Arzu Kaddumi: “cüneyt’in Döndüğü Gün Kırılma Noktası Oldu”
Suriye’de esir tutulan gazeteci Başhar Fehmi Kaddumi’nin eşi Arzu Kaddumi, CHP’li milletvekillerinden oluşan heyeti çok önemsediğini belirterek, eşini bulmaları için vekillere çağrıda bulundu.
Arzu Kaddumi, eşi Başhar Kaddumi ile birlikte esir düşen kameraman Cüneyt Ünal’ın da Türkiye’ye dönmesinin kendileri için kırılma noktası olduğunu söyleyerek, iki gündür çocuklarının ağlayarak babalarını sorduklarını belirtti.
Suriye’de çıkan savaşta esir düşen Başhar Fehmi Kaddumi’nin eşi Arzu Kaddumi’nin bekleyişi sürüyor. Eşiyle birlikte esir düşen kameraman Cüneyt Ünal’ın CHP’li heyet tarafından Türkiye’ye getirilmesinin ardından Arzu Kaddumi, CHP’li vekillerden yardım talebinde bulundu.
93 gündür eşiyle ilgili hiçbir haber alamadığını belirten Arzu Kaddumi, şöyle konuştu: “Cüneyt kameraman, eşim de muhabirdi. Bir ekip olarak Halep’e gittiler. Cüneyt’in bir fotoğrafı ve görüntüsü yayınlanmıştı. Orada olduğu biliniyordu. Ama eşimle ilgili 93 gündür bir haber alınamadı. Hep Başhar Kaddumi nerede diye sorduk. Gelen açıklama, 'Kaddumi bizde değil' şeklindeydi. Şu an hâla arıyorlar ama hiçbir bilgi yok.” Cüneyt Ünal’la Türkiye’ye getirildikten sonra 1-2 dakika görüştüğünü dile getiren Arzu Kaddumi, şunları söyledi: “Onun da psikolojisi şu an çok iyi değil. Cüneyt’in gelip Başhar’ın orada kalmasından dolayı benim de sıkıntılarım var. Fakat Cüneyt’in söylediği Halep’te çekim yaparlarken Esad askerleri ve Hür ordu arasındaki bir çatışmada kaldıkları, çatışmada eşimin yaralandığı, yaralanınca Cüneyt’in yardım çağırmak için apartmandan dışarıya çıktığında askerler tarafından araca bindirilip götürüldüğü bilgisi var. Ondan sonra da Cüneyt hiç Başhar’ı görmemiş.” CHP’li milletvekillerinin girişimini çok önemsediğini belirten Arzu Kaddumi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dışişleri Bakanlığı ile sürekli görüşüyorum. Bakanlık bu konuda çalışmalarını devam ettiriyor. Başbakanın da Başharın ismini vererek bugün bir açıklaması oldu. Bu dosyayı kapatmayacağız. Şu an Başhar ile ilgili bir bilgi olmasa da biz, ölse de kalsa da onun peşini bırakmayacağız. Başhar'ın Ürdün pasaportu var. Filistin asıllı Ürdün Pasaportu sahibi. Oradan da girişimler var. Ama CHP heyetinin girişimini çok önemsiyorum. İkinci bir heyet oluşturuldu. Başhar’ın da oradan çıkarılıp, Türkiye’ye getirilmesini ümit ediyorum. Benim şu an vekaletim onlarda” Pazar günü eşinin döneceği umuduyla Yayladağ Sınır Kapısı’nda beklediğini belirten Arzu Kaddumi, sözlerine şöyle devam etti: “Heyet Suriye’ye giderken de gelirken de Yayladağ Sınır Kapısı’ndaydım. Heyet giderken şöyle bir konuşmamız oldu. Ben vekaletimi size devrediyorum. Ben oraya gidemiyorum. Gitmeyi çok istedim ama izin vermediler. CHP Milletvekilleri Refik Eryılmaz, Hasan Akgül, Mevlüt Dudu ile çok samimi bir görüşmemiz oldu. 'Bu bizim namus borcumuzdur. Kesinlikle bir endişeniz olmasın. Biz ikisini de Türkiye’ye getireceğiz' dediler. Ben Yayladağ Sınır Kapısı’na hazırlıklı gitmiştim. Çantasını hazırlamıştım. Döndüğünde pantolonunu, gömleğini giyer, uçağa biner hep beraber geliriz diye. O çantayla eve tek başıma geri döndüm. Eve girdiğimde ben bunu çocuklarıma anlatamadım. İkisi bana sarılarak ağlamaya başladı.
