Suriye Konsolosluğu Önünde Eylem

Bir grup gazeteci, Suriye'de tutuklu bulunan gazeteciler Cüneyt Ünal ve Başar Kadumi'nin serbest bırakılması için Suriye konsolosluğu önünde eylem yaptı.

Eyleme, Cüneyt Ünal'ın eşi Nuran Ünal ile Başar Kadumi'nin eşi Arzu Kadumi de katıldı.

Şişli Nişantaşı’nda bulunan Suriye konsolosluğu önünde toplanan gazeteciler, ellerinde Başar Kadumi ve Cüneyt Ünal’ın resimleri ile “Onlar gazeteci, terörist değil” yazılı pankart taşıdı. Sık sık “Suriye Başar’ı bize geri ver, Suriye Cüneyt’i bize geri ver” sloganları atan gazeteciler, Suriye konsolosluğu girişine, tutsak gazetecilerin resimlerini bıraktılar.

Burada bir açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, “Biz Cüneyt ve Başar’ın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Cüneyt ve Başar’ın gazetecilik faaliyeti dışında hiçbir amaçları yok. Onlar mesleklerinde son derece başarılı, ödül almış gazeteciler. CNN Türk’te, Kanal 6’da, TRT Türk’te uzun yıllar kameraman olarak çalışan Cüneyt Ünal ile Filistinli olan kardeşimiz Başar, Suriye’de sadece gazetecilik yapan insanlardı. Bunun böyle bilinmesini ve Suriye’nin başında bulunan Beşar Esad’ın sesimize kulak vermesini istiyoruz. Biz Türkiye’deki meslektaşları, Avrupa’daki meslektaşları, gazetecilerin savaş ortamlarında sadece görevlerini yapmaktan başka hiçbir faaliyette bulunmayacaklarını bildiklerini de buradan tekrarlıyoruz. Bu arkadaşlarımız canları pahasına evlerine ekmek getirme derdi dışında derdi olmayan, mesleklerini yapmaktan öte hiçbir amaç taşımayan arkadaşlarımızdır. Türkiye’de yaşayan 20 bine yakın gazeteci adına Suriye’ye bir kez daha sesleniyorum; meslektaşlarımız biran önce serbest bırakılsın. Çocuklarına, ailelerine kavuşsun. Suriye’nin bu sese kulak vereceğine inanıyorum” dedi.

Suriye yönetimine seslenen ve gazetecilerin serbest bırakılmasını isteyen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar da, “Cüneyt ve Başar 86 gündür aramızda değiller. Artık bu çilenin bitmesi gerekiyor. Bu arkadaşlarımız gazetecidir. Bunu bütün çıplaklığıyla 86 gündür her gün vurguluyoruz. Meslek örgütleri olarak, Gazetecilere Özgürlük Platformu olarak çağrımızı yeniliyoruz. Lütfen bu arkadaşlarımız bir an önce aramıza dönsünler. Buradan da özellikle Suriye devletine seslenmek istiyoruz. Gazetecilerin dünyanın her yerinde özellikle de çatışma ortamlarında bulunmaları, mesleki görevleri ve ahlaki anlayışlarının bir sonucudur. Yine bunun bir sonucu olarak da Suriye’de bulunuyorlardı. Arkadaşlarımızı lütfen serbest bıraksınlar, tekrar aramıza katılsınlar. Bizleri arkadaşlarımızdan mahrum etmesinler. Bu insanlık için verilecek en büyük derslerden, basın özgürlüğü için verilecek en büyük derslerden biridir. Burada bulunan gazeteciler olarak arkadaşlarımızın terörist olmadığına bir kez daha tanıklık ediyoruz. Bir an önce serbest bırakılmaları için herkese çağrıda bulunuyoruz. Türkiye Dışişleri Bakanlığının ve Suriye devletinin gerekli duyarlılığı göstermelerini istiyoruz. Lütfen yeter, meslektaşlarımız serbest kalıp tekrar aramıza katılsınlar” diye konuştu.

Eylemde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cüneyt Ünal'ın eşi Nuran Ünal, “Eşlerimiz hâlâ Suriye’de bilmediğimiz bir yerde tutuluyorlar. Onlar gazetecilik mesleklerini yapmak için, biz ailelerine bakmak için oradaydılar. Hala esir tutuluyorlar. Eşlerimizin geri getirilmesi için yetkililere tekrar sesleniyoruz. Artık eşlerimizi geri getirsinler, bu çileyi bitirsinler. Çocuklarımız, bizler, anne babalarımız yeterince acı çektiler. Biz artık eşlerimizi istiyoruz” dedi.

Bir basın mensubunun "Dışişleri Bakanlığı’ndan maddi manevi bir yardım aldınız mı, sizinle irtibat kuruyorlar mı" sorusu üzerine Ünal, “Dışişleri Bakanlığı olayın başından beri insani yardım yapıyor. Ancak eşlerimizi geri getiremiyorlar. İran üzerinden hareket edildiğini söylüyorlar ama bir sonuç elde edemediler. Ara sıra Dışişleri Bakanlığı’ndan telefon alıyoruz” diye konuştu.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün yaptığı açıklamadan sonra ümitlendiğini söyleyen Başar Kadumi'nin eşi Arzu Kadumi ise, “86 gündür ben ilk defa gecen hafta eylem yaptıktan sonra Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (Reporters Without Borders) yaptığı açıklamadan sonra ümitlendim ve biraz huzur buldum. Başar’ın hayatta olduğu, Suriye’de Şam’da bulunduğu haberi beni çok ümitlendirdi. Bu bir sivil toplum örgütü tarafından yapılan ilk açıklamaydı. Ben şu an Suriye devletinin de bunu teyit etmesini bekliyorum. Başar’ın orada olduğu, hayatta olduğu, yaralı olsa da Şam’da tutulduğu Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü tarafından duyuruldu. Artık Suriye devleti de Başar Kadumi’nin ellerinde olduğunu kabul etsin, Cüneyt ve Başar’ı iade etsin. Onları ellerinde tutanların da eşleri çocukları, anneleri, babaları vardır. Ben onları vicdanlarına sesleniyorum. Bizim durumumuzu bu şekilde anlayabilirler. 86 gündür çocuklar babalarından, eşler kocalarından, anneler babalarından ayrılar. Onların vicdanlarına sesleniyorum. Artık bu kadarı fazla. Başar ve Cüneyt’i bize geri versinler” ifadelerini kullandı.

Grup ile kaçırılan gazetecilerin eşleri, konsolosluk önünde bir süre alkışlı ve ıslıklı eylem yaptıktan sonra dağıldı .
Kaynak: İHA