Atatürk’e ‘Gizli’ Cenaze Namazı İddiası

Tarihçi Cezmi Yurtsever, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün ardından ailesi ile komutanlar arasında ‘cenaze namazı’ tartışması yaşandığını öne sürdü.

Yurtsever, Atatürk’ün ‘cenaze namazı’nın ölümünden 8 gün sonra kılındığını, ancak bunun ‘gizli bir cenaze namazı’ olduğu yorumunda bulundu. Adana’da kentin en işlek caddelerinden biri olarak öne çıkan Atatürk Caddesi üzerinde yer alan Abidin Dino Parkı önünde bir sokak sergisi düzenleyen Yurtsever, söz konusu sergisinde Mustafa Kemal Atatürk’e de yer verdi. Atatürk’ün ölüm döşeğindeyken çekilen fotoğrafını kullanarak, 10 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda yaşananları ortaya koymaya çalıştı. ‘Atatürk ve Din’ konusunda yapmış olduğu araştırmalar sonucunda; Atatürk’ün cenazesinin Dolmabahçe Saray Salonu’nda katafalkta iken, kız kardeşi Makbule Hanım ile komutanlar arasında tartışmalar yaşandığı bilgisine ulaştığını anlatan Yurtsever, “Atatürk’ün cenaze namazı, ölümünden 8 gün sonra kılındı" dedi.

“ATATÜRK’ÜN CENAZE NAMAZI TÜRKÇE OLARAK GİZLİCE KILINDI” Yurtsever, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Atatürk’ün ölümünün ardından Dolmabahçe Sarayı’ndaki töreni organize eden Fahrettin Altay Paşa ile Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Hanım arasında ‘cenaze namazı’ tartışması yaşandı. Paşa, ‘Hükümetin gündeminde cenaze namazının kılınması yok’ açıklamasında bulunurken, Makbule Hanım bu duruma çok sinirlendi ve görevli komutanlarla tartıştı ve; ‘Hayır, benim ağabeyim için bir Müslüman gibi cenaze namazı kılınacak’ dedi.

Yaşananların ardından Ankara’dan hükümetin görüşü alındı ve 18 Kasım 1938 tarihinde Atatürk’ün cenazesi katafalktan alındı ve Dolmabahçe Sarayı’ndaki bir odaya götürüldü. Burada çok az sayıda insan, Ulu Önder için Türkçe olarak cenaze namazına durdu. Bu cenaze namazına kimlerin katıldığı bilinmemesi için odada herhangi bir görüntü ya da fotoğraf alınması da yasaklandı. O cenaze namazına kimlerin katıldığı hala bilinmiyor. Yani özet olarak Atatürk’ün cenaze namazı kapalı kapılar ardında gizli saklı kılındı.” “ATATÜRK’TEN ÖNCE HEYKELİNİ KALDIRMIŞLARDI” Aynı gün bir başka olayın daha patlak verdiğini ve bunun bizzat belgeleriyle açıklandığını hatırlatan Cezmi Yurtsever, Atatürk’ün cenazesi henüz Dolmabahçe Sarayı’nın muayede salonunda katafalkta iken, Milli Saraylar Müdürlüğü'ne bir yazılan bir yazı ile cenazenin hemen yanı başında bulunan ve Atatürk’e ait olan heykelin, cerr-i eskal (bir tür vinç olan palangala) ile kaldırılmasına izin verilmesini istendiğini hatırlattı. Bu durumun, Dolmabahçe Sarayı’nın arşivlerinde bulunan ve yıllar sonra kamuoyuna paylaşılan ve 22 Kasım 1938 tarihini taşıyan bir belge ile de doğrulandığını kaydeden Yurtsever, “18 Kasım 1930 tarihinde Atatürk’ün hemen yanındaki heykeli, ameleler yani işçiler tarafından vidaları sökülerek, Dolmabahçe Sarayı’na gelen bir kamyon ile taşınıyor ve bilinmeyen bir atölyede parçalanıyor. Ulaştığım bilgi ve belgeler, Mustafa Kemal Atatürk’ün cenazesi başında perde arkasında ‘derin devlet’ rolü oynayanların, ‘darbe’ yaptıklarını gözler önüne seriyor” ifadesini kullandı. İŞTE O BELGE Dolmabahçe Sarayı’nın arşivinde yer alan 22 Kasım 1938 tarihli belgede; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu’ndaki heykelinin, kaldırma maliyetinin 25 lira 80 kuruş olduğu belirtiliyor. Söz konusu belge, Galata'da, kalafat yeri 52 numarada faaliyet gösteren ve pik, hurda demir ve maden ticareti yapan Sait Sapmaz tarafından çıkartılmış bir fatura olarak öne çıkıyor. Sait Sapmaz, Milli Saraylar Direktörlüğü'ne gönderdiği faturada heykeli kaldırmak için yaptığı masrafları sıralıyor ve takım kirasına 10 lira harcadığını, işçilere 12 ve nakliyede kullanılan kamyona 3 lira verdiğini, işçileri getiren vasıtaya da 80 kuruş ödediğini yazıyor ve Atatürk'ün heykelinin kaldırılması işinin 25 lira 80 kuruşa mal olduğunu ifade ediyor. 5 ve 2 kuruşluk pulların da yapıştırılmış olduğu faturanın altında; ‘Mustafa Alcan Ticarethanesi’nin kaşesi ile mimar ‘F. Akyal’ın masrafı tasdik için attığı imza da bulunuyor. 'GİZLİ CENAZE NAMAZI' İDDİALARI DOĞRU DEĞİL Araştırmacı-Tarihçi Cezmi Yurtsever'in, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, ölümünden 8 gün sonra 'cenaze namazı'nın kılındığı yönündeki iddialara, Çukurova Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü çatısı altında görev yapan öğretim üyeleri karşı çıktı. Bu tür bir iddianın gerçek olmayacağı görüşünü savunan öğretim üyeleri, Atatürk'ün cenaze namazının ise dönemin Diyanet İşleri Başkanı Şerafeddin Yaltkaya tarafından kıldırıldığı bilgisini verdi. Cemzi Yurtsever ile daha önce de bu konuyu görüştüklerini ve söz konusu iddialara katılmadıklarına aktaran öğretim üyeleri, "Bu yöndeki iddiaları tartışmak bile istemediğimiz gibi konunun tarafı olmak bile istemiyoruz" görüşünü dile getirdi .
Kaynak: İHA