Babalarını getireceğimi zannediyorlardı. İki gündür ben bunun altında eziliyorum” CÜNEYT’İN VERECEĞİ CEVAPLARA HAZIRLIKLI DEĞİLİM “Cüneyt’in geldiği güne kadar onunla bir kader ortaklığımız vardı” diyen Arzu Kaddumi, Cüneyt Ünal’ın eşiyle 90 gün aynı kaderi yaşadıklarını söyledi.
Aynı acıyı paylaştıklarını belirten Kaddumi, şöyle konuştu: "Sabah yine görüştüm. Cüneyt ile 1-2 dakika yüz yüze görüşmem oldu. Sürecin geçmesini bekliyorum. Cüneyt de biraz rahatlasın. Sorularımla bu yükün altında onu da ezmek istemiyorum. Ben onun vereceği cevaplara çok hazırlıklı değilim açıkçası. O yüzden birkaç gün sonra Cüneyt ile görüşüp bunu bana anlatmasını isteyeceğim” Bazı medya kurumlarının hakkında Cüneyt Ünal’ı eşini yaralı şekilde bıraktığı için sitem ettiği iddialarını yalanlayan Arzu Kaddumi, şunları söyledi: “Cüneyt eşimi orada yaralı olarak bıraktı. Ben ona bu yüzden sitem ediyorum. Kesinlikle böyle bir şey yok. Ben her şeyin farkındayım. Cüneyt orada 90 gündür neler çekti bunu kimse bilemez. Böyle yalan haberlerle insanları incitmesinler. Rayting amaçlı insanları yıpratmasınlar.” Kısa zamanda eşine kavuşmak istediğini belirten Kaddumi, sözlerine şöyle devam etti: “Cüneyt Ünal dönene kadar ben çocuklarımı bir şekilde idare ettim. Biz de kırılma noktası Cüneyt’in döndüğü gün oldu. Benim babaları olmadan hazırladığım çantayla geri döndüğümü, Cüneyt’in televizyondaki o sevinç sahnelerini gördüklerinde sürekli babam neden yok? Cüneyt amcam döndü, babam niye orada? diye soruyorlar. Ben bu iki gündür 90 gündür yaşadığım acıdan daha fazla acı çektim. Çocuklarım gözümün önünde ağlayarak bana soru sordular ama ben hiçbir cevap veremedim” Arzu Kaddumi, her Salı günü Cüneyt ve Başhar için Suriye Konsolosluğu önünde yapılan eylemin bundan sonra da eşi Başhar Kaddumi için devam edeceğini belirterek, herkesin bu süreçte kendilerine destek vermelerini istedi .
Kaynak: İHA
Suriye’de çıkan savaşta esir düşen Başhar Fehmi Kaddumi’nin eşi Arzu Kaddumi’nin bekleyişi sürüyor. Eşiyle birlikte esir düşen kameraman Cüneyt Ünal’ın CHP’li heyet tarafından Türkiye’ye getirilmesinin ardından Arzu Kaddumi, CHP’li vekillerden yardım talebinde bulundu.
93 gündür eşiyle ilgili hiçbir haber alamadığını belirten Arzu Kaddumi, şöyle konuştu: “Cüneyt kameraman, eşim de muhabirdi. Bir ekip olarak Halep’e gittiler. Cüneyt’in bir fotoğrafı ve görüntüsü yayınlanmıştı. Orada olduğu biliniyordu. Ama eşimle ilgili 93 gündür bir haber alınamadı. Hep Başhar Kaddumi nerede diye sorduk. Gelen açıklama, 'Kaddumi bizde değil' şeklindeydi. Şu an hâla arıyorlar ama hiçbir bilgi yok.” Cüneyt Ünal’la Türkiye’ye getirildikten sonra 1-2 dakika görüştüğünü dile getiren Arzu Kaddumi, şunları söyledi: “Onun da psikolojisi şu an çok iyi değil. Cüneyt’in gelip Başhar’ın orada kalmasından dolayı benim de sıkıntılarım var. Fakat Cüneyt’in söylediği Halep’te çekim yaparlarken Esad askerleri ve Hür ordu arasındaki bir çatışmada kaldıkları, çatışmada eşimin yaralandığı, yaralanınca Cüneyt’in yardım çağırmak için apartmandan dışarıya çıktığında askerler tarafından araca bindirilip götürüldüğü bilgisi var. Ondan sonra da Cüneyt hiç Başhar’ı görmemiş.” CHP’li milletvekillerinin girişimini çok önemsediğini belirten Arzu Kaddumi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dışişleri