Teb Genel Müdürü Varol Civil'den Açıklama
Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Varol Civil, siyasi otoritelerin ve para piyasası otoritelerinin anlaşmasının şimdilik piyasaları sakinleştirdiğini ama artık uygulamaların nasıl işleyeceğinin takip edileceği bir döneme girdiklerini söyledi.
10. Uluslararası Finans Zirvesi'nde Civil, dünyanın artık global bir küre olduğunu, ''AB krizi'' olarak tanımlanan dönemde ülkelerdeki istikrarsızlıkların nedeninin farklı olduğunu, bazılarında hane halkı borcu varken, diğerinde kamu borcunun yüksek olduğunu ve bu anlamda sektörün her an içinde olan risk kavramının şekil değiştirdiğini söyledi.
Civil, ''2008 krizi finansal sistem kriziydi. Şimdi finansal stres azaldı ama onun yerini büyüme riski doldurdu ve risk bu yönde şekil değiştirdi.Önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelerde de büyümenin risk olarak karşılarına çıkacağını gözlemleyeceğiz. Siyasi otoritelerin ve para piyasası otoritelerinin anlaşması şimdilik piyasaları sakinleştirdi ama artık uygulamaların nasıl işleyeceğini takip edeceğimiz bir döneme girdik'' diye konuştu.
Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi ise, bu krizin üç noktanın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini ifade ederek, ''Sermaye, uluslararası standartlar ve likitlerin güçlendirmesi. Avrupa'da denetim standartlarında birlik kurulması belki de önemli aşamaydı ama düzenli denetimler yoluyla her zaman krizleri önleyemiyorsunuz çünkü sistem, her an o günkü konjonktürlere göre değişebiliyor. Bu nedenle finansal inovasyon ve denetimler arasındaki dengeyi iyi tutturmalıyız'' dedi.
Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin de son yıllardaki gelişmelerle ilgili endişelerini şu şekilde dile getirdi:
''Bugün Basel II ve Basel III'ü kâğıt üzerinde konuşsak bile, 2007-2008 krizinde türev işlemlerinin denetimsizliğinin ve ölçümlemesinin çok ileri teknoloji ve matematik gerektirdiğinin altını çizsek de, işleyişe baktığımızda maalesef aynı etkiyi göremiyoruz. Örneğin, AB tarafında mali birliği konuşurken, kriz zamanında ABD'de alınan aksiyonları Avrupa'yla kıyasladığımızda, Avrupa kadar kompozit bir yapının aslında krizleri atlatmada ve karar almada ne kadar hantal olduğunu farkediyoruz. Kâğıt üzerindeki umut verici maddelerin iyimser aksiyonlar şeklinde hayata geçmesini bekliyoruz. Bu bağlamda denetleme mekanizmalarının daha sade olması ve ülke dinamiklerine göre kurgulanması gerektiğine inanıyoruz.''
Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya ise, tasarrufları artıracak tedbirler ve fonlar gerektiğini belirtti ve bankaların fonları reel ekonomiye aktarmakla yükümlü olduğunu vurgulayarak tasarruf politikalarını geliştirdikten sonra, ancak gelir tablosu ve stratejiyle ilgili risklerin karşımıza çıkabileceğini söyledi.
Kaynak: AA
Civil, ''2008 krizi finansal sistem kriziydi. Şimdi finansal stres azaldı ama onun yerini büyüme riski doldurdu ve risk bu yönde şekil değiştirdi.Önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkelerde de büyümenin risk olarak karşılarına çıkacağını gözlemleyeceğiz. Siyasi otoritelerin ve para piyasası otoritelerinin anlaşması şimdilik piyasaları sakinleştirdi ama artık uygulamaların nasıl işleyeceğini takip edeceğimiz bir döneme girdik'' diye konuştu.
Albaraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi ise, bu krizin üç noktanın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini ifade ederek, ''Sermaye, uluslararası standartlar ve likitlerin güçlendirmesi. Avrupa'da denetim standartlarında birlik kurulması belki de önemli aşamaydı ama düzenli denetimler yoluyla her zaman krizleri önleyemiyorsunuz çünkü sistem, her an o günkü konjonktürlere göre değişebiliyor. Bu nedenle finansal inovasyon ve denetimler arasındaki dengeyi iyi tutturmalıyız'' dedi.
Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin de son yıllardaki gelişmelerle ilgili endişelerini şu şekilde dile getirdi:
''Bugün Basel II ve Basel III'ü kâğıt üzerinde konuşsak bile, 2007-2008 krizinde türev işlemlerinin denetimsizliğinin ve ölçümlemesinin çok ileri teknoloji ve matematik gerektirdiğinin altını çizsek de, işleyişe baktığımızda maalesef aynı etkiyi göremiyoruz. Örneğin, AB tarafında mali birliği konuşurken, kriz zamanında ABD'de alınan aksiyonları Avrupa'yla kıyasladığımızda, Avrupa kadar kompozit bir yapının aslında krizleri atlatmada ve karar almada ne kadar hantal olduğunu farkediyoruz. Kâğıt üzerindeki umut verici maddelerin iyimser aksiyonlar şeklinde hayata geçmesini bekliyoruz. Bu bağlamda denetleme mekanizmalarının daha sade olması ve ülke dinamiklerine göre kurgulanması gerektiğine inanıyoruz.''
Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya ise, tasarrufları artıracak tedbirler ve fonlar gerektiğini belirtti ve bankaların fonları reel ekonomiye aktarmakla yükümlü olduğunu vurgulayarak tasarruf politikalarını geliştirdikten sonra, ancak gelir tablosu ve stratejiyle ilgili risklerin karşımıza çıkabileceğini söyledi.