Mardinli Çiftçiler Mağduriyetlerinin Giderilmesini İstiyor
Mardin merkez Kızıltepe ve Nusaybin ilçelerindeki ovalarda üretim yapan çiftçiler, taban fiyatın zamanında belirlenememesinden dolayı mağdur olduklarını belirterek, bu mağduriyetlerinin bir an evvel giderilmesini istediklerini söyledi.
Geniş bir araziye sahip bölgenin en köklü çiftçilerinden Abdulkadir Yıldız, teşvik ve destek pirimi yerine, buğdaydan anlayan bir yetkilinin zamanında taban fiyatı belirlemesinden yana olduklarını dile getirdi. Mazot, gübre ve diğer girdilere defalarca zam yapılmasına rağmen buğday fiyatlarının üç yıl öncesinin altında seyrettiğini, zamanında belirlenip açıklanmayan buğday taban fiyatları yüzünden çiftçinin tefecilere teslim edildiğini iddia etti.
Teşvik ve destek primlerinden gerçek çiftçilerden ziyade paravan çiftçilerin yararlandığını ileri süren Yıldız, “Teşvik ve destekleme primleri çiftçileri sahte fatura bulmaya yöneltiyor. Biz teşvik ve destek istemiyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda buğdayın maliyetinden anlayan birinin taban fiyatını zamanında belirlemesini ve açıklamasını istiyoruz. Ovadaki çiftçilerin hepsi gübresini, mazotunu ve tohumunu borçla ve yüksek maliyetle temin ediyor. Biçerdöverler tarlaya girer girmez alacaklılar kamyonlarla tarlaya damlıyor ve haklı olarak alacaklarına karşılık ürünü alıyor. Hükümetin yanlış tarım politikası sonucu, buğday taban fiyatı zamanında belirlenemeyince, alacaklıların insafına kalıyoruz. Birkaç alacaklı bir araya gelip fiyat belirliyor. 700 kuruşa mal olan buğday’ı 500 kuruşa satıyoruz. Durum böyle olunca çiftçi tefecilerin kucağına itilmiş oluyor. Biçerdöverleri tarlaya sokmaktan korkan çiftçiler var. Çünkü alacaklı kamyonla tarlanın kenarında bekliyor” dedi
Çiftçinin her geçen gün borç batağına düştüğünü belirten Yıldız, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin zamanında açılmadığı ve fiyatların zamanında belirlenmemesinden dolayı çiftçinin tüccara mahkum olduğunu kaydetti.
Yıldız, "Tüccar kaça alırsa o kadara satıyoruz, hepimiz de borçluyuz, borçlu olduğumuz için de satmak zorunda kalıyoruz. Ürünü biçerin arkasında satmak zorunda kalıyoruz, bir ilerleme yok, ürünü alıp ambarlayacak şansımız yok. Hepimiz borçluyuz, gübreyi ve tohumu borç almışız. Tek isteğimiz devletten teşviklerin kalkmasıdır. Bu hep kırtasiyeciliktir, hortumculuktur, başka bir şey değildir. Yani onu alıncaya kadar iki misli masraf gidiyor, onu koysun fiyatın üstüne. Bunu almaya çalıştığımızda ziraat odasına bir sürü para ödüyoruz. Bize 25 kuruş faydaları yok, ziraat odası dönüm başı bir lira alıyorlar bizden. Yüz dönümse 100 lira alıyor, ama bize bir kuruş faydası yok" şeklinde konuştu
Yukarı Yeniköy Muhtarı Nurettin Koç ise, mercimeklerin bu yıl tarlada kaldığını söyledi.
Koç “Biçerdöverler tarlaya girdiği anda alacaklılar kamyonla bekliyor. Ürünlerimizi maliyetin altında satmak durumunda kalıyoruz. Buğdaylarımız sattıktan sonra taban fiyat belirleniyor, kamyonlarla tarla başında bekleyen alacaklılar kazançlı çıkıyor. Şu anda hiçbir çiftçinin ambarında ürün yok. Hasat bitmeden gelecek yıla borçlanıyoruz. Tarım politikası yeniden gözden geçirilmeli. Çiftçi gerçekten zor durumda. Dürüst çiftçiler maalesef mağdur duruma düşüyor. Bazı arkadaşlarımız tarlaya biçer yerine hayvanları soktu. Verim yok, bir şey yok. Gübrenin tonunu 1 milyon 900’dan almışız, tohum 1 milyon 500 lira, şimdi mercimek 900 liraya gidiyor, bunun neresi kar" diye konuştu.
