Kaza Sonsarı Yürüme ve Konuşma Duyusunu Yitiren Liseli Tedavi İstiyor
Ankara’da üç ay önce geçirdiği trafik kazası sonrasında yürüme ve konuşma duyularını yitiren lise öğrencisi Ferdi Yılmaz'ın ailesi, oğullarının tedavisinin yapılarak eski günlerine geri dönmesini istiyor.
Sincan ilçesi Emirler kavşağında üç ay önce yaşanan trafik kazası sonrasında ailenin en küçük çocuğu lise öğrencisi Ferdi Yılmaz (19) yaralandı. Hastaneye kaldırılarak alt ve üst beyincik ile akciğerden ameliyata alınan Ferdi, iki ay süre ile yoğun bakımda kaldı. Taburcu olmasına 15 gün kala Doktorlar, Ferdi'nin iyileşmesi için elektrik ve havuz sistemi olan bir rehabilitayon merkezinde sıkı bir tedavi uygulanarak yürüme ve konuşma yetilerini kazanacağı söylendi.
Bu sistemin Ankara’da sadece GATA hastanesinde olması, Türkiye’de ise GATA’dan başka Bolu ve Eskişehir de bulunması ailesini zor durumda bıraktı. Bir umutla GATA hastanesine başvuran aile bir yıl sonraki bir güne sıra verilmesiyle bir kez daha yıkıldı. Oğlu için çareler arayan aile, Ankara’da bulunan başka hastanelere başvursa da hep ileri bir tarihe ancak sıra verileceği söylendi. Doktorlar da hastanede enfeksiyon kapacağı endişesiyle Ferdi'yi taburcu etti. Hastaneden geldikleri günden beri oğullarına çareler arayan baba Salih Yılmaz ile anne Suna Yılmaz, Ferdi'nin yanından hiç ayrılmıyor. İnşaatlarda çalışan baba Salih Yılmaz, oğlunun tedavisinin yapılamaması halinde gözlerinin önünde yok olup gideceğini söyledi.
Kaza yapan şahsın da kazadan sonra kendilerini iki kere aradığını, bu arayışlarda da oğlunu hep suçladığını ifade etti.
Oğlunun kazada sorumlu olmamasına rağmen bütün suçun oğluna yüklendiğini ifade eden baba Yılmaz, bugüne kadar elinden gelen her şeyi yaptığını aktardı. Yılmaz, inşaatlarda çalışarak ancak bu kadar yapabildiğini, oğlunun eve getirilmesinden sonra çalışamadığını, annesi ile beraber Ferdi’ye baktıklarını söyledi.
3 aydır çalışamamasından dolayı ev kirasını, hatta elektrik parasını dahi ödeyemediğini belirten Yılmaz, hastaya evde bakmanın o kadar sağlıklı olmadığını ifade edip, şişme bir yatak alınması gerektiğini, yataktan kaynaklı yaralarının oğlunun vücudunda başladığını ifade etti.
Rehabilitasyon merkezinde yapılacak tedaviyle Doktorların oğlunun düzeleceğini, ayağa kalkarak koşup oynayabileceğini söylediğini aktaran baba Yılmaz, Sağlık Bakanlığı dahil olmak üzere bütün makamlara başvurularını yaptığını, hatta gerekirse oğlu için Cumhurbaşkanı’na dahi çıkmak istediğini, fakat hala başvurduğu kurumlardan herhangi bir cevap almadığını ifade etti.
Kendi imkanlarıyla ancak bir veya iki ay süreyle rehabilitasyonu özel bir kuruluşta yaptırmak istediklerinde de Yeşil Kart kullandıkları için bir yıl süre ile devlet hastanelerinin rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanma olanaklarının da ellerinden alındığını ifade etti.
Elleri ve kollarının bağlı olduğunu ifade eden baba Yılmaz, kendileri için hiçbir şey istemediğini, yalnızca oğullarının tedavisinin tamamlanarak eskisi gibi konuşmasını, yürümesini istediğini kaydetti.