Bakanlığı ile sürekli görüşüyorum. Bakanlık bu konuda çalışmalarını devam ettiriyor. Başbakanın da Başharın ismini vererek bugün bir açıklaması oldu. Bu dosyayı kapatmayacağız. Şu an Başhar ile ilgili bir bilgi olmasa da biz, ölse de kalsa da onun peşini bırakmayacağız. Başhar'ın Ürdün pasaportu var. Filistin asıllı Ürdün Pasaportu sahibi. Oradan da girişimler var. Ama CHP heyetinin girişimini çok önemsiyorum. İkinci bir heyet oluşturuldu. Başhar’ın da oradan çıkarılıp, Türkiye’ye getirilmesini ümit ediyorum. Benim şu an vekaletim onlarda” Pazar günü eşinin döneceği umuduyla Yayladağ Sınır Kapısı’nda beklediğini belirten Arzu Kaddumi, sözlerine şöyle devam etti: “Heyet Suriye’ye giderken de gelirken de Yayladağ Sınır Kapısı’ndaydım. Heyet giderken şöyle bir konuşmamız oldu. Ben vekaletimi size devrediyorum. Ben oraya gidemiyorum. Gitmeyi çok istedim ama izin vermediler. CHP Milletvekilleri Refik Eryılmaz, Hasan Akgül, Mevlüt Dudu ile çok samimi bir görüşmemiz oldu. 'Bu bizim namus borcumuzdur. Kesinlikle bir endişeniz olmasın. Biz ikisini de Türkiye’ye getireceğiz' dediler. Ben Yayladağ Sınır Kapısı’na hazırlıklı gitmiştim. Çantasını hazırlamıştım. Döndüğünde pantolonunu, gömleğini giyer, uçağa biner hep beraber geliriz diye. O çantayla eve tek başıma geri döndüm. Eve girdiğimde ben bunu çocuklarıma anlatamadım. İkisi bana sarılarak ağlamaya başladı.
Babalarını getireceğimi zannediyorlardı. İki gündür ben bunun altında eziliyorum” CÜNEYT’İN VERECEĞİ CEVAPLARA HAZIRLIKLI DEĞİLİM “Cüneyt’in geldiği güne kadar onunla bir kader ortaklığımız vardı” diyen Arzu Kaddumi, Cüneyt Ünal’ın eşiyle 90 gün aynı kaderi yaşadıklarını söyledi.
Aynı acıyı paylaştıklarını belirten Kaddumi, şöyle konuştu: "Sabah yine görüştüm. Cüneyt ile 1-2 dakika yüz yüze görüşmem oldu. Sürecin geçmesini bekliyorum. Cüneyt de biraz rahatlasın. Sorularımla bu yükün altında onu da ezmek istemiyorum. Ben onun vereceği cevaplara çok hazırlıklı değilim açıkçası. O yüzden birkaç gün sonra Cüneyt ile görüşüp bunu bana anlatmasını isteyeceğim” Bazı medya kurumlarının hakkında Cüneyt Ünal’ı eşini yaralı şekilde bıraktığı için sitem ettiği iddialarını yalanlayan Arzu Kaddumi, şunları söyledi: “Cüneyt eşimi orada yaralı olarak bıraktı. Ben ona bu yüzden sitem ediyorum. Kesinlikle böyle bir şey yok. Ben her şeyin farkındayım. Cüneyt orada 90 gündür neler çekti bunu kimse bilemez. Böyle yalan haberlerle insanları incitmesinler. Rayting amaçlı insanları yıpratmasınlar.” Kısa zamanda eşine kavuşmak istediğini belirten Kaddumi, sözlerine şöyle devam etti: “Cüneyt Ünal dönene kadar ben çocuklarımı bir şekilde idare ettim. Biz de kırılma noktası Cüneyt’in döndüğü gün oldu. Benim babaları olmadan hazırladığım çantayla geri döndüğümü, Cüneyt’in televizyondaki o sevinç sahnelerini gördüklerinde sürekli babam neden yok? Cüneyt amcam döndü, babam niye orada? diye soruyorlar. Ben bu iki gündür 90 gündür yaşadığım acıdan daha fazla acı çektim. Çocuklarım gözümün önünde ağlayarak bana soru sordular ama ben hiçbir cevap veremedim” Arzu Kaddumi, her Salı günü Cüneyt ve Başhar için Suriye Konsolosluğu önünde yapılan eylemin bundan sonra da eşi Başhar Kaddumi için devam edeceğini belirterek, herkesin bu süreçte kendilerine destek vermelerini istedi .