosyal güvenlik ve sağlık reformlarını gerçekleştirmediğimiz sürece ekonomik kalkınmanın tamamlanamayacağını, hukuk devleti ve ileri demokrasiyi beraber entegre etmediğimiz zaman, istediğimiz şekilde büyüyemeyeceğimizi, işsizliği azaltamayacağımızı, milletin umudu olan aşı ve işi artıramayacağımızı gördük. O yüzden, küreselleşme içerisinde yapısal dönüşümleri hızla uygulamaya başladığımız zaman, dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yerimizi almaya başladık. Bir taraftan da temel hak ve özgürlüklerde, hukuk devleti olma yolunda eksiklerimizi hızlı bir şekilde gidermeye başladık.''
Bakan Şahin, dünyanın sorunlarının çok hızlı değiştiğini, çok daha karmaşık hale geldiğini gördüklerini aktardı.
Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak için heyecanla çıktıkları yolda, ne kadar doğru tespitler yaptıklarını, Avro bölgesinde yaşanan mali krizler ve 2008'de Amerika merkezli yaşanan büyük mali krizin gösterdiğini bildiren Şahin, şöyle devam etti:
''Yani petrol zengini ve dolar zengini ülkelerde bunlar yaşanmaz dediğimiz şeylerin yaşandığını fark ettik. Burada en büyük şey sosyal adaletti, sosyal içermeydi ve sosyal güvenlikti. 9. kalkınma hamlesinde de, bakanımız ve ekibimizin, bu değişen ve gelişen dünya düzeninde Türkiye'nin nereye odaklanması gerektiğini çok net bir şekilde gördüğünü, bir taraftan büyümemiz gerektiğini, büyürken de kaynakları hakça bölüşmeyi, zenginle fakir arasındaki farkı kapatabilmeyi, toplumsal huzur ve barış adına çok önemli olduğunu gördük. Bu aslında zenginin de hakkını korumaktı.''
-''Bölgeler arası gelişmişlik farkı giderilmeli''-
Bakan Şahin, bilgi ve teknoloji çağında rekabeti yönetebilmek için bilgi toplumu olunması gerektiğini fark ettiklerini vurguladı.
Bu açıdan yetişmiş insan gücünün çok önemli olduğunu bildiren Şahin, ''Yerelleşme dediğimiz, o küresel ekonomi içerisinde, bölgeler arasında kalkınmışlık farkını giderebilmenin ne kadar önemli olduğunu, bugün terörle mücadelede baktığınız zaman aslında yalnızca güvenlik güçleriyle bu mücadelenin yapılamayacağını, bölgeler arası gelişmişlik farkının mutlaka giderilmesi gerektiğini ve orada da sosyal adaletin, sosyal politikanın ne kadar önemli olduğunu gördük'' diye konuştu.
Fatma Şahin, yerel kalkınmanın önemli olduğunu belirterek, kalkınma ajanslarının ve Sosyal Destek Programı'nın önemini vurguladı.
Teşvik sistemine de değinen ve il bazlı teşvikin ustalık dönemlerinde yaptıkları en iyi işlerden biri olduğunu ifade eden Şahin, ''Sırf bunun için Doğu ve Güneydoğu'ya ayrılan pay 25 katrilyon. Hiçbir krizde o mali destek azalmadı'' diye konuştu.
Avro bölgesindeki krize de değinen Şahin, şunları kaydetti:
''Bakın Avro bölgesindeki liderlerin bugün hızlı bir şekilde yok olmasının nedeni şuydu; 'Krize girdik, hemen sosyal politikaları kısalım, hemen emeklinin elindeki parayı alalım, engelliye verilecek desteği azaltalım, kadın erkek eşitliğinde yapılması gereken bir hamle varsa bekletelim' dediler. IMF'nin bizden isteği de oydu. 2008'de biz kendi modelimizi kuracağız dememizin nedeni de oydu. Çünkü bize, 'çok büyüyorsunuz, az büyümeniz lazım, az tüketmeniz lazım' dediler. Biz tam tersini dedik. Biz çok büyüyeceğiz, sosyal adaleti hızlı bir şekilde sağlayacağız ve çok tüketeceğiz ama israf etmeden, ayağımızı yorganımıza göre uzatarak. O yüzden o gün anlaşmanın yapılmamasındaki temel mantık buydu.''
-''Torunlarımız iftihar edecek''
Bakan Şahin, yaklaşık 8 ay önce Dünya Ekonomik Forumu'na katıldığını anımsattı. Forumda Türkiye'nin ekonomik kurmaylarına büyük ilgi gösterildiğini bildiren Şahin, şöyle devam etti:
''Bizim hep gidip 'bize anlatın' dediğimiz şey tersine dönmüştü. 'Bunu başardınız, nasıl başardınız, bize yardımcı olun, bu tecrübeyi bize aktarın' noktasına gelmişti. Bunu biz birlikte başardık. 74 milyon birlikte başardık. Birbirimize inandığımız için başardık. Doğru adımları istikrarlı bir şekilde atabilmeyi başardığımız için başardık.
Ama bugün şehitlerimiz geldiği zaman yüreğimiz yanıyorsa, ateş düştüğü yeri yakıyor ama aynı yangını biz yüreğimizde hissediyorsak, kurtuluş yine sosyal içermeden, sosyal adaletten, bireyin kalkınmasından geçiyor. Buradaki çözüm de burada. Buradaki sihirli anahtar da burada. Bunu birlikte başaracağız. Daha fazla hizmet götüreceğiz. İnsanlar bu ülkede yaşadığı için nerede doğarsa doğsun, dili, dini, ırkı, cinsiyeti, ne olursa olsun, 'ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, terör örgütüyle arama mesafe koyacağım' deme anlayışında, sosyal devlet olmada ve onun yanında olmada, zor zamanında yanında olmada, hastalığında yanında olmada, eğitim imkanlarında fırsat eşitliği vermede yatıyor.''
Bakan Şahin, kalkınmış bir Türkiye'ye hep birlikte ulaşılacağını vurgulayarak, ''Aynı hedefe bakıyoruz. Mermer su hesabı. Suyun mermeri aşındırmasındaki tek şey sürekliliktir. Aynı noktaya sürekli vurmak. Hep beraber aynı noktaya vuracağız. Bütün sorunlarımızı ayağımızın altına alacağız. Kalkınmış bir Türkiye'ye hep beraber ulaşacağız. Torunlarımız bizimle iftihar edecek. Bunlardan Allah razı olsun dedirteceğiz. Ben buna bütün yüreğimle inanıyorum'' şeklinde konuştu.
Bakan Şahin açılış konuşmasının ardından düzenlenen çalıştaya katılan konuşmacılara plaket verdi.
Muhabir: Orhan Çiçek / Sevil Çelik
Yayıncı: A. Fatih Tekcan