İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Açıklaması
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, özellikle annelerin ciddi fedakarlıklar yaşadığını bildiğini belirterek, ''Sevginin, şefkatin, fedakarlığın simgesi sizler, dünyanın ve şehrimizin yarınlarını hazırlıyorsunuz'' dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadın Koordinasyon Merkezi'nin bu yıl 6'ncısını düzenlediği ''Anneler Günü Kutlama Programı'', Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Esra Ceyhan'ın sunduğu programda konuşan Topbaş, sözlerine, ''Çocuklarımın annesi, saygı değer eşim, birer anne olan milletvekillerimiz ve İstanbul Emniyet Müdürümüz ile MİT Bölge Başkanı'nın saygı değer eşleri, bir anneler gününde sizinle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek isterim'' diyerek başladı.
''Sevginin, şefkatin, fedakarlığın simgesi sizler, dünyanın ve şehrimizin yarınlarını hazırlıyorsunuz'' diyen Topbaş, annelerin huzurunun, sıkıntılardan uzak kalmalarının ve şehirdeki hayat alanlarıyla irtibatlarının çocuklarına yansıyacağını bildiklerini dile getirdi.
Büyükşehir Belediyesi olarak İstanbul'u insanların yaşamaktan mutluluk duyacağı bir şehir haline getirmeye çalıştıklarının altını çizen Topbaş, şöyle devam etti:
''Nerede bir problem varsa, nerede bize yansıyorsa mutlaka onu çözmeye çalışıyoruz. Bu şehirde özürlülerin olduğunun farkında değildik, şimdi tramvaylar ve metrolar dahil özürlülerin kullanabileceği hale geldi. Hatta dün minibüsler de özürlülerin kullanabileceği hale gelsin çalışması başlattık. Her alanda istiyoruz ki, kentte yaşayan her birey mutlu olsun. Özellikle anneler... Ayaklarına taş değmesin.
Şehrin belli problemleri, sıkıntıları var mutlaka. Hepimiz Anadolu'nun değişik yerlerinden İstanbul'a göçtük geldik. Tabii ki düzensiz gelişmenin getirdiği problemler var ama şunu da biliyoruz ki yakın bir tarihte farklı bir Türkiye ve İstanbul olacak. Dünya İstanbul'u konuşuyor.''
Eşi Özleyiş Topbaş'la çocuk sahibi olduklarında nasıl bir eğitim uyguladıklarını da anlatan Topbaş, şöyle devam etti:
''Biz, evliliğimizin ilk yıllarında, anne-baba olma sorumluluğunu üstlendiğimiz dönemde çok hassas davranmaya çalıştık, televizyon bile izlememeye, yanlarında kitap okumaya çalıştık. Çocuk, anne ve babasını kitap okurken görmüyorsa, televizyon başından ayrılmayan anne ve babanın çocuğuna, evladına, 'dersini çalış' demesi tesir etmez. Çocuklara nasıl davranırsanız, çocuk öyle şekillenir. O küçük değil, aslında her şeyi resmeden bir fotoğraf makinesi, bir teyp gibi. Bizim hafızamızdan çok daha güçlü bir hafızaya sahip. Yaradılış öyle. Ona bir adam, insan muamelesi yapmayız, 'o çocuktur anlamaz' deriz. Halbuki her şeyi öğrenmeye açıktır.''
Özellikle annelerin, ciddi fedakarlıklar yaşadığını bildiğini anlatan Topbaş, ''Kendi annemden de biliyorum. Savaş yıllarında dünyaya gelmişim. Ne zorluklar... Ben tüm annelerin günlerini kutluyorum, diliyorum ki anneler hiçbir zaman sıkıntıya düşmesinler, acı çekmesinler. Bizler, sizlerin emanetçileri olarak şehirlerimizi ve ülkemizi en iyi şekilde yaşanır hale getirmeye çalışıyoruz. Şunu söylemek isterim ki, derdimiz var, istiyoruz ki herkes mutlu olsun, herkes huzur bulsun. Hazreti Mevlana'nın bir sözü var, yüreği yanmayanın gözü yaşlanmaz. Merhamet duygusu bambaşka bir şey, o herkese de nasip olmuyor'' diye konuştu.
