CHP Grup Toplantısı:
CHP Grup Toplantısında konuşan Genel Başkan Kılıçdaroğlu: ''Konu ideolojikmiş, konu pedagojikmiş; konu kriminoloji. Konu suç, suçu nasıl örterim, malı nasıl götürürüm'' ''Sen yolsuzlukta reform yapıyorsun, yolsuzluk yapanlara güvence sağlıyorsun'' ''Milletin cebinden çalıyorsun, çocukların geleceğini çalıyorsun.
Sonra 'eğitimde reform yaptık' diyorsun'' ''Sayın Erdoğan, ideoloji konusunda bir iki cümle kurabilir ama pedagoji bilmediğine adım gibi eminim'' '' Bu sana yakışmıyor Sayın Avcı'' TBMM CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifinde ihalelerle ilgili düzenlemelerin de yer aldığını anımsatarak, ''Konu ideolojikmiş, konu pedagojikmiş; konu kriminoloji.. Konu suç, suçu nasıl örterim, malı nasıl götürürüm.
Sen yolsuzlukta reform yapıyorsun, yolsuzluk yapanlara güvence sağlıyorsun. Milletin cebinden çalıyorsun, çocukların geleceğini çalıyorsun. Sonra 'eğitimde reform yaptık' diyorsun'' dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmasında, eğitim sistemini kademelendirerek, 12 yıla çıkan kanun teklifiyle ilgili yaşanan gelişmelere yer verdi.
Teklifin bilim ve pedagojiyle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, kanun teklifini verenlerin, ''o tarakta bezi olmadığını, talimatla verildiğini'' ileri sürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Yaptığımız düzenleme ideolojik değil, pedagojiktir'' dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Sayın Erdoğan, ideoloji konusunda bir iki cümle kurabilir ama pedagoji bilmediğine adım gibi eminim.
Pedagojinin ne anlama geldiğini bile bilmez. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp. YÖK Başkanı, eğitim fakültesi dekanlarını, eğitim uzmanlarını, sivil toplum kuruluşlarını çağır. Öğren bakalım, bu nedir diye. Bir kişiyi, bir pedagogu bile dinlemedi.
Ama pedagojiden söz ediyor.
Çünkü, birisi eline not vermiş. Anlamadığı bir şey'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, teklifle, 5 yaşındaki bir çocuğun ilköğretime başlayacağını ifade ederek, bir anneye, ''5 yaşındaki çocuk okula gider mi?'' diye sorulduğunda, gitmeyeceği yanıtını vereceğini iddia etti. Anaokula giden çocuklara, ilköğretime başladığında kalem tutması için parmak kaslarının gelişmesine yönelik eline makas verilip, kağıt kesmesinin öğretildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Sen daha bundan bile habersizsin.
Bunu bile bilmiyorsun, kalkmış pedagojiden bahsediyorsun. Pedagojiden bahsetme, boyunu aşar çünkü'' dedi. -''Sayın Avcı, bu sana yakışmıyor''- Kılıçdaroğlu, teklifin komisyonda görüşmelerinde, AK Parti milletvekillerinin ellerinde sadece ''silahlarının eksik'' olduğunu ileri sürdü. TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı'nın, entelektüel birikimine üzüldüğüne belirten Kılıçdaroğlu, Avcı'nın, öğretmeninin yayımladığı mektubu, sessiz bir odaya çekilerek, vicdanının sesiyle okumasını istedi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Ama yapmaz. Çünkü koltuk, vicdandan daha önemli onun için. O koltukta oturacak vicdanını pazarlayacak.
Öğretmenini bile dinlemiyor, 'bir makam arabam, sekreterim olacak, Erdoğan sırtımı sıvazlayacak ve bütün entelektüel birikimimi Erdoğan uğruna, ayaklarımın altına alacağım.'' Bu sana yakışmıyor Sayın Avcı. Erdoğan, 8 yıllık kesintisiz eğitimle ilgili 'zorbalıkla gelen bir düzenlemeyi, demokrasiyle ortadan kaldırıyoruz' diyor. Bu ifadenin pedagoji, bilim, ahlakla alakası var mı? Bir Başbakan'a kinle hareket etme duygusu yakışır mı? Yüreğinde kin var senin.'' -''Mantıklı gerekçe söyle''- Kılıçdaroğlu, 9. Kalkınma Planı'nda, zorunlu temel eğitimin 8 yıla çıkarılmasıyla öğrenci sayısında büyük artış sağlandığı, ilköğretimden ortaöğretime geçişte artış olduğunun yer aldığını anlattı. Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 6-14 yaşında okullaşma oranının yüzde 85'ten yüzde 99'a çıktığını belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu, '' 28 Şubat'ta sadece o mu geldi, bir sürü şey geldi. Onları kaldırıyor musun; hayır. Mantıklı gerekçe söyle'' dedi.
