Sakarya Sağlık İl Müdürü Bektaş’ın Açıklaması

Sakarya İl Sağlık Müdürü Dr.Hasan Bektaş “Güvenli Kan” için yapılan çalışmalarla ilgili bir açıklamada bulundu.

Sakarya Sağlık İl Müdürü Bektaş’ın Açıklaması
Dünyada kan bankacılığının özellikle son 20 yıl içinde göz kamaştıran bir hızla gelişme içerisinde olduğu anlatan Bektaş, Türkiye 'de ilk kan transfüzyonunun 1921 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde yapıldığını, 1957 yılında da Türkiye Kızılay Derneğince Kamu Kan Bankaları 'nın hizmete açıldığını söyledi.

Öncelikle kendi hastalarının ihtiyacı için kan toplayan Hastane Kan Merkezleri ile tüm hastalar için kan toplayan Kızılay Kan Merkezleri 'nin kan bankacılığı alanında hizmet vermeye devam ettiğini kaydeden Bektaş, “Ülkemizde kan merkezleri kanı toplayan ve dağıtan birimler olarak görev yapmaktadır.

Tıp bilimindeki gelişmeler kan merkezlerini tüm dünyada büyük araştırma ve üretim merkezlerine dönüştürmüş ve güvenli kan kavramı gündemde en üst sıraya yerleşmiştir. 'Güvenli Kan ' denildiğinde, hastaya verildiğinde ek olumsuzluklara neden olmayan, kaynağı takip edilebilen, virüs, bakteri ve parazit gibi mikroorganizmaları, ilaçları, kimyasal maddeleri içermeyen kan anlaşılmalıdır. Böyle bir kanın hastaya verilmesi, riski çok azaltır, hatta ortadan kaldırır. Güvenli kanın temininde ilk olarak kanı bağışlayacak kişinin tamamen sağlıklı olması ve kanla bulaşan enfeksiyon hastalıklarını taşımıyor olması gerekmektedir.

Bu ancak kan bağışlamak için merkezlere başvuran kişilere doğru soruların yöneltilmesi ve bağışta bulunan kişinin de bu sorulara içtenlikle ve doğru olarak cevaplar vermesi ile mümkün olabilir” dedi.Güvenli kan konusunda yapılması gereken bir diğer işlemin ise, 'Alınan tüm kanların kanla bulaşan enfeksiyonlar yönünden tarama testlerinden geçirilmesi ' olduğunu dile getiren Bektaş, “Tüm dünyada hepatit B, hepatit C, AIDS ve sifilis taraması zorunlu testlerdir. Ülkemizde de Bakanlığımızın çıkarttığı yönetmelik ve genelgeler ile zorunlu testler kapsamına alınmış durumdadır. Ancak unutulmaması gereken bir konu bu testlerin yüzde 100 güvenli kabul edilemeyeceğidir. En gelişmiş tekniklerde bile yetersizlik söz konusu olup güvenli kanın sağlanmasında yapılması gereken bağışta bulunan kişilerin bilinçlendirilmesidir. 2007 'de çıkarılan yeni Kan ve Kan Ürünleri Kanunu 'yla iki önemli değişiklik yapılmış oldu. Bunların ilki, Bölgesel kan merkezleri, Kan Bağış Merkezleri ve Transfüzyon Merkezlerinin oluşturulmasıdır. Bir diğer önemli değişiklik ise plazma ürünleri üretim tesisinin açılmasına izin verilmesidir. Hedefimiz, kanın da acil durumda kullanılan bir ilaç gibi değerlendirilip hastanelerimizde hastaların her zaman kullanımına hazır şekilde tutabilmek ve hastalarımızın artık bu tür ihtiyaçlar için nerede kan bulurum düşüncesi ile merkez merkez dolaşmalarının önüne geçmektir” şeklinde konuştu.

KIZILAY 'A DESTEK

Sağlık Bakanlığı 'nın Türk Kızılayının bu alandaki çalışmalarına destek olduğunu belirten Bektaş, “Güvenli Kan Temini Projesi kapsamında bazı hastanelerimiz ile Kızılay arasında protokol yapılmıştır. 'Güvenli Kan Temini Projesi ' hazırlanmış ve proje 1 Haziran 2005 tarihinde hayata geçirilmiştir. Başarıyla yürüyen bu projeyle gönüllülerden alınan kanın, usulüne uygun alınması, gerekli testlerden geçirilip sağlık kuruluşuna iletilmesi ve tüm aşamaların otomasyon altında izlenerek ve kaydedilerek yapılması amaçlanmaktadır. Projemizin nihai hedefi, Türkiye 'nin her ilinde Kızılay kan bankacılığının, Bölge kan merkezleri ve bu bölgelere bağlı kan bağış birimleri şeklinde teşkilatlanması ve faaliyete başlamasıdır. Bu projeyle ülkemizin ihtiyacı olan kan ürünlerinin tümünün Bölge Kan Merkezleri aracılığıyla toplanması ve toplanan kanların da yüzde 60 'tan fazlasının 'düzenli kan bağışçıları 'ndan elde edilmesi amaçlanmaktadır. Projenin esas getirisi, kan istismarının ortadan kaldırılması ve kan ihtiyacı olan vatandaşların bu hizmeti ülkenin her yerinde şartsız ve gecikmesiz olarak alabilmesi olacaktır. İhtiyaç duyulan kan ürünü hastaneler tarafından on-line Kızılay 'a bildirilecek, Kızılay tarafından o sağlık kuruluşuna ulaştırılacak, tüm muhasebe işlemleri Kızılay ile ilgili sosyal güvenlik kuruluşları arasında on-line olarak gerçekleştirilecektir. Proje bitiminde hiç kimse kan ürünü almak için elinde reçete, kan merkezlerine gitmeyecek, ekonomik olarak bir yük altına da girmeyecektir” dedi.

EĞİTİMLER SÜRÜYOR

Gerek güvenli kanın toplanması ve kullanımı, gerekse kan merkezlerinin olması gereken standartlara ulaşması için hizmet içi eğitimlerin sürdüğünü vurgulayan Bektaş, “Tabi tüm bu hizmetler, öncelikle vatandaşlarımızın kan bağışlama konusunda titiz olması ve her ferdin 'Birbirimize ihtiyacımız var ' bilinci içinde sorumlu davranması sonucunda verimli olarak yürütülebilecektir” diyerek, kan bağışı konusunda toplumu daha duyarlı olmaya davet etti.
Kaynak: İHA