-Özleyiş Topbaş-
Kadın Koordinasyon Merkezi Fahri Başkanı ve Kadir Topbaş'ın eşi Özleyiş Topbaş da, annelerin hayata getiren, besleyen, büyüten, her anında çocuğunun yanında olan kişiler olduğunu dile getirerek, ''Burada annelerimizi görüyorum veya anne adaylarını ya da geleceğin annelerini. Hepinizin bugününü kutluyorum. Temenni ediyorum ki geleceğe yararlı, başarılı evlatlar yetiştirirsiniz'' dedi.
Kendisinin de bir anne, aynı zamanda hem anneanne hem de babaanne olduğunu belirten Özleyiş Topbaş, torunlarınla gurur duyduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''İnşallah herkese nasip etsin. Şu anda 4 tane torunum var. Dün hatta bir tanesinin, minik Kadir Topbaş'ımızın yıl sonu gösterisi vardı. Dedesiyle birlikte mutlulukla izledik. Torunlarımızın büyüdüklerini görmek, inşallah büyüdüklerinde de hayırlı evlatlar olmaları için elimizden geleni yapmak en büyük görevimiz.''
Özürlüler Merkezi'nde eğitim alan otistik engelli çocuk annesi Nermin Erten de, ''Anne'' sözünü çok sevdiğini belirterek, bunun kulağa çok iyi geldiğini söyledi.
Şu anda engelli annesi olduğunu ifade eden Erten, ''Büyük gurur duyuyorum bundan. Allah bize bu lütfu bağışladığı için binlerce kez ona sığınıyorum, bize yardım etsin inşallah'' dedi.
Erten, İstanbul'da 20'yi aşkın özürlüler merkezi olduğunu belirterek, bu merkezlerin yararına işaret etti.
Programda, daha sonra şarkıcı Jale Parıltı tarafından bir konser verildi.
Kaynak: AA
Esra Ceyhan'ın sunduğu programda konuşan Topbaş, sözlerine, ''Çocuklarımın annesi, saygı değer eşim, birer anne olan milletvekillerimiz ve İstanbul Emniyet Müdürümüz ile MİT Bölge Başkanı'nın saygı değer eşleri, bir anneler gününde sizinle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek isterim'' diyerek başladı.
''Sevginin, şefkatin, fedakarlığın simgesi sizler, dünyanın ve şehrimizin yarınlarını hazırlıyorsunuz'' diyen Topbaş, annelerin huzurunun, sıkıntılardan uzak kalmalarının ve şehirdeki hayat alanlarıyla irtibatlarının çocuklarına yansıyacağını bildiklerini dile getirdi.
Büyükşehir Belediyesi olarak İstanbul'u insanların yaşamaktan mutluluk duyacağı bir şehir haline getirmeye çalıştıklarının altını çizen Topbaş, şöyle devam etti:
''Nerede bir problem varsa, nerede bize yansıyorsa mutlaka onu çözmeye çalışıyoruz. Bu şehirde özürlülerin olduğunun farkında değildik, şimdi tramvaylar ve metrolar dahil özürlülerin kullanabileceği hale geldi. Hatta dün minibüsler de özürlülerin kullanabileceği hale gelsin çalışması başlattık. Her alanda istiyoruz ki, kentte yaşayan her birey mutlu olsun. Özellikle anneler... Ayaklarına taş değmesin.
Şehrin belli problemleri, sıkıntıları var mutlaka. Hepimiz Anadolu'nun değişik yerlerinden İstanbul'a göçtük geldik. Tabii ki düzensiz gelişmenin getirdiği problemler var ama şunu da biliyoruz ki yakın bir tarihte farklı bir Türkiye ve İstanbul olacak. Dünya İstanbul'u konuşuyor.''