Devlet büyüklerinden ve bilhassa Başbakan Erdoğan’dan kendilerine yardımcı olmasını istedi.Anne Suna Yılmaz ise, oğlunun her geçen gün daha da kötüleştiğini söyledi.
Suna Yılmaz, gözlerinin önünde evladının eridiğini görmenin çok zor bir durum olduğunu ifade etti.
Başbakan Erdoğan’ın da evlat sahibi olduğunu söyleyen Yılmaz, kendi oğullarına da yardım elini uzatmasını istedi .
Bu sistemin Ankara’da sadece GATA hastanesinde olması, Türkiye’de ise GATA’dan başka Bolu ve Eskişehir de bulunması ailesini zor durumda bıraktı. Bir umutla GATA hastanesine başvuran aile bir yıl sonraki bir güne sıra verilmesiyle bir kez daha yıkıldı. Oğlu için çareler arayan aile, Ankara’da bulunan başka hastanelere başvursa da hep ileri bir tarihe ancak sıra verileceği söylendi. Doktorlar da hastanede enfeksiyon kapacağı endişesiyle Ferdi'yi taburcu etti. Hastaneden geldikleri günden beri oğullarına çareler arayan baba Salih Yılmaz ile anne Suna Yılmaz, Ferdi'nin yanından hiç ayrılmıyor. İnşaatlarda çalışan baba Salih Yılmaz, oğlunun tedavisinin yapılamaması halinde gözlerinin önünde yok olup gideceğini söyledi.
Kaza yapan şahsın da kazadan sonra kendilerini iki kere aradığını, bu arayışlarda da oğlunu hep suçladığını ifade etti.
Oğlunun kazada sorumlu olmamasına rağmen bütün suçun oğluna yüklendiğini ifade eden baba Yılmaz, bugüne kadar elinden gelen her şeyi yaptığını aktardı. Yılmaz, inşaatlarda çalışarak ancak bu kadar yapabildiğini, oğlunun eve getirilmesinden sonra çalışamadığını, annesi ile beraber Ferdi’ye baktıklarını söyledi.
3 aydır çalışamamasından dolayı ev kirasını, hatta elektrik parasını dahi ödeyemediğini belirten Yılmaz, hastaya evde bakmanın o kadar sağlıklı olmadığını ifade edip, şişme bir yatak alınması gerektiğini, yataktan kaynaklı yaralarının oğlunun vücudunda başladığını ifade etti.
Rehabilitasyon merkezinde yapılacak tedaviyle Doktorların oğlunun düzeleceğini, ayağa kalkarak koşup oynayabileceğini söylediğini aktaran baba Yılmaz, Sağlık Bakanlığı dahil olmak üzere bütün makamlara başvurularını yaptığını, hatta gerekirse oğlu için Cumhurbaşkanı’na dahi çıkmak istediğini, fakat hala başvurduğu kurumlardan herhangi bir cevap almadığını ifade etti.
Kendi imkanlarıyla ancak bir veya iki ay süreyle rehabilitasyonu özel bir kuruluşta yaptırmak istediklerinde de Yeşil Kart kullandıkları için bir yıl süre ile devlet hastanelerinin rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanma olanaklarının da ellerinden alındığını ifade etti.
Elleri ve kollarının bağlı olduğunu ifade eden baba Yılmaz, kendileri için hiçbir şey istemediğini, yalnızca oğullarının tedavisinin tamamlanarak eskisi gibi konuşmasını, yürümesini istediğini kaydetti.
Devlet büyüklerinden ve bilhassa Başbakan Erdoğan’dan kendilerine yardımcı olmasını istedi.Anne Suna Yılmaz ise, oğlunun her geçen gün daha da kötüleştiğini söyledi.
Suna Yılmaz, gözlerinin önünde evladının eridiğini görmenin çok zor bir durum olduğunu ifade etti.
Başbakan Erdoğan’ın da evlat sahibi olduğunu söyleyen Yılmaz, kendi oğullarına da yardım elini uzatmasını istedi .