Taban fiyatın önceden belirlenmesi gerektiğini ifade eden Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan da yaptığı açıklamada çiftçileri desteklediğini söyledi.
Özkan, “Çiftçiler bu sene özellikle mercimek üretiminde zarar etti. Bu konuda taban fiyatların önceden belirlenmesi hem odamızı rahatlatacak hem de çiftçilerimizin bu durumdan zarar etmemesini sağlayacak. Bu konuda çiftçilerimizin yanındayız" dedi
Kaynak: İHA
Teşvik ve destek primlerinden gerçek çiftçilerden ziyade paravan çiftçilerin yararlandığını ileri süren Yıldız, “Teşvik ve destekleme primleri çiftçileri sahte fatura bulmaya yöneltiyor. Biz teşvik ve destek istemiyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda buğdayın maliyetinden anlayan birinin taban fiyatını zamanında belirlemesini ve açıklamasını istiyoruz. Ovadaki çiftçilerin hepsi gübresini, mazotunu ve tohumunu borçla ve yüksek maliyetle temin ediyor. Biçerdöverler tarlaya girer girmez alacaklılar kamyonlarla tarlaya damlıyor ve haklı olarak alacaklarına karşılık ürünü alıyor. Hükümetin yanlış tarım politikası sonucu, buğday taban fiyatı zamanında belirlenemeyince, alacaklıların insafına kalıyoruz. Birkaç alacaklı bir araya gelip fiyat belirliyor. 700 kuruşa mal olan buğday’ı 500 kuruşa satıyoruz. Durum böyle olunca çiftçi tefecilerin kucağına itilmiş oluyor. Biçerdöverleri tarlaya sokmaktan korkan çiftçiler var. Çünkü alacaklı kamyonla tarlanın kenarında bekliyor” dedi
Çiftçinin her geçen gün borç batağına düştüğünü belirten Yıldız, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin zamanında açılmadığı ve fiyatların zamanında belirlenmemesinden dolayı çiftçinin tüccara mahkum olduğunu kaydetti.
Yıldız, "Tüccar kaça alırsa o kadara satıyoruz, hepimiz de borçluyuz, borçlu olduğumuz için de satmak zorunda kalıyoruz. Ürünü biçerin arkasında satmak zorunda kalıyoruz, bir ilerleme yok, ürünü alıp ambarlayacak şansımız yok. Hepimiz borçluyuz, gübreyi ve tohumu borç almışız. Tek isteğimiz devletten teşviklerin kalkmasıdır. Bu hep kırtasiyeciliktir, hortumculuktur, başka bir şey değildir. Yani onu alıncaya kadar iki misli masraf gidiyor, onu koysun fiyatın üstüne. Bunu almaya çalıştığımızda ziraat odasına bir sürü para ödüyoruz. Bize 25 kuruş faydaları yok, ziraat odası dönüm başı bir lira alıyorlar bizden. Yüz dönümse 100 lira alıyor, ama bize bir kuruş faydası yok" şeklinde konuştu
Yukarı Yeniköy Muhtarı Nurettin Koç ise, mercimeklerin bu yıl tarlada kaldığını söyledi.
Koç “Biçerdöverler tarlaya girdiği anda alacaklılar kamyonla bekliyor. Ürünlerimizi maliyetin altında satmak durumunda kalıyoruz. Buğdaylarımız sattıktan sonra taban fiyat belirleniyor, kamyonlarla tarla başında bekleyen alacaklılar kazançlı çıkıyor. Şu anda hiçbir çiftçinin ambarında ürün yok. Hasat bitmeden gelecek yıla borçlanıyoruz. Tarım politikası yeniden gözden geçirilmeli. Çiftçi gerçekten zor durumda. Dürüst çiftçiler maalesef mağdur duruma düşüyor. Bazı arkadaşlarımız tarlaya biçer yerine hayvanları soktu. Verim yok, bir şey yok. Gübrenin tonunu 1 milyon 900’dan almışız, tohum 1 milyon 500 lira, şimdi mercimek 900 liraya gidiyor, bunun neresi kar" diye konuştu.
Taban fiyatın önceden belirlenmesi gerektiğini ifade eden Ziraat Odası Başkanı Malik Özkan da yaptığı açıklamada çiftçileri desteklediğini söyledi.
Özkan, “Çiftçiler bu sene özellikle mercimek üretiminde zarar etti. Bu konuda taban fiyatların önceden belirlenmesi hem odamızı rahatlatacak hem de çiftçilerimizin bu durumdan zarar etmemesini sağlayacak. Bu konuda çiftçilerimizin yanındayız" dedi