Eşi Özleyiş Topbaş'la çocuk sahibi olduklarında nasıl bir eğitim uyguladıklarını da anlatan Topbaş, şöyle devam etti:
''Biz, evliliğimizin ilk yıllarında, anne-baba olma sorumluluğunu üstlendiğimiz dönemde çok hassas davranmaya çalıştık, televizyon bile izlememeye, yanlarında kitap okumaya çalıştık. Çocuk, anne ve babasını kitap okurken görmüyorsa, televizyon başından ayrılmayan anne ve babanın çocuğuna, evladına, 'dersini çalış' demesi tesir etmez. Çocuklara nasıl davranırsanız, çocuk öyle şekillenir. O küçük değil, aslında her şeyi resmeden bir fotoğraf makinesi, bir teyp gibi. Bizim hafızamızdan çok daha güçlü bir hafızaya sahip. Yaradılış öyle. Ona bir adam, insan muamelesi yapmayız, 'o çocuktur anlamaz' deriz. Halbuki her şeyi öğrenmeye açıktır.''
Özellikle annelerin, ciddi fedakarlıklar yaşadığını bildiğini anlatan Topbaş, ''Kendi annemden de biliyorum. Savaş yıllarında dünyaya gelmişim. Ne zorluklar... Ben tüm annelerin günlerini kutluyorum, diliyorum ki anneler hiçbir zaman sıkıntıya düşmesinler, acı çekmesinler. Bizler, sizlerin emanetçileri olarak şehirlerimizi ve ülkemizi en iyi şekilde yaşanır hale getirmeye çalışıyoruz. Şunu söylemek isterim ki, derdimiz var, istiyoruz ki herkes mutlu olsun, herkes huzur bulsun. Hazreti Mevlana'nın bir sözü var, yüreği yanmayanın gözü yaşlanmaz. Merhamet duygusu bambaşka bir şey, o herkese de nasip olmuyor'' diye konuştu.
-Özleyiş Topbaş-
Kadın Koordinasyon Merkezi Fahri Başkanı ve Kadir Topbaş'ın eşi Özleyiş Topbaş da, annelerin hayata getiren, besleyen, büyüten, her anında çocuğunun yanında olan kişiler olduğunu dile getirerek, ''Burada annelerimizi görüyorum veya anne adaylarını ya da geleceğin annelerini. Hepinizin bugününü kutluyorum. Temenni ediyorum ki geleceğe yararlı, başarılı evlatlar yetiştirirsiniz'' dedi.
Kendisinin de bir anne, aynı zamanda hem anneanne hem de babaanne olduğunu belirten Özleyiş Topbaş, torunlarınla gurur duyduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''İnşallah herkese nasip etsin. Şu anda 4 tane torunum var. Dün hatta bir tanesinin, minik Kadir Topbaş'ımızın yıl sonu gösterisi vardı. Dedesiyle birlikte mutlulukla izledik. Torunlarımızın büyüdüklerini görmek, inşallah büyüdüklerinde de hayırlı evlatlar olmaları için elimizden geleni yapmak en büyük görevimiz.''
Özürlüler Merkezi'nde eğitim alan otistik engelli çocuk annesi Nermin Erten de, ''Anne'' sözünü çok sevdiğini belirterek, bunun kulağa çok iyi geldiğini söyledi.
Şu anda engelli annesi olduğunu ifade eden Erten, ''Büyük gurur duyuyorum bundan. Allah bize bu lütfu bağışladığı için binlerce kez ona sığınıyorum, bize yardım etsin inşallah'' dedi.
Erten, İstanbul'da 20'yi aşkın özürlüler merkezi olduğunu belirterek, bu merkezlerin yararına işaret etti.
Programda, daha sonra şarkıcı Jale Parıltı tarafından bir konser verildi.