''Çocuk üzerinden siyaset yapılır mı?'' diye soran Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın, ''eğitimle ilgisi bulunmadığını, görevinin, çocukların geleceğiyle oynamak'' olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, teklifin, din eğitimiyle de ilgisinin bulunmadığını, çocukların iyi bir din eğitimi almasına yönelik çağrılarına cevap gelmediğini savundu. Kılıçdaroğlu, ''Din eğitimi ise gel diyoruz, kaçıyorsun. Nedir senin amacın?'' diye sordu. -''Ayıp yapıyorsun''
- TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in, ''topu üzerinden atarak'', Avcı'ya, şikayetler konusunda gereğini yapması için yazı gönderdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Sen denetim görevini niye yapmıyorsun? Avcı'ya yararı olur mu olmaz mı bilmiyorum ama bir bilgi vermek istiyorum. Kendisi sorumluluk üstlenip, öğretmeninin mektubunu, vicdanıyla okumuşsa, teklifi iade edebileceği çok güzel bir yasa maddesi var.
Kalkınma Planlarının Yürürlüğe Konması ve Bütünlüğün Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesi; 'TBMM komisyonları, kendilerine havale edilen kanun tasarısı ve teklifleri ile bu tasarı ve teklifler üzerinde verilen değişiklik önergelerini, Kalkınma Planına uygunluk bakımından da inceler ve uygun bulmadıkları takdirde, reddederler.' diyor.
Bu kanun teklifi, Hükümetin programında, kalkınma programlarında, Milli Eğitim Bakanlığı strateji planlarında yok. Demek ki Avcı'nın yapacağı tek şey var; bu teklifi iade etmek. Yapamayacağını ben de biliyorum. Koltuk, araba uğruna... O kadar yıl okudun, insan yetiştirdin, bir insan entelektüel birikimini, geçmişteki başarılarını bir araba uğruna feda etmemeli. Siyaset açısından ayıp yapıyorsun sen.'' -''Gün gelecek sokağa çıkamayacaksın''- Kılıçdaroğlu, kanun teklifinin içinde Kamu İhale Kurumu ile ilgili düzenlemelerin de yer aldığına işaret etti.
Kamu İhale Kurumu'nun, ihalelerde yolsuzlukları önlemek amacıyla kurulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''İhalelerde yolsuzlukları önleyecek kurumun içine, yolsuzluk yapacak çete kurdular. Bu çete, yeterli güvenliğe kavuşmuş değildi herhalde, bu teklifle yasalar bir tarafa atılarak, yeniden yolsuzluk yapmanın güvencesi getiriliyor. Milyarlarca dolarlık ihale, Kamu İhale Yasası'nın dışına çıkarılıyor.
İki bakanlık oturup yönetmelik çıkaracak, mal alımları buna göre yapılacak. Müşteriler, kişiler hazır belli, paralar da hazır. Erdoğan'ın çocukları, eğitimini düşündüğü yok, o, 'acaba yolsuzluklar nasıl yapılır, bunlara nasıl kılıf hazırlarım.' Bütün düşüncesi bu, bu teklif bunu açıkça gösteriyor. Konu ideolojikmiş, konu pedagojikmiş; konu kriminolojik. Konu bu, konu suç, suçu nasıl örterim, malı nasıl götürürüm. 18-20 milyar dolarlık olay bu.
2030 yılına kadar istediğin malı, istediğin adamdan alacaksın, bunun adına eğitimde reform diyeceksin. Sen yolsuzlukta reform yapıyorsun, yolsuzluk yapanlara güvence sağlıyorsun. İnsanda biraz Allah korkusu olur. Bu milletin fakir, fukarasından bu vergileri, birilerine peşkeş çekmek için topluyorsun. Milletin cebinden çalıyorsun, çocukların geleceğini çalıyorsun.
Sonra 'eğitimde reform yaptık' diyorsun. Sosyalist Enternasyonel toplantısını yapacağız dedik. Başbakan, 'Şunun, bunun arkadaşı' diye bir sürü suçlama yaptı. Allah'a çok şükür benim Berlusconi gibi bir arkadaşım yok. İtalya'da sokağa çıkamıyor, Başbakanlığı bıraktı. Sen de gün gelecek sokağa çıkamayacaksın eğer tutumun böyle devam ederse.
Kaddafi de arkadaşındı, Kaddafi'yi sattın, linç edilirken sesin çıkmadı.'' -''Allah seni ıslah etsin''- Konya'da geçen hafta Türk yıldızlarına ait bir uçağın, düştüğünü anımsatan Kılıçdaroğlu, pilota ''uçak düşecek, bir an önce atla'' diye mesaj gönderildiğini söyledi. Pilotun, bir ahlak dersi verdiğini, ''Uçağı kurtarmayı deneyeceğim, bunu yapabilirim, bu uçakta yetim hakkı var'' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Erdoğan'a ne söyleyeyim, Allah seni ıslah etsin'' dedi.
Sen yolsuzlukta reform yapıyorsun, yolsuzluk yapanlara güvence sağlıyorsun. Milletin cebinden çalıyorsun, çocukların geleceğini çalıyorsun. Sonra 'eğitimde reform yaptık' diyorsun'' dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmasında, eğitim sistemini kademelendirerek, 12 yıla çıkan kanun teklifiyle ilgili yaşanan gelişmelere yer verdi.
Teklifin bilim ve pedagojiyle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, kanun teklifini verenlerin, ''o tarakta bezi olmadığını, talimatla verildiğini'' ileri sürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Yaptığımız düzenleme ideolojik değil, pedagojiktir'' dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Sayın Erdoğan, ideoloji konusunda bir iki cümle kurabilir ama pedagoji bilmediğine adım gibi eminim.
Pedagojinin ne anlama geldiğini bile bilmez. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp. YÖK Başkanı, eğitim fakültesi dekanlarını, eğitim uzmanlarını, sivil toplum kuruluşlarını çağır. Öğren bakalım, bu nedir diye. Bir kişiyi, bir pedagogu bile dinlemedi.
Ama pedagojiden söz ediyor.
Çünkü, birisi eline not vermiş. Anlamadığı bir şey'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, teklifle, 5 yaşındaki bir çocuğun ilköğretime başlayacağını ifade ederek, bir anneye, ''5 yaşındaki çocuk okula gider mi?'' diye sorulduğunda, gitmeyeceği yanıtını vereceğini iddia etti. Anaokula giden çocuklara, ilköğretime başladığında kalem tutması için parmak kaslarının gelişmesine yönelik eline makas verilip, kağıt kesmesinin öğretildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Sen daha bundan bile habersizsin.
Bunu bile bilmiyorsun, kalkmış pedagojiden bahsediyorsun. Pedagojiden bahsetme, boyunu aşar çünkü'' dedi. -''Sayın Avcı, bu sana yakışmıyor''- Kılıçdaroğlu, teklifin komisyonda görüşmelerinde, AK Parti milletvekillerinin ellerinde sadece ''silahlarının eksik'' olduğunu ileri sürdü. TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı'nın, entelektüel birikimine üzüldüğüne belirten Kılıçdaroğlu, Avcı'nın, öğretmeninin yayımladığı mektubu, sessiz bir odaya çekilerek, vicdanının sesiyle okumasını istedi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Ama yapmaz. Çünkü koltuk, vicdandan daha önemli onun için. O koltukta oturacak vicdanını pazarlayacak.
Öğretmenini bile dinlemiyor, 'bir makam arabam, sekreterim olacak, Erdoğan sırtımı sıvazlayacak ve bütün entelektüel birikimimi Erdoğan uğruna, ayaklarımın altına alacağım.'' Bu sana yakışmıyor Sayın Avcı. Erdoğan, 8 yıllık kesintisiz eğitimle ilgili 'zorbalıkla gelen bir düzenlemeyi, demokrasiyle ortadan kaldırıyoruz' diyor. Bu ifadenin pedagoji, bilim, ahlakla alakası var mı? Bir Başbakan'a kinle hareket etme duygusu yakışır mı? Yüreğinde kin var senin.'' -''Mantıklı gerekçe söyle''- Kılıçdaroğlu, 9. Kalkınma Planı'nda, zorunlu temel eğitimin 8 yıla çıkarılmasıyla öğrenci sayısında büyük artış sağlandığı, ilköğretimden ortaöğretime geçişte artış olduğunun yer aldığını anlattı. Kılıçdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 6-14 yaşında okullaşma oranının yüzde 85'ten yüzde 99'a çıktığını belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu, '' 28 Şubat'ta sadece o mu geldi, bir sürü şey geldi. Onları kaldırıyor musun; hayır. Mantıklı gerekçe söyle'' dedi.
''Çocuk üzerinden siyaset yapılır mı?'' diye soran Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın, ''eğitimle ilgisi bulunmadığını, görevinin, çocukların geleceğiyle oynamak'' olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, teklifin, din eğitimiyle de ilgisinin bulunmadığını, çocukların iyi bir din eğitimi almasına yönelik çağrılarına cevap gelmediğini savundu. Kılıçdaroğlu, ''Din eğitimi ise gel diyoruz, kaçıyorsun. Nedir senin amacın?'' diye sordu. -''Ayıp yapıyorsun''
- TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in, ''topu üzerinden atarak'', Avcı'ya, şikayetler konusunda gereğini yapması için yazı gönderdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Sen denetim görevini niye yapmıyorsun? Avcı'ya yararı olur mu olmaz mı bilmiyorum ama bir bilgi vermek istiyorum. Kendisi sorumluluk üstlenip, öğretmeninin mektubunu, vicdanıyla okumuşsa, teklifi iade edebileceği çok güzel bir yasa maddesi var.
Kalkınma Planlarının Yürürlüğe Konması ve Bütünlüğün Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesi; 'TBMM komisyonları, kendilerine havale edilen kanun tasarısı ve teklifleri ile bu tasarı ve teklifler üzerinde verilen değişiklik önergelerini, Kalkınma Planına uygunluk bakımından da inceler ve uygun bulmadıkları takdirde, reddederler.' diyor.
Bu kanun teklifi, Hükümetin programında, kalkınma programlarında, Milli Eğitim Bakanlığı strateji planlarında yok. Demek ki Avcı'nın yapacağı tek şey var; bu teklifi iade etmek. Yapamayacağını ben de biliyorum. Koltuk, araba uğruna... O kadar yıl okudun, insan yetiştirdin, bir insan entelektüel birikimini, geçmişteki başarılarını bir araba uğruna feda etmemeli. Siyaset açısından ayıp yapıyorsun sen.'' -''Gün gelecek sokağa çıkamayacaksın''- Kılıçdaroğlu, kanun teklifinin içinde Kamu İhale Kurumu ile ilgili düzenlemelerin de yer aldığına işaret etti.
Kamu İhale Kurumu'nun, ihalelerde yolsuzlukları önlemek amacıyla kurulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''İhalelerde yolsuzlukları önleyecek kurumun içine, yolsuzluk yapacak çete kurdular. Bu çete, yeterli güvenliğe kavuşmuş değildi herhalde, bu teklifle yasalar bir tarafa atılarak, yeniden yolsuzluk yapmanın güvencesi getiriliyor. Milyarlarca dolarlık ihale, Kamu İhale Yasası'nın dışına çıkarılıyor.
İki bakanlık oturup yönetmelik çıkaracak, mal alımları buna göre yapılacak. Müşteriler, kişiler hazır belli, paralar da hazır. Erdoğan'ın çocukları, eğitimini düşündüğü yok, o, 'acaba yolsuzluklar nasıl yapılır, bunlara nasıl kılıf hazırlarım.' Bütün düşüncesi bu, bu teklif bunu açıkça gösteriyor. Konu ideolojikmiş, konu pedagojikmiş; konu kriminolojik. Konu bu, konu suç, suçu nasıl örterim, malı nasıl götürürüm. 18-20 milyar dolarlık olay bu.
2030 yılına kadar istediğin malı, istediğin adamdan alacaksın, bunun adına eğitimde reform diyeceksin. Sen yolsuzlukta reform yapıyorsun, yolsuzluk yapanlara güvence sağlıyorsun. İnsanda biraz Allah korkusu olur. Bu milletin fakir, fukarasından bu vergileri, birilerine peşkeş çekmek için topluyorsun. Milletin cebinden çalıyorsun, çocukların geleceğini çalıyorsun.
Sonra 'eğitimde reform yaptık' diyorsun. Sosyalist Enternasyonel toplantısını yapacağız dedik. Başbakan, 'Şunun, bunun arkadaşı' diye bir sürü suçlama yaptı. Allah'a çok şükür benim Berlusconi gibi bir arkadaşım yok. İtalya'da sokağa çıkamıyor, Başbakanlığı bıraktı. Sen de gün gelecek sokağa çıkamayacaksın eğer tutumun böyle devam ederse.
Kaddafi de arkadaşındı, Kaddafi'yi sattın, linç edilirken sesin çıkmadı.'' -''Allah seni ıslah etsin''- Konya'da geçen hafta Türk yıldızlarına ait bir uçağın, düştüğünü anımsatan Kılıçdaroğlu, pilota ''uçak düşecek, bir an önce atla'' diye mesaj gönderildiğini söyledi. Pilotun, bir ahlak dersi verdiğini, ''Uçağı kurtarmayı deneyeceğim, bunu yapabilirim, bu uçakta yetim hakkı var'' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Erdoğan'a ne söyleyeyim, Allah seni ıslah etsin'